AĞBABA VE TUTDERE'DEN ARAŞTIRMA ÖNERGESİ.. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ile TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve Adıyaman Milletvekili Av. Abdurrahman Tutdere, “yüzde yüz” yerli olan ve tek başına içim özelliğine sahip tütüne avantaj sağlayacak, üreticiyi koruyacak model ve esasların belirlenmesi ve gerekli yasal çalışmaların yapılması amacıyla Meclis araştırması açılmasını istedi.
"ABD ve İngiliz şirketlerinin tütünü serbest, “yerli ve milli” tütün yasak!"
31 Aralık 2020’de tarihinde yürürlüğe giren yönetmeliğin uluslararası tekelleri kazançlı çıkaracağını ifade eden CHP’li Ağbaba şunları söyledi:
“Malatya ve Adıyaman’da yaklaşık 150 bin insan geçimini tütünden sağlıyor. Aileleriyle birlikte 750 bine yakın insan Adıyaman'da, Malatya’da, Doğanşehir’de, Sürgü’de, Kurucaova’da, Bulam’da Çelikhan’da geçimini tütünden sağlıyor. Ancak, yerli tütün üreticisine hapis cezası öngören düzenleme 1 Temmuz’da uygulanmaya başlayacak. Dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz ki bir ürünü ekmek serbest, satmak yasak olsun. İngiliz ve ABD’li şirketlerinin tütünü serbest, ‘yerli ve milli’ Adıyaman tütün yasak. Yerli üreticiye bu kadar zulmetmek için ancak millete düşman olmak gerekir. Tütün üreticileri 1 Temmuz’dan beri yolları kapatıyor, yasayı protesto ediyor ‘Tütün yerlidir, millidir, alnımızın teridir’ diyorlar. Üreticiler yasanın ertelenmesini değil, yerli tütüne kaçak muamelesi yapan ucube yasanın tamamen kaldırılmasını istiyor. Biz, tütün üreticilerinin haklarını alana kadar yanındayız. AKP’li milletvekillerinden de beklentimiz uluslararası tekellerin değil, Adıyamanlı üreticilerin yanında olmasıdır. Bugün Meclis görüşmesinde kimin ‘yerli ve milli’ olduğu ortaya çıkacak.”
"Yüz binlerce kişi çok ağır cezalarla karşı karşıya kalabilir"
Tek başına kıyılıp içilebilme vasfına sahip tütünün önemine dikkat çeken Milletvekili Tutdere, “Tek başına kıyılıp içilebilme vasfına sahip tütün Adıyaman başta olmak üzere Malatya, Çanakkale, Artvin, Bitlis, Düzce, Mardin, Muş, Bingöl, Batman, Diyarbakır, Hakkâri, Hatay illerimizin Merkez ve birçok ilçesinde üretilmektedir. Yüz binlerce ailenin tek geçim kaynağıdır. Bu ürünün yetiştirildiği yerlerde üretim yapan çiftçilerimizin ortak özelliği arazi azlığı ve coğrafi koşulların zorluğu nedeniyle alternatif ürün yetiştirme imkânlarının bulunmamaktadır. Bu soruna çözüm bulunmazsa başta Adıyaman olmak üzere üretimin yapıldığı illerde, tek geçim kaynağı tütün olan ve tütün dışında başka bir tarımsal faaliyette bulunma şansı olmayan yüz binlerce insan hakkında adli işlem yapılacak. Tütün üretimi yapan ve bunu satarak ailelerini geçindiren yüz binlerce kişi çok ağır cezalarla karşı karşıya kalacaktır. Ayrıca 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası getiren yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte tütünün geleneksel satış ve pazarlama imkânı kalmayacaktır. Geleneksel anlamda işlem yapanların ağır cezalarla karşılaşma ihtimali bulunduğundan bu çok yönlü sorunun mutlaka yasal zeminde çözülmesi bir zorunluluktur. 31 Aralık 2020 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelik sorunu çözmekten fazlasıyla uzak” dedi.
“Tütün üreticisini koruyacak model ve esasları belirleyelim”
CHP’li milletvekillerinin Meclis Başkanlığına verdiği araştırma önergesinde, tek başına kıyılıp içilebilme vasfına sahip tütün üreticilerinin gerçek sayısının tespiti ve yaşadıkları sorunların çözümü, üretim alanlarının tespiti noktasında yapılabilecek çalışmaların belirlenmesi, bu tütünün pazarlanması, piyasaya arzı ve sarmalık kıyılmış tütün mamulüne uygulanacak vergi yapısının tespiti, özellikle yüzde yüz yerli olan tek başına içim özelliğine sahip tütüne avantaj sağlayacak, üreticiyi koruyacak model ve esasların belirlenmesi ve gerekli yasal çalışmaların yapılması isteniyor.
Önerge ve gerekçesi şöyle:
"TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
‘Tek Başına Kıyılıp İçilebilme Vasfına Sahip Tütün’ Adıyaman başta olmak üzere Malatya, Çanakkale, Artvin, Bitlis, Düzce, Mardin, Muş, Bingöl, Batman, Diyarbakır, Hakkâri, Hatay illerimizin Merkez ve birçok ilçesinde üretilmektedir. Yüz binlerce ailenin tek geçim kaynağıdır. Bu illerimizde yetiştirilen tek başına kıyılıp içilebilme vasfına sahip tütünler, üretim miktarı ve içim kaliteleri ile ülkemizin önemli bir değeridir.
Tek başına kıyılıp içilebilme vasfına sahip tütün üreticilerinin gerçek sayısının tespiti ve yaşadıkları sorunların çözümü, üretim alanlarının tespiti noktasında yapılabilecek çalışmaların belirlenmesi, bu tütünün pazarlanması, piyasaya arzı ve sarmalık kıyılmış tütün mamulüne uygulanacak vergi yapısının tespiti, özellikle yüzde yüz yerli olan tek başına içim özelliğine sahip tütüne avantaj sağlayacak, üreticiyi koruyacak model ve esasların belirlenmesi ve gerekli yasal çalışmaların yapılması amacıyla Anayasanın 98. ve İç Tüzüğün 104 ve 105. Maddeleri gereğince ekte sunulan gerekçe çerçevesinde Meclis Araştırması açılmasını arz ve teklif ederiz.
GEREKÇE
Tek başına kıyılıp içilebilir sarmalık tütün üretimi ülkemize has, geleneksel olarak üretilen ve tüketime sunulan, harmanlamaya ihtiyaç duyulmaksızın yaprak tütünlerin kıyılması sonucu meydana gelen, yaprak sigara kâğıdına sarılarak ya da makarona doldurulmak suretiyle tüketilen tütündür.
Tek başına kıyılıp içilebilme vasfına sahip tütün Adıyaman başta olmak üzere Malatya, Çanakkale, Artvin, Bitlis, Düzce, Mardin, Muş, Bingöl, Batman, Diyarbakır, Hakkâri, Hatay illerimizin Merkez ve birçok ilçesinde üretilmektedir. Yüz binlerce ailenin tek geçim kaynağıdır. Bu illerimizde yetiştirilen tek başına kıyılıp içilebilme vasfına sahip tütünler, üretim miktarı ve içim kaliteleri ile ülkemizin önemli bir değeridir. Bu ürünün yetiştirildiği yerlerde üretim yapan çiftçilerimizin ortak özelliği arazi azlığı ve coğrafi koşulların zorluğu nedeniyle alternatif ürün yetiştirme imkânlarının bulunmaması, bu yerlerde üretim yapan bazı ailelerin yarıcılık (ortakçılık) yaparak geçimlerini sağlamasıdır. Arazilerin küçük olması nedeniyle çiftçilerin ÇKS’ye kayıt olmadığı da yörede bilinen bir durumdur. Dolayısıyla net bir üretici sayısı da verilmemektedir. Türkiye genelinde üretim yapan çiftçilerin sayısına ilişkin istatistiki net bir bilgi bulunmamaktadır.
Sarmalık tütün üretiminin yapıldığı yerlerde daha önce ilgili kurumlar tarafından alternatif projeler denenmiş, ancak arazilerin parçalı olması, üretici başına düşen arazinin küçüklüğü, üreticilerin arazi sahibi olmaması ve mevcut arazilerden elde edilen gelirin başka tarım ürünlerinden veya faaliyetlerden elde edilememesi gibi nedenlerden dolayı projeler başarılı olamamıştır. Üretim yapılan yerler açısından sarmalık tütünün alternatifi yoktur.
Ayrıca sarmalık kıyılmış tütün mamulüne konu tütün üretiminin ve ticaretinin, üretim merkezlerinin sosyoekonomik yapısına etkisi de son derece önemlidir. Tütün üretimi aile ziraatı şeklinde ve emek yoğun olarak yapılmaktadır. Oluşan toplam istihdam, tütünlerin kıyılması ve sarmalık kıyılmış tütün mamulü olarak satışı aşamalarında çalışan insanlar ile birlikte daha da fazladır. Söz konusu üretim bölgelerinin hassasiyetleri, coğrafi ve ekonomik yapısı göz önüne alındığında, sarmalık kıyılmış tütün mamulüne konu faaliyetlerin yarattığı istihdam ve dolayısıyla bu bölgelerin önemli sorunlarından olan göçü azaltıcı etkisi azımsanmayacak düzeydedir.
Bahsi geçen sarmalık tütün bugüne kadar geleneksel anlamda üretilip satılmaktadır. Mevzuattaki belirsizlikler nedeniyle üreticiler, tüketiciler ve sektörde çalışan tüm kesimler ciddi sorunlar yaşamaktadırlar. 1 Temmuz 2021 tarihi itibariyle yetki belgesi almadan tütün ticaretine 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası getiren yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte geleneksel satış ve pazarlama imkânı kalmayacağından geleneksel anlamda işlem yapanların ağır cezalarla karşılaşma ihtimali bulunduğundan bu çok yönlü sorunun mutlaka yasal zeminde çözülmesi zorunluluktur. 31 Aralık 2020 tarihinde yürürlüğe giren yönetmelik sorunu çözmekten uzaktır.
Bu soruna çözüm bulunmazsa başta Adıyaman olmak üzere üretimin yapıldığı illerde, tek geçim kaynağı tütün olan ve tütün dışında başka bir tarımsal faaliyette bulunma şansı olmayan yüz binlerce insan hakkında adli işlem yapılacak. Tütün üretimi yapan ve bunu satarak ailelerini geçindiren milyonlarca kişi çok ağır cezalarla karşı karşıya kalacaktır. Bu tablo toplumda bir takım sosyal hadiselere ve büyük mağduriyetlere neden olacaktır.
Tek başına kıyılıp içilebilme vasfına sahip tütün üreticilerinin gerçek sayısının tespiti ve yaşadıkları sorunların çözümü, üretim alanlarının tespiti noktasında yapılabilecek çalışmaların belirlenmesi, bu tütünün pazarlanması, piyasaya arzı ve sarmalık kıyılmış tütün mamulüne uygulanacak vergi yapısının tespiti, özellikle yüzde yüz yerli olan tek başına içim özelliğine sahip tütüne avantaj sağlayacak, üreticiyi koruyacak model ve esasların belirlenmesi ve gerekli yasal çalışmaların yapılması amaçlanmıştır."
Bülten- malatyahaber.com
ARŞİV FOTO: Tutdere (soldaki) ve Ağbaba