Hür Dava Partisi (HÜDAPAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “PKK sorununda şuan ki gidişat yeterli değil” dedi.
Malatya’da Öğretmenevi’nde basın toplantısı düzenleyen Yapıcıoğlu, gündeme ilişkin konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Yapıcıoğlu, gündemde önemli bir yer turan ‘Başkanlık sistemiyle’ ilgili yaptığı değerlendirmede, “Hükümet anayasa değişikliği ile ilgili daha önce mini bir paket hazırlayacağını söylemişti. Takiben 100 maddelik bir değişiklik, devlet kurumlarıyla ilişkilerini kapsayacak şekilde bir anayasaya değişikliği basına yansıdı. Bunların nasıl olacağı şeklinde henüz yeteri kadar bir detay yoktur. Bu sağlıklı bir gelişmedir. Başkanlık sisteminin nasıl olacağı adına Türk tipi başkanlık sisteminin neler getireceği konusunda bazı ipuçları belirlenmeye başlandı. Örnek olarak; Hem Başkana hem de meclise karşılıklı fesih yetkisinin verileceğine dairdir. Başkanın 5 yıl için iki seferlik seçilebileceği dair ipuçları verildi. Parlamento seçimi ile başkanlık seçiminin aynı gün yapılacağına konusu. Bunların detaylarını gördükçe inşallah Türkiye’deki kamuoyu Başkanlık sistemi için daha sağlıklı bir tartışma yürütebilir. Şimdiye kadar yapılan tartışmalar şahıs üzerindendi. Başkanlık sistemine taraftar olanlar, ‘Recep Tayyip Erdoğan Başkan olsun’ diyenlerdi. Başkanlık sistemine karşı çıkanlarda ‘Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan olmasını istemiyoruz’ diyen kesimlerdi. Bu da sağlıksız bir tartışmaydı. Sağlıksız zeminde yapılan tartışmalar sağlıklı sonuçlarda beklemek mümkün değildi. Önümüzdeki günlerde detaylar ortaya çıktıkça, daha net sonuçlara ulaşılacaktır. Bizde o zaman fikirlerimizi kamuoyuyla paylaşma fırsatı bulacağız” ifadelerini kullandı.
FETÖ terör örgütüne karşı yürütülen mücadeleyle ilgili de açıklamada bulunan Yapıcıoğlu, şunları söyledi:
“15 Temmuz darbe girişimi sonrası bu konu çok tartışıldı. FETÖ denen bu örgütün devlet kurumlarına yoğun şekilde yapılanmış olduğunu anlaşılmış oldu. Bunlardan en önemlisi ise Adalet Kurumlarına yapılanan bu yapılanma, eline geçirmişti. Soruşturmanın ilk ayağını yürüten Emniyet’teki yapılanması ile birlikte, pek çok kesime büyük mağduriyetler yaşattı. Malatya’da bunun yakın şahitlerindendir. Bunun gibi pek çok kesim FETÖ’nün kumpaslarına maruz kaldılar. Hükümetin son günlerde bunun ilgili olarak yapmış olduğu en önemli açıklama şudur; ‘FETÖ örgütüne bağlı hakim ve savcıların vermiş olduğu pek çok karar var. Biz, bu dosyaların tamamını yeniden görülmesi gerektiğine dair bir yasa değişikliği yaparsak eğer Yargı bunun altında kalkamaz.’ Böyle bir açıklama hiçbir hukuki zemine oturmuyor. İnsani olarak ta, İslami olarak ta, siyasi olarak ta doğru bir tutum değildir. Bunlardan mağdur olan insanların fazlalığı veya mağdur olan kişilerin dosyaların getireceği ağırlık ne olursa olsun, bir yerde mazlumiyet varsa, eğer haksızlık varsa, insanlar mağdur edişmişse ve buda adalet adına yapılmışsa, devletin mazeretlerin arkasına sığınmadan gerekli adımları atması gerekir. Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Bu memlekette ceza evlerine haksız yere atılmış ve 10-15 yıl çürümeye terk edilmiş vatandaşlar var demişse’ devletin diğer organlarının da bunu görüp, bunu gidermek için üzerlerine düşen vazifeyi yapmaları gerekir.”
Yapıcıoğlu, PKK terör örgütüyle mücadele konusunda ise “Şuandaki PKK sorunu, ben Kürt sorunu demeyeceğim, Şuandaki gidişat aslında yeterli değil. PKK’nın silahlı eylemlere başladığı 1984 tarihinden bu yana maalesef pek çok hükümet ve devlet yetkilisi sorunu sadece asayiş sorunu olarak gördü. Ara arada ekonomik geri kalmış sorunu olarak gördüler. Sadece Asayiş ve ekonomik sorunlar diye izah edilebilecek, bir sorun değildir. Sorun çok daha köklü ve eskidir. Sorunun asayiş ile ilgili kısmı vardır. Ekonomi ile ilgili kısmı vardır. Fakat sosyal boyutu ve siyasi boyutu da vardır. Uluslararası alana taşınmış olan kısımları vardır. Mutlak olarak sorunu bütün olarak ele almak gerekiyor. Hükümetimizin bir söylemi vardır. Terörist mücadele ile terörle mücadeleyi birbirine karıştırmamak gerekir. Doğru bir tespittir ama bununla neyi kastettikleri şeyler nelerdir. Mücadele yönetimi olarak ne yapıyorlar, buna bakmak lazım. Soruna teşvik ile bu sorunu çözeceğiz diye yaklaşırlarsa eğer yanlış bir yoldadırlar. Bu sorunun sadece bir yönüdür. Öte yandan yapılan eylemlerin insanlık dışında olduğu konusunda herkes hem fikirdir. İnsanlığa sığmayacak eylemler. Tonlarca bombayı bir araca yükleyip, insanların geçtiği esnada patlamak, her seferinde onlarca insanın ölmesine ve yaralanmasına sebebiyet vermek, kim tarafından yapılırsa yapılsın, kınanması gereken insanlık dışı eylemlerdir. PKK, son günlerde bu eylemlerini yoğunlaştırmıştır. Üç ay öncesi gibi her gün bomba patlamıyor ama imkan bulabilseler, üç ay öncesine göre daha fazla bomba patlayacaklardır. Allah o imkanı kimseye vermesin” değerlendirmesinde bulundu