Saadet Partisi Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Cemali Marasalı, seçim çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda Milli Türk Talebe Birliğini ziyaret eden Marasalı, gençliğin önemine vurgu yaptı. Daha sonra Anadolu Genlik Derneği’ni ziyaret eden Marasalı, Malatya’nın son 30 yıldır iz bırakan isimler yetiştiremediğinden yakındı.
Saadet Partisi Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Osman Cemali Marasalı seçim çalışmaları kapsamında ilk olarak Milli Türk Talebe Birliği’ni ziyaret ederek Şube Başkanı Mücahit Balin ile bir araya geldi.
Ziyarette konuşan Balin, Marasalı ile ortak çalışmalar yürüttüklerini belirterek, desteklerinden dolayı kendisine teşekkür etti. Balin, “Büyükşehir belediye başkan adayımız Osman başkanımıza Derneğimizi ziyaretlerinden dolayı teşekkür ederiz. Bizler Milli Türk Talebe Birliği olarak geçmişten günümüze hem öğrenci hareketi olarak hem de eğitim sistemine yönelik çalışmalar ve beraber milli ve manevi duygulara itafen çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu kapsamda da Malatya Büyükşehir Belediye Başkan adayımızın bizi ziyaretlerinden dolayı hem derneğimiz hem de yönetimimiz adına teşekkürlerimizi sunuyoruz. İnşallah hem Malatya'mız hem ülkemiz için MTTB çizgisi ruhuyla, Erbakan Hocamızın ruhuyla Milli Görüş esasına ve bu görüşlerin ziyaretinde memleketimize seçimlerin hayırlı olmasını diliyoruz ve gençliğin önemli bir paydası olan bir seçim dileğiyle tekrardan derneğimize geldikleri için teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.
“GENÇLERE ÖRNEK OLMAMIZ LAZIM”
Milli Türk Talebe Birliği'nin çalışmalarına değinen Marasalı ise gençliğin önemine vurgu yaparak gençlere örnek olunması çağrısı yaptı. Marasalı, “Milli Türk Talebe Birliği'nin Milli Gençlik Vakfı'ndan, İlim Yayma Cemiyeti'nden, Endar'dan, TÜGVA'dan bir farkı yok. Allah sizlerden razı olsun gençliğe milli ve manevi değerler vermek, gençliğin elinden tutmak, gençliğin yüksek lisans, doktora gibi akademik çalışmalar yapmasını sağlamak için bu dernektesiniz, vaktinizi harcıyorsunuz. Hepimizin derdi dindar bir nesil, dindar bir gençlik yetiştirmek. Din biliyorsunuz bir ibadettir, iki muamelattır. İslam'a girdiğiniz zaman kelime-i şehadet getirdiğinizde İslam'a girersiniz ve akabinde namaz, oruç, zekat, Hac gibi Müslümanların insana yüklediği görevleri yerine getirirsiniz. Bunun bir de muamelat yönü var muamelat yönünde dediğin eşittir güzel ahlaktır. Efendimiz Hz Muhammed 'Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim' buyuruyor. Demek ki din eşittir güzel ahlak, hepimizin önce güzel ahlaklı olması lazım güzel ahlak kendin için istemediğini başkası için istememektir, güzel ahlak komşunun elinden ve dilinden emin olmasıdır, güzel ahlak yalan söylemektir, güzel ahlak kalp kırmamaktır, güzel ahlak sizin de buradaki birliğimizin ilkelerinde beyan ettiğiniz üzere birlikte yaşamaktır, insana saygı duymaktır, insan olmayı yaşayarak göstermektir. Efendimizin sahabeleri bizim için birer yıldızlar meşalesindedir. Tek kelime Çince bilmeden Çin'de İslam'ı tebliğ etmesi lisanen değil, bedenendir, yaşayacaktır. Bizim de sizden, sizin de bizden istediğiniz nasihatiniz bize bu olması lazım. Gençlere yaşayarak örnek alalım hareketlerimizde örnek olalım, bizi yöneten insanlardan da bunu isteyelim. Hepimizin gönlünde bir aslan yatar, siyasi görüşlerinize saygı duyuyorum, bu konuda herhangi bir zorlama zaten kimse kimseye yapamaz ama bizim ağabeylerimizden istediğimiz husus bunlar olabilir, bunlardan insanı insan olduğu için, saygı gösterip, sevmek ve beraber yaşamak dini yaşayarak tebliğ etmektir.” İfadelerini kullandı.
Marasalı daha sonra Anadolu Gençlik Derneği Malatya şubesini ziyaret ederek istişarelerde bulundu.
“MALATYA SON 30 YIL İÇERİSİNDE İZ BIRAKAN İSİMLER YETİŞTİREMEDİ”
Belediye başkanlarının görevlerinin hizmet etmek olduğunu vurgulayan Marasalı, Malatya’nın son 30 yıl içerisinde iz bırakan isimler yetiştirmediğini ifade ederek yerel yöneticilere yüklendi. Marasalı, “Belediye Başkanlığı bir makam değil, bir sorumluluk merkezidir. Yönetim anlayışı nasıl olursa bir sorumluluk merkezidir. Eğer Hz Ömer gibi 'kenarı Dicle'de kurt kapsa bir koyunu korkarım adli İlahi Ömer'den sorar onu' derseniz inanın üzerinize alacağınız 779 bin kişinin sorumluluğu sizi 5 yılda çökertir, yaşlandırır. Ama bu sorumluluktan ziyade Belediye Başkanlığı'nı bir makam olarak görürseniz sabah 8 de işbaşı yapıp ya da saat onda, başkanlara torpil geçiyorlar. Saat 10'a kadar kapının önünde klimalar açık bir şekilde araç bekliyor, Sayın başkanımız 10 da kahvaltısını yapıp aşağı inecek, devletin yapmış olduğu mazotla sıcak arabaya binecek, gidecek. 5 dediğin zaman işinden ayrılacak otel lobilerinde kağıt atmaya başlayacak vallahi böyle bir yöneticilik de 15 sene başkanlık yaparsanız bir 5 sene daha istersiniz. Ama eğer Hz Ömer'in yönetimini sergileyeceğiz derseniz 5 sene sonra benim gibi yerime bir başka arkadaş gelsin, ben bu kurumsal sistemi oturttum bu sistemi devam ettirsin, biraz da o kardeşimiz hizmet etsin dersiniz ve koltuğu bırakmak zorunda kalırsınız, bırakmayı tercih edersiniz. Yaklaşık 30 günden bu yana Malatya'nın ekonomisini konuşuyoruz ama Malatya'nın en büyük problemlerinden biri de geçmişte 'Darül Rıfat' olarak adlandırılan yani elitlerin diyarı olarak adlandırılan Malatya maalesef bugün insan kaynağı kurutulmuş, 'kahtı rical' dönemine girmiş bir Malatya olmuştur. Son 30 yıl içinde bakın geçmişte İsmet İnönü'ler, Turgut Özal'lar, Korkut Özal'lar, Yusuf Bozkurt Özal'lar, Recai Kutan'lar. Sanatçılarda Ahmet Kaya'lar, Fahri Kayahan'lar, Sami Kasap'lar Kemal Sunal gibi hala bugün güldürü ustası olan isimleri yetiştiren Malatya maalesef son 30 yıl içerisinde tek bir adam yetiştirememiştir. Türkiye siyasetine yön veren, Türkiye sanatına, kültürüne, müziğine yön veren tek bir adam yetiştirememiştir. Sebebi gayet açık 'benden olsun çamurdan olsun' mantığı ile belediye yönetilirse, devlet yönetilirse, kamu kurumları yönetilirse sonuçta 'çamurdan olsun bizden olsun' mantığı hakim olur ve insan kaynağı üretilmez, insan kaynağı oluşturulamaz.” dedi.
Bülten
