BÜYÜKERŞEN, MALATYA'DA 'ESKİŞEHİR MODELİ'Nİ ANLATTI.. Türkiye’de yerel yönetim alanında örnek belediyecilik hizmetleri üreten, şehircilik alanında uluslararası çok sayıda ödül alan ve özgün projeleri ile “Belediyecilikte Eskişehir ya da Yılmaz Büyükerşen Modeli”ni yaratan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, klasik belediyecilik anlayışının artık günümüzün toplumsal taleplerine cevap vermediğine dikkat çekerek, “Belediyecilik sadece altyapı, yalnız kaldırım, yalnız yol, yalnız su yalnız ulaşım demek değildir. Eğer bir şehirde insanlar işleriyle evlerinin arasında hayatının büyük bir kısmını tüketiyorlarsa, o şehirde belediyecilik yoktur” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Malatya İl Yönetimi tarafından “Belediyecilikte Eskişehir Modeli”ni anlatmak üzere Malatya’ya davet edilen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, 21 yıllık belediye başkanı olarak yerel yönetim deneyimlerini, karşılaştıkları sorunları, merkezi hükümet – belediye ilişkileri, modern yerel yönetim anlayışının güncel yansımalarını anlattı.
Kanalboyu Halk Eğitim Merkezi’nde düzenlenen Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in konferansına, CHP Malatya Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Malatya İl Başkanı Enver Kiraz, Arguvan Belediye Başkanı Mehmet Kızıldaş, Arapgir Belediye Başkanı Haluk Cömertoğlu, Tarım Platformu – Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın, STK temsilcileri ve kalabalık davetli topluluğu katıldı.
Eskişehir belediyecilik örneğinin en önemli unsurlarından birinin engelli şehir sakinlerinin gündelik hayatının son derece kolaylaştırılmasını sağlayan uygulamalar olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, çağdaş kent yönetiminin sadece şehir halkının zorunlu ihtiyaçlarına değil, insanların kültürel, sanatsal talep ve ihtiyaçlarına ve estetik duygularının gelişmesine de odaklandığını söyledi.
“Cumhuriyetin bize kazandırdığı nimetlerle bugünlere geldik”
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in konferansında öne çıkan başlıklar şöyle:
"Çocukluğum da dahil hayatımın büyük bölümü Eskişehir’de geçti. Çocukluğumuz yokluk içinde geçti ama Cumhuriyetin bize kazandırdığı nimetlerle bugünlere geldik. Üniversiteyi kururken Eskişehir’de başka üniversitelerde olmayan bölümleri açmaya çalıştık.
Özellikle görme engelliler fiziksel engelliler hangi engeli olursa olsun engellilerin rahat bir üniversite eğitimi alacağı bölümler açtık. Örneğin küçükten işitme engellilerin her türlü okuma yazmayı yapabilmesi için bölümler açtık.
Belediyecilik anlayışımızda birinci kural, engelli insanımızın gündelik hayatını kolaylaştırmak
Belediyecilikte de birinci kural olarak şehirde öncelikle engellilerin her yere girip çıkabileceği bir şehir yaratma çabası içerisine girdik. Örneğin Eskişehir’de bütün engellilerin sosyal tesislere, iki veya üç katlı binalara ve diğer mekanlara girebiliyor. Bir kere bunun için belediyenin imar yönetmeliğinde değişiklikler yaptık. Eğer bir ticarethane veya lokanta, sinemalar, kuaför dükkânı oralara engelliler rahatlıkla girebilirler rahatlıkla çıkabilirler. Eskişehir’de engelliler tramvaylara rahatlıkla inip binebilirler. Kimsenin yardımına ihtiyaç duymadan yaparlar. Bir de Eskişehir’de imar yönetmeliği diyor ki, benim değiştirdiğim yönetmelikte, eğer bir yapı ticarethane ise mutlaka engelliler için tuvaletler yapılacak. Engelli tuvaleti yapmıyorsa ruhsat alamaz. İki katlı veya üç katlı yapılarsa engelli asansörü olacak veya engellilerin çıkabileceği şekilde merdiven yapılacak.
Eskiden 50 metrekarelik parklar yapılıyordu, biz 70 dönümlük parklar yaptık
Tiyatrolara sinemalara engellilerin sandalyeleriyle birlikte park edecekleri yerler olacak. Eskiden Eskişehir’de 100 metre 50 metrekarelik yerler varsa oralara belediyeler hemen bir akasya ağacı dikerler, bir tane bank koyarlar, çiçek ekseler de zaten tutmaz buna da park adını verirlerdi.
Oysa şimdi Eskişehir’de Eskişehirliler park denilince akıllarına en az 70 dönümlük bir alan gelir ve zaten onu istiyorlar. Hektarlarca büyüklükte boş yerler. Benden önceki belediye yönetimleri oralara konut sevdasıyla ticarethane sevdasıyla imar izni vermişlerdi bildiğimiz klasik inşaatçılara müteahhitlere imkân sağlayan belediyecilik yapmışlar.
Eskişehir’de ne kadar boş alan varsa yeşil alan yaptık
Ben gelir gelmez ne kadar boş alan varsa hepsinin imar planını değiştirerek yeşil alan yaptım. O parklarda geziliyor o parklarda dinleniliyor o parklarda çocuklar için eğlenceli ve eğitim alanları var. Pek çok eğlenceler o parklarda yapılıyor. Öyle oldu ki parklarımız ünlü oldu. Neredeyse Amerika’daki parklara eşit parklar oldu ve bunlar için de para harcamadık.
Yıl 1989 belediye başkanı olarak seçildik. Henüz daha köylerden kasabalardan tebrikler bitmemişti. Görevimin 3. ayında büyük depremle karşı karşıya kaldık. 17 Ağustos depremi. Bu depremle karşılaşınca apartmanların yapı şeklini değiştirdik. Zaten zemin 2.20 yüksekliğinde ve orası garaj olarak kullanılır. 6’şar daireli apartmanlar geliştirdik. 3 bir tarafta 3 bir tarata.
AKP Hükümeti’nin vergilerden topladığı paralar gelmiyor
Ama öyle bir hale geldik ki AKP hükümeti kurulduktan sonra toplanan vergilerden gelen paralar gelmiyor. Hesap, sual, sorgu.. Hepsine de cevap veriyoruz. Hesap veremeyeceğiniz hiçbir işi de imzalamayın diyorum.
Şu anlayışı yerleştirdim memurlarıma, projeniz meclisten geçmiştir, milyon para harcayacaksınız, hukuki engel varsa bu projenizi realize etmek için ne yapacaksınız etrafında dolanacaksınız, para yetmezse ben bulacağım ama bir tek şeyi asla yapmayacaksınız: Sizin veya bir yakınanınızın boğazında tek kuruş halkın ve yetimin hakkı geçmeyecek.
Porsuk çayı bildiğiniz gibi Eskişehir’i ikiye bölüyor. Kuzeyi Tepebaşı güneyi Odunpazarı. İki tarafta da hastaneler var ve iki tarafta da doktorlar oturuyor. Marmara depreminin artçıları devam ediyor çökse iki yakada ulaşım kalmayacak.
Deprem ülkesiyiz çok esaslı bir itfaiye teşkilatı kurmayı hedefledik, ikincisi köprüleri yenileyeceğiz. Marmara depremi nedeniyle bir yıl çivi çakamadım. Çünkü bütün mühendis ve iş makinelerini Körfez bölgesine enkaz kaldırmaya gönderdik.
Biz işbaşına gelmeden önce Eskişehir trafiği Hindistan’a benziyordu
Ama oturup projeler hazırlamaya başladık. Bir baktık Eskişehir’de ulaşım sorunu var. Bir kaldırımdan diğerine geçilmiyor. Her türlü araç var. Afedersiniz at eşek arabalarına kadar. Bir taraf caddeden diğerine geçilmiyor. Hindistan’a benzetirdim. Bir tek kutsal inekler eksik.. Tramvay alacağız bizden önce bir tek Bursa almış. Amerika, Avrupa, Avusturya ve Japonya’ya kadar gidip baktık. Sorduk soruşturduk. Eskişehir’in koşullarına göre tramvay yaptırdık. Rampa çıkacak rampa inecek. Her tramvay rampa inip çıkamaz. Çünkü Eskişehir’de tramvay yapılabilecek yollar çok geniş değil. Öyle tramvay olmalı ki ne geniş ne büyük. İhaleyi yaptık ama bir sürü engellemelerle karşılaştık. Çünkü DDY yönetmeliğine göre tramvay ray aralığı uygun değil. Sonra onlar yönetmelik değiştirdiler. Bizim ray aralığımız o yönetmeliğe girdi.
Projeden önce fizibilite raporu hazırlarız, projeniz verimli ise yatırım için kredi bulmak çok kolaydır
Projeleri hazırlarken öncelikli çok ciddi fizibilite raporları hazırladık. Yani o proje yapılırken kullanılan kredi ve faizleri ödeyecek gelir getirir mi. Fizibilite raporlarına bakarak krediler verilir. Hazırladığımız projeleri koltuğumun altına alıp Avrupa Yatırım Bankalarına gittim.
Belediyeler eğer sağlıklı, alınan krediyi sağlanacak finansmanı geri ödeyecek projeler geliştiriyorlarsa mutlaka para bulurlar. Para bulamadık mazereti geçerli değildir. Biz projelerimize krediyi öyle aldık.
21 yıllık tecrübemle söylüyorum ki…
21 yıllık tecrübeme dayanarak söylüyorum ki belediyecilik felsefesi yalnız alt yapı, yalnız kaldırım, yalnız yol, yalnız su yalnız ulaşım demek değildir. Eğer bir şehirde insanlar işleriyle evlerinin arasında hayatının büyük bir kısmını tüketiyorlarsa, insanlar işlerinden çıkıp evin ihtiyacını alıp eve dönüyorlarsa o şehirde belediyecilik yoktur. Hiç değilse haftada bir gün ailesiyle mutlaka dışarda vakit geçirmeli. Bir şehirde galeriler olacak, resim galerileri, sanat galerileri. O şehirde belediyenin tiyatroları olacak. Senfoni orkestraları olacak. O şehirde festivaller olacak. "
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com