Nezir KIZILKAYA
nezir.kizilkaya@hotmail.com
“Tarih, sadece geçmişi anlatmaz, geleceğe de yol gösterir.”
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası 1923 yılında kurulmuş, Cumhuriyet ile yaşıt olan bir kurum. Şehrin son yüzyılını araştıran ve bunları kaleme alan bir tarihçi olarak, bu kurumun tarihini yazmam talep edildiğinde açıkçası çok heyecanlanmıştım.
Bu yazıyı bir kitabı tanıtmak için yazdığım düşünülebilir ama aslında, Malatya’nın alın terini, emeğini, üretkenliğini, girişimciliğini ve en önemlisi de asırlık bir kurumun şehrimize yön veren iradesini selamlamak için yazıyorum.
Hazırladığım bu kitap, arşivlerden titizlikle seçilen belgeler, tanıklıklar, fotoğraflar ve odanın belleğinde iz bırakmış olaylarla örüldü. Her sayfası, Malatya Ticaret ve Sanayi Odasının kültürünü, insanlarını ve değişen dünyaya nasıl ayak uydurduğunu gösteren canlı birer tanık niteliğinde kitaptaki yerini aldı.
Kitabın araştırma ve yazım aşamaları aralıksız olarak, yaklaşık bir yıl sürdü. Bu süre zarfında Malatya’da yayınlanmış 50 yerel gazetede yer alan Malatya Ticaret ve Sanayi Odası ile ilgili haberleri arşivledim. Yüzlerce fotoğraf ve belgeye ulaşarak titizlikle inceledim. Türkiye’nin özellikle büyük şehirlerinde bulunan 120’ye yakın sahafa telefon ve e-posta ile ulaşarak Malatya Ticaret ve Sanayi Odası ile ilgili arşiv araştırması yaptım. Ankara’da bulunan Milli Kütüphane ve İstanbul Beyazıt Devlet Kütüphanesi raflarında kitap ve süreli yayın araştırmaları yaptım. Yaptığım bu titiz çalışmanın değerinin, ortaya çıkan kitap incelendiğinde daha iyi anlaşılacağına inanıyorum.
ARŞİV FOTO: Malatya Ticaret ve Sanayi Odası'nın 1929'da İzmir Fuarı'nda açtığı Malatya Sergisi

Konu ile ilgili yaptığım araştırmalarda ulaştığım bilgiler karşısında bazen heyecanlandım, bazen şaşırdım, bazen de umutlandım ama beklemediğim kadar çok bilgi ve belgeyi de arşivime kattım. Her şeyden önemlisi yüz yıllık tarihin yalnızca yılların sayısal toplamı olmadığını, bir yüzyılı doldurmanın, zamanın ötesinde bir varoluş biçimini, kök salan değerleri, kuşaktan kuşağa aktarılan bir kültürü ve geleceğe uzanan bir iradeyi temsil ettiğine dair çok şey “öğrendim”
Araştırmalarımı derinleştirdikçe gördüm ki, bu çalışmanın içerdiği bilgiler sadece “Bir Asrın Tanığı Malatya Ticaret ve Sanayi Odası”nın değil, aynı zamanda bu şehrin de hafızasıdır. Malatya Ticaret ve Sanayi Odası, kurulduğu günden bu yana, bu toprakların ekonomisine, üretimine ve ticaretine yön veren bir merkez olmuştur. Yüz yılı aşan bu yolculukta, nice zorluklara karşı durmuş, nice yeniliklere öncülük etmiş, nice başarı hikâyeleri yazmıştır.
Bütün bunların yanında kayısı için özel bir parantez açmak istiyorum. Hepimiz biliyoruz ki bu topraklar için kayısı, yalnızca bir meyve değildir. O, bu coğrafyanın sembolüdür, Malatya’nın adıdır, alın terimizin dünyaya açılan penceresidir. İşte bu pencereyi açan, bu sesi duyuran, bu emeği dünyaya tanıtan kurumların başında Malatya Ticaret ve Sanayi Odası gelmektedir.
1934 yılında Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği Ticaret Ataşesine kayısı numuneleri göndererek, Malatya Kayısısının Fransa’da pazarlanabilmesi için bir pazar araştırması talep edecek kadar vizyonu geniş bir kurum olan Malatya Ticaret ve Sanayi Odası, yakın tarihlerde İnönü Üniversitesinde yapılan kayısı ile ilgili bilimsel araştırmalara da önemli ölçüde fon desteği sağlamıştır.

Eğer bugün kayısımız 100’den fazla ülkeye ihraç ediliyorsa, dünyanın dört bir yanında Malatya adı kayısıyla birlikte anılıyorsa, bunda odanın ve onun çatısı altında görev yapmış bütün değerli başkanların, yöneticilerin ve üyelerin çok büyük payı vardır. Bu uğurda 1920’li yıllardan itibaren gösterilen çabayı, kitabın her sayfasında belgeleri ile görmek mümkün olacaktır.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odasının kurumsal yapısına büyük katkılar sağlayacak olan bu kitap, sadece başarıların değil, aynı zamanda dayanışmanın da kitabıdır. Afet ve kriz dönemlerinde nasıl omuz omuza verildiğini, zor dönemlerde hangi fedakârlıkların yapıldığını, geleceğe dair hangi umutların yeşertildiği de bu sayfaların konuları içerisindedir. Çünkü bu şehir, yalnızca bireysel çabalar ile değil, ortak akıl ve ortak emek ile büyümüştür. Malatya’nın yüz yıllık ekonomi tarihi incelendiğinde bu ortak aklın kurumsal karşılığının Malatya Ticaret ve Sanayi Odası olduğu apaçık ortadır.
Bugün burada bizlere düşen, geçmişte atılan bu güçlü adımları unutmamak, değerli büyüklerimizi saygıyla anmak ve onların mirasını geleceğe taşımaktır. Bu kitabı hazırlarken de, bir vefa borcu olarak, birinci hedefimin, odanın kuruluşundan itibaren seçilmiş bütün başkan, yönetim kurulu ve meclis üyelerinin isimlerini zikretmek olduğunu ve bunu da başardığımı mutlulukla ifade etmek istiyorum.

Bu kitabın bize kazandıracağı en önemli şeylerden biri de, şehrimizin ekonomik hafızasını diri tutmak olacaktır. Bu eser sayesinde, gelecek nesiller dünü ve bugünü okuyacak, Malatya’nın nasıl bir emekle büyüdüğünü, hangi fedakârlıklarla bu noktaya geldiğini görerek hem geçmişe şükran duyacak, hem de geleceğe daha sağlam adımlarla yürüyebilecektir.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası, kurulduğu 1923 yılında, zorlu koşulların ve büyük umutların tam ortasında filizlenmiş, ilk günkü tazeliğini koruyan azim ve inançla, yıllar içinde sayısız başarıya, yeniliğe ve topluma mal olmuş bir mirasa dönüşmüştür. Asırlık süreci anlatan bu kitap, yalnızca geçmişin anılarını günümüze taşımakla kalmıyor; aynı zamanda geleceğe ışık tutacak değerlerin ve ilkelerin de altını çiziyor.
102 yıldır varlığını sürdüren Malatya Ticaret ve Sanayi Odasının bu eşsiz yolculuğunu anlatırken şehrin, toplumun ve nice hayatın, değişen çehresine de tanıklık ediyoruz. Bu yüzden kitap yalnızca Malatya Ticaret ve Sanayi Odasının tarihini değil, aynı zamanda içinde bulunduğu toplumun da izlerini taşıyor.
Ben inanıyorum ki Malatya Ticaret ve Sanayi Odası bundan sonra da aynı azimle, aynı vizyonla yoluna devam edecek, şehrimizin gelişimine yön vererek Malatya’yı daha parlak yarınlara taşıyacaktır.
Bu köklü mirası bugüne taşıyan ve geleceğe devredecek olan herkese sonsuz teşekkürler.





