Malatya Sancaktar Mezarlığı'ndaki 'uçak'lı mezarın hazin öyküsü Şair-Yazar Sunay Akın'a işte bunları söyletti: "Bu Malatya'yı bütün dünyaya taşır"
Malatya'da, Sancaktar Mezarlığı'nda bulunan uçak şeklindeki 74 yıllık mezar, buraya gidenlerin dikkatini çekerken, hüzünlü öyküsü duyan herkesi duygulandırıyor.
Mezar uçağın üzerinde, "İzollu Paşa oğlu Nevzat, Ruhuna Fatiha, 1927-1942" şeklinde bir yazı yer alıyor. 74 yıllık mezarın bir kısmı tahrip olsa da, 1942 yılından bu yana varlığını korumayı başarmış.
Sancaktar Mezarlığı'na yolu düşen hemen herkes, taştan "uçak" mezarı görmüştür. İnsan suretindeki kimbilir hangi yaratık ya da yaratıkların bir kısmına zarar verdiği bu mezarı..
O mezarda yatan ne pilot, ne de uçak kazasında ölmüş biridir. Orada yatan, 15 yaşındaki bir çocuktur. Tüm hayali pilotluk olan, ancak geçirdiği bir kaza sonucu ölen çocuğunun hayalini sembolleştiren, oğlunun uçak kullanma sevdasını taşa nakşettiren yüce duygulu bir babanın oğluna verebildiği son hediyedir.
TÜM HAYALİ PİLOT OLMAKTI..
O mezarda, 1927 doğumlu olan ve 1942 yılında 15 yaşında iken ölen Nevzat Çetinkaya yatmaktadır.
Malatya Lisesi'nde okuyan ve hayali pilotluk olan Çetinkaya, Saray Mahallesi'nde bulunan evlerinin damından yandaki evin damına "Ben böyle uçacağım, pilot olacağım, siz beni böyle göreceksiniz" diye atlamaktadır ve bu onun yegane oyunu olmuştur.. Yine bir gün evlerinin damından yandaki evin damına atlamaya çalışan Nevzat, bu kez başarılı olamaz ve yere düşer. Daha sonrasında ateşlenir, ağrılar- sancılar çekmeye başlar. Acılar içerisindeki Nevzat, Memleket (Devlet) Hastahanesi'ne götürülür, düşmenin etkilerinin yanı sıra bir de apandisitinin patladığı anlaşılır. Tedavi edilmeye çalışılır, ancak 1942 yılı Kurban Bayramı'nın arifesinde yaşama veda eder.
Oğlu Nevzat'ı çok seven baba Paşa Çetinkaya (baba-oğul yandaki fotoğraflarda), o'nun uçma ve pilotluk hayalini sembolleştirecek bir mezar yaptırmaya karar verir. "Hayali oğlumun gözünde kaldı ama mezarını uçak gibi yaptıracağım. Oğlumun uçağı hep yanında olacak" diyerek, Gaziantep'teki bir taş ustasına 'uçak' siparisi verir. Yaptırılan uçak şeklindeki taş, Malatya'ya nakledilirken, aşırı sarsıntı nedeniyle kırılır. Baba, siparişini yeniler ve ikinci taş da Malatya'ya getirilirken, aynı nedenle kırılır. Baba vazgeçmez, üçüncü siparişini verir. Sağlam olarak Malatya'ya getirilen bu taş, Nevzat'ın mezarının üstüne yerleştirilir.
"AĞABEYİM PİLOT OLMAK İSTİYORDU"
Merhum Nevzat Çetinkaya'nın kız kardeşi olan 79 yaşındaki Fatma Baştemur, ağabeyinin mezarını sık sık ziyaret eden aile fertlerinden. Fatma Baştemur, ağabeyinin pilotluğu çok sevdiğini, pilot olmak için askeri okula hazırlanırken, o acı olayın yaşandığını belirtiyor.
Ağabeyi öldüğünde kendisinin 5 yaşında olduğunu ifade eden Baştemur, "Babam hayali pilotluk olan ağabeyimin ölümüne çok üzülmüş, çok yanmış. Sonra, 'Oğlumun gözünde kaldı ama, mezarını uçak gibi yaptıracağım.. Oğlumun uçağı hep yanında olacak..' demiş. Babam, Gaziantep’teki taş ustalarına uçak mezarı sipariş etmiş. Yapılan mezar, o dönem ulaşım koşullarında Malatya’ya getirilirken yolda kırılmış. İkincisinin yapımı için bir sipariş daha vermiş ama o da yolda kırılmış. Üçüncüsü sağlam geldi ve mezarın üzerine yerleştirildi. Babam her yıl bu uçağı boyardı, ölene kadar bu böyle sürdü. Sonra da bizim çocuklarımız boyası soldukça, yeniden boyuyorlar" diye konuştu.
SUNAY AKIN'I DA ÇOK ETKİLEDİ..
Türkiye'de ilk oyuncak müzesini İstanbul'da kuran, oyuncakların, hayallerin, çocukların, duyguların ve hayatların öykücüsü Yazar- Şair Sunay Akın da, bu dramatik öyküyü duyar ve Hayal Kahramanları adlı kitabında yer verir.
Uçak mezarın Anadolu'nun göbeğinde duran bir hayal olduğunu ifade eden Akın, "Bir lahit gibi. Anadolu kültüründe, medeniyetinde olan yüzyıllar, binlerce yıl öncesinde olan mezarlara benziyor. Çünkü biz bu topraklarda kiracı değil, toprak sahibiyiz. Bu bir çocuk tarihidir. Ben bundan çok etkilendim ve kitabımda yazdım. Bu çok büyük bir olaydır. Bunun edebiyatı vardır, sineması vardır, bunun tiyatrosu vardır. Bu bir ışıktır. Bir çocuğun hayali ve babasının onun anısına yaptırdığı uçak şeklindeki mezar. Bu, Malatya'yı bütün dünyaya taşır. Ben bunu dünyanın dört bir yerinde anlattım. Bundan etkilenmeyen yok. Bu, hissi senet. Bir ülkenin zenginliği hisse senetleri değil, hissi senetleridir. İşte Malatya'nın en büyük zenginliği de budur" dedi.
Ferdi DURDU, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com