Türk dünyasının her köşesinde bilinen "Çırpınırdı Karadeniz" şiirini ve Azerbaycan Milli Marşını kaleme alan Azerbaycanlı ünlü şair, Türkçülük suçlamasıyla tutuklu bulunduğu Sovyet zindanlarında kurşuna dizilerek katledilişinin 84. yılında anılıyor.
Azerbaycan Milli Marşı'nın da şairi olan Ahmet Cevat, sadece ülkesinde değil, başta Türkiye olmak üzere tüm Türk dünyasında saygıyla hatırlanıyor. Şiirlerinde yurt ve millet sevgisini işleyen, milli duyguları öne çıkaran Cevat, Doğu Türkistan'dan Balkanlar'a, Türk soyu halkların yaşadığı tüm bölgelerde tanınıyor.
Cevat, 5 Mayıs 1892'de Azerbaycan'ın Gence şehri yakınlarındaki Şemkir bölgesinin Seyfeli köyünde doğdu. Doğduğu köyde dini eğitim aldı, Arapça ve Farsça öğrendi, 1906'da ailesiyle Gence'ye taşındı ve eğitimine burada devam etti. Cevat, ilk şiirlerini bu dönemde yazmaya ve çeşitli gazete ve dergilerde yayınlatmaya başladı. 1912'de mezun olan Cevat, Gence Kız Okulunda Türkçe ve Farsça öğretmeni olarak görev yaptı. Aynı yıl arkadaşıyla gönüllü olarak Osmanlı ordusuna yazılarak Balkan Savaşları'na katıldı ve Bulgarlara karşı savaştı. Birinci Dünya Savaşı yıllarında da Anadolu'da yaşananları yakından takip ederek çeşitli gazetelerde bu konuda haber ve makaleler yazdı.
Bakü'de faaliyet gösteren "Müslüman Cemiyet-i Hayriyesi"ne üye olan Cevat, 1915'te Azerbaycan'dan Batum, Kars, Ardahan, Sarıkamış, Trabzon ve Erzurum'daki Türklere ve Rus ordusuna esir düşen Osmanlı askerlerine yardım götüren heyette yer aldı.
Yazdığı marş 1993'te Milli Marş kabul edildi
Cevat'ın ilk şiir kitabı "Koşma", 1916'da Bakü'de basıldı. Ziya Gökalp, 1918'de Yeni Mecmua'da kitapla ilgili şunları yazmıştı:
"Ruslarla savaştığımız sırada Kafkasya'da intişar eden bir şiir mecmuası elimize geçti. Koşma isimli bu kitabın nazımı Ahmet Cevat isminde bir Türk'tür. Bu milliyetperver şairin bütün şiirleri, Osmanlı Türklerine, ana vatana, orduya ithaf edilmiştir."
Ahmet Cevat, "Koşma" kitabının bir nüshasını da 15 Eylül 1918'de Bakü'yü Ermeni ve Bolşevik çetelerden kurtaran Kafkas İslam Ordusu komutanı Nuri Paşa'ya hediye etti.
Azerbaycan'ın bağımsızlığı döneminde de hem şiirler yazan hem de öğretmen ve gazeteci olarak çalışan Cevat, hükümetin milli marş müsabakasına katıldı. Cevat'ın, ünlü besteci Üzeyir Hacıbeyli tarafından bestelenen marşı beğenilse de Bolşevik ordusunun Azerbaycan'ı işgal etmesiyle kabul edilemedi.
Cevat, iki yıllık bağımsızlığın ardından ülkede Sovyet yönetimi kurulunca baskı görmeye başladı ve defalarca tutuklandı. Bu dönemde de şiir yazmayı sürdüren ve tercümanlık yapan Ahmet Cevat, devrim karşıtlığı ve Türkçülükle suçlanarak idama mahkum edildi. Ahmet Cevat, 13 Ekim 1937'de kurşuna dizilerek öldürüldü.
Sovyetlerin dağılmasının ardından bağımsızlığını yeniden elde eden Azerbaycan'da parlamento, 1993'te Cevat'ın yazdığı ve Hacıbeyli'nin bestelediği marşı Azerbaycan Milli Marşı olarak kabul etti.
Çırpınırdı Karadeniz
Ahmet Cevat, "Yol ver Türk'ün bayrağına" ismiyle de bilinen şiirini 1914'te kaleme aldı. Şiirde, Balkan Savaşları sırasında efsaneleşen Osmanlı savaş gemisi "Hamidiye"nin kahramanlıkları övülmektedir.
Bakü, AA