41 YILLIK HİZMETİN ARDINDAN EMEKLİYE AYRILDI.. Kültür ve Turizm Müdürlüğünün en kıdemli personeli şef Mehmet Pektaş emekliye ayrıldı. 41 yılı aşkın süreden beri görev yapan Pektaş, meslek hayatının neredeyse tamamına yakınını çalıştığı kurumun turizm bölümünde geçirdi.
1956 yılında Arguvan ilçesinin Morhamam köyünde dünyaya gelen Pektaş, 12 Kasım 1979’da evrak ve arşiv memuru olarak Turizm ve Tanıtma Bakanlığına atandı. Fasılalarla daktilo memuru, ambar memuru, ayniyat saymanı görevinde bulunan Pektaş, 1981 yılında eş durumundan Malatya Turizm ve Tanıtma Bürosu Müdürlüğüne atandı. 1983 yılında Kültür Bakanlığı ile birleştirilip adı Kültür ve Turizm Bakanlığı olan bakanlık, 1989 yılında tekrar ayrılınca turizmde çalışmaya devam etti. İki bakanlık 2003’de tekrar birleşirken Pektaş görevine Malatya Kültür ve Turizm Müdürlüğünde sürdürdü ve buradan emekliye ayrıldı.
Pektaş, çalıştığı yılları anlatırken kurumunun izlediği seyirle birlikte Malatya’da turizmin yükseliş ve düşüşüne dair bilgiler veriyor.
“Malatya’da ilk göreve başladığımda daire Barış İş Hanındaydı ve müdürlüğe İstatistik Kurumu Müdürü Hikmet Kaya vekâlet ediyordu. Sadece 2 hizmetli vardı, tek memur bendim. Geldiğimde daireye ait bir dosya, maaş bordrosu yok, kâğıt bile yoktu. Sadece bir daktilo vardı. Dosyalama ve evrak kayıt düzenini kurup çalışmaya başladım. Yerimiz uygun olmadığından bakanlığa yer tahsisi teklifinde bulunduk ve Sivas Caddesi girişinde, Ticaret Lisesinin karşısında bulunan benzin istasyonunun üstündeki bir daireye taşındık. Bu arada Malatya’ya turist gelmeye başlamıştı. Nemrut Dağını ziyaret etmek için çok sayıda yabancı turist geliyordu. İhtiyaç doğunca bakanlık enformasyon memuru olarak iki ismi, Abuzer Altunsuyu ve Hüseyin Güngör Altaç, atadı. O dönem yine müdürümüz yoktu ve müze müdürü Hacı Veli Soğancıoğlu bize vekâlet ediyordu. Birkaç sene sonra bakanlıklar birleşirken bu kez Elazığ’dan geçici görevle gönderilen Figen Çizmecigil müdürlüğe vekâlet etti. O İzmir’e tayin olunca, Kültür Müdürü Sami Çulcu vekâlet etti.
Burada, merhum Sami Bey’den bahsetmeden geçemeyeceğim. Harbi, gerçek bir müdürdü; çalışanın emeğinin karşılığını veren bir yöneticiydi. Onun talebesiydik, bizi çok iyi yetiştirdi.
Bakanlıklar 80’lerin sonunda bir daha ayrılınca ben önce kültür cenahında kaldım ama tekrar başvurup turizme ayniyat saymanı olarak atandım. 1990’da ise şef oldum. O yıllarda binlerce turist Malatya’ya gelmeye devam ediyordu ve dairemiz postanenin çaprazında, bugün pastane olarak kullanılan, yerdeydi. Malatya trafiği şimdiki gibi yoğun olmadığı için minibüsler İstasyon Caddesi üzerinden veya Nasuhi Caddesinin girişinden Nemrut’a hareket ediyordu. O yıllar Nemrut Dağına bir günde 27 minibüs dolusu turist gittiğine tanığım.
90’larda dönemin valisi Saffet Arıkan Bedük, müdürlüğün dışarıda değil, valilik binası içerisinde olması gerektiğine karar verip emredince taşınıp, Adliye’nin boşalttığı odalara yerleştik”.
80lerde turist sayısı on binlerle ifade edilirken rakamların neden düştüğünü Pektaş şöyle yorumluyor:
“Saddam Hüseyin’in Kuveyt’i işgali ve körfez krizi düşüşü tetikledi. Malatya güvenli bir yerdi elbette ama insanlara bunu anlatamazsınız. Bu dışımızdaki nedendi. İçimizdeki nedense, müdürlüğün doğru dürüst yeri yoktu. O dönem Malatya’da seyahat acentesi gibi hizmet verecek özel sektör kuruluşu olmayınca müdürlüğümüz turiste hizmet veriyordu. Turistin sırt çantasıyla valiliğin içine girip çıkması olacak iş değildi. Enformasyon memurumuz yoktu. Seksenlerde gelenler başka yere atandı veya idareci oldu. Kalifiye enformasyon memuru alınmadı. Sonradan bir tane alınsa bile dairenin işlerini mi yapsın turiste hizmet mi versin, bilemiyordu. Enformasyonun memurunun oturacak doğru dürüst odası bile yoktu. Odaya ikiden fazla turist girse üçüncüsü ayakta bekliyordu. Turistin yoğun olduğu yıllarda turizm gönüllüleri vardı. Şu anda yıkılan eski garajın olduğu yerde büro açmıştık; turizm gönüllüleri gelen turisti Adıyaman’a kaçırmıyordu.
Nemrut yolunun yıllar içerisinde bir türlü standarda uygun hale getirilmemesi yabancı turistin gelişini durduran diğer sebeptir. Turist, Malatya tarafından gelince, dağa yakın yerde geceleyip güneşin doğuşunu ve batışını izlemek istiyordu. Bir türlü kaliteli bir otel yapılamadı. Seksenlerle Özel İdarenin yaptığı otel yıllar içerisinde yıprandı, kullanılamaz hale geldi. Zaten çok yetersizdi. Tüm bunlara ilaveten tanıtımı da doğru dürüst yapamadık”
Pektaş, çalıştığı yıllardaki memurluk anlayışını anlatırken şunları söylüyor:
“Bizler devletçi memur anlayışıyla yetiştik. Hiçbir ayrım, siyasi görüş gütmeden, amirlerimize saygıda kusur etmeden görev yaptık. Çalışırken makam önemli değildi. O anda yapabileceğimiz iş varsa yapardık. Yeri geldi, fuarlarda yük taşıdık Biz bu işleri gönüllü, isteyerek yaptık. Ali Cengiz müdürümüzken Malatyaspor yönetim kurulunda da görev yapıyordu. Mesai arkadaşım Hasan Hüseyin Yıldırım’la birlikte Malatyaspor maçlarında bile gönüllü çalıştık. Çalışmayı o kadar seviyorduk. Hafta sonu bir iş olursa, hiç düşünmeden, mesai bile talep etmeden çıkar gelirdik.
Devletin bir kâğıdını dahi koruduk, israf etmedik. Mesai arkadaşlarıma sorabilirsiniz. 35 senelik deterjanı dairenin deposunda muhafaza edip kullandım. Sarı saman kâğıtları vardı; devrini tamamlamıştı, evrak yazımında kullanılmıyordu ama atmadım, müsvedde olarak kullandım. Arşive çok dikkat ederdim. Bende evrak kaybolmaması bir yana aradığımı bulurdum. Neyin nerede olduğunu bilirdim. Memurun böyle özverili çalışmasını istiyorsanız hakkını vereceksiniz, liyakati öne çıkaracaksınız. Çalışan hakkını alamazsa kaliteli iş bekleyemezsiniz. Öyle olmazsa personel iş yapmaz, nemelazımcı davranır, iyi memur yetişmez. Çalıştığım ilk yıllar bölgesel hizmet içi eğitimler verilirdi. Bakanlıktan uzman ekip gelip kurs verirdi. Şimdi memura doğru dürüst eğitim verildiğini görmüyoruz”.
Turizm Müdürlüğü müstakil iken müdürlük yapan Ali Cengiz, birleşmeden sonra Derviş Özbay, Bahattin Kabahasanoğlu, Levent İskenderoğlu ile çalışan Pektaş, Çetin Şişman’ın müdürlüğü dönemi, 2021 yılının Ocak ayında, emekliye ayrıldı.
malatyahaber.com- Yeni Malatya Gazetesi