Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ekonomiyle ilgili söylenenlere, kendilerine göre karalama programlarıyla sağa sola koşanlara bakmayın” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen 100 Günlük Eylem Planı Tanıtım Toplantısı'nda konuştu. Cumhurbaşkanlığı ile 16 Bakanlığın önümüzdeki 100 gün içinde gerçekleştireceği icraatları tanıtan Erdoğan, ulaşımdan enerjiye, ekonomiden sanayiye, dış ticaretten çevre ve şehirciliğe, dış politikadan savunmaya, eğitimden sağlığa, tarımdan turizme ve spora kadar birçok başlıktaki hedefleri şu şekilde sıraladı:
"Milli Savunma Bakanlığı
Yerli ve milli eğitim uçağımız Hür Kuşu Hava Kuvvetleri Komutanlığı’mızın envanterine alıyoruz. Milli insansız uçak Anka’dan 4 adet SİHA’lardan da 6 adet daha ordumuzun kullanımına sunuyoruz. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızdan bugüne kadar askerliğe müracaat edememiş olanların da dövizle askerlik hizmetinden faydalanabilmesini sağlıyoruz. Harita Genel Müdürlüğünün yerli harita görüntüleme sistemleri olan HGM Küre ve HGM Atlas’ı tüm internet kullanıcılarının hizmetine sunmaya başlıyoruz.
Sağlık Bakanlığı
Ülkemizde gerçekleştirdiği büyük sağlık reformuyla bizim iftihar kurumlarımızdan biri olmuştur. Geçtiğimiz 16 yılda 81 şehrimizde bin 245 yeni hastane inşa ettik. İnsanımızın bir sağlıklı nefesine nedenli önem verdiğimizi ortaya koyduk. Bu hastanelerde 130 bin yatağı hizmete sunduk. Tüm sağlık kurumlarımızı en modern tesis ve tedavi cihazlarıyla donattık. Milletimize daha iyi hizmet verebilmek için 540 bin sağlık çalışanını işe başlattık. 112 acil istasyonu sayısının 481’den 2 bin 641’e çıkardık. Ambulans sayısını 618’den 5 bine çıkardık. Ülkemizde hiç olmayan hava ambulanslarını yaptık. Helikopter ve jet hava ambulanslarımız var. Yurtdışından gidip hastaları alma, bunları yapar hale geldik. Hatırlayın, karda kışta evet köpeklerin çektiği kızaklarla hastalarımız taşınırdı. Yaşlı amcaları çeker hastanelere götürürlerdi. Ama artık paletli ambulansları faaliyete geçirdik.
Bugün Türkiye sadece kendi vatandaşlarına değil, dünyanın her yerinden şifa arayanlara hizmet verebilen bir sağlık altyapısına ve sistemine kavuşmuştur. Bu 100 Günlük İcraat Programımızla bu hizmetleri daha da ileriye taşıyacağız. Yoğun bakımlardaki sıkışıklığı gidermek için 500 yeni yatağı daha hizmete alıyoruz. Kronik hastalıkların risk faktörlerini azaltarak sağlıklı nesiller yetiştirmeye yönelik çalışmaları başlatıyoruz. Türkiye’yi sağlık turizminde marka haline getirmek için bu alanda faaliyet gösteren kurumların sayısını artırıyor, uluslararası sağlık hizmetleri anonim şirketini kuruyoruz. Sağlık market uygulaması ile bu alandaki sarf malzemelerinin teminini kolaylaştırıyoruz. Obezite ile mücadeleyi yaygınlaştırıyoruz. Acil ihtiyacı olan ve yaygın kullanılan aşıların ülkemizde üretimi için proje çağrısına çıkıyoruz. İlaçta ve tıbbi cihazda çok uluslu şirketler için yerelleşmeyi kendi firmalarımız için de yerlileşmeyi ve millileşmeyi teşvik edecek bir sistem kuruyoruz. Aile hekimliğinin başvuru oranını yüzde 40’a çıkartacak şekilde güçlendiriyoruz. Evde sağlık hizmetlerinden yararlanan hasta sayısının yüzde 20 artışla 1 milyon 200 bin kişiye çıkartıyoruz. Henüz resmi açılışı yapılmayan Elazığ Şehir Hastanemizde hasta kabulü başladı. İnşallah resmi açılışını da en kısa zamanda yapacağız. Eskişehir Şehir Hastanesi de önümüzdeki ay hasta kabulüne başlıyor. Manisa ve Ankara Bilkent Şehir hastanelerimizde bu yıl içinde faaliyete geçiyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Türkiye’nin gelişmesinde ve kalkınmasında kritik öneme sahip çalışmalar yürütmüştür. Kurduğumuz 110 yeni Organize Sanayi bölgesi ile 1 milyon 370 bin vatandaşımıza istihdam sağlık. Toplam patent başvurularının sayısını on kattan yerli patent başvurularının sayısını 21 kattan fazla artırdık. Marka başvurularında da 4.5 kata, tasarım başvurularında 2.5 kata varan bir artış oldu. Teknoloji geliştirme bölgelerinin sayısı 3’ten 81’e çıktı. Buralarda üretilen teknolojilerle 3,5 milyar dolarlık ihracat yaptık. ARGE merkezlerinin yaygınlaştırarak yüksek teknolojiye yönelik çalışmaların önünü açtık. KOBİ’lere verdiğimiz desteği arttırıyoruz. KOBİ’leri özellikle ekonomimizin itici gücü haline getirdik. Özellikle savunma sanayi projelerini yönelen firmalarımıza her aşamada destek verdik. Bilişim alanında ülkemizin marka haline dönüştürecek adımları attık. 100 günlük icraat programı kapsamında yüksek teknoloji ürünler noktasında destek sağlamak için fon şirketleri ile protokoller imzalıyoruz. KOBİ’lere verdiğimiz desteği artırıyoruz. Stratejik ürünler başta olmak üzere, yazılımdan makine teçhizatına kadar her alanda KOBİ’lerimizin yanında olacağız. Türkiye Uzay Ajansı’nı kuruyoruz. Böylece ülkemiz uzay çalışmalarında daha etkin bir şekilde yerine alabilecektir. Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyacı olan füzeler, hassas güdüm kitleri, elektronik kripto anahtarları gibi savunma sanayi projelerinin teslimini hızlandırıyoruz. Yerli uydularımız için projeler geliştirecek, Uzay Teknolojileri Optik Sistemler Araştırma Merkezini açıyoruz. Yüksek güçlü lazer silah sistemlerinin araca takılı testlerine başlıyoruz. Milli güvenli veri depolama sistemini üniversitelerimizin ortak kullanımına sunuyoruz. Milli güvenli mesajlaşma sisteminin testlerini TAİ ve TÜBİTAK gibi kritik kurumlarımızda gerçekleştiriyoruz.
En büyük tematik Teknoparkımız olan 3.5 milyon metrekare alanda kurulan Bilişim Vadisi’nin de ilk etabının ikinci kısmını tamamlıyoruz. 81 ilimizde 100 adet Dene-Yap Teknoloji Atölyesinin kuruluş sözleşmelerini imzalıyoruz. ARGE merkezlerinin sayısının yüzde 10, tasarım merkezlerinin sayısının yüzde 8 arttırıyoruz. Kara Araçları Test Merkezi’nin fizibilite çalışmalarını bitiriyoruz. Sanayi İşbirliği Programı kapsamında, kamu ihalelerine hazırlanan firmalarımızı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızda birlikte yerlileştirme ve teknolojik kazanımı fırsatından faydalanmaya davet ediyoruz. Kamu ihalelerinde yerli ürünlere getirdiğimiz yüzde 15’lik fiyat avantajının tüm kurumlarımız tarafından en etkin şekilde uygulanmasını sağlıyoruz . Teknoparklarda ARGE çalışması yapan şirketlere verdiğimiz Tür Belgesi, İş Bitirme Yeterliliği olarak mutlaka kabul edilecektir. Mevzuatımızda zaten mevcut olan bu imkanların kullanılabilmesini yakından takip ediyoruz. Ayrıca sanayicilerimizin üzerindeki finansman yükünü azaltmak için de çalışma başlatıyoruz.
Tarım ve Orman Bakanlığı
Bildiğiniz gibi iki ayrı bakanlığın bir araya gelmesiyle oluşan bakanlığımız. Yeni dönemde daha güçlü bir şekilde hizmetlerine devam edecektir. Geçtiğimiz 16 yılda çiftçilerimize 108 milyar lira tarımsal destek verdik. Tarımsal milli gelirimizi 189 milyar TL’ye çıkartarak bu alanda rekor kırdık. Arazi toplulaştırmada 6 milyon 100 bin hektara ulaştık. Böylece üretimde verimliliği ve kazançta bereketi sağladık. Barajlarımızın sayısı biz geldiğimizde 276’idi. Biz bunu 801’e çıkardık. Sulama tesislerimizin sayısını 3 bine yükselterek 17.4 milyon hektar alanı sulamaya açtık. Ağaçlandırdığımız 5 milyon hektar alanla ilan ettiğimiz 11 yeni milli parkla düzenlediğimiz 208 yeni tabiat parkıyla ülkemizin yeşiline sahip çıktık. 100 Günlük İcraat Programımızdan kırsal kalkınmaya yönelik yeni projeye 710 milyon lira destek sağlıyoruz. Damızlık Koyun Projesi kapsamında üreticilerimize Ziraat Bankası kredisi ile 50 bin koyun veriyoruz. Tamamlanan sulama projeleri ile 8 bin 300 hektar alanı da sulamaya açıyoruz. Böylece 8 bin 500 kişiye ilave istihdam sağlıyoruz. Basınçlı sulama sistemlerini yaygınlaştırmak amacıyla 100 milyon hektar alan için 250 milyon lira destek veriyoruz. Silvan Projesinin en önemli kısımlarından olan 13.4 kilometre uzunluğa ve 10 metre çapa sahip Silvan Tünelleri’nin ihalesini tamamlıyoruz. Kral Kızı Dicle, Mardin ve Ceylanpınar ovaları Suruç ve Bozova gibi önemli sulama projelerinde biten kısımları hizmete sunuyoruz.
Diyarbakır-Ergani, Edirne-Çokal Barajı beşinci kısım, Sivas-Divriği ve Alanya içme suyu projeleriyle 344 bin vatandaşımıza temiz ve yeterli ime suyu sağlıyoruz. Yaklaşık 40 bin hektar alanda daha arazi toplulaştırma çalışmalarını bitiriyoruz. Ergene nehrinin suyunu temizlemek için yürüttüğümüz proje kapsamında Marmara Derin Deşarj Sistemini tamamlıyoruz. Sudan’da ülkemize tahsis edilen 780 bin hektar tarım arazisini yatırımcılarımıza açmak için 12 bin 500 hektarlık alanda kurulacak örnek çiftlikte ilgili ortak şirketi faaliyete geçiriyoruz.
Ticaret Bakanlığı
Her zaman olduğu gibi yeni dönemde de ihracat dayalı bir kalkınma anlayışımız var. İhracatçımızın, girişimcimizin, esnafımızın, sanatkarımızın ve üreticimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan ihracatı geliştirmek yeni dönemde de önceliklerimizin başında yer alıyor. Yeni sistemde öncelikli hedeflerimiz Çin, Meksika, Rusya ve Hindistan pazarlarıdır. Bunun için gereken ülke stratejilerini ve eylem planlarını hazırlıyoruz. İhracatçıların işlemlerinin kendi tesislerinde yapılması uygulamasına başlıyoruz. Hava deniz ve demiryolu ile transit taşımalarda beyanname zorunluluğunu kaldırıyor karayolunda ise yeni ihracat-refakat belgesine geçiyoruz. İhracat için gereken belgelerin bir bölümünün daha elektronik ortamda düzenlenebilmesini sağlıyoruz. Ticaret hacmimizi artırmak için Türkiye Ticaret Merkezi açılabilecek 35 yeni ülke ve şehir belirliyoruz. Yazılım, bilişim, sağlık, eğitim film yapımı ağrılıklı yeni nesil ihtisas serbest bölgeleri kuruyoruz.
Adana Yumurtalık’ta 1 milyar dolarlık Petrokimya Tesisi yatırımı için arazi tahsisini yapıyoruz. Elektronik ticarete konu ürünlerde Türk malı imajının korunmasına yönelik uygulamalar geliştiriyoruz. Dış ticaretimizde yerel paraların kullanımının artırılmasına ve bartır ticaretine yönelik ülke bazlı tedbirler alıyoruz. Rusya, İran, Çin ve bütün buralarla yerli parayla alışveriş yapacağız. Esnaf ve sanatkarlarımızın E-ticaret işlem hacmindeki payının artırılmasına yönelik destek programı başlatıyoruz. Ürün ihtisas borsasının gelecek yıl işler hale getirilmesine yönelik çalışmaları tamamlıyoruz. Pazarlama odaklı soğuk zincir kapasitesi yüksek modern toptancı hallerinin inşası ve işletilmesiyle üretici örgütlerinin buralardaki pazar paylarının artırılmasına yönelik adımları atmaya başlıyoruz.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı
Bugüne kadar ülkemizin en büyük yatırımlarına imza atmış bir bakanlığımız. Geçtiğimiz 16 yılda bölünmüş yollarımızın uzunluğunu 6 bin 100 kilometreden 26 bin kilometreye çıkardık. Ülkemizde hiç olmayan hızlı tren hatlarını inşa ettik. Bunlardan bin 213 kilometresini hizmete sunduk. Demir yolarlımızın büyük bir bölümünü adeta sıfırdan inşa etmişçesine yeniledik. Havalimanlarımızın sayısını 26’dan 55’e çıkardık. Ülkemizin dört bir yanından dağları delerek ulaşımı kolaylaştırdık. Karayolu trenlerimizin sayısını 83’ten 341’e çıkardık. 100 Günlük İcraat Programımızın en önemli maddesi İstanbul’daki yeni havalimanımızın 29 Ekim’de hizmete girecek olmasıdır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı
“TOKİ vasıtasıyla 81 vilayetimizin tamamında inşa ettiğimiz 837 bin konutla vatandaşlarımızın barınma sorunlarının çözümüne öncülük ettik. Fiyatlar uygun, binalarımız gayet güzel. Bundan sonraki süreçte bunlar çok daha farklı şekilde inşa edilecek ve değişim dönüşüm projelerimizi hayata geçireceğiz. Ülkemiz için hayati öneme sahip kentsel dönüşüm projelerimiz devam ediyor. Ülke çapında 1 milyon 300 bin bağımsız birimde dönüşüm çalışması sürüyor. Atık su arıtma hizmetlerini nüfusun yüzde 86’sına kadar ulaştırdık. Katı atıkta da yüzde 75’i bulduk. Denizlerimizi temiz tutmak için yürüttüğümüz çalışma sayesinde mavi bayraklı plaj ve marina sayısını 459’a çıkarttık. Ülkemiz genelinde çevre düzeni planlarının ve kıyı kenar çizgilerinin tespitine yönelik çalışmaları tamamladık. Şehirlerimizin marka değerlerini geliştirmeye dönük projeler başlattık. Bunların en önemlisi; İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Projesi’dir. 100 günlük icraat programı çerçevesinde Kanal İstanbul Projesinin taşınmaz devirlerini tamamlayacak, çevre düzenlemesi ve imar planlarını onaya sunuyoruz. Bu proje finansmanı itibariyle 22 milyon metrekare arazinin TOKİ’ye devri ile tamamlanıyor. Türkiye’nin bu büyük stratejik projesini hayata geçirmeye kararlıyız. Bununla Karadeniz’i Marmaray’a bağlıyoruz. Bunun bize kazandırdığı çok önemli bir stratejik durumda boğaz da yaşadıklarımızdır. Bütünüyle bizim bunun alternatifini üretmemiz gerekiyordu. Bu projeyle hem alternatif üretiyoruz hem de 2 tane butik şehir kuruyoruz.
Kanal İstanbul’un her iki tarafında butik şehir. Burada dikey mimarinin egemen olduğu değil, yatay mimarinin egemen olduğu şehircilik anlayışını hakim kılacağız. Yürüyüş yollarıyla çok farklı bir yapıyı Kanal İstanbul'da oluşturacağız. İstanbul buna hasret. İçinde marinalarına varıncaya kadar bu düzenlemeleri yapma şansımız var. Mimarlarımız çalışmalarını son safhaya doğru getiriyorlar ve büyük ihtimalle en kısa zamanda yap işlet devret veya kamu özel ortaklığı ile bu projeyi hayata geçireceğiz. Bunun durdurulması diye bir şey yok. Bu projeyi olmazsa olmaz görüyoruz ve yapacağız.
Millet Bahçeleri
Seçim vaadimiz olan millet bahçeleri. 5’ini bu dönemde tamamlıyoruz, 6’sının inşasına, 22’sinin proje çalışmasına başlıyoruz. En önemlisi Atatürk Havalimanı’nı 29 Ekim’de İstanbul 3. Havalimanı bittikten sonra süratle Atatürk Havalimanı’nı oraya taşıyoruz ve diğer taraftan da Atatürk Havalimanı’ndaki çalışmalarımızı başlatacağız ve en kısa zamanda Türkiye’nin en büyük millet bahçesi Atatürk Havalimanı olacak. Artık bu beton yığınlarından kurtulmamız lazım. Dedik ki; nerede eski statlar varsa, bu eski statları millet bahçesine çevirmek suretiyle yeşil alanlarımızı çoğaltalım. Açılışını yapacağımız millet bahçelerinden 2’si İstanbul Kayaşehir’de, biri Baruthane’de, biri Esenler’de ve biri de Konya Meram’da bulunuyor. İnşasına başlayacağımız millet bahçeleri de İstanbul Kayaşehir’in 2,3 ve 4. Etapları, Pendik, Validebağ, Küçükçekmece, Ayazma ile Diyarbakır Dicle Vadisi’dir. Projesini hazırlamaya başlayacağımız millet bahçeleri arasında İstanbul Atatürk Havalimanı’nın yanında, Zeytinburnu Beştelsiz, Ankara Hipodrom olarak bildiğiniz Atatürk Kültür Merkezi sahasını da millet bahçesi yapacağız. Gölbaşı, Konya, Yozgat Sorgun ile stadyumdan dönüştürülecek olan Adana, Batman, Diyarbakır, Eskişehir, Giresun, Hatay, Sivas, Gaziantep, Malatya, Mersin, Sakarya, Samsun, Trabzon ve Avni Aker yer alıyor.
Kentsel dönüşüm projelerimize hız veriyoruz.
100 gün içinde 17 bin konut ve iş yerini hak sahiplerine teslim ediyor, 16 bin konut ve iş yerinin temelini atıyoruz. Dar gelirlilere yönelik projeler kapsamında 15 bin 523 konutu satışa çıkartıyor, 15 bin 506 konutun inşasının ihalesini tamamlıyoruz. Satışı mümkün gözüken 50 bin kamu konutu ile ilgili envanter çalışmasını tamamlıyor, ilk etapta 5 bininin satışı için işlemlere başlıyoruz. Kamu kurumlarına tahsisli atıl durumda tutulan hazine arazilerinin ekonomiye kazandırılması için 20 ilde değerlendirme çalışması yapıyoruz. Daha önce bu amaçla tespit edilmiş 9 milyar lira değerindeki taşınmazların uygulayıcı kurumlara devrini bitiriyoruz. Konut, arsa ve gayrimenkul ağırlıklı çalışacak şekilde emlak bankasını tekrar faaliyete geçirmeye yönelik başvuruları gerçekleştiriyoruz. İmar Barışı kapsamında 13 milyon kayıtsız yapı ile ilgili işlemleri tamamlıyoruz.
Dışişleri Bakanlığı
Türkiye’nin terör örgütleriyle yurt dışında yürüttüğü mücadele diplomatik boyutuyla da kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Bu dönemde PKK, YPG, FETÖ gibi terör örgütlerinin faaliyetlerinin engellenmesi, finans kaynaklarının kesilmesi gibi konulardaki diplomatik girişimlerimiz sürüyor. Yurt dışındaki misyonlarımıza yönelik bilgilendirme, haritalandırma ve adli süreç çalışmalarına hız veriyoruz. Suriye’den güvenli hale getirdiğimiz bölgelere dönen misafirlerimizin sayısı bu dönemde 250 bini bulacak. Münbiç konusunda Amerika ile yürüttüğümüz ortak çalışmaların aramızdaki diğer sorunlardan etkilenmeden sürmesini bekliyoruz. Buradaki çalışmaların ilerlemesiyle Münbiç’e ciddi sayıda bir geri dönüş başlayacaktır. Irak ile ilişkilerimizi geliştirme kapsamında Musul ve Basra Konsolosluklarımızı 100 günlük dönem içinde yeniden faaliyete geçiriyoruz. NATO’nun Irak’taki misyonuna da Türkiye’den bir komutan yardımcısı atanıyor. İsrail devletinin hukuk ve insanlık dışı saldırılarına maruz kalan Filistinli kardeşlerimize destek olmayı sürdüreceğiz. Önümüzdeki dönemde başlayacak 10. Büyükelçiler Konferansımızın konusunu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Girişimci ve İnsani Dış Politika olarak belirledik.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
100 günlük icraat programımız kapsamında Şırnak ve Artvin’e de doğalgaz vermeye başlıyoruz. Hedefimiz yılsonuna kadar Hakkari’yi de buna ilave etmek. Doğalgaz depolama kapasitemizi arttırmaya yönelik çalışmalar kapsamında Tuz Gölü’ndeki depoyu 450 milyon metreküpten 650 milyon metreküpe yükseltmek için teklifleri alıyoruz. Akdeniz’de bir derin deniz ve bir sığ deniz sondajı başlatarak bu bölgedeki hatlarımızı koruma kararlılığımız gösteriyoruz. Birileri bir araya gelmişler konuşmuşlar falan, Türkiye ne yapıyor gibi, Türkiye bildiğini yapıyor. Denizlerdeki hidrokarbon arama faaliyetleri için ikinci bir deniz sondaj gemisi alıyoruz. Ülkemizin yer altı kaynakları potansiyelini tespit edip ekonomiye kazandırma çalışmalarımızı 3 kat arttırıyoruz. Soma ve Tunçbilek’teki üretim yapılmayan kamuya ait kömür sahalarını özel sektörün işletmesine açıyoruz. Yaklaşık 4.8 milyar dolar yatırım tutarı olan toplam 3 bin megawatt gücündeki güneş enerjisi santralleri için yarışma ilanına çıkıyoruz. Eskişehir’de de 1000 MW kurulu güce sahip bir termik santral inşası için ihaleye çıkıyoruz.
Gençlik ve Spor Bakanlığı
Sporu yaygınlaştırmak için 150 mahalle tipi spor sahası, 20 okula spor salonu yapıyor, 10 tane de futbol altyapı merkezini faaliyete geçiriyoruz. Yeni yapılacak 9 stadyumdan birinin yer tesliminin, 3’ünün yıkımını, 5’inin de proje çalışmasını tamamlıyoruz. Okullarımızda sporu yaygınlaştırmak için 1 milyon çocuğunuzu Sportif yetenek taramasından geçiriyoruz. Gençlerimizin ilgi, ihtiyaç ve beklentilerine yönelik bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerin düzenlendiği gençlik merkezlerimizin sayısını 279’a çıkarttık. Gençlik kamplarımızda misafir edeceğimiz 56 bin evladımızın kişisel ve sosyal gelişimine katkı sağlıyoruz. Karar alma süreçlerine katılımlarını sağlamak için 20 bin okulumuzda gençlik temsilcileri belirliyoruz. Yükseköğrenim gören gençlerimizin eğitimlerini daha iyi şartlarda sürdürebilmeleri için yurtlarımızın kapasitesini 182 binden 633 bine yükselttik. 100 günlük icraat programımız kapsamında Yükseköğrenim yurtlarımızın yatak kapasitesine 75 bin ilave yapıyoruz. Kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların yurtlarındaki 50 bin öğrenciye verdiğimiz beslenme yardımına barınma yardımını da ekliyoruz. Sivil toplum kuruluşlarının gençlik ve spor alanındaki 400 projesine destek veriyoruz. Lise ve üniversite öğrencisi 1001 gencimizin projelerini hayata geçirmelerine yardımcı oluyoruz.
Hazine ve Maliye Bakanlığı
100 günlük icraat programımızı bütçe disiplininden taviz vermeden hazırladık. Kamu idarelerinin harcamalarında tasarrufa azami düzeyde çıkartacak tedbirleri alıyoruz. Kamu kurumlarının mali kaynaklarını tek hesapta izleyerek kamu nakit yönetiminde verimliliği sağlıyoruz. Kamunun borçlanma maliyetlerini düşünmekte önümüzdeki dönemdeki bir başka önemli hedefimizdir. Yaklaşık 40 milyar liralık kamu kaynağını tek hesapta yöneterek yılda 3 ila 4 milyar TL arasında ilave gelir elde etmeyi planlıyoruz.
Dövizlerinizi TL’ye dönüştürün
Milletime de tekrar sesleniyorum ve diyorum ki; yastık altından gelin dolarlarınızı, Eurolarınızı, altınlarınızı çıkartın ve bunları TL’ye dönüştürün. Yerli ve milli direnişinizi tüm dünyaya karşı ortaya koyun.
Çin piyasasına yöneliyoruz
Kredi derecelendirme kuruluşlarının objektif olmayan raporları sebebiyle karşılaştığımız zorlukları aşmak için dış borçlanma da şimdi biz Çin piyasasına yöneliyoruz. Dış borçlanma işlemlerimizde ne kadar çeşitlendirmeye gidersek risklerimiz o derece dağıtmış ve azaltmış olacağız. Bu doğrultuda ilk defa Çin Yuanı cinsinden tahvil ihracı yapıyoruz. Borçlanma maliyetlerinde sağlayacağımız avantajları makroekonomik hedeflerinize ulaşmak için değerlendireceğiz.
Kalkınma Bankasını cari açığın düşürülmesine katkı sağlayacak yüksek katma değerli ve teknolojik ürünlerin üretimini destekleyecek bir bankacılık modeli doğrultusunda yeniden yapılandırıyoruz. Böylece gelişmiş ülkelerdeki kalkınma bankacılığını ülkemize taşıyacak bir sistem oluşturuyoruz. Yatırımcı tabanını genişleterek alternatif finansman kaynaklarına yöneliyoruz. Katılım bankalarının kalkınma ve yatırım bankalarına faizsiz sistemle kaynak kullandırmasını temin ederek bu sektörün büyümesini sağlıyoruz. İnteraktif vergi dairesinde verilen hizmet adedini 35’ten 45’e çıkartıyoruz.
İçişleri Bakanlığı
100 günlük icraat programımız kapsamında Doğu sınırlarımızda halen devam eden fiziki güvenlik ve aydınlatma projelerimizde devam ediyor ve tamamlıyoruz. Güvenlik yollarımızın uzunluğunu yüzde10 arttırarak 2 bin 526 km çıkartıyoruz. Bürokrasiyi azaltmak amacıyla vatandaşlarımızdan bakanlığın çeşitli işlemleri için talep edilen ve kaldırdığımız 750 belgeye ek olarak 295 belgeden de vazgeçiyoruz. Bakanlığın 15 ayrı hizmetini daha e devlet üzerinden sunmaya başlayarak önemli bir tasarrufa gidiyoruz. Kent güvenliği yönetim sistemi yüzde 20, mobil plaka tanıma sistemi yüzde 27 oranında yaygınlaştırıyoruz. Elektronik belediye projesiyle belediyelerin yazılımlarının ortak bir platformda buluşturulması çalışmalarında yüzde 15 daha ilerleme sağlıyoruz. 81 vilayetimizdeki il koordinasyon kurulu faaliyetlerini yatırımların her aşamasının anlık takibine imkan verecek şekilde izliyoruz. Özellikle uyuşturucuyla daha etkin mücadele için 31 ilimizde narkotimler kurarak 81 ilimizin tamamını bu kapsama alıyoruz. Tüm acil çağrı hizmetlerinin birleştirildi 112 merkezlerinin sayısını 32’den 42’ye çıkartıyoruz. Düzensiz göçün önlenmesi çalışmaları için İstanbul Tuzla, Kocaeli, Iğdır ve Kırıkkale’de 4 yeni geri gönderme merkezi daha kuruyoruz. Geçici barınma merkezlerinden 5 tanesi daha iyi koşullarda merkezlere naklediyoruz. Terörle daha etkin mücadele için Elazığ ve Van’a ilave olarak Gaziantep’te de Jandarma Taktik İnsansız Hava Aracı Komutanlığı kuruyoruz. Jandarmaya iki genel maksat helikopteri ve altı Silahlı İnsansız Hava Aracı daha kazandırıyoruz. FETÖ operasyonlarında elde edilen dijital materyallerden 300 bininin daha incelemesini tamamlıyoruz. Şahsa ve mala karşı işlenen suçların azaltılmasını, bu türdeki suçların aydınlatılma oranlarının da arttırılmasını hedefliyoruz. Bunun için Jandarma ve Emniyet’in balistik analiz sistemlerindeki ortak sorgu imkanlarını değiştiriyoruz. Emniyet’e 3 bin polis amiri, 22 bin 500 polis memuru, 7 bin bekçi, Jandarma’ya 500 subay, 4 bin 156 astsubay, 10 bin 175 uzman erbaş, Sahil Güvenlik Komutanlığına 44 subay, 98 astsubay, 300 uzman erbaş alarak güvenlik birimlerimizi güçlendiriyoruz. Emniyet ve Jandarmayı 459 yeni zırhlı araçla takviye ediyoruz.
Kültür ve Turizm Bakanlığı
Çok önemli görevlere sahip olmasına rağmen bir türlü arzu ettiğimiz neticeleri elde edemediğimiz bir bakanlığımızdır. Yeni dönemde turizmin içinde gelen bir arkadaşımızla Kültür ve Turizm Bakanlığını yürüteceğiz. Yeni dönemde bu bakanlığımızın çok büyük atılımlar gerçekleştireceğine inanıyorum. Sektörde geçtiğimiz yıldan itibarın başlayan toparlanma bu yıl adeta bir patlamaya dönüştü. 100 günlük icraat programımız kapsamında turizmde yeni pazarlara açılıyoruz. Nüfus ve ekonomi olarak dünyanın en büyük gücü haline gelmiş olan Çin’in turizm pazarındaki payımızı arttırmak için eylem planı hazırlıyoruz. Turizm yatırımlarımızı geliştirmeye yönelik projelerle daha büyük sıçramaların altyapısını kuruyoruz. İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nin ihalesini sonuçlandırarak bu önemli projeyi biran önce tamamlamak için gereken adımları attık ve aynı şekilde Gaziosmanpaşa’da meşhur Rami Kışlasını kütüphaneye dönüştürmek üzere adımlarımızı attık, birinci etabındaki fiziki gerçekleşmeyi yüzde 45’e çıkartıyoruz. Kuleli Askeri Lisesi’nin müzeye dönüştürülmesi için gereken projeleri tamamlıyoruz. İstanbul müze fakiri. Onun için bu adımları atıyoruz. Bu dönemde 30 kütüphaneyi millet kıraathanesine dönüştürme işini bitiriyoruz. Yurt içi ve yurt dışında devam eden 9 restorasyon çalışmamızı nihayete erdiriyoruz. İstanbul’da kültürel mirasımızı korumaya yönelik 14 projeyi daha tamamlıyoruz. Şanlıurfa’daki Göbeklitepe Örenyeri’yi ziyarete açıyoruz. İzmir Bornova, Sinop ve Tekirdağ’daki 3 yeni kültür merkezinin inşaatını bitiriyoruz. Bosna Hersek’teki Sokullu Mehmet Paşa diğer ismiyle Drina Köprüsü’nün restorasyonunu tamamlıyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı
Tüm okullarımızda tam gün eğitim öğretim gören öğrenci sayısını yüzde 68’den yüzde 71’e yükseltiyoruz. Ülke genelinde 20 bin sözleşmeli öğretmen daha atıyoruz. Okullarımızı daha güvenli hale getirmek için 700 eğitim kurumumuzu kent güvenlik yönetim sistemine entegre ediyoruz. Güvenlik önceliği olan 30 bin okulumuzdan başlayarak her okulumuzda en az bir polis memuru görevlendiriyoruz. Öğretmenlerimizin mesleki ehliyet ve liyakatini güçlendirmek için yüksek lisans oranını arttırıyoruz. Eğitim yöneticiliğinde profesyonel sisteme geçiyoruz. Bir türlü çözemediğimiz yabancı dil eğitimini etkin bir şekilde verebilmek için öğretmen ve öğrencilere yönelik yeni yöntemler devreye alıyoruz. Okul öncesi eğitiminden üniversiteye kadar her aşamada öğrencilerimizin ilgi, yetenek ve becerilerinin gelişimini izlemek ve yönlendirmek için yeni bir sistem kuruyoruz. Bu çalışmaya gençlik ve spor bakanlığımız ile kültür ve turizm bakanlığımız da destek veriyor. Bakanlığın yapısını, mevzuatını ve insan kaynağını yeniden yapılandırmak için büyük bir veri sistemi oluşturuyoruz. Her okulun kendi şartları içinde geliştirilmesini sağlamak için kriterler belirliyor, destekleri buna göre sağlıyoruz. Mesleki eğitimde organize sanayi bölgeleri ve üniversiteler ile iş birliğini güçlendiriyoruz. Ölçme ve Değerlendirme Sistemimizi uluslararası sıralamalarda yükseltmek için gereken adımları atıyoruz.
“3 katlı Büyük İstanbul Tünelinin yap-işlet-devret modeliyle inşaası için ihaleye çıkıyoruz”
İstanbul’a bir başka sözlerinin daha olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “3 katlı Büyük İstanbul Tünelinin yap-işlet-devret modeliyle inşaası için ihaleye çıkıyoruz. Bir katta raylı sistem, iki katta lastikli sistem. Yaparız, yaparız iman öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkartır süt. Bölünmüş yol ağımıza 328 kilometre, otoyol ayağımıza 120 kilometre daha ilave ediyoruz. Toplam 246 kilometre uzunluğa sahip Aydın-Denizli ve Mersin-Taşucu otoyollarının ihalesini gerçekleştiriyoruz. Karayollarındaki güvenliği ve konforu yükseltmek için 893 kilometre daha bitümlü sıcak karışım kaplama yapıyoruz. Tünellerimize 30 kilometre daha ilave ediyoruz. Ankara-Sivas yüksek hızlı demiryolunun 120 kilometrelik bölümünde hat serimini tamamlıyoruz. Halkalı-Kapıkule hızlı demiryolunun ihalesini yapıyoruz. Konya Yüksek Hızlı Tren Garını hizmete sunuyoruz. Van Gölü için inşa edilen İdris-i Bitlisi Feribotu sefere başlıyor. Mersin ve Konya’da 2 milyon 596 bin ton kapasiteye sahip iki lojistik merkezini faaliyete geçiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sultan Alparslan Havalimanı koyalım dedik”
“Muş ve Kahramanmaraş Havalimanlarının terminal binaları bitiyor” diyen Erdoğan, “Şimdi artık Muş Havalimanı demeyelim dedik. Oranın adını da Sultan Alparslan Havalimanı koyalım dedik. İnşallah 26 Ağustos’ta zaten Malazgirt'teyiz. Oradan inşallah yürüyüşümüzü yapacağız. Tokat Havalimanının terminal binasının inşasına başlıyoruz. Konya, İzmir, İstanbul, Ankara ve Kayseri’de toplam 73 kilometre şehiriçi raylı sistem hattı yapımı ile 248 araç alımı işi ihaleye çıkıyor. Yerli ve milli 5G ve ötesi için çalışmalara başlıyoruz. Doğrudan cumhurbaşkanlığımıza bağlı kurumlarımızın ve 16 Bakanlığımızın ilk 100 günde gerçekleştirecekleri icraatlar özetle bu şekildedir. İlk kez sizlerle bunu paylaştım” açıklamasında bulundu.
“Türkiye’nin vakit kaybına tahammülü yoktur”
Dağıtılan kitapçıkta yer alan 400 proje ve anlattığı sınırlı sayıdaki başlığın binlerce proje içinden süzülmüş olan projeler olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bizim dönemimizdeki açılış törenlerinde onlarca yüzlerce hatta bazen binlerce projeyi toplu olarak hizmete sunduk. O kadar çok eser ve hizmet üretiyorduk ki bunları teker teker açmaya vaktimiz yoktu. 100 günlük icraat programımızı özetin özeti mahiyetinde anlatmamız bile bir hayli uzun sürdü. Türkiye’nin vakit kaybına tahammülü yoktur. Bizim önümüzde 2023 hedefleri başlığı altında topladığımız bir yol haritamız var. Son beş yılda ardı ardına yaşadığımız hadiseler bazı alanlarda bu yol haritasının gerisinde kalmamıza yol açtı. Önümüzdeki beş yılda iki kat üç kat daha fazla çalışarak daha fazla mesafe kat ederek bu kaybı telafi etmek mecburiyetindeyiz. Şu anda bu ekibimin içerisinde özel sektörde ya kendi işinde olup veya özel sektörde üst düzey yönetici olan arkadaşlarım var. milli dediler, yerli dediler kendilerine daveti yaptığımızda kendi işlerinden ayrılırken buradaki göreve geldiler. Yeni nesillere 2053 ve 2071 vizyonlarını huzuru kalple hayata geçirebilecekleri bir Türkiye bırakmak istiyoruz. Yönetimlerin birbirlerine enkaz değil her şeyiyle tıkır tıkır işleyen ülke devrettikleri bir Türkiye’ye kavuşmak benim milletimin hakkıdır” diye konuştu.
"Ekonomiyle ilgili söylenenlere, kendilerine göre karalama programlarıyla sağa sola koşanlara bakmayın"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Ekonomiyle ilgili söylenenlere, kendilerine göre karalama programlarıyla sağa sola koşanlara bakmayın. Biz bu işlerin hepsini evelallah aştık, aşıyoruz ve aşacağız. Biz Türkiye’yi sadece ekonomisiyle alt yapısıyla üst yapısıyla insan gücüyle büyütmekte kalmadık. Bizim ülkemize ve milletimize asıl hizmetimiz asırlardır yaşadığımız bozgun, gerileme, kayıp, moralsizlik iklimini tersine çevirmiş olmamızdır. Bugün ister ticaret ister ziyaret için yurt dışına giden tüm vatandaşlarımız dünyanın her yerinde başı dik, özgüveni yerinde, bayrağına sahip çıkan, pasaportuyla gurur duyan bir şekilde dolaşabiliyor. Ülkemizin içinde de herkes geleceğini umutla bakıyor.”
“Yastıklarınızın altındaki dövizleri çıkarın, altınlarınızı çıkarın” ifadesini kullanan Erdoğan, salondan bir kişinin ‘olanlar çıkarsın’ diye seslenmesi üzerine şunları kaydetti:
“Ben de olanlara sesleniyorum zaten. Böylece bu şekilde yerli ve milli duruşunuzu güçlendirin. İnsanlarımız ticaretten siyasete her alanda planını, programını, hesabını geleceğin büyük ve güçlü Türkiyesi üzerine yapıyor. Milletim ve geçtiğimiz 16 yılda bizler mahcup olmadık. İnşallah önümüzdeki beş yılda da mahcup olmayacağız.”
Ankara, iha