- CHP'li Umut Oran, "Daha iyi bir Türkiye mümkün. Herkesin mutlu olduğu Türkiye’yi birlikte yaratacağız." dedi
Sosyalist Enternasyonal Genel Başkan Yardımcısı, 24. Dönem CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Türkiye’de işsizlik ve yoksulluğun her geçen gün arttığını, ekonominin kötüye gittiğini, Hollanda ve Almanya ile yaşanan dış politikadaki sorunlar nedeniyle turizmcinin kan ağladığını belirterek “Ülke cayır cayır yanıyorken, çözmemiz gereken bunca sorun varken, demokrasiyi geriye götürecek, rejimi değiştirecek, ülkeyi daha da büyük sorunlarla baş başa bırakacak, evet mi hayır mı diye dayatılan bir konuyu görüşüyoruz” dedi.
2010 yılında yapılan referandumdan sonra Türkiye’de başta yargı olmak üzere devlet kurumlarının önemli kademelerine Fetöcülerin yerleştirilmesiyle Türkiye’nin darbe sürecine uzandığını savunan Umut Oran, “O zaman iktidarı uyardık, dinlemediler. O zaman Evet diyenlerin vicdanına sesleniyorum, gelin bu kez ‘hayır’ deyin, aynı hatayı tekrarlamayın” diye konuştu.
Sosyalist Enternasyonal Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, referandum çalışmaları için başlattığı Anadolu gezileri kapsamında Malatya’ya geldi. CHP İl Başkanı Enver Kiraz ve il teşkilatı yöneticileriyle birlikte Doğanşehir ve Akçadağ’da vatandaşlarla bir araya gelen Umut Oran, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığını ziyaret etti.
ESOB Başkan Vekili Orhan Özbek, ESKKK Başkanı Ali Evren ve Yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılanan Umut Oran, burada basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
“Ülkeye dayatılan durumdan vazife çıkarıyorum”
Eski bir işadamı olduğunu, 30 yıldır bu ülkeye vergi ödemiş bir vatandaş olarak ülke gündemine dayatılan durumdan kendi adına vazife çıkardığını ve bu nedenle söyleyecek sözü olduğunu kaydeden Oran, 16 Nisan’da sandığa getirilecek olan Anayasa değişikliğinin bütün yetkileri tek bir kişiye verdiğini hatırlatarak “Bu referandumda, emeklilerin sorunu, işsizlik, yoksulluk, kötü giden ekonominin nasıl çözüleceğine dair bir şey yok. 18 maddenin hiçbirinde bunlar yok. Bütün yetkiyi tek kişiye veriyor. 80 milyonun her yetkisini bir kişiye veriyor. Bügün o kişiye güvenebilirsiniz ama o kişinin başına bir şey gelirse yerine kim gelecek? Türkiye kime kalacak? Yasa, başkan olacak kişiye her türlü yetkiyi veriyor. O kişi isterse yerine eşini getirebiliyor ki Azerbaycan’da örneğini yaşadık, çocuğunu getirebilenler dahi var” dedi.
“Esnaf kara listede, turizm kan ağlıyor, tarım bitti, gençler işsiz’
Esnafın kara listeden çıkamadığını, Hollanda ve Almanya ile yaşanan kriz sonrası turizmcilerin kan ağladığını, işsizlik, yoksulluk ve her geçen gün kötüye giden ekonomiyi konuşmak gerekirken evet mi hayırmi diye dayatılan bir konuyu konuşmak zorunda kaldıklarını aktaran Umut Oran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün esnaf kara listeye girmiş, batmış, kredi istiyor ama bir türlü kara listeden çıkamıyor. Biz bunları konuşacağımız yere gelmişiz evet mi hayır mı dalatılan bir konuyu görüşüyoruz. Vatandaşımızı koruyup sorunlarını çözmemiz gerekirken iktidarın dayattığı bir konuyu konuşup. Geçen hafta Antalya’daydım. Antalya kan ağlıyor turizmciler rezervasyon iptalleri nedeniyle inanılmaz kötü günler yaşıyorlar. Ama birileri Eyy Almanya ey Hollanda diyor. Bu sorunlar bu şekilde çözülmez. Turizmde bir önceki yıla göre 2016’de yüzde 25 turist kaybı var. Turizm gelirinde yüzde 30 düşüş var. Rusya ile yaşanan krizden sonra ilişkiler zaten düzelmedi. Bu durumda turizmci 2017’yi bırakın 2018’i bile karamsar görüyor. Türkiye’nin her yanı yangın yeri gibi cayır cayır yanıyor.
Ülkede tarımı bitirdiler. Gittiler, Somali’de tarım arazisi kiraladılar. Orada üretim yapıp ucuz ithalat yapalım diye. Böyle bir şey kabul edilebilir mi? Türkiye nasıl bu hale getirilebilir. Türkiye tarım arazilerinin üçte birini artık ekip dikemiyor. Çiftçinin borcu nedeniyle ya banka bu arazilere el koymuş ya da çiftçi mazot, tohum, ilaç alamıyor.
4 milyon Suriyeli Türkiye’de misafir ediliyor. Dünyada en yüksek sayıda Türkiye’de bulunuyorlar. Ülkemizin eti ne budu ne? Bunun sonu nereye varacak? Geçen hafta Bursa’daydım bir doktor yanıma geldi ve Suriyeli bir kadına doğum yaptırdığını söyledi. 24 yaşında ve 8. çocuğu dünyaya gelmiş. Bu ülkenin sonu nereye varacak? Ülkenin siyasetçileri olarak bunları öngörmemiz, bütün bu sorunları konuşmamız ve gelecekte olabileceklere dair çözüm üretmemiz gerekiyorken, maalesef ki başkanlık sistemini konuşuyoruz.”
“Geçmişte Anadolu’ya geldiğimizde ülkenin nasıl kalkınacağını konuşurduk”
Geçmişte Anadolu’ya gittiğinde parti ayrımı yapılmaksızın siyasetçilerin bir araya gelerek o bölgenin nasıl kalkınacağın tartıştığını, sonuç da alındığını, GAP’ta dahi bu yolun izlendiğini belirten Umut Oran, Atatürk’ün ‘Her fabrika bir kaledir” sözünü anımsatarak “Ne oldu da bugün bu noktaya geldi ülke?” diye sordu.
“FETÖ darbesi 2010 referandumundan kaynaklanıyor”
Türkiye’nin 15 Temmuz’da yaşadığı darbenin kökeninin 2010 yılındaki referanduma dayandığını savunan Oran, “O zaman da uyardık. Yapmayın, yargıyı bağımlı hale getirmeyin, yoksa tuz da kokacak dedik. Yargı dahil devletin kilit noktalarına fetöcüler geldi. Uyardık ama iktidara dinletemedik. O zaman Evet diyenlerin vicdanına sesleniyorum. Gelin, bu kez ‘hayır’ deyin, aynı hatayı tekrarlamayın” diye konuştu.
Umut Oran, dünyanın en gelişmiş 18 ülkesinin parlamenter sistemle yönetildiğini hatırlatan Umut Oran, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bu ortamda biz de dedik ki kişileri tartışmayalım ülkenin geleceğini konuşalım. Gelişmiş ilk 20 ülkenin 18’inde parlamenter sistem var. Tek başkanlık örneği ABD’de ama orada da sistemin nasıl işlediğin gördünüz. Trump geldi, astı, kesti ama hukuk dur, yapamazsın dedi. Öbürü de yarı başkanlık olan Fransa. Fransa demokrasinin beşiği. Bizim cumhuriyetçi parlamenter sistemimiz Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyet çizgisidir. Eksiklikleri olsa da buradan gitmemiz gerekiyor. En kötü durumdaki 20 ülkenin ise 19’u başkanlıkla yönetiliyor ve buralarda iç savaş var bölünme var. Allah bana akıl fikir vermiş. Yolumuz hangisi olmalı? Yönetim sistemimizdeki eksiklikleri gideriz düzeltiriz ama başkanlık olmaz, bizi geri götürür. İstikrar yok diyorlar şimdi. Ben iktisatçıyım, geçmişte 11 hükümetle çalıştım, masanın her tarafında bulundum. Geçmiş cumhuriyet hükümetlerine bakınca büyüme, işsizlik, enflasyon her rakam geçmişten iyi değil. 15 yıldır tek parti var durum iyi değil, istikrar sürsün Türkiye büyüsün diyorlar ama gerçekler böyle değil.
“Yasama yürütme yargı tek kişide toplanıyor”
Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinin 12’sini atayacak, e bu kişiler bir durum olursa onu yargılayabilir mi? Başbakan yok. Başbakanlık makamını yok ediyorlar. TBMM’nin içini yetkisini boşaltıyorlar. Rejimi değişiyor, rejim değişikliği dediğiniz zaman akan sular duruyor. 15 yıldır birçok şeyde beni yanılttılar, aldattılar dedin. E şimdi ortalık cayır cayır yanarken yangına körükle gidip, toplumu ayırmanın, hayırcıları darbeci hain olarak nitelemenin mantığı yok. Kabul edemiyorum, üzülüyorum.
“Daha iyi bir Türkiye mümkün”
Daha iyi bir Türkiye mümkün. Herkesin mutlu olduğu Türkiye’yi birlikte yaratacağız. İnşallah 16 Nisanı cumhuriyetimizi koruyarak, daha da yükselterek geçireceğiz. Ama hemen ertesi gün oturup parlamenter sistemi nasıl daha iyi çalıştırabiliriz, oturup ona çalışmamız lazım. Çalışıyorum, Anadolu’yu karış karış geziyorum. Gittiğim yerleri gördükçe de umut oranım artıyor.”
Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com