SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Gıda Arzı ve Güvenliği Sorunsuzdu'

0
Güncellendi - 2020-06-07 01:43:25
'Gıda Arzı ve Güvenliği Sorunsuzdu'
A- A+ PAYLAŞ

Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, Türkiye'nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele sürecinde gıda arzı ve güvenliği noktasında herhangi bir sorun yaşamadığını söyledi.

Güldal, AA muhabirine, hububatta hasat döneminin yaklaşık 10 gün önce başladığını hatırlattı.

Sezonun son derece verimli ve bereketli açıldığının altını çizen Güldal, "Özellikle salgın döneminde, ülkemizde sınırlı sayıda çalışma imkanı olduğu bir dönemde arazileri, tarlaları, ekinleri boş bırakmayarak, hasat döneminde de gördüğümüz üzere fevkalade bir verimle, güzel bir hasılatla sezonu geçiriyoruz." diye konuştu.

Güldal, hububat ve bakliyat alım fiyatlarının açıklandığını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Alım fiyatlarında bir yıl önceye göre yüzde 22-24 artış var. 1650 liradan başlayan ve primleriyle 2 bin liraya kadar ulaşan hububat fiyatları Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanmıştı. Bunun üreticilerimiz tarafından da fevkalade memnuniyetle karşılandığını görüyoruz. Hem üretici kesiminde hem bu işin ticaretini ve sanayisini yapan kesimlerde dengeli bir fiyat oluştuğunu memnuniyetle müşahede ediyoruz. Özel sektörün de TMO'nun bu fiyatlarına yakın ve dengeli ölçüde bir fiyatla piyasada olduğunu görüyoruz."

Güldal, sahada yaptıkları gözlemlerle bu sene geçen seneye göre çok daha yüksek rekolte beklendiğini dile getirdi.

Ülke genelinde tüm hasat bölgelerine TMO olarak ziyaretler gerçekleştirdiklerini anlatan Güldal, sorunları ve talepleri de yerinde dinlediklerini vurguladı.

"Buğday hiç şüphesiz en stratejik ürünümüzdür"

Kovid-19 döneminde gıdanın, dünyanın en stratejik sektörlerinin başında geldiğinin anlaşıldığını aktaran Güldal, şöyle konuştu:

"İnsanlar, salgının ilk günlerinde evinin ihtiyaçlarını marketlerden, alışveriş yerlerinden tedarik etmeye çalıştılar. Mutfak ihtiyaçlarını öncelikle görmeye çalıştılar. Dünyada bu net bir şekilde anlaşıldı. Zaten biliniyordu ama bir kere daha gıdanın önemi son derece ortaya çıkmış oldu. Gıdanın içerisinde de tarımsal ürünlerin içerisinde de unlu mamuller en başta dikkatimizi çeken makarna olsun, un olsun bu gibi ürünler... Buğday hiç şüphesiz en stratejik ürünümüzdür. Demek ki Türkiye'de dünyanın önem verdiği ürünlerin başında gelen buğdaya aynı önemi vermekteyiz ve bu değere ihtimam gösterilmektedir."

Güldal, Türkiye'de yılda yaklaşık 20 milyon tonun üzerinde buğday üretildiği bilgisini vererek, "22 milyon ton ürettiği yıllar da olmuştur. Hedefte de yine önümüzdeki yıllarda 21-23 milyon tonlar vardır." ifadelerini kullandı.

"Salgın döneminde, gıda arzı ve güvenliği sorunsuzdu"

Salgın döneminde Türkiye'nin her alanda iyi bir çalışma yürüttüğünün altını çizen Güldal, şunları kaydetti:

"Şuna bütün milletimiz bir kere gönül rahatlığıyla inanıyor; Türkiye salgın dönemini hem kontrol açısından çok iyi takip etti ve yönetti hem de gıda arzı ve gıda güvenliği noktasında herhangi bir sorun yaşamadan geçirdi. Üstelik hasat döneminden önce stokların da geçen yılın ilk zamanlarına göre daha az olduğu bir dönemdi ama Türkiye bu tür olağanüstü şartlara hazır olan bir ülkedir. Bizim altyapımız, ülkemizin tarım ve gıdadaki altyapısı buna son derece elverişli ve yeterlidir. Haliyle hiçbir marketimizde raflar boşalmadı, hiçbir alışveriş yerinde gıda ürünleri eksilmedi, boşalanlar yarım saat sonra doldu. Niye? Çünkü üretim devam etti, fabrikalar çalıştı, ulaşım ve lojistik kesilmedi, gıda arzında hiçbir sorun olmadı ve daha önemlisi çok bariz bir fiyat artışı yaşanmadı ve biz bu dönemi geçirdik. Allah'ın izniyle güzel bir sezona girmiş bulunuyoruz."

TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, ekonomik anlamda ümitli olmak gerektiğini, tarlalardaki bereketin ülke ekonomisine de yansıyacağını sözlerine ekledi.

Hatay, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız