- Malatyalı şehit teğmenin annesi, oğlunun anısına "Cennetteki Yıldızımız" kitabını yazdı..
Şırnak- Gabar Dağları'nda 30 Temmuz 2015'de teröristlerle giriştiği çatışmada iki silah arkadaşıyla birlikte şehit olan Malatyalı Şehit Piyade Teğmen İbrahim Tanrıverdi'nin annesi Gafure Tanrıverdi'nin eşi ve diğer çocuklarının da katkısıyla, şehit oğluyla ilgili anıları kitap haline getirdi.
Anne Gafure Tanrıverdi, evinin bir odasını, şehit oğlunun hatıralarıyla donattı. Oğlunun üniformasından mezuniyet töreninde taktığı kılıca, ayakkabılarından saatine, madalyalarından fotoğraflarına kadar çok sayıda özel eşyasıyla doldurduğu odayı ay yıldızlı panelle kaplayarak Cennet Bahçesi adıyla anlamlandırdı.
Annesi Gafure Tanrıverdi'nin aile fertlerinin katkısıyla yazdığı ‘Cennetteki Yıldızımız’ adlı kitap, Şehit Piyade Teğmen İbrahim Tanrıverdi’nin doğumundan şehit olduğu ana kadarki süreyi kapsıyor.
GÖZYAŞLARI MÜREKKEP OLDU, KİTABA DÖKÜLDÜ…
Anne Gafure Tanrıverdi, “Yüzyıl da geçse, binlerce sene geçse de anne duygusu bitmez, evlat acısı hiçbir zaman bitmez. Kitap belki benim için çok zor oldu. Dedim ya, belki ben o kalemi elime aldığım zaman kalbime hançer sıkıldı, bütün gözyaşlarım mürekkep oldu kitaba dökmek için. Bütün hayatını yazdım, dile getirmek istedim, bütün medyaya duyurmak istedim, amacım onu yaşatmak, amacım herkesin diline gitmek; sen okursun, çocuğun okur, ileride torunun okur, rafa korsun, bir hatıra saklarsın. Benim bir tek amacım buydu, başka bir amacım yoktu, duyurmaktı yani. Duygular bitmez, acı zaten hiçbir zaman bitmez. Yani her kelimesi nasıl zor olduysa da tekrar tekrar yaşadım. Çünkü ben hamile kaldığımdan beri onun 9 ayını yaşamasını yazdım, dünyaya geldikten sonra yazdım, nelerle savaştığını, nasıl yaşadığını, nasıl büyüdüğünü, adım attığını, konuştuklarını hepsini yazdım zaten kitaba. Yazdıkça geliyor zaten insanın aklına geliyor. Şimdi bana soruyorlar ki, ‘Nasıl hatırladın.?’ Şuanda verseler belki yazamam, ama o acıyla öyle döküldü ki içime, bilmiyorum yani, yazdım bir kelimesini aksatmadan, her şeyini, konuşmasını, hareketlerini, gülüşünü, hele de gülüşünü.” şeklinde konuştu.
“CENNETTEKİ YILDIZIMIZ SÖNMEYECEK…”
Anne Tanrıverdi şöyle devam etti:
“Kitabın ismi ‘Cennetteki Yıldızımız’. Ama derler niye? Bütün şehitlerimiz yıldızlarımız. Hepsi cennet müjdesi onlar. Hepsi cennet yıldızı onlar. Bizim içimize gelen o oldu. Çünkü biliyoruz; cennetteki yıldızımız sönmeyecek. Kitapta işte en çok İbrahim’e kaldıktan ve doğumundan sonra, dedim ya konuşması, adımı, ilkokul, ortaokul, lise, Harbiyeli olduğu, ta ki Şırnak’a acı haberi aldığım günü kadar. Onları yazdım, bazı şiirlerimizde var.”
“CENNET ODASI YAPTIM, HUZUR ODASI YAPTIM”
Evinin bir odasını tamamen Şehit Piyade Teğmen İbrahim Tanrıverdi’nin eşyalarından oluşan küçük bir müze haline getiren anne Gafure Tanrıverdi duygularını şu şekilde dile getirdi:
“Onun, şöyle bir şey; İbrahim aldığı bir hediyesi, böyle eve getiriyordu, ya hediye, şu formalarını rütbelerini bana getiriyordu, ‘Anne bu yılım bitti’ diyordu, ‘Bunu at.’ Ben özellikle onu çekmeceye koyup saklamışım, atmamışım, elim varmamış. Okuduğu ilkokul karneleri bile, bütün karneleri evde saklı duruyor. Her şeyi, bir dikiş iğnesi ya, onları verdiyse ben saklamışım. Demek ki böyle bir güne nasip olacakmış müze gibi. Ben anı odası yaptım burayı, cennet odası yaptım, huzur odası yaptım.”
“DESTEK İSTEMİYORUZ, SADECE KİTAP OKUNSUN”
Ağabeyi Cengiz Tanrıverdi ise; asıl amacın şehitlere vefa borcunun ödenmesi konusunda kamuoyuna mesaj vermek olduğunu vurgulayarak, “Bu mücadele neyin mücadelesi, aslında İbrahim 2013 devresinin ikinci şehidi. İlk şehidi olan Emrah, devre arkadaşı. Biz onun törenine beraber gitmiştik. Tokat’a giderken, beraber sohbetler, orada geçen izlenimlerim; arkadaşlarını, özellikle İbrahim’in şehitlere olan vefa borcunun eksik olduğunu düşünmesiydi. Eve geldikten sonrada hep söylüyordu; diyorduki, ‘Şimdi göreceksiniz, haberlerde kısa geçecek. Bu hep böyle olacak’ dedi.” ifadelerini kaydetti.
Ağabey Tanırverdi şunları söyledi:
“Biz ve bizim çevremizdeki bizi az çok bilenler; bizim yaşadıklarımızı biliyor. Ama bizim yaşadıklarımızı, İbrahim’i tanımayanların da bilmesi lazım. Bizim için en önemli olan zaten bilmeyenlere anlatmaktı. Belki de bir şehit ailesi yaptığı için bunu, bir destek amacıyla olduğunu düşüneceklerini ben düşünüyorum. Biz bunu istemiyoruz aslında. Biz kitabı okumalarını istiyoruz. Kitabı alıp, ‘Ben şehit ailesine destek oldum, bu da benim rafımda dursun’ kesinlikle istemiyoruz. Kitabı okumalarını istiyoruz. Bir gün, bir haftalarını geçirecekler ve hayatlarına güzel bir dokunuş yapacaklarına inanıyoruz. “
Burhan KARADUMAN, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com