SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Kadına Yönelik Şiddet İnsanlık Suçudur"

A- A+ PAYLAŞ

TBMM Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, "Kadına yönelik şiddetin haklı veya haksız hiçbir gerekçesi, bahanesi olamaz." dedi.

TBMM Genel Kurulunda, kadına yönelik şiddetin sebeplerinin tüm yönleriyle araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu raporu görüşüldü.

Komisyon Başkanı Öznur Çalık TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, kadına yönelik şiddetin uluslararası ve ulusal düzeyde alınan tedbirlere rağmen tüm dünyada varlığını devam ettiren evrensel bir sorun olduğunu vurguladı.

Çalık, Dünya Sağlık Örgütünün son verilerine göre dünya genelinde her üç kadından birinin fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik açılardan şiddete maruz kaldığını, bütün insanlığın, kadın hakları konusunda çetin bir imtihandan geçtiğini kaydetti.

Savaş, şiddet ve zorbalığın herkesten çok kadınları vurduğuna işaret eden Çalık, "Kadim kültür ve medeniyetimiz insana verilen değer, bir arada yaşamaya verilen önem, adalet, hakkaniyet, merhamet ve hoşgörü üzerine kuruludur. İnsanı, yer yüzünün en şerefli varlığı olarak konumlandıran inanç sistemimiz ise şerefli varlık vasfında kadın ve erkeği eşit kılmıştır. Kültür, medeniyet ve inancımızda şiddetin yeri asla yoktur. Kadına yönelik şiddetin haklı veya haksız hiçbir gerekçesi, bahanesi olamaz. Kadına yönelik şiddet, kadının biyopsikososyal gelişimine sekte vurmaktadır." diye konuştu.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET İNSANLIK SUÇUDUR
Kadına yönelik şiddetin insan hakkı ihlali ve bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Çalık, kadına yönelik şiddetin, sadece kanuni düzenleme ve kolluk tedbirleri ile çözülebilecek bir sorun olmadığını, bu soruna karşı toplumsal bir mücadele gerektiğini söyledi. Çalık, kadına şiddetle mücadelede çifte standartçı yaklaşımlara müsaade etmeden, birlikte ve istişare içinde sorunun çözümü için mücadele edeceklerini kaydetti.

RAPORDA 42 TESPİT VE 547 ÖNERİ VAR
Raporun içeriğine ilişkin bilgiler paylaşan Çalık, tespit ve önerileri içeren araştırma raporunun 916 sayfa ve beş temel bölümden oluştuğunu belirtti. 42 tespit ve 547 önerinin yer aldığı raporun sadece kamu kurum ve kuruluşlarına değil, toplumun tüm kesimlerine ve disiplinlerine yönelik olduğuna dikkati çeken Çalık, "Farkındalık ve zihniyet dönüşümü, kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesi, politika geliştirilmesi ve kurumlar arası koordinasyonun sağlanması ile mevzuat değişikliği gibi öneriler sunduk." dedi.

17 ANA BAŞLIK ALTINDA ÖNERİLER AÇIKLANDI
Çalık, konuşmasında tespit ve önerilerini 17 ana başlık altında özetledikleri belirterek, "Kadına yönelik şiddet;yasal düzenlemeler ve idari tedbirlerle birlikte toplumsal duyarlılık, farkındalık ve topyekûn bir zihniyet dönüşümüyle ancak aşılabilir. Kamuoyunda “kravat indirimi” olarak bilinen ve kadına yönelik şiddet davalarında kullanıldığında toplumda “cezasızlık algısı” oluşmasına neden olan “iyi hal indirimi”nin kadına yönelik suçlarda kaldırılmasını önerilerimiz arasındadır. Eşe ve boşanmış eşe karşı şiddette uygulanan “cezayı artırıcı sebepler” kapsamına tüm kadına yönelik şiddet suçlarının dahil edilmesini önerdik. Hukuk ve ceza yargılamasını birlikte yapabilen, aile hukukundan kaynaklanan ihtilafları gideren ihtisas mahkemeleri kurulmasını önerdik. Medya içeriklerinde kullanılan “sorunlu dil”in toplumsal sorumluluk bilinci taşıyan “sorumlu dil”e çevrilmesini önerdik. Kadın güçlendikçe aile ve toplum da güçlenecektir. Bu nedenle; kadının evde, okulda, iş yerinde; kısaca hayatın her alanında yer alması konularında önerilerimiz raporumuzda yer almaktadır. Kadın erkek fırsat eşitliğine duyarlı bütçeleme uygulamasının geliştirilerek, bu bakış açısının tüm kademelere yerleşmesi noktasında önerilerimiz raporumuzda yer almıştır. Şiddet mağdurunun desteklenmesi, şiddet uygulayanın rehabilitasyonu, ailenin güçlendirilmesi, kadına yönelik şiddetle mücadele politikalarının etkin izlenmesi hususlarında kapsamlı önerilerde bulunduk." dedi.

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • hakan (2 yıl önce)
    Haksız olarak temizlik işçisi olarak alınan kadında İnsanlık sucudur. Bu suca ortak olanlar ve göz yumanların iki yakası bir araya gelmesin inş
    0
    0
    Yanıtla