SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Kayısı Denince Malatya'da Akan Sular Durur"

0
Güncellendi - 2019-07-09 03:16:00
A- A+ PAYLAŞ

25 ÜLKEDEN 100 BİLİM ADAMI KATILIYOR.. 17. Uluslararası Kayısı Islahı ve Yetiştiriciliği Sempozyumu 25 ayrı ülkeden akademisyenlerin katılımı Malatya Turgut Özal Üniversitesi ve Kayısı Araştırma Enstitüsü’nün ev sahipliğinde Malatya’da başladı.

Malatya’da 6-10 Temmuz 2019 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan  17. Uluslararası Kayısı Islahı ve Yetiştiriciliği Sempozyumu; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Malatya Valiliği, Malatya Büyükşehir Belediyesi, Malatya Turgut Özal Üniversitesi,  Atatürk Üniversitesi, Malatya Kayısı Araştırma Enstitüsü ve Uluslararası Bahçe Bitkileri Derneği’nin (ISHS) himaye ve katkıları ile başladı. Sempozyuma Türkiye,  Çek Cumhuriyeti, Sırbistan, Çin, Macaristan, Azerbaycan, Özbekistan, Tacikistan, Fransa, İtalya, Rusya, Bulgaristan, İsviçre, Yunanistan, Slovakya, Fas, Tunus, Rusya, Ukrayna, Romanya, Güney Kore,  Avusturya ve İspanya’dan 25 ülkeden yaklaşık 100 bilim insanı katıldı.

Sempozyumun açılışına Vali Aydın Baruş, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü ve Sempozyumun Onursal Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar (TAGEM) Genel Müdürü Özkan Kayacan, Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Sezai Ercişli, Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Özcan, TSO Başkan Vekili Celal Abbas Karaduman, kamu kurum ve kuruluş yöneticileri ile temsilcileri katıldılar.

Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü ve Sempozyumun Onursal Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, kayısı konusunda akademik çalışma yürüten yabancı bilim insanlarını  “Dünya kayısı başkenti Malatya’mıza hoş geldiniz.”  şeklinde selamlayarak konuşmasına başlayarak, kendisinin de aynı zamanda kayısı konusunda bilimsel çalışma yürüten ve yürütmekte olduğunu belirtti.

Rektör Prof. Dr. Karabulut, “Dünya kayısı üretiminde Türkiye 1972’den beri birinci sırada yer almaktadır.  Türkiye yıllara göre değişmekle birlikte yaklaşık 500-800 bin ton yaş ve 150-200 bin ton kuru kayısı üretim miktarıyla dünya yaş ve kuru kayısı sektöründeki liderliğini elli yıldan beri sürdürmektedir.  Türkiye’nin en önemli kayısı üretim merkezi Malatya’dır. Türkiye yaş kayısı üretiminin yaklaşık % 50’si, kuru kayısı üretimin ise % 80-85’lık kısmı Malatya ilinden sağlanmaktadır.  Gerek ağaç sayısı ve gerekse yaş ve kuru kayısı üretim miktarı ile Malatya sadece Türkiye’nin değil aslında dünyanın en önemli kayısı üretim merkezidir.  Malatya’da üretilen yaş kayısının yaklaşık % 90-95’i kurutularak ihraç edilmektedir. Bu nedenle Dünya kayısı başkenti Malatya’dır. Aynı zamanda kanser hücrelerini önleme konusunda acı kayısı çekirdeği ekstresi ile ilgili çalışmamız tamamlandı. Acı kayısı çekirdeği ekstresi bir ilaç değil, bitkisel bir destektir.  Yine;  kükürtlü kayısının insan sağlığına zararsız olduğunu, aynı zamanda sağlığa katkı sunduğunu da bilimsel olarak ortaya koyduk. Bugün dünya genelinde kükürtlü kayısı miktarında çok büyük sorun ve sıkıntılar yaşanıyor. Kükürt miktarı AB ülkelerinde 2000 ppm, ABD, Avustralya 3000 ppm, Kanada 2500 ppm’dir. Ancak; biz bunun 4000 ppm olması durumunda bile sağlığa herhangi olumsuz bir etkisinin olmadığını ortaya koyduk.  Bu konuda dünyanın değişik ülkelerinden gelen siz değerli akademisyenlerin önünde iddialı olduğumu bir kez daha dile getiriyorum. Farklı bilimsel çalışmalara da her zaman açığız.” diye konuştu.

Rektör Prof. Dr. Karabulut şunları söyledi:

“Malatya Turgut Özal Üniversitesi henüz 1 yıllık üniversite. Üniversitemiz kayısı konusunda tematik bir üniversitedir. Ziraat Fakültemizdeki akademisyenlerimizin büyük çoğunluğu kayısı konusunda çalışma ve proje yürütmektedir. Rektörlük görevimin ilk çalışmalarından birisi Kayısı ve Ürün Geliştirme Uygulama Araştırma Merkezinin kuruluşunu başlatmak olmuştur. Kayısı Malatya için önemli, Türkiye için önemli, ama dünya için de önemli.

Siz değerli akademisyenleri ülkelerinizdeki kayısının birer elçileri olarak görüyor ve öyle kabul ediyorum. Sizlere üniversite olarak kapımız her zaman açık. Bilimsel çalışmalarda her zaman ortak projeler yürütebiliriz. Kayısı konusunda bilimsel proje işbirliğine hazırız. Proje tekliflerinizi bekliyoruz.”

Malatya Valisi Aydın Baruş sempozyumun açılışındaki konuşmasında, “Yüzyıllardır yetiştirdiğimiz bu meyve özellikle son 40 yıla kadar ticaret olarak çok önemli bir değer ifade etmemekteydi. Ancak son 40 yılda Malatya’daki kayısı ağacı sayısı çok ciddi oranda arttı, bu 8-9 kat bugün 7 milyon 800 bin civarında kayısı ağacımız olduğunu ifade ediyoruz. Yaklaşık 88 bin hektarlık bir alanda Malatya tarım topraklarının yaklaşık yüzde 20 ye yakın kayısı ağaçlarıyla kaplı, bu çok önemli bir konudur.  Malatya için Kayısı denince Malatya da akan sular durur. Çünkü Kayısı ekonominin önemli parçasıdır, hem yaşam kültürüdür,  hem de insanların umududur.” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan,  “Akademik olarak uluslararası bir sempozyum düzenlemesi önemlidir. Ancak bu önemi insanımıza ve vatandaşımıza doğru ve düzgün bir şekilde anlatımıyla anlatması daha iyi olur.  Hakikaten kaysıya baktığımızda bizim çocukluğumuzdaki esas usuller çerçevesi içerisinde şuanda pazarlaması yapılıyor, paketlemesi yapılıyor, satışı yapılıyor. O zaman burada kendimizi bir sorgulamamız lazım. Katma değer olarak Malatya’mıza sağladığımız katma değer halen önceki katma değer bazında seyrediyorsa burada hepimiz kendimizi sorgulamamız gerekiyor diye düşünüyorum.”  diye konuştu.

Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar (TAGEM) Genel Müdürü Özkan Kayacan, “Ülkemiz tarımsal hasılasıyla dünyada ilk 10’da, Avrupa’da ise birinci sırada yer almaktadır.  Ülke olarak 81 milyon nüfusumuzu, 40 milyon turisti ve 5-6 milyon mülteciyi beslemekteyiz. Bazı ürünlerde yıllara göre değişen oranlarda ithalat yapmamıza rağmen, 17 milyar dolarlık tarımsal ihracatımızla tarımda net ihracatçı bir ülkeyiz.  Ülkemizde kayısı üretimi 2002 yılında 315 bin ton iken 2018 yılında 750 bin tona ulaşarak üretimde yüzde 138’lik bir artış sağlanmıştır. Türkiye kuru kayısı üretiminde ve ihracatında lider durumdadır.  Dünya kuru kayısı üretiminde payımız yaklaşık yüzde 63’tür. Son yıllarda taze kayısı ihracatında da ciddi artışlar meydana gelmiş, 2002 yılında 4.6 bin ton iken 2018 yılında 70 bin ton olarak gerçekleşmiş ve 41 milyon dolar döviz girdisi  sağlanmıştır. Toplam yaş ve kuru kayısı ihracatımız 2018 yılında 164 bin ton olarak gerçekleşmiş, ülkemize 294 milyon dolar döviz girdisi sağlanmıştır.” Şeklinde konuştu.

Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Sezai Ercişli, 4 yılda bir gerçekleşen sempozyumun Malatya’da yapılıyor olmasının çok önemli olduğunu söyleyerek, sempozyuma 25 ülkeden yaklaşık 100 bilim insanın katılım ve katkı sağladığını ifade etti. Prof. Dr. Sezai Ercişli, “Kayısı, halen pek çok ülke için önemli bir rol oynayan meyvedir” dedi. Prof. Dr. Sezai Ercişli, Sempozyumda Islah, Meyve kalitesi, Muhafaza, Hastalık ve Zararlılar, Moleküler Çalışmalar, Çeşit değerlendirme, İklim değişikliği, Bahçe Kurma ve Kültürel Uygulamalar gibi ana konuların tartışılacağını kaydetti.

 Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörü ve Sempozyumun Onursal Başkanı Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, sempozyuma katkılarından dolayı Prof. Dr. Sezai Erçişli, Prof. Dr.  Daniele Bassı, Prof. Dr . David Ruız ve  Prof. Dr . Jean Marc Audergon’a üniversitenin teşekkür plaketi verdi. Plaketler protokol tarafından bilim insanlarına takdim edildi.

Bülten- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

12 yorum yapılmış

  • SELÇUK-İZMİR (5 yıl önce)
    Siz Kaysı'yı Fındık ve Çay statüsüne sokmadan hiç bir şey olmaz Kayısı'dan.
    0
    0
    Yanıtla
  • ALİ (5 yıl önce)
    Keşke bu tür etkinlikler 17 21 temmuz kaysı festivali etkinlikleri içerisinde üniversite ile ortaklaşa yapılsaydı bari festivale bir uluslar arsı boyut kazandırırdı aksi halde aylar önce türkiyeye gelen folklor ekiplerinin gelip gösteri yapması ile festivaller uluslar arası nitelik kazanmıyor uluslar arası bilimsek senpozyumların da yapılmasında fayda vardır helede kaysı festivalinin yapıldığı tarihler içerisinde uluslar arası kültür ve sanaat etkinlikleri diyoruz malesef kayde değer bir etkinlik yok ne bie uluslar arası bir sanatçı var ne bir ne bir senpozyum var sadece bir kaç yabamcı ülkenin halk oyunu gösterileri inşallah bundan sonra böyle olmaz
    0
    0
    Yanıtla
  • olabilir (5 yıl önce)
    arkada 100 kişi bile yok o yabancı ülkeden gelen bilim insanlarına ne yaptınız yoksa 10 kişi idi 100 kişi mi oldu :)
    0
    0
    Yanıtla
  • Tayfun (5 yıl önce)
    Ne gerek var bu kadar şatafata gösterişe biz millet olarak meraklıyız şatafata ve millet olarakda bu düşkünlüğümüzden vazgeçemediğimiz sürece hiç bir yere varamayız.
    0
    0
    Yanıtla
  • Abuzer (5 yıl önce)
    Ya bacım sempozyumda biz anlamayın kaysiyi direk bizden siz alın bizi aracilardan kurtarinki bir iş yaptınız diyek
    0
    0
    Yanıtla
  • MALATYA LI (5 yıl önce)Abuzer isimli kullanıcı yorumuna
    ALIŞ ALKŞ ALKIL ABUZER AMCAYA ÇOK DOĞRU BİR SÖZ SÖYLEMİŞ
    0
    0
    Yanıtla
  • Erhan SOĞUKPINAR (5 yıl önce)
    17. Kayısı Sempozyumunun Ülkemize Malatyamıza hayırlı ollmasını diliyorum, Bu arada MalatyaBelefiyesi tarafından 2005 ve 2006 yıllarında yapılan ve yabancı bilim adamları ve Malatya hazirun anlayamayacağı sebebiyle , simültane tercümenin yapıldığı, Koordinatörlüğünü üstlenmiş olduğum sempozyumun da göz ardı edilmemesi gerektiği kanaatindeyim. Sempozyumun Üreticilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
    0
    0
    Yanıtla
  • Murat (5 yıl önce)
    17. Uluslararası kayısı sempozyumun Malatya'da yapilmasi kayisimiz adına önemli bir kazanç. Emeği geçenleri kutluyorum..
    0
    0
    Yanıtla
  • köylü (5 yıl önce)
    Ne kadar güzel kayısı sempozyumu ama ben bir çiftçi olarak diyorum tam bir fiyasko çünkü bu sempozyumda sadece bir ayağında yani ihracat ayagindan bahs edilmiş bunun uretim ayagindan neredeyse hiç bahsedilmemiş bu kayısıyı üreten benim benim hiç bir sorunuma parmak basılmamış ben ne şartlar altında bu kayısıyı üretiyorum bunun rantını kaymağını kimler yiyor yüklü ihracatlardan bahs ediliyor bu tabana yansiyormu yani çiftçiye yansiyormu tarım bakanlığının bir kayısı hakında bir politikası varmi ben goremedim çiftçiye yani üretene bir desteği varmı seçim arifelerinde meydanlarda gürül gürül şişmanlı depoculuk dan bas ediliyordu bitme aşamasındaydı nerede biz çiftçi olarak göremiyoruz bizim mahsulumuz dort tüccarın insafina bırakılmış onlar kafalarina göre yön veriyor bir devlet politikası taban fiyat açıklaması yok egerki kayısı sempozyumu yapılıyorsa burada bizim bu sorunlarımızda enine boyuna tartışmalıydı eğer bu mayve yurt dışına ıhraç ediliyorsa bu gelirin esas bu mahsulün sahibi olan ciftciyede yansıması lazim meyve suyu fabrikaları bir devlet kuruluşu olan tarım kredi kooperatifleri aracılığı ile 50 kuruşa çiftçiden aliyor bunlarin sempozyumunda tartışılması lazimdi muhalesef çiftçiden hiç bahsedilmemiş
    0
    0
    Yanıtla
  • Akademisyen (5 yıl önce)köylü isimli kullanıcı yorumuna
    Köylü rumuzlu arkadaş bu uluslararası bilimsel bir organizasyon.. Sizin beklentilerinize cevap verecek formatta bir toplantı değil. Inşallah u reticimizin sorunları başka toplantılarda ele alınır.
    0
    0
    Yanıtla
  • akedemisyen rumuzlu arkadaş size katiliyorum ama bu bilimsel arastirmanin yapılabilmesi için kayisinin üretimin var olmasi lazım üretimi olmıyan bir maddenin bilimsel organizasyonu olmaz esas olan bu mahsulün daha guzel şartlar altinda uretilmesi ve ulkemize kazandırılmasıdır aksi halde bunun uluslar arasi bilimsel sempozyumunda olmaz
    0
    0
    Yanıtla
  • Pzv. Yorum 44 (5 yıl önce)
    Umumhane bekçileri kapıyı tutamadığı için dışarıya kaçıp kalabalığa karışmış o çocuklardanım. Aldığım terbiye oradan. Önünü alamıyorum, herkese çemkiriyorum, küfrediyorum.
    0
    0
    Yanıtla