SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Kayısıda Risk Islahla Aşılabilir'

0
Güncellendi - 2015-12-28 02:25:07
'Kayısıda Risk Islahla Aşılabilir'
A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı ve Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bayram Murat Asma, kayısının Türkiye tarımının ve sosyo-ekonomik hayatımızın temel aktörlerinden biri olmasına karşın Türkiye’den çok daha az kayısı üreten ülkelerin,  kayısı ıslah çalışmalarında ileri bir noktada olduğunu söyledi. 

Prof. Dr. Asma, yılda 50 bin ton yaş kayısı üreten ABD’nin 74 çeşit kayısı ıslahı yaptığını, buna karşılık kayısı üretiminin en önemli merkezlerinden biri olan Türkiye’de ıslahı yapılan kayısı çeşidinin 7 olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Asma, kayısı ıslah çalışmalarının ‘Malatya kayısısının orijinal genlerinden uzaklaştırabileceği’ yönündeki endişelerin yersiz olduğuna da vurgu yaparak, bu tür eleştiri ya da endişeleri doğrulayacak herhangi bir bilimsel veri olmadığını kaydetti. 

“Kayısıda Farklı Renkler Yeni Çeşitler” Konferansı 

İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı ve Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bayram Murat Asma’nın konuşmacı olarak katıldığı “Kayısıda Farklı Renkler Yeni Çeşitler” başlıklı konferans, İnönü Üniversitesi Hoca Ahmet Yesevi Konferans Salonu’nda yapıldı. 

“Kayısının farklı renkleri dünyaca ünlü ressamların tablolarına yansıdı”

Konferansın ana çerçevesini oluşturan kayısı ıslah çalışmalarına geçmeden önce, tarihsel gelişim içinde kayısının farklı ülkelerdeki sanatçıların eserlerine yansımasına ilişkin örnekler veren Prof. Dr. Bayram Murat Asma, Vincent Van Gogh,  Salvador Dali gibi dünya ölçeğindeki büyük ressamların kayısıdan ilham alarak ölümsüz eserler ürettiğine dikkat çekti. Asma, Van Gog’un 1888’de yaptığı “Apricot Trees in Blossom” ve Salvador Dali’nin “Abricot Chevalier (Apricot Knight)” isimli tablolarında kayısının bugüne kadar bilinmeyen farklı renklerine tanık olduklarını söyledi. 

Doğu Çin’de büyük Çin Filozofu Konfüçyus’ün öğrencilerine  “Kayısı Ağacı Tapınağı”nda (Xing Tan Pavilion)  ders verdiğini belirten Prof. Dr. Bayram Murat Asma,  “Kayısı, Anadolu’da yetiştirilen kadim meyve türleri arasında yer alır. Dünyada kayıtlı yaklaşık 2500 kayısı çeşidi veya tipi bulunmakta,  çoğunlukla da meyvesi için yetiştirilmektedir. Ancak Japon kayısısı da denilen Prunus mume süs bitkisi olarak değerlendirilmektedir” dedi. 

“Kayısı ıslahı da bir sanattır”

Sanat ve kayısı ilişkisinden sonra konferansın ana teması olan ‘Kayısıda ıslah çalışmaları yoluyla elde edilen yeni kayısı çeşitleri’ konusuna geçen Prof. Dr. Bayram Murat Asma, bitki ıslah çalışmalarının, dolayısıyla kayısı ıslah çalışmalarının da bir sanat olduğuna vurgu yaptı. Asma, “Bazı kaynaklar bitki ıslahının bir sanat olduğunu söyler. Çünkü sanatta bir özgünlük vardır. Sanatçı müzik, şiir ya da resminde, fotoğrafında eserine kendi özgün bilgisini yeteneğini ve üslubunu katar. Islahta da sanatsal bir yaklaşım ve bir sanatçı hassasiyeti vardır. Çünkü ıslahçı geliştireceği bitki çeşitlerinin ebeveynlerini kendi bilgi, birikim, deneyim, yaklaşım ve üslubuna dayanarak seçer. Elde ettiği melezler arasında seçim yaparken yine kendi bilgisine dayanarak bu seçimi yapar. Yani kendi özgün  bilgi, üslup ve yaklaşımını ıslah etmeye çalıştığı bitkiye yansıtmaya çalışır” dedi.

Dünyadaki ıslah çalışmalarının yöntemleri hakkında da bilgi veren İnönü Üniversitesi Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bayram Murat Asma, bu yöntemlerin en yoğun kullanılanlarını ‘Seleksiyon, transgenik ve melezleme’ olarak açıkladı. 

‘Islah çalışmalarında özel sektöre yetki veren ülkeler önemli ilerlemeler sağladı’

İnönü Üniversitesi Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak 16 yıldan bu yana melezleme yöntemiyle, yani kombinasyon ıslahı ile önemli çalışmalara imza attığını belirten Prof. Dr. Bayram Murat Asma, ıslah çalışmalarında özel sektöre yetki veren ülkelerin meyvecilikte bir hayli ileri noktalara ulaştığını söyledi. Türkiye’de bugüne kadar ıslah çalışmalarının üniversiteler ve çeşitli enstitüler tarafından yapıldığını hatırlatan Asma, “Fakat Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yeni bir yol açtı ve artık Türkiye’de de özel şirketlere bitki ıslahı yetkisi verdi. İnanıyorum ki, kısa vadede olmasa bile orta ve uzun vadede Malatya’da ve değişik illerimizde ıslah çalışmaları özel şirketlerin de devreye girmesiyle daha iyi bir noktaya ve bu alanda lider konumdaki ABD, Fransa İtalya, İspanya gibi ülkelerle yarışacak düzeye ulaşacaktır” diye konuştu. 

‘50 bin ton kayısı üreten ABD 74, Türkiye sadece 7 çeşit ıslah edilmiş kayısı çeşidi geliştirdi’ 

Dünyada kayısı ıslah çalışmalarının büyük ölçüde 1950’li yıllarda başladığını,  ABD, İtalya, İspanya ve Fransa’da kayısı ıslahı alanında önemli işler yapıldığını kaydeden Prof. Dr. Bayram Murat Asma, adı geçen ülkelerin kayısı ıslahında sağladıkları başarının bu alandaki projelere ayrılan bütçelerin büyüklüğü ile yakından ilişkili olduğunu söyledi. 

“Peki, kayısı ıslahında dünyada kim lider ve büyük oyuncular kimler?” sorusunu gündeme getiren Prof. Dr. Asma, “Bakın burası çok dikkat çekici. Ayrıca ders almamız gereken çok önemli bir husus. Kayısı Islah Programları sonucunda yılda 50 bin ton kayısı üreten ABD 74, 150 bin ton kayısı üreten Fransa 70, İtalya 62, Çin 47, İspanya 26, 15 bin ton kayısı üreten Çek Cumhuriyeti 29 çeşit kayısı çeşidi Milli Çeşitler Listesi tarafından tescil edilmiştir.” Dedi. 

‘Kayısının muhatap olduğu riskler, kalıcı olarak ıslah çalışmaları ile aşılabilir’

Amerika ve bazı Avrupa Birliği ülkelerine ait bu tabloya karşılık, dünyanın en büyük kayısı üreticilerinden biri olan Türkiye’de büyük bölümü Malatya’daki çalışmalar sonucunda tescil edilmiş 7 kayısı çeşidi bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bayram Murat Asma, Malatya’daki kayısı ıslah programları için bugüne kadar harcanan toplam bütçenin 400 bin TL civarında olduğunu, bu bütçenin ABD ve AB ülkelerinin kayısı ıslah programlarının bütçesiyle kıyaslanmasının bile mümkün olmadığını kaydetti. Prof. Dr. Asma, özel sektörün ıslah çalışmaları alanında devreye girecek olmasının olumlu bir gelişme olduğunu, ancak kamunun da bu alanda daha fazla yatırım yapması halinde kayısı ıslah çalışmalarının gelişeceğini ve başta don olmak üzere çeşitli ve güçlü risklerle karşı karşıya bulunan kayısının bu riskleri aşacak düzeye geleceğini ifade etti. 

Prof. Dr. Bayram Murat Asma, konferansın sonunda İnönü üniversitesi Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkezinde 2001 yılında İnönü Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi, TUBİTAK, DPT ve Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatçı Birliklerinin maddi desteği ile başlatılan “Çok Amaçlı Kayısı Islah Projesinde bugüne kadar yapılan çalışmalara ilişkin kronolojik bilgileri de şöyle sıraladı: 

“1999 yılında İnönü Üniversitesi KAUM bünyesinde 40 dekar büyüklüğünde kayısı koleksiyon bahçesi  kuruldu.

2002 yılında TUBİTAK’ın desteğiyle “Geç Olgunlaşan Sofralık Kayısı Islahı Projesi” başlatıldı.

2003 yılında DPT’nin desteğiyle “Kurutmalık Kayısı Islah Projesi” başlatıldı.

2005 yılında Dış Ticaret Müsteşarlığının desteğiyle “Erkenci ve Orta Mevsim Sofralık Kayısı Islah Projesi” başlatıldı

2007 yılında İnönü Üniversitesi BAP desteğiyle “Şarka Virüsüne Dayanıklı Kayısı Islah Projesi” başlatıldı

2009 Yılında “AB 7. Çerçeve Programı SHARCO Projesinden maddi ve bilimsel destek sağlandı.

2009 yılında “Dilbay” kayısı çeşidinin tescili için Tarım Bakanlığına başvuru yapıldı.

2012 yılında Dilbay kayısı çeşidi tescil edildi.

2014 yılında “AB 7. Çerçeve Programı MARS projesi” desteği alındı

2015 yılında Eylül kayısı çeşidinin tescil başvurusu yapıldı. 

2001 yılından beri devam eden proje kapsamında 260 bin çiçekte suni tozlama yapılmış ve yaklaşık 20 bin melez kayısı bitkisi elde edilmiştir. Bugüne kadar yaklaşık 400 bin TL harcanan projede geriye melezleme yöntemiyle elde edilmiş yaklaşık 3.000 bitkinin değerlendirmesi devam etmekte olup çalışmaların 2018 yılında tamamlanması planlanmaktadır.”

Kayısı Vakfı’nın desteği sadece yüzde 3

Prof. Dr. Asma, konferansta Kayısı Islah Projesi’ne bugüne kadar parasal katkı sunan kurumların isimleri ve parasal destek miktarları hakkında da bilgiler aktardı. Asma’nın verdiği bilgilere göre, söz konusu projeye en az desteği Malatya Kayısı Araştırma Geliştirme ve Tanıtma Vakfı vermiş. 

TÜBİTAK:2003-2006) : 7500 TL,  (2007 -2010 ): 153.500 TL (Yüzde 39) 

DPT: (2003-2006): 35.480 TL (Yüzde 9) 

Dış Tic. Müsteşarlığı (I.Dilim 2005-2007): 20 bin TL, (II.Dilim 2007-2010): 45. 530 TL, (III.Dilim 2010-2012): 45.000 TL (Yüzde 27) 

İnönü Üniversitesi BAP (I.Dilim 2007-2009): 16.500 TL, (II. Dilim 2010-2012): 11.500 TL, (III.Dilim 2003-2015): 33.700 (Yüzde 15)  

Malatya Kayısı Arş. Geliş. Tanıt. Vakfı: 13.950 TL (Yüzde 3)

AB Fonları (SHARCO and MARS Project) : 26.000 (Yüzde 7) 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız