Eskişehir'in Sivrihisar ilçesine gelen Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, AA muhabirine, "ABD Dışişleri Bakanlığının, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemleri alması durumunda çeşitli yaptırımlar uygulanabileceğine" yönelik açıklamasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığının bu tehdidinin yersiz olduğunu ifade eden Destici, şunları kaydetti:
"ABD özellikle Suriye'nin kuzeyinde PKK'nın uzantısı olan PYD ve YPG'yi destekliyor. Türkiye'deki gelişmelerin ve o bölgedeki durumunun kendileri için büyük bir tehdit olduğunun farkındalar. Bununla ilgili de dış operasyonlar yapılıyor. Türkiye tedbirini almak zorunda. S-400'lerin alınması konusu doğru bir politikadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın buradaki kararlılığını çok doğru buluyorum. Türkiye bağımsız, hür bir devlettir; istediği ülkeden kendi ihtiyacı olan silahları alabilir. Afrin operasyonunda gördük, bize silahlarımızın mühimmatlarını vermediler. Anlaşmamız olduğu halde uçaklarımızın bombalarını bize paramızla vermediler. Akıllı füzeleri vermediler. Bizim tanklarımızın mermilerini vermediler. Biz onlara nasıl güveneceğiz? Her devlet kendi milletini önceliğe koyar. İhtiyacımız olan kimdeyse kendimiz üretene kadar onu gidip alacağız."
"Muhalefet her şeye muhalefet oluyor"
Destici, CHP'nin Türkiye Uzay Ajansı kuruluşunun iptali için Anayasa Mahkemesine yaptığı başvuruya da değindi.
Muhalefetin yapıcı olması gerektiğini vurgulayan Destici, "Doğru kimden gelirse gelsin desteklemek gerekir. Yanlışa da yanlış denilmelidir. Türkiye hepimizin. Siyasi bölücüler dışında ülkemizin bekası için hep beraber hareket edebilmeliyiz. Türkiye, uzay ajansı kurmuşsa bunu desteklemek lazım. Bilimin ne derece önemli olduğunu gelişmiş ülkelerde görüyoruz. Şu anda Türkiye'deki en büyük tehdit siyasi bölücülüktür. Bunlarla kim yan yana geliyorsa devlete ve millete büyük düşmanlık ediyorlardır." dedi.
"Simsarlara fırsat verilmemeli"
Öte yandan Destici, Sivrihisar'da pazar esnafına sebze ve meyve satışında bir süre yardım etti.
Tanzim satışlarının kalıcı bir çözüm olmadığını savunan Destici, "Bir memleket tarımda dışarıya bağımlı olmamalı. Türkiye ilk kez 1980 yılında tarım ürünü ithal etmiş. Şimdi bugünlere kadar geldik. Tanzim satışları belki özellikle büyükşehirlerdeki vatandaşlarımız için kısa süreli çözüm olabilir ama bu köklü bir çözüm değildir. Çünkü her yerde bunu açamazsınız. Ne kadar sürdürülebilir? Kalıcı çözüm için çiftçinin doğrudan ve programlı desteklenmesi lazım." diye konuştu.
Yerli üreticiye doğrudan desteğin artırılması gerektiğini söyleyen Destici, şöyle konuştu.
"Çiftçimizin, üreticimizin problemleri var. Bunlar çözülmüş değil. Destek verilmiyor mu? Veriliyor. Belki geçmişle kıyasla daha fazla veriliyor fakat derde çare olmuyor. Önceliğin bizim yerli yetiştiricimize, üreticimize verilmesi gerekiyor. Bazen fiyat dengelemesi açısından hükümet ithalatı serbest bırakıyor. Haddinden fazla ithalat yapılmaya başlanıyor ve simsarlar devreye giriyor. Bir anda vurgun yapmaya çalışılıyor. İhtiyaçtan fazla ithalat olunca da içerideki üreticinin elindeki ürünü elinde kalıyor. Ben Sivrihisar'ın çocuğuyum. Bundan 40 yıl önce bu topraklarda 30 bin küçükbaş hayvan vardı, bugün 3 bin tane bulamayız. 40 yıl önce hiçbir destek de yoktu."
Destici daha sonra pazar esnafı ve alışverişe gelen vatandaşlarla sohbet etti.
Eskişehir, AA