Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, referandum sürecinde ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye’yi bölen değil bütünleştiren bir kampanya yürüttüklerini belirtti. Ağbaba, “Kimseyi ötekileştirmeden kimseyi terörist ilan etmeden verilen kararlara saygı duyarak bir kampanya yürütmeye çalışıyoruz. Maalesef bu kampanya dönemi birileri tarafından toplumu kamplaştırma, bölme vesilesi yapılıyor. Sürekli bir mağduriyet yaratılmaya çalışılıyor. AKP bu dönemde de çok mağduriyet yaratmaya çalıştı ama Türkiye’de bunu bulamadı şimdi Avrupa’dan mağduriyet ithal etmeye çalışıyor” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP İl Başkanı Enver Kiraz, CHP’nin 2014 seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hakan İnci ile birlikte basın mensupları ile kahvaltıda bir araya geldi.
“Neye hayır dediysek haklı çıktık”
CHP olarak bugüne kadar hayır dedikleri konularda haklı çıktıklarını aktaran Ağbaba, “Bakın biz bugüne kadar neye hayır dedik? 12 Eylül 2010 referandumuna hayır dedik. O dönemde de bu şekilde kampanya yapıldı. Meydanlara köprülere evet pankartları asıldı. Bağımsız yargı gelecek diye pankartlar asıldı. Ama biz o zaman da evet çıkarsa Türkiye yargısı bir gurubun eline geçer ve demokrasi yok edilebilir diye uyardık. Dediğimiz çıktı. 12 Eylül 2010 referandumunda ‘Hayır’ çıksaydı Türkiye’de darbe olmazdı. O referandumdan sonra Türkiye’nin bütün özel yetkili mahkemelerine cemaatçi hakim ve savcılar atandı. Onların eliyle Türk Silahlı Kuvvetlerinde, bayrağına, milletine bağlı, vatansever subaylar tutuklanıp hapse atıldı. Darbeci diye tutuklandı. Yargı, basın ve siyasi güçlerle el ele verilerek vatanseverlere karşı, Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk gibi bildiğimiz o siyasi davalar başlatıldı. Yargısız infazlar yapıldı." dedi.
“Kendi ceplerinden ödesinler ”
Devletin tüm olanaklarının ‘evet’ kampanyası için kullanıldığını iddia eden Ağbaba, Malatya Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere ilçe belediyelerinin yaptırdığı afişlere tepki gösterdi. ‘Bizim cebimizden, hayır oyu kullanacakların vergisi ile ‘evet ‘ kampanyası yapılıyor’ diyen Ağbaba, “Hayır bildirisi dağıtmak yasak. Hayır broşürü dağıtmak suç. Ama evet propagandası serbest. Bu kadar açık. Kendi ilimize bakın. Büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri, vatandaşın parasıyla, bizim cebimizden aldığı paralarla kocaman kocaman ‘evet pankartları’ asıyorlar. Evetler, duvarlara, yollara, köprülere asıyorlar. Hayır vereceklerin vergisiyle afiş yaptırmak, siyasi ahlaka da, siyasi etiğe de uymaz. Malatya milletvekilleri, belediye başkanları yiğitlerse, bu kadar evete inanıyorlarsa, ceplerinden yapsınlar. Belediyenin imkanları kullanılarak, bizim vergilerimizle yapılıyor. Bunları araştırıyoruz. Gerekirse bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Bir taraftan da bizim kıt kanaat imkanlarla yaptırmış olduğumuz pankartların asılmasına izin verilmiyor. Bu kadar rezalet hiçbir seçim döneminde yaşanmamıştı” diye konuştu.
‘Siyasetteki fetöcülerin ablası-abileri kim araştırılsın’
Ağbaba, operasyonların bir tek siyasilere ve yerel yönetimlere yapılmadığını belirterek, “Buradan bir kez daha çağrı yapıyorum. Her yerde fetöcü var, her yerde operasyon yapılıyor. Memura operasyon yapılıyor, işçiye yapılıyor, askere, polise yapılıyor, taşerona yapılıyor, müteahhide yapılıyor, operasyonunun yapılmadığı tek yer var o da siyaset. TBMM ve yerel yönetimler. Buradan açıkça çağrı yapıyoruz, bu siyasi ayağı bulunmadığı sürece darbe ile hesaplaşamazsın. Gelin bakalım, siyasetteki fetöcülerin ablası kim, abileri kim? Milletvekillerinin abisi- ablası kim? Malatya’daki fetöcülerin abisi ablası kim, araştırılsın. Hodri meydan diyoruz. Gel bakalım, samimiysen geçmişte kimin ne ilişkisi var, bugün fetöcü diye aldığınız iş adamlarının kimlerin seçim kampanyalarına destek vermiş, hangi milletvekiline para aktarmış, hangi siyasi partinin kürsüsünü donatmış hodri meydan. Araştıralım diyoruz. Malatya’daki siyasetçilere de hodri meydan diyoruz” şeklinde konuştu.
Kiraz: Belediyeler işi gücü bırakmış evet peşindeler
Toplantıda konuşan CHP İl Başkanı Enver Kiraz da, Malatya’da belediyelerin halka hizmet gibi aslı görevlerini bırakarak ‘evet’ kampanyası için çalıştığını söyledi. CHP’nin kampanyaya yönelik afişlerinin indirildiğini, hayır diyenlere baskı yapıldığını savunan Kiraz, “Malatya belediyeleri Malatya’ya hizmet getiremezken, aslı görevlerini bırakıp ‘Hayır’ yazılı pankartları kaldırmakla meşguller. Biz şunu ifade ediyoruz: Bu sadece CHP’nin meselesi değil, bir parti seçimi değil, ne kadar pankart indirirseniz indirin, bir taraftan devletin imkanları ile bir taraftan cumhuriyet ve demokrasiye inanan, bunları bu ülkede yaşatmaya kararlı olan geniş bir halk kitlesi var. Bizim dışımızda farklı siyasi partilere oy vermiş vatandaşlarımızın da memlekete sahip çıkma açısından çalışma yaptığını görüyoruz. Vatandaşlarımızın, ülkemizin geleceği açısından, vatanın birliği bütünlüğü ve hepimizin kardeşliği açısından hayır çıkması için herkesin üzerine görev düşüyor” dedi.
“Ciddi ekonomik kırılma bekliyoruz”
2014 yılındaki yerel seçimlerde CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Hakan İnci ise, ekonomideki kırılganlık sürecine değindi. İş dünyasını uyaran İnci, “Ben aynı zamanda bir işadamıyım. Şu anda piyasada ciddi bir belirsizlik var ve ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Şu anda kredi garanti fonundan iş adamlarına kaynak aktarılıyor. Ama bu kaynak aktarımı bile piyasayı rahatlatmış değil. Buradan özellikle Malatya’daki iş adamlarımız başta olmak üzere, tüm Türkiye’deki iş adamlarımızın 16 Nisan sonrasına çok hazırlıklı olmalarını belirtmek istiyorum. Çünkü 16 Nisan’dan sonra çok ciddi bir ekonomik kırılma bekliyoruz. Kredi garanti fonundan bu kaynak aktarılmasaydı 31 Mart itibariyle birçok firma iflas bayrağını çekmiş olacaktı. Yardımlar bile ekonominin canlanmasına yeterli olmuyor. Belirsizlik devam ediyor” ifadelerini kullandı.
Güler HAZAR, Ferdi DURDU- Yeni Malatya Gazetesi, malatyahaber.com
