İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı ve Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bayram Murat Asma, iklimsel hareketlerin kayısı için kritik bir aşamada olduğuna dikkat çekerek, Malatya’da 21-22 Mart tarihlerinde yağan karın ardından kayısı bahçelerinde radyasyon donunun meydana gelme riskine yönelik uyarıda bulundu. Prof. Dr. Asma, 24 Mart Salı ve özellikle de 25 Mart Çarşamba (yarın) günlerinin don riski barındırdığına dikkat çekerek, kayısı üreticilerinin ağaçlarını dondan koruyabilmesi konusunda bazı tavsiyelerde bulundu.
Konuya ilişkin olarak soruları yanıtlayan Ziraat Fakültesi Dekanı ve Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bayram Murat Asma, bahçe bitkilerinin etkilendiği iki temel don türünün ‘Radyasyon Donu’ ve ‘Adveksiyon Donu’ olduğunu belirterek, önümüzdeki günlerde Malatya’da muhtemel bir radyasyon donu olabileceğine yönelik uyarıda bulundu.
Radyasyon donu kayısıyı nasıl etkiliyor?
Radyasyon donunu, özetle “Güneşli günlerde ısınan toprağın gece ısısını kaybetmesi sonucu oluşan soğuk havanın özellikle çukur yerlerde birikmesi sonucu o bölgelerde sıcaklığı düşürmesi” olarak ifade eden Prof. Dr. Asma “Sıcaklığın söz konusu bölgelerde sıfırın altına düşmesi halinde bahçe bitkilerinde ve tabii bizim için çok önemli olan kayısı ağaçlarının çiçeklerinde ciddi zararlara yol açabilir” dedi.
Malatya’da 21 Mart Cumartesi ve 22 Mart Pazar günü kar yağdığını, bu nedenle toprağın ıslandığını hatırlatan Prof. Dr. Bayram Murat Asma, kar yağışının kayısının çiçeklenmeye başladığı döneme denk gelmesi nedeniyle kritik bir döneme girildiğini ifade ederek kar yağışının ardından yaşanabilecekleri şöyle anlattı:
“Dün gece (22 Mart Pazar) aslında sıcaklığın çok daha fazla düşmesini bekliyorduk. Ancak iki gün boyunca meydana gelen yağışa bağlı olarak toprak ıslak idi. Dün gece meydana gelen don sırasında atmosfere ısı salındı. Bilindiği üzere bir gram su donarken dışarıya 80 kalori ısıyayar. İşte oluşan bu enerji sıcaklığın çok daha fazla düşmesini engelledi. Ancak bu süreçte toprak nemini bir miktar kaybetti. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde meydana gelecek donlar daha büyük risk oluşturabilir. Radyasyon donu güneşli serin günlerin ardından gelen bulutsuz gecelerde meydana gelir. Gündüz güneş enerjisi ile gelen enerji toprak tarafından absorbe edilir. Akşam güneş battıktan sonra toprak bünyesindeki ısıyı yani enerjiyi uzun dalga boyları halinde tekrar atmosfere yayar. Eğer hava bulutlu ise topraktan atmosfere salınan enerji bulut tarafından engellenir, toprağın daha fazla soğuması önlenmiş olur. Isısını kaybeden toprak soğumaya başlar. Enerjinin dışarıya verilmesine yine ışıma deniyor, radyasyon deniyor. Soğuyan hava hacimce küçülür ancak yoğunluğu artar. Soğuk hava daha ağır olduğu için toprak yüzeyinde çöker veya çukur alanlarda birikmeye başlar. Toprağın hemen yüzeyinde yaklaşık 1,5 - 2 metre yükseklikte soğuk bir don tabakası meydana gelir. Bu nedenle Salı ve Çarşamba sabahı daha şiddetli don yaşanması riski yok sayılamaz. Üreticinin dikkatli olması gerekir” diye konuştu.
Üretici ne yapabilir?
Kayısı üreticisinin don riski karşısında yapabileceklerinin sınırlı olduğuna da işaret eden Prof. Dr. Bayram Murat Asma, bu sınırlılığa karşın çiftçinin yine de alabileceği bazı tedbirler olduğunu kaydetti. Bu tedbirleri, “Bahçede yaprak veya saman yakarak toprak yüzeyine çöken soğuk havanın dağıtılması sağlanabilir. Benzer etki don pervanelerinin kullanılmasıyla sağlanabilir. Diğer taraftan don esnasında bahçede bulunan mini sprink yağmurlama sulama sistemleri çalıştırılabilir. Bu önlemler, radyasyon donu meydana gelen alanlarda çok sayıda çiftçi tarafından uygulandığında daha etkili olacağını, donu tam olarak önlemese dahi donun şiddetini azalması nedeniyle meydana gelecek don zararını azaltır” diye konuştu.
14 Nisan’a kadar don olmazsa risk bu yıl atlatılmış olacak
Prof. Dr. Bayram Murat Asma, Malatya’da rakımı 1100’e kadar olan kayısı üretim alanlarında 14 Nisan’a kadar don riskinin bulunduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Asma’dan Malatya’nın zirai don riskine yönelik kronolojik tespitler
İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı ve Kayısı Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bayram Murat Asma Yeni Malatya Gazetesi’nin sorularına karşılık yaptığı açıklamanın ardından Malatya’da yaşanan zirai dona ilişkin tarihsel – kronolojik bilgiler verdi.
Prof. Dr. Bayram Murat Asma’nın bu alandaki açıklamalarında öne çıkan başlıklar şöyle:
“Kayısı rekoltesini ilkbahar geç donları belirliyor”
Bilindiği üzere kayısı ağaçları bademden sonra çiçek açması ve bazı bitkisel özellikleri nedeniyle ilkbahar geç donlarından sıklıkla zarar görmektedir. Dünyada kayısı tarımı yapılan hemen her yerde kayısı rekoltesini çoğunlukla ilkbahar geç donları tayin etmektedir. Dünyanın en önemli kayısı üretim merkezi olarak kabul edilen Malatya’da 2004, 2006, 2007 ve 2010 yılında ciddi donlar meydana gelmiştir. Özellikle geçen yıl 30, 31 Mart ve 1 Nisan 2014 tarihinde meydana gelen donlar Malatya’da kuru kayısı rekoltesinin 6 bin tona kadar düşmesine yol açmıştır. Malatya ilinin don olayının vuku bulmadığı yıllarda yıllık 100-150 in ton kuru kayısı rekoltesi dikkate alındığında 2014 yılında meydana gelen tarımsal afetin boyutları daha iyi ortaya çıkmaktadır.
İlkbaharda kayısı ağaçları hangi sıcaklıklarda zarar görüyor?
Kış döneminde kayısı ağaçları –20, –25 °C’deki kış donlarına dayanabilmesine karşılık ilkbaharda sıcaklığın yükselmesiyle birlikte bitki dokularında su içeriğinin artmasına paralel olarak donlara dayanımı azalmaktadır. Pembe tomurcuk döneminde -8, -10 C, beyaz balon safhasında -6, -8 C, çiçek döneminde -2, -3 C ve çağala döneminde ise -1, -2 C sıcaklıklarda zarar görmektedir. Kayısı ağaçlarının dondan zarar görme durumu birbirinden bağımsız çok sayıda değişkene bağlıdır. Bitkinin türü, çeşidi, fenolojik safha, donun şiddet ve süresi, don sırasında tedbir alınıp alınmama durumu don zararı üzerine etki etmektedir.
“2015 yılında Ocak – Şubat aylarının soğuk geçmesi kayısının çiçek açması gecikti”
2015 yılının Ocak ve Şubat aylarının geçmiş yılların aynı aylarına göre daha soğuk geçmesi nedeniyle kayısı ağaçlarının çiçeklenmesi 2014 yılına göre yaklaşık 10-15 gün gecikmiştir. 1998 yılından günümüze kadar Malatya merkez ilçenin tam çiçeklenme tarihleri incelendiğinde 1 kez (2014) 01-10 Mart tarihleri arasında, 5 kez (1999, 2001, 2002, 2010, 2013) 11-20 Mart tarihleri arasında, 8 kez (1998, 2000, 2004, 2006, 2007, 2008, 2011) 21-31 Mart tarihleri arasında, 3 kez ise (2003, 2005 ve 2012) 1-7 Nisan tarihleri arasında çiçek açmıştır. Kayısıda son 17 yılın fenolojik kayıtları incelendiğinde en fazla (8 kez) çiçeklenme 21-31 Mart tarihleri arasında meydana gelmiştir. Kayısı ağaçlarının 10 Marttan önce ve 5 Nisan’dan sonra çiçek açması ekstrem bir durumdur ve meydana gelme frekansı düşüktür. Kayısı ağaçlarında geç çiçek açma (özellikle 3-5 Nisan’dan sonra) don riskinin azalması bakımından arzu edilen bir durumdur.
“17 Marttan itibaren kayısıda çiçeklenme başladı”
Malatya ve çevresinde kayısı ağaçlarının 2015 yılı fenolojik tarihleri incelendiğinde rakımın 900 metreden daha aşağı olduğu alanlarda (Battalgazi, Doğanyol, Yazıhan ve çevresinde) Kabaaşı kayısı ağaçlarda 17 Marttan itibaren çiçeklenmenin başladığı ağaç yaşı ve topoğrafik yapıya bağlı olarak çiçeklenme düzeyinin % 10 ile % 100 arasında değiştiği gözlenmiştir. Hacıhaliloğlu kayısı çeşidine dönemine 20-21 Mart tarihlerinde başladığı belirlenmiştir. Çiçek döneminde -3 C ve daha düşük sıcaklıklar kayısı ağaçlarına ciddi oranda zarar verebileceği öngörülmektedir.
Uç noktadaki düşük sıcaklıkların tarihleri 19 Mart – 20 Mayıs tarihleri arasında değişiyor
Türkiye’yi de kapsayan Kuzey Yarımkürede kayısı ağaçlarını etkileyecek ekstrem düşük sıcaklıkların yaklaşık tarihleri aşağıda verilmiştir.
1- Mart Dokuzu Soğukları: 19-22 Mart
2- Mart Dokuzun Dokuzu (Martın İki Dokuzu): 30-31 Mart
3- 3-5 Nisan Soğukları : 3-5 Nisan
4- April Beşi (Camışkıran Soğuğu): 13-18 Nisan
5- Aprilin Beşinin Beşi : 21-23 Nisan
6- 3-6 Mayıs Soğukları (Hıdırellez): 3-6 Mayıs
7- Engir Kıran Fırtınası: 19-20 Mayıs"