6 Şubat 2023'teki Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkım ve kayba yol açtığı illerde, yeniden imar adı altındaki çalışmaların başlatılmasının ardından ortaya konulan, Malatya'da da alan belirlenmesi ile ilgili torpil ve adaletsizlik, kentin daha çok yerlilerinin sahipliğindeki rantı yüksek merkezdeki alanlarda mülkiyete çökme iddiaları başta olmak üzere birçok tepkiye yol açan 'rezerv alan' uygulamasının Hatay boyutunda yaşananlar, işlemin haksızlığını, hukuksuzluğunu, denetimsizliğini ve keyfiliğini bir kez daha ortaya koydu.
YIKIM KARARLARI YANLIŞLIKLA ASILMIŞ!..
Depremden etkilenen illerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın yerel yönetimlerle koordineli olarak sürdürdüğü 'rezerv alan' konusu, daha önce verilen sözlerin aksine, vatandaşın sağlam veya hafif hasarlı olan binalarını da kapsayacak şekilde genişletilirken, bölgede bu haksızlığa ve adaletsizliğe karşı en ciddi direnişin yaşandığı Hatay'da, vatandaşların tepkisi sık sık basında haber konusu olmaya devam ediyor.
Konuya duyarlı basın organlarından diken.com.tr'de Abir Naseh Bilgin imzasıyla ve "Yıkım Kararları Yanlışlıkla Asılmış" başlığıyla yayınlanan haberde özetle şu bilgi ve iddialar aktarıldı:
"Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinden sonra binbir türlü zorlukla mücadele eden depremzedelerden bazıları şimdi de ‘rezerv alan’ karmaşasıyla cebelleşiyor. Resmen hasarsız ya da az hasarlı bulunan evine yıkım kararı asılıp üç gün içinde tahliye emredilen Hataylılara valilik şu yanıtı verdi: “Yanlışlıkla olmuştur.”
Yasal ‘dayatma’
6 Şubat depremlerinden sonra kentsel dönüşüme ilişkin düzenlemeler içeren kanun teklifi, kasımda Meclis’te kabul edilmişti. Yeni yasada ‘rezerv yapı alan’ tanımı da değiştirilmişti. Önceki tanımda ‘yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere belirlenen alanlar’ deniyordu. Yeni düzenlemede ‘yeni yerleşim alanı olarak‘ ibaresi yok.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) değişikliği ‘mülksüzleştirme planı’ diye nitelemişti. Çünkü TMMOB’a göre yeni yasayla, Çevre Şehircilik ve İklim Baklanlığı istediği yeri rezerv alan ilan edebilecek. Yani mevcut binalar maliklere sorulmadan rezerv alan kapsamına alınabilecek. TMMOB ‘insanları daha fazla borçlandırarak kentin dışına göndererek afetle mücadele edilemeyeceğini’ vurgulamıştı.
Süreç nasıl ilerledi?
En ağır yıkıma uğrayan Hatay’da depremlerde evi hiç hasar almayan ya da hasarsız çıkan depremzedeler de vardı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkililerince bu depremzedelere gerekli iyileştirme veya tadilatı yaptırma koşuluyla evinde oturmayı sürdürebileceği söylendi.
Bu yönünde hareket eden Hataylılar evine yeniden yerleşti. Ne var ki depremlerden aylar sonra çıkarılan yeni ‘rezerv alan’ yasası işleri değiştirdi. Hasarsız ya da az hasarlı evlere de yıkım kararı gönderilmeye başladı. 10 Temmuz’da evin 20 gün içinde boşaltılması istenip aksi takdirde zor kullanılacağı belirtilen tebligatlar binalara asıldı.
Protestolar üzerine yıkım kararlarının uygulaması durduruldu. Buna karşılık şimdi de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, söz konusu evlere ağır hasarlı diye ilan yapıştırıp üç gün içerisinde tahliye istedi.
26 Temmuz 2024 tarihli tebligatlarda, “Yapının ağır hasarlı olduğu tespit edilmiştir. Can ve mal güvenliği açısından binada oturulması sakıncalıdır. Binanız hakkında yıkım kararı alınmıştır” deniyor.
İtiraz için valiliğe koşanlara, “Tebligatları yanlışlıkla asmışız” dendi.
Antakya ilçesindeki Akevler Mahallesi sakinlerinden Cennet Tuzsuz, “O tebligatı biz yapıştırmadık. Yanlışlıkla olmuştur” yanıtını aldı.
Antakya’ya bağlı Kışlasaray Mahallesi’nin sakinlerine de ‘hatalı tebligatların kurumlar arası koordinasyonsuzluktan kaynaklandığı’ söylenmişti.
Önce az, sonra ağır hasarlı!
Akevler Mahallesi sakini Selahattin Bucak’ın Temmuz 2023’te aldığı resmi tespit raporunda evi az hasarlı olarak değerlendirilmiş.
Dört daireden oluşan iki katlı bir aile apartmanında yaşayan Bucak, yıkım ilanının cuma günü binalara asılıp itiraz için üç gün süre tanınmasına öfkeli: “Burada çok büyük bir usulsüzlük var, bilinçli bir şekilde hafta sonuna denk getirmişler. Ya biz farklı bir yere gitmiş olsaydık ya da geç haberimiz olsaydı ne olacaktı? İtiraz hakkımızı da elimizden alıyorlar! Devlet evimi yıkıp şirketlere verdiği ihalelerle, yerine başka bir ev yapacak. Ben sağlam evimin yerine sahte bir ev istemiyorum!”...
...‘Tebligat tuzağı’
Rezerve Hayır İnisiyati Sözcüsü Hasan Özgün, karmaşayı ‘tebligat tuzağı’ diye nitelendirdi: “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hasarsız ya da az hasarlı raporu verdiği binalara, herhangi bir bilirkişi gönderilmeksizin, inceleme ve analiz yapılmaksızın, oturdukları makam odalarında tertip ettikleri ağır hasarlı raporlarını göndererek halka ve yasalara karşı hile yaparak tebliğ edilen, itiraz süresi üç günle sınırlandırılan tebligat tuzaklarıyla karşılaştık.”
Özgün’e göre binalara asılan ağır hasarlı ilanlarına karşı itiraz dilekçeleri idareye teslim edilirken de zorluklar çekildi. Bakanlık yetkilileri itiraz dilekçelerini teslim alırken de güçlük çıkarmış..."
Haberin aslını aşağıdaki linkten ulaşarak okuyabilirsiniz:
https://www.diken.com.tr/hatayda-rezerv-alan-karmasasi-yikim-kararlari-yanlislikla-asilmis/
diken.com.tr- malatyahaber.com
FOTO: Hatay'dan (diken.com.tr)