SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Şehirde Müthiş Bir Belirsizlik ve Tutarsızlık Var"

A- A+ PAYLAŞ

Mimarlar Odası Malatya Şubesini ziyaret eden CHP Milletvekili Veli Ağbaba, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Malatya Mühendisler Odası Başkanı Yunus Emre Fidanel, ziyarette yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“ 6 Şubat depreminden sonra Mimarlar Odası olarak Malatya’mıza gönül vermiş insanlar olarak hizmet veriyoruz. Malatya'nın yerel sıkıntıları ile önerileri görüşeceğiz. Sayın Vekilimize ileteceğimiz konularla alakalı hızlı bir şekilde reaksiyon vereceğini ümit ediyoruz. Malatya’mız 6 Şubat depreminde çarşı merkezi ve ticari merkezlerin yıkılmasından sonra ticari alanlarını kaybetti. Özellikle Bostanbaşı bölgesinin yıkılmasıyla da barınma alanlarını kaybetti. Gündüzbey ve Çırmıktı bölgesinin yıkılmasıyla da kültürel ve turizm alanlarının kaybetti. Bu alanların hızlıca ayağa kaldırılması için biz de elimizden gelen gayretle teknik çalışmaları ve önerileri tamamladık. Yetkililere ilettik. Depremden bu güne yaklaşık bir buçuk yıla yakın bir zaman geçti. Bazı konularda ilerleme var ama bazı konularda ciddi aksaklıklar var. Bunların istişare edilerek hızlıca ayağa kaldırılması Malatya’mızın en önemli sorunlarından birisidir" dedi.

“BELİRSİZLİK SÜRÜYOR”

Ağbaba, 6 Şubat Maraş merkezli depremlerinin üzerinden 17 ay geçmesine rağmen Malatya'da belirsizliğin sürdüğünü belirtti.

Ağbaba, deprem sonrası çalışmalara ilişkin şu görüşleri paylaştı:

“Biz Meslek örgütlerini, Meslek odalarını önemsiyoruz. Çünkü kentte bir iş yapılacağı, bir düzenleme yapılacağı zaman mutlaka danışılması gerekiyor. Bu süreçte de de buna çok önem verdik. Yapılabilecekleri sizlerin önerisi ile yapmaya çalıştık. Şehirdeki en büyük problemlerden birisi de maalesef kapalı kapılar ardında çeşitli projeler yapılıyor. Ama maalesef hala Malatya’da büyük bir belirsizlik devam ediyor. Esnaf odalarının yapılan işlerden haberi yok. Mimar Odalarının yapılan işlerden çok fazla haberi yok. Büyük bir belirsizlikle karşı karşıyayız. Depremin üzerinden 17 ay geçti. 17 ay geçmiş olmasında rağmen halen Malatya’da büyük bir belirsizlik devam ediyor. Bunun en büyük örneklerinden birisi de Söğütlü cami. Önce bir plan ve proje yapıldı. Neredeyse Söğütlü cami, yeni caminin bahçesine yapılacaktı. Şehirde bir rahatsızlık oluştu. Bu sonra iptal edildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Söğütlü Caminin kentin hafızası olduğunu ifade etti ve yeniden yapılması gerektiğini söyledi. Bakan bir açıklama yapıyor, Söğütlü Cami Emekliler parkına yapılacak deniliyor. Söğütlü Cami mutlaka yapılmalıdır. Doğrudur, kentin hafızasıdır. Ama Söğütlü cami yapılırken de mutlaka hem oradaki esnafların hem de mimarlar odasının görüşleri alınmalıdır. Biz deprem öncesinde de deprem sonrasında da bir Malatya meselesini siyasi bir mesele olarak ele almadık. Siyaseten bir rant sağlamaya yönelik şimdiye kadar hiç bir şey yapmadık. Bundan sonra da böyle yapacağız. Bu bir siyasi mesele değildir. Bu kentte hepimiz yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz. Deprem meselesi siyaset üstü bir meseledir. Ancak yapılan işlere baktığınız zaman kimi güç merkezlerinin, kimi rant merkezlerinin maalesef hakim olduğunu görüyoruz."

Ağbaba konuşmasının devamında; "1994 Yılında siyasete girdim. ANAP’ın, Doğru Yol’un Refah Partisi’nin, CHP’nin adayları ‘kentin meydanını büyüteceğiz. Kente büyük bir meydan kazandıracağız’ diyorlardı. Şimdi Maalesef eski belediye binasının yıkılan yerine Söğütlü Cami Yapılmak isteniyor. Hem Yeni Cami ile mesafe çok kısa hem de yer doğru değil. Sadece bir meslek grubu istedi diye, sadece bir meslek grubunun çıkarını gözetemezsiniz. Hiç kimse kusura bakmasın. Sadece bir meslek grubuna göre Malatya’yı dizayn edemezsiniz. Söğütlü Cami eski yerine yapılmalıdır. Halk Bankasının olduğu yer, eski belediye binasının olduğu yer açılmalıdır. Kent büyük bir meydana kavuşmalıdır. Şehri inşa ederken 10-20 yıla göre değil 100 yıla göre, 200 yıla göre inşa etmeniz lazım. Şehirde müthiş bir tutarsızlık ve belirsizlik var. 17 ay geçmiş hala bir caminin nereye yapılacağı belli değil. Planda Söğütlü cami yoktur. Yeni caminin önü açıldı. Büyük bir kent meydanı olacak. Ama Malatya’nın rant çevreleri bazı meslek gruplarını düşünerek iş yapmaya çalışıyorlar. Biz Malatya'nın sıkıntıları TBMM’de dile getirmeye çalışıyoruz."dedi

Ağbaba konuşmasının devamında"Malatya’yı görmeyenler maalesef burada bir yıkımın olduğundan habersiz. Maaalesef yerinde dönüşüm ve rezerv alan meselesi, bir bilmeceye dönüşmüş durumda. TOKİ, Malatya’da söz verilen evlerin yüzde 7’sini yapmış. Yüzde 7 içerisinde de oturma oranı çok düşük. Lütfen Malatya’nın geleceğine kıymayın" ifadelerini kullandı.

“ORTA SINIF DİYE BİR ŞEY KALMADI”

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, iktidarın ekonomi politikalarını da eleştirdi. Ağbaba "Maalesef tasarruf edilirken, hep fakir fukaradan tasarruf ediliyor. Asgari ücreti yükseltmemek ve emekliye zam vermemek bir siyasi tercihtir” dedi.

Asgari ücrette artış yapılmamasını da eleştiren Ağbaba, konuşmasına şöyle devam etti:

“Türkiye’de enflasyon rakamları TÜİK rakamlarına göre yüzde 70 seviyesinde. Maalesef asgari ücrette şöyle bir şey var, veren için yüksek alan için düşük. Bu mesele asgari ücrete zam yapılarak çözülebilir. Asgari ücretle ilgili taleplerimiz devam edecek ancak ülkedeki ekonomik koşullar, toplumun geniş kesimlerini yoksullaştırırken artık orta sınıf diye bir şey kalmadı. 10 bin TL maaşla geçinmeye çalışan emekli var. Haftaya çarşamba günü Plan ve Bütçe Komisyonu’na tasarruf paketi geliyor. Maalesef tasarruf edilirken, hep fakir fukaradan tasarruf ediliyor. Büyük bir kara deliğin içerisinde Türkiye boğuşmaya devam ediyor. Asgari ücreti yükseltmemek ve emekliye zam vermemek bir siyasi tercihtir.”

Bülten

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

12 yorum yapılmış

  • Mehmet (2 ay önce)
    Şehirin merkezinin konuşup düşünüldüğü kadar insanların evlerinin yerinde dönüşümü de dile getirilse keşke. Yaşayan insan olmazda şehir merkezinin ne önemi var? Yerinde dönüşüm metre kareleri çekme payları ilk açıklamalarda belirtildiği gibi hak kaybına neden olmadan bir an önce karara bağlanmalı ve yerinde dönüşüme ona göre inşaat ruhsatı verilmeli. KDV istisnası SGK istisnası gibi haklarla destek artırılmalı. Hiç bir şey yapmıyorlarsa TOKİ müteahhitine verdikleri kadar parayı destek olarak vermeli ve 20 yılda geri ödeme desteği getirmeliler.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Malatyalı (2 ay önce)
    Yıllardır kendi söyler kendisi dinler böyle de bir vekilimiz var
    %20
    %80
    Yanıtla
  • Mustafa (2 ay önce)
    Malatya'da ki evlerin planları nerdeyse 3-5 çeşit aynı. Mimarlar mimar olsa değişik plan çizerler. Onlarda alışmış rahatlığa. Vekilim bırak bu kopyala yapıştır onları. Emek verme yok..adları mimarmis pehhhh.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ahhhhh ahhhh (3 ay önce)
    Eğer bu tür yerlerde makamlarda mevkilerde Halk için birşeyler yapabilecek konumlardaysaniz ve de yapmıyorsanız Hakk katinda vebal alıyor bı nevi kul hakkı yiyorsunuzdur genel anlamda söylüyorum o koltuklari uyuşuk sesi çıkmayan miskin kişiler işgal ettikçe bir arpa boyu yol alamayiz bize babayiğit cengaver iş yapan vatan evlatları lazım
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Hacı (3 ay önce)
    Malatya neden bu durumda diye üzülmeyelim Mimarlar odası başkanının konulmasına bakın sebebini anlarsınız. Bir buçuk yıldır ses çıkarmayan oda başkanı veli ağbaba ziyaret etti diye lütfen konuşmuş ve eleştirmiş. Sadece mimarlar odası değil tüm oda başkanları suspus olmuş Mevcut oda başkanlarına hatırlatmak lazım "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır."
    %78
    %22
    Yanıtla
  • En Has Malatyalı (3 ay önce)Hacı isimli kullanıcı yorumuna
    Napsaydı adam meydanda kendini mi yaksaydı? Sanki soran vardı da nazlanıp cevap vermiyordu. Gelen vardı da konuşmuyordu... Başımızdaki hükümet akıl, bilim ve toplum çıkarına yönelik proje üretiyor uzmanlara soruyor mu ki? Allah size akıl fikir versin.
    %67
    %33
    Yanıtla
  • Vatan daş (2 ay önce)Hacı isimli kullanıcı yorumuna
    Mimarlar odası başkanlığı depremden 50 veya 55 gün sonra bu şehrin idarecisi ve belediye başkanının aylardır yapmadığı açıklamayı yaptı da, Büyük Şehir belediye başkanı bu açıklamayı 1 veya 2 gün sonra tekrarladı, sonrasında tekrarladılar. Bu açıklama özetle: Orta hasarlı evlerinizin kapı, pencere, kombi, parke gibi demirbaşlarını sökmeyin satmayın duyurusuydu. Bina analiz yapıldı, projesi çizdirildi, %90 saf çoğunluk sağlandı, 7-8 aydır güçlendirme devam ediyor 2 aya kadar da bitecek inşallah, bu arada mimarlar odası açıklaması sonrası ben çöp sökmedim evden, söküp 3 kuruşa satanlar 30 kuruşa tekrar satın aldı taktırdılar.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Vatan daş (2 ay önce)Hacı isimli kullanıcı yorumuna
    Bostanbaşı Mah. de binlerce konut sahibi bu 17 AYLIK belirsizlik ve 2 ev (1 toki, 1 yerinde dönüşüm hayali ile) siyasiler tarafından kaderine terk edildi, ORTA Hasarlı binaları yıkın, yakın diyip milleti seçim meydanlarıda galeyana getirenler işi bıraktı gitti, 1 yıla vaad edilen mis gibi tabiri ile tarif edilen Toki ler nerede? %7 si bitti kalan %93, ne zaman 85 m2 konutu alacak, kaç yılda nasıl ödeyecek, Malatya da maddi durumu olanlar kaçtı, terk etti gittiler, başka şehirlere yerleştiler, gidemeyiz gidecek yerimiz yok diyip kalanlar kaldı, 74 konteynır kentte 100 binin üzerinde bir mevcutla kalıyor. Aklını başına alıp, gerçekleri görüp, aç gözlülük yapmayıp, hayallere kapılmayıp binasına sahip çıkanlar da daire başına 300-500 arası harcayarak evini adam gibi çağın en ileri seviyesinde ürünler ile (karbon fiber, epoksi, karbon plaka, rot, extra perde beton, kolon-kirişler ile güçlendirdi, geçip oturdu veya 2 aya kalmaz oturacak. Binası depremde ağır hasarlı olup yıkılanların yapacağı birşey yoktu, onlar için kader diyelim. Bana göre şu an en riskli yapılar, analiz yapılmamış, güçlendirme yapılmamış, alçı boya ile çatlak patlağı kapatılmış az hasarlı denilen binalar. Allah cümlemizin yardımcısı olsun inşallah.
    %0
    %100
    Yanıtla
  • Haksız mıyım (3 ay önce)
    Bu odalar kadar boş bişey yok
    %64
    %36
    Yanıtla
  • Necip (3 ay önce)
    Rezerv alan adı altında sağlam kalmış binaların yıkılmasına göz yumuyorsunuz maalesef. Muhalefet milletvekili olarak bu konuda hiç çaba sarfetmediğinizi düşünüyorum.Nedenini de merak ediyorum.
    %60
    %40
    Yanıtla
  • Siz bu yorumu bilerek mi yoksa bilmiyerekmi yazıyorsunuz?Muhalefet milletvekillerinin sayısı,iktidar parti ve ortaklarından sayı olarak az olduğu için yorumunun hükmü sıfır!Meclisden hic bir şey geçiremezler.Anlıyamadık bu muhalefet parti çabasını?Bu nasıl olacak? Mesela Muhalefet milletvekili gidip iktidardan yardım mı istiyecek?Nasıl olacak?Çok ilginç?
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Ertuğ (3 ay önce)
    Olsun vardır reisimin bir bildiği
    %25
    %75
    Yanıtla