California Üniversitesi Pediatri Profesörü Robert H. Lustig, "Şeker bir zehirdir" uyarısında bulundu.
Araştırmalar, günde iki şekerli bir içecek tüketmenin daha şekerli yiyecek ve içecek tüketimi isteğini artırdığını belirtirken, California Üniversitesi Pediatri Profesörü Robert H. Lustig, "Şeker bir zehirdir" uyarısında bulunarak, özellikle tatlılarda kullanılan meyve şekerli mısır şurubunun, asitli içeceklerin ve işlenmiş gıdaların tehlikeli olduğunu söyledi.
İngiliz The Guardian gazetesine göre, Bristol ve Bangor Üniversitesi'nde gerçekleştirilen ve Appetite Dergisi'nde yayınlanan bir araştırma, günde iki şekerli bir içecek tüketmenin insanların daha şekerli yiyecek ve içecek tüketmeyi çok istemesine neden olduğunu gösterdi.
California Üniversitesi Pediatri Profesörü Robert H. Lustig ise, "Şeker bir zehirdir" uyarısında bulunarak, özellikle tatlılarda kullanılan meyve şekerli mısır şurubunun, asitli içeceklerin ve işlenmiş gıdaların tehlikeli olduğuna dikkat çekti.
ŞEKER KOLAYCA YAĞA DÖNÜŞÜR
Profesör Lustig, şekerin kaloriden çok daha fazla zararının olduğunu vurgulayarak, karaciğerin yüksek miktarda şeker ve meyve şekerinin üstesinden gelemeyeceğini ve bunun kolayca yağa dönüşeceğini belirtti.
GÜNDE 50 GRAMDAN FAZLA ŞEKER TÜKETİLMEMELİ
İngiliz Diyet Derneği ise, yiyeceklere eklenen şeker, meyve suyu ve diğer içecekler, bal, reçel gibi besinlerden günde 50gramdan fazla şeker tüketilmemesi gerektiğini tavsiye ediyor.
Ayrıca, bir çay kaşığı şekerin (4 gram) yaklaşık 16 kalori olduğu belirtilerek, yarım şişe kolada 16 çay kaşığı şeker olduğu vurgulanıyor.
UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.