Sudan’ın Hartum kentinde karaciğer nakli olması gerektiği belirtilince Türkiye’ye getirilen 17 yaşındaki Sudanlı kız çocuğunun tedavisi Malatya’da Karaciğer Nakil Enstitüsü'nde ameliyata gerek kalmadan yapıldı.
Sudan’da karaciğer nakli olması gerektiği teşhisi konulan Sudanlı 17 yaşındaki Samahır Magdı'yı ailesi, daha sonra Malatya İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Karaciğer Nakil Enstitüsü’ne getirildi. Burada Karaciğer Nakil Enstitüsü’nde tedavi altına alınan Samahır Magdı, Karaciğer Nakil Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz’ın ilaçlı tedavisi sonucunda nakil yapılmadan sağlığına kavuştu. Samahır Magdı ailesi ile birlikte yeniden ülkesine döndü.
Samahır Magdı’nın eniştesi Suhaıl Mohamed ve ablası Sara Magdı gösterilen ilgi için teşekkür etti.
SUDAN’DA “AMELİYAT” DENDİ, MALATYA’DA İLAÇLI TEDAVİ İLE İYİLEŞTİ
Suhaıl Mohamed, “Buraya gelmeden önce durumu iyi değildi, fakat şuanda elhamdülillah çok iyi. Türkiye tıp alanında çok gelişmiş ve çok önde.” derken, hasta Samahır Magdı, “Buraya gelmeden önce çok kötüydüm, fakat buraya geldikten sonra daha iyi oldum. Şuanda çok iyiyim.” dedi. Abla, Sara Magdı, “Sudan’da karaciğer nakli olması gerektiği söylendi. Buraya geldik. Karaciğer nakli olmadan medikal tedavi alarak sağlığına kavuştu.” ifadesini kaydetti.
Sudanlı aile Karaciğer Nakil Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz’a, doktorlara, hemşirelere ve hastane yönetimine teşekkür ederek, yakın ilgi ve destek gördüklerini ifade ettiler.
"AMELİYATI EN SON DÜŞÜNÜYORUZ.."
Karaciğer Nakil Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, “İnönü Üniversitesi Karaciğer nakil Enstitüsü’ne çeşitli ülkelerden karaciğer nakli için veya karaciğer tedavisi için başvuran onlarca hasta mevcut. Ülkemizde en fazla karaciğer nakli yapan merkez Malatya’daki İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Enstitüsü. Buna rağmen biz yurtdışından gelen hastalar dahil olmak üzere karaciğer hastalarını tam anlamıyla değerlendiriyoruz. Tabi karaciğer nakli son derece zor bir ameliyat. Bizim karaciğer hastalarında son düşüneceğimiz bir tedavi yöntemi. Çok ağır bir prosedür olduğundan dolayı, dolayısıyla biz aklımızın en sonunda tutuyoruz karaciğer naklini.” diye konuştu.
TEDAVİ İLE DURUMU DÜZELDİ
Prof. Dr. Sezai Yılmaz, “Bu hastaya gerekli tedavileri verdikten sonra karaciğer nakline şuanda gereksinim duymadık ve tıbbi tedavi ile çocuğun durumunu düzelttik. Şimdi gönderiyoruz, 6 ay sonra tekrar kontrole çağırdık. Dediğim gibi en fazla karaciğer nakli yapmamıza rağmen karaciğer naklini karaciğer naklini en sonda düşünmekteyiz. Mutlak suretle mecbur kalırsak biz karaciğer nakli yapmaktayız. Bu kız çocuğu da buna güzel bir örnek oldu diye düşünüyorum.” dedi.
FİLİSTİN'DEN DE HASTA GELMEYE BAŞLADI
Prof. Dr. Yılmaz, “Hastalarımızın yaklaşık yüzde 10’u-15’i yurtdışında gelmekte. Gerek Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde, gerek Kuzey Afrika ülkelerinde, gerekse de Ortadoğu’da şuanda yaklaşık yılda 30 civarında hastamız mevcut. Referans merkezi olarak görülmesinin birkaç sebebi var. Bunlardan bir tanesi oradaki hastanelerle veya ilgili hekimlerle yakın temasınız lazım. Çünkü oralarda hastaları bu doktorlar görüyorlar ve bunlar refere ediyorlar. Birde son yıllarda sağlık turizmi alanında çok ciddi gelişmeler var. Ülkemiz Sağlık Bakanlığı da bunun üzerinde çok duruyor. Çeşitli ülkelerle değişik anlaşmalar imzalanıyor. Bizim de bu tarz anlaşmalarımız oldu. Örneğin şimdiye kadar hiç hasta almadığımız Filistin’den son 1 yıl içerisinde 3 tane hasta geldi, burada karaciğer nakli ameliyatı oldu. Yine sanıyorum ki, Pakistan ile bir anlaşma yapıldı, Umman ile bir anlaşma yapılıyor şuanda. Tabi ülkemizin de bu sağlık turizmine katkısı çok fazla. V e dediğim gibi, oradaki merkezlerle yakın temaslar bu hastaların ilgili yerlere refere edilmesine sebebiyet veriyor diye düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com
