SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Tek Tık'la Memleket Arşivi Gezisi

'Tek Tık'la Memleket Arşivi Gezisi
A- A+ PAYLAŞ

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, tasnifi süren 95 milyon belge ve 400 bin defterin bir kısmının internetten araştırmaya açıldığını belirterek, vatandaşların da memleketleriyle ilgili birçok belgeyi görebileceğini belirtti.

Prof. Dr. Uğur Ünal, Necmettin Erbakan Üniversitesi tarafından düzenlenen bir konferansa katılmak üzere geldiği Konya'da, AA muhabirine, Türkiye'nin arşivcilik tarihinin çok zengin ve kapsamlı olduğunu söyledi.

Türkiye'deki arşivlerin 2018'de tek bir merkez idaresine bağlandığını hatırlatan Ünal, devlet arşivlerinin statüsünün olması gereken yerde konuşlandırıldığını dile getirdi.

50'ye yakın devletin tarihi Devlet Arşivleri'nde
Ünal, arşivlerin sadece Türkiye'nin değil yakın coğrafyanın tarihini de yakından ilgilendirdiğini vurgulayarak, "Özellikle Osmanlı Devleti'nin yönetimi altında bulunan coğrafya düşünüldüğünde Devlet Arşivleri bugün 50'ye yakın devletin tarihini doğrudan ilgilendiren belgeleri ihtiva ediyor. Sayısı 100 milyona yakın belgeden ve binlerce defter kaydından bahsediyoruz. Her biri bölge ülkelerinin tarihini yakından ilgilendiren kayıtlar içeriyor." diye konuştu.

e-Devlet üzerinden sisteme giriş yapılabiliyor
Kurumlardaki Osmanlı dönemi başta olmak üzere tarihi belgeleri toparladıklarını anlatan Ünal, şöyle konuştu:

"Şu an arşivimizde 95 milyona yakın belge, 400 bin defter var. Bunların önemli bir kısmının tasnifi sürüyor. İyi bir noktaya geldik. Önemli bir kısmını e-Devlet üzerinden ve resmi internet sitemizde araştırmaya açtık. Vatandaşlarımız da memleketleriyle ilgili bir çok belgeyi görebilir ve değerlendirebilir. Osmanlı dönemi olduğu için Osmanlı Türkçesi'ni bilmek gerekiyor veya bilen birisiyle inceleyebilirler. Vatandaş, kendi köyü ile ilgili en azından nüfus kaydı, o köye ait bir kayıt, ihtiyaç, imam atanması, görevli veya bir vukuat, olay vardır, onlarla ilgili kaydı tarayabilir. Bunları Latin harflerle tarayabilir ama karşısına Osmanlı Türkçesi ve Latin harfleri ile belge çıkabilir. e-Devlet üzerinden sisteme giriş yapılabiliyor, kayıtlar araştırılabiliyor. Osmanlı dönemine ait belgeler çok eskidir ama illa kendine ait belgenin çok eski olacağı anlamına gelmiyor. Çok fazla kaydımız var ama 16. yüzyılın başlarından itibaren çok sayıda belge vardır arşivlerimizde."

300 yıllık tarihi belgede "ince detay" ortaya çıktı
Ünal, Osmanlı ferman ve beratlarının önemli belgelerden olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"Bunların içerdiği hüküm önemli. Padişah bizzat görmüştür, onun tuğrasını çektirmiştir. Tabii sonradan padişah tuğraları çekiliyor ya da süslemeler yapılıyor. Beratlarda onları görüyoruz. O beratlardan birinde, çok özel bir ortamda ve stüdyoda 15-20 katına kadar büyüttüğümüzde, çiçeğin küçücük sap kısmında kıl ile 'Mustafa' yazıldığını gördük. Onu yapan kişi adeta mührünü oraya vurmuş. Belki de sadece kendisinin haberi var, onun dışında kimsenin haberi yok ama günümüzde, 300 yıl sonra bunu bir stüdyo ortamında görme fırsatı bulduk."

Arşiv belgeleri kültürel diplomaside de önemli rol oynuyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın arşiv belgelerine kültürel diplomasi adına çok önem verdiğinin altını çizen Ünal, şunları kaydetti:

"Yabancı devletlere geldiklerinde bir takım belgeler veriliyor. Küba Cumhurbaşkanı geldiğinde eski döneme ait bir kaydı, Sayın Cumhurbaşkanımız kendilerine takdim ettiler. Hayretle karşıladı, şaşırdı ve bu belgeden hiçbir haberi olmadığını belirtti. Küba'dan, 110 yıl önce gönderilen, kendinin tanınmasını isteyen ve İkinci Abdülhamid'e gönderilen bir belgedir. Sultan İkinci Abdülhamid ise buna cevap vermiş, 'ben sizi ve yönetiminizi tanıyorum' demiş. İkili ilişkiler anlamında çok değerli bir belge. Bu ilişkilerimizi hep güçlendirmesi adına, sultanın veya bir devlet yöneticisinin dedesine ait bir mührü, kaydı ve belgeyi bizim arşivlerimizde bulabilirler. Arşivlerimiz sadece Türkiye'nin değil bir çok dünya ülkesinin de arşivi durumundadır, bir müracaat kaynağıdır."

Ankara, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız