Malatya Valisi Ulvi Saran’ın talimatıyla olduğu ileri sürülen bir operasyonla, yaklaşık 100 polis ve Çevik Kuvvet personeli eşliğinde Uçbağlar Mahallesi’ndeki bir kayısı bahçesine 100’e yakın kayısı ağacı önce kökünden koparıldı, sonra hızarla odun haline getirildi…Gerekçe, henüz Yargıtay’da devam eden bir dosyanın konusu olan şuyulandırma işlemiydi…
Malatya Belediyesi Uçbağlar Mahallesi’nde eski belediye meclis üyesi Coşkun Parlak’a ait 57 bin 971 m2’lik arazisinde şuyu uygulaması yaptı.
Şuyu uygulaması sonucu arazi 3’e bölündü ve bu parçalardan 10 bin 502 m2’lik bölüm lise binası yapılmak üzere hazine adına tescil edildi.
Şuyulandırma öncesinde arazi tek parçaydı. Üzerinde kayısı ağırlıklı olmak üzere yaklaşık 500 yetişkin meyve ağacı, tek katlı kaloriferli bir ev, rençber evi, besi damı, islim damı, sundurma ve bütün araziyi sulayan bir sulama sistemi vardı.
Şuyulandırma yapılmıştı ve arazinin yaklaşık 5’de biri vatandaştan bedelsiz alınarak hazine adına kayıt edilmişti.
Ancak önemli bir sorun vardı: Arazideki kayısı ağırlıklı meyve ağaçlarının önemli bir bölümünün yanı sıra ev, rençber evi, islim damı, besi damı, su kuyusu, havuz ve tüm araziyi sulayan sulama sistemi mekanizması hazine adına tescil edilen bölüm üzerinde kalmıştı…
İlgili makamlar şuyulandırma işleminden bir süre sonra arazi sahibi Coşkun Parlak’tan hazine adına tescil edilen 10 bin 502 m2’lik arsanın boşaltılmasını ve fiilen teslimini talep etti.
Arsanın teslimine itirazı yoktu Coşkun Parlak’ın… Yasal bir süreç içinde şuyulandırma yapılmış ve arazisinin bir bölümü imar parselasyonu sonucunda hazine adına tescil edilmişti.
Fakat, 50 bin m2’yi aşkın araziyi bağ-bahçe olarak idame ettiren tüm unsurlar hazineye bırakılan bölüm üzerinde kalmıştı. Özellikle sulama sistemi mekanizmasının sökülüp işlevsiz hale getirilmesi durumunda arazinin tümü üzerindeki yaklaşık 500 yetişkin meyve ağacının kurumasına yol açacaktı.
Şuyulandırma sonucu hazineye bıraktığı arazi üzerindeki ağaçların, yapıların ve sulama sisteminin ortadan kaldırılması halinde büyük zarara uğrayacağını değerlendiren Coşkun Parlak, Malatya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak tespit talepli dava açtı ve muhtemel zararının tespitini istedi.
Bilirkişi M. Ali Şener tarafından şuyulandırma sonucu hazineye bırakılan arazi üzerinde yapılan incelemede arazi üzerinde bulunan ve yıkılması gereken yapıların toplam değerinin 173. 218 TL olduğu, Ziraat Mühendisi Yaşar Zengin tarafından hazırlanan bir başka bilirkişi raporunda da sulama sisteminin sökülmesi halinde zarar göreceği ileri sürülen ağaçların toplam değeri ise 197.221 TL olarak tespit edildi.
Arazi sahibi Parlak bu bilirkişi raporlarını dayanak göstererek Malatya Defterdarlığı’na yazılı başvuruda bulunarak inşaat ve ziraat bilirkişileri tarafından hazırlanan 2 bilirkişi raporunda tespit edilen değerlerin toplam 370 bin TL olduğunu, bu rakamın kendisinin toplam zararı anlamına geldiğini belirterek sözkonusu zararın kendisine ödenmesini, aksi takdirde yargı yoluna başvuracağını belirtti.
Malatya Defterdarlığı ise, yapılan imar işleminin hazine ile ilgisi olmadığını belirterek, davanın hazine aleyhine değil, belediye aleyhine açılması gerektiğini bildirdi ve defterdarlık olarak kendilerinin bu konuda yapacağı bir şey olmadığını bildirdi.
Arazi sahibi Coşkun Parlak Malatya Defterdarlığı’nın bu cevabı üzerine Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Maliye Hazinesi aleyhine dava açarak şuyulandırmadan kaynaklanan doğrudan ve dolaylı 370 bin TL zararının tazmin edilmesi talebiyle 24 Eylül 2009 tarihinde tazminat davası açtı.
Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 17 Şubat 2010 tarihinde verdiği kararda, arazi üzerindeki varlıklara dava tarihinde müdahale edilmediği için davayı reddetmekle birlikte, şuyu işlemi sonucu maliye hazinesine tescil edilen arazi üzerindeki varlıkların bedeli davalı tarafından ödenmedikçe davacının bu varlıklardan faydalanması ve kullanmasının engellenemeyeceğini de hükme bağlandı.
Davacı Coşkun Parlak, yerel mahkemenin bu kararını temyiz ederek Yargıtay’dan bozma talep etti. Yargıtay 4. Dairesi dava dosyasını görevsizlik nedeniyle Yargıtay 5. Dairesi’ne gönderdi.
Dava Yargıtay’da devam ederken Malatya Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü davacıya uzlaşma teklifi yaptı, ancak davacı uzlaşmayı reddetti.
‘Örgüt evi basar gibi’ manzaralar yaratan operasyon da dava dosyasının halen Yargıtay 5. Dairesi’nde karara bağlanmayı beklediği bu günlerde yaşandı.
Malatya Valisi Ulvi Saran’ın talimatı ile olduğu ileri sürülen bir operasyonla Malatya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı yaklaşık 100 polis ve Çevik Kuvvet personeli Uçbağlar Mahallesi’ndeki araziye giderek, çevreyi sardı. Polise karşı herhangi bir mukavemet olmamasına karşın geniş güvenlik önlemleri altında iş makineleri bahçeye sokularak üzeri kayısı dolu yaklaşık 100 ağaç birkaç saat içinde önce kökünden koparıldı, sonra hızarla odun haline getirildi.
Bahçedeki sulama sistemi de iş makinelerinin ağırlığı altında iş görmez hale getirildi.
VALİ SARAN HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Davacı Coşkun Parlak, yargılama süreci halen devam ettiği, dava sonuçlanmadığı ve zararının henüz tazmin edilmeden yaklaşık 100 meyveli ağacının polis operasyonu eşliğinde kesilmesinin yasadışı bir işlem olduğunu ileri sürerek 6 Haziran’da Malatya Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak Malatya Valisi Ulvi Saran hakkında suç duyurusunda bulundu.