Dünya Kayısı Sektöründe Değişim ve Dönüşüm
Prof.Dr. Bayram Murat ASMA
Doktora çalışmalarımı yaptığım doksanlı yılların başında kayısıyla ilgili akademik bilgiye ulaşmak başlı başına bir sorundu. Hem kaynak sayısı sınırlı hem de mevcut olanlar oldukça eskiydi.
Malatya’da ve ülkemizde kayısı konusunda ilk bilimsel çalışmaları yapan Lütfü Ülkümen, Sabahattin Özbek ve İsmet Elgin Hocaların yazdığı üç kitap dışında bir şey yoktu. Özellikle yurtdışında yapılan kayısı tarımına yönelik bilgi toplamak için geceyi gündüze katıp çok zaman ve emek harcadım.
Bugün, Malatya’da kayısı üzerine yazılmış bir düzineden fazla kitap bulunmakla birlikte tez ya da ödev hazırlayan öğrenciler dışında bu kitapları okuyan var mıdır? sorusunu sık sık kendime sorarım. Kesin bir şey söylemek zor olsa da yaşadığım şehirde kayısıyla ilgili yeni ve farklı bir şey öğrenme konusunda fazla bir isteğin olmadığına defalarca şahit oldum. Hurafelere ve kulaktan dolma bilgilere inanmanın daha çok itibar getirdiğini fark ettim.
Evrende çok şey değişse de insanlar alışkanlıklarını, söylemlerini kolay kolay değiştirmez. Mesela, hemşerilerimize Malatya dışında kuru kayısı üreten, ticaretini yapan başka bir ülke ya da şehir var mıdır? diye sorsanız muhtemelen çoğunluk yok diyecektir.
Hiç kendinize sordunuz mu? Son elli yılda kayısı sektöründe meydana gelen değişim ve dönüşümden “Dünya Kayısı Başkenti” unvanına sahip bir şehir olarak ne kadar farkındayız?
Malatya ekonomisinin can damarını oluşturan ve yaklaşık kırk bin üretici ailesinin geçimini sağladığı kayısı sektöründeki değişim ve dönüşümü analiz etmenin zamanı geldi sanırım.
Dünya kuru kayısı üretimi ve ticareti
Konuyla ilgili elimizdeki en eski bilgi, Dünya Gıda ve Tarım Örgütünün 1961 yılı tarım istatistiğidir. FAO’ya göre, 1961 yılında beş bin ton dünya kuru kayısı ihracatından 3,5 milyon ABD doları gelir elde edilmiş ve bir kilo kuru kayısının ortalama ihraç fiyatı 0,7 dolar olarak gerçekleşmiş. Türkiye 1.900 ton ile birinci, ABD 1.589 ton ile ikinci, İspanya 1.452 tonla üçüncü sırada yer almış.
İki yıl sonra, 1963’de durum biraz değişmiş. Dünya kuru kayısı ihracatında İspanya %61,7 ile birinciliğe yerleşirken, ABD %20,2 ile ikinci sıradaki yerini korumuş, Türkiye %15,4 pay ile üçüncülüğe gerilemiş. Türkiye 1964 ve 1965 yıllarında tekrar liderliği ele geçirmiş ancak 1966 yılında İspanya’ya kaptırmış.
1967, Ülkemiz kayısı sektöründe bir dönüm noktasının yaşandığı yıldır. Türkiye, dünya kuru kayısı ihracatında 1967 yılında 2.474 ton ve %38’lik pay ile ele geçirdiği birinciliği bugüne kadar hiçbir ülkeye kaptırmamış. Bazı yıllar Avustralya ve Afganistan ülkemizin liderliğini tehdit etse de 57 yıl önce başlayan şampiyonluk öyküsü uzak ara halen devam etmektedir.
Dünya yaş kayısı üretimi ve ticareti
Yaş kayısı ticaretini incelediğimizde, daha ilgi çekici bir durumla karşılaşmaktayız. 1961 Yılı toplam dünya yaş kayısı ihracatı 65.974 ton olup 1 kg yaş kayısının fiyatı 0,15 ABD dolarıdır. Yani o yıllarda yaş kayısı sudan ucuzmuş. Önemli yaş kayısı ihracatı yapan ülkeler önem sırasına göre Macaristan %27,8, İspanya %21,2, İtalya %14,7, Fransa %14,1, Bulgaristan %5,8 ve Türkiye %2,5 şeklinde sıralanmış. 1961 Yılında ABD 172 bin ton, Macaristan 134 bin ton, Türkiye 114 bin ton yaş kayısı üretirken günümüzde ABD üretimi 50 bin ton, Macaristan’ın üretimi ise 20 bin tonun altına düşmüş. Her iki ülkenin yaş kayısı üretiminde dramatik bir düşüş yaşanmış.
Dünya yaş ve kuru kayısı ticaretinin analizi
Son yıllarda yayınlanan bazı rapor ve tezlerde herhangi bir ürünün yıllık üretim ve ihraç miktarını vermek yerine o ürünün on yıllık ortalama değeri üzerinde analiz yapmanın daha anlamlı ve anlaşılır olduğu ifade edilmektedir. Biz de öyle yaptık.
Mesela, Türkiye’den 1961-1969 yıllarını kapsayan dönemde ortalama 2.300 ton, 1970-1979 döneminde ortalama 4.500 ton kuru kayısı ihracatı yapılmıştır. Dönemler arasındaki artış %95,7’dir. Bir önceki on yıllık döneme göre karşılaştırıldığında sırasıyla; 1980-1989 arasında %253, 1990-1999’da %159,7 ve 2000-2009 yıllarını kapsayan dönemde ise %115,5’lik artış meydana gelmiştir. Bu rakamlar bize Türkiye kuru kayısı ihracatındaki artış hızının yavaşladığını göstermektedir. Nitekim 2010-2019 yılları arasında kuru kayısı ihracatı ortalama 91 bin tonla rekor seviyeye yükselmiş, ancak bir önceki on yıllık döneme göre ihracattaki artış oranı sadece %2,2’de kalmıştır.
Bir başka önemli nokta, ülkemizin dünya kuru kayısı ihracatındaki payıdır. Türkiye’nin kuru kayısı pazarındaki payı 2000-2009 döneminde %87,2 ile zirve yapmış, ancak bir sonraki on yıllık dönemde %63,6’ya gerilemiş. 2020-2022 Yıllarını kapsayan üç yılın ortalamasına göre payı %56,8’dir. Buyurun size bir başka değişim hikayesi.
Türkiye’nin ve Malatya’nın kuru kayısı ihracatındaki payı ve son yıllarda meydana gelen değişimin nedenleri ve sonuçlarının iyi analiz edilmesi sektörün geleceği için büyük önem taşımaktadır.
Dünya kuru kayısı ihracatını incelediğimizde, benzer durumla karşılaşmaktayız. Zira dünya kuru kayısı pazarını domine eden Türkiye’nin yaşadığı durum pazarı da etkilemektedir. Rakamlarla ifade edecek olursak, dünya kuru kayısı ihracatında rekor ortalama 143 bin tonla 2010-2019 yıllarını kapsayan dönemde kırılmış. Zaten Türkiye’nin kuru kayısı ihracatı da bu dönemde zirve yapmış. Söz konusu dönemde ortalama kuru kayısı ihracat geliri 402 milyon ABD doları ve bir kg kuru kayısının ortalama fiyatı ise 2,8 dolar.
Kuru kayısı ihraç fiyatında meydana gelen artışın diğer tarımsal ürünlerde olduğu gibi iklim değişikliği ve kısmen pandemi ile ilişkili olduğu ileri sürülmektedir.
Ülkemizin yaş kayısı ihracatındaki artış göz kamaştırıyor
Son yıllarda Türkiye’nin yaş kayısı ihracatındaki gelişmeler oldukça umut vericidir. Türkiye 1961-1969 döneminde ortalama 1.053 ton yaş kayısı ihracatıyla %1,6 paya sahiptir. Ülkemizin yaş kayısı pazarındaki payı 2000-2009 döneminde %5,3, 2010-2019’da %13,1 ve 2020-2003 döneminde ise %22,3’e yükselmiştir. 2022 Yılı verilerine göre Türkiye 96.815 ton ve %26,8 pay ile İspanya’yı geçerek ilk defa yaş kayısı ihracatında lider olmuştur.
Ülkemizin dünya kuru kayısı pazarındaki payı azalırken yaş kayısı pazarındaki payının artışı önemli bir değişime işaret etmektedir.
Kaliforniya neden kuru kayısı tarımından vazgeçti?
Kaliforniya’da 1870’li yıllarda başlayan ve 1960’lı yıllara kadar dünya kuru kayısı üretimi ve ihracatında yaklaşık 90 yıl liderliği başka bir ülkeye kaptırmayan ABD’nin kayısı üretimi 1940’lı yıllarda önce yavaş, sonra hızla azalmıştır. Bu değişimin nedeni öğrenmek için Kaliforniya’da kayısı üzerine yazılmış çok sayıda kitap ve makaleyi incelememe rağmen herhangi bilgiye ulaşamadım. Konuyla ilgili bilgi toplamak için farklı toplantılarda karşılaştığım Kaliforniya Tarım Dairesi yetkilileri ve ülkemizde kuru kayısı ihracatı yapan duayen tüccarlarla defalarca konuştum. Uzmanlar, merak ettiğim konu hakkında farklı farklı görüşler ileri sürdüler.
Öne çıkan iki temel görüş; II. Dünya Savaşından sonra yaş meyve ve sebze teknolojisindeki gelişmelerin kuru meyveye olan talebi azaltacağını fark eden Kaliforniyalı üreticilerin yetiştiricilikte karşılaştıkları sorunlar nedeniyle pek de memnun olmadıkları kuru kayısıdan vazgeçerek badem ve cevize yönelmesi, daha kaliteli (şeker içeriği yüksek, meyve eti kalın ve bütün olarak kurutulmuş) ve daha ucuz Malatya kuru kayısısıyla rekabet edememesi.
Konuyla ilgili nihai kararım, her iki görüşün de makul ve mantıklı olduğudur.
Ne yapmalı?
Gelecekte sıkıntıya düşmemek için sektördeki değişimin farkına varmak, değişimin neden ve sonuç ilişkisini iyi analiz etmek hayati önem taşımaktadır. Sektörün mevcut durumu ve geleceğiyle ilgili yurtiçi ve yurtdışını kapsayan bir araştırmaya acilen ihtiyaç var. Bu araştırmayı sektörü bilen profesyonel bir ekibe yaptırılması, sağlıklı ve doğru bilgilere ulaşma adına son derece önemlidir.
Yaş ve kuru kayısı ticaretinde hedeflenen amaçlara ulaşabilmek için artık kayısıda yeni pazarlar, yeni tüketiciler bulmak zorundayız. Özellikle çocuklara kayısıyı sevdirecek ve tüketim alışkanlığı kazandıracak yeni ürünler, sloganlar ve yöntemler geliştirmeliyiz. Tanıtım ve promosyon çalışmalarıyla mevcut tüketicilerin kayısı tüketim sıklığını artırmalıyız.
Pazarın talebini dikkate alan ıslah çalışmalarıyla yüksek kalitede yeni sofralık çeşitler ıslah edip Malatya’da kayısı hasat sezonunu en az üç aya çıkarmalıyız.
Yarı bodur anaçlara aşılanarak çoğaltılmış fidanlar, 50-60 cm yükseklikteki sırtlara daha sık dikilip damlama sulama sistemiyle sulanmalı, budama, gübreleme ve meyve seyreltmenin bilinçli yapıldığı, kalitenin ön plana çıktığı modern tarım yöntemleriyle üretilen yaş meyvenin en az %30’unu sofralık olarak satmalıyız.
En önemlisi de bu değişim ve dönüşüme ayak uydurabilmek için yeterince mali kaynak ayırmalıyız.
Ya değişimin ciddiyetini, hayati önemini anlar Malatya Kayısıcılığında gerekli değişim ve dönüşümü acilen sağlarız ya da gelecekte ortaya çıkması muhtemel bir kayısı kriziyle uğraşıp dururuz.