SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Prof.Dr. Bayram Murat ASMA

Dünya Kayısı Sektöründe Değişim ve Dönüşüm

Dünya Kayısı Sektöründe Değişim ve Dönüşüm
A- A+ PAYLAŞ

Prof.Dr. Bayram Murat ASMA

Doktora çalışmalarımı yaptığım doksanlı yılların başında kayısıyla ilgili akademik bilgiye ulaşmak başlı başına bir sorundu. Hem kaynak sayısı sınırlı hem de mevcut olanlar oldukça eskiydi. 

Malatya’da ve ülkemizde kayısı konusunda ilk bilimsel çalışmaları yapan Lütfü Ülkümen, Sabahattin Özbek ve İsmet Elgin Hocaların yazdığı üç kitap dışında bir şey yoktu. Özellikle yurtdışında yapılan kayısı tarımına yönelik bilgi toplamak için geceyi gündüze katıp çok zaman ve emek harcadım.  

Bugün, Malatya’da kayısı üzerine yazılmış bir düzineden fazla kitap bulunmakla birlikte tez ya da ödev hazırlayan öğrenciler dışında bu kitapları okuyan var mıdır? sorusunu sık sık kendime sorarım. Kesin bir şey söylemek zor olsa da yaşadığım şehirde kayısıyla ilgili yeni ve farklı bir şey öğrenme konusunda fazla bir isteğin olmadığına defalarca şahit oldum.  Hurafelere ve kulaktan dolma bilgilere inanmanın daha çok itibar getirdiğini fark ettim.

Evrende çok şey değişse de insanlar alışkanlıklarını, söylemlerini kolay kolay değiştirmez. Mesela, hemşerilerimize Malatya dışında kuru kayısı üreten, ticaretini yapan başka bir ülke ya da şehir var mıdır? diye sorsanız muhtemelen çoğunluk yok diyecektir. 

Hiç kendinize sordunuz mu? Son elli yılda kayısı sektöründe meydana gelen değişim ve dönüşümden “Dünya Kayısı Başkenti” unvanına sahip bir şehir olarak ne kadar farkındayız? 

Malatya ekonomisinin can damarını oluşturan ve yaklaşık kırk bin üretici ailesinin geçimini sağladığı kayısı sektöründeki değişim ve dönüşümü analiz etmenin zamanı geldi sanırım.      

Dünya kuru kayısı üretimi ve ticareti 

Konuyla ilgili elimizdeki en eski bilgi, Dünya Gıda ve Tarım Örgütünün 1961 yılı tarım istatistiğidir. FAO’ya göre, 1961 yılında beş bin ton dünya kuru kayısı ihracatından 3,5 milyon ABD doları gelir elde edilmiş ve bir kilo kuru kayısının ortalama ihraç fiyatı 0,7 dolar olarak gerçekleşmiş. Türkiye 1.900 ton ile birinci, ABD 1.589 ton ile ikinci, İspanya 1.452 tonla üçüncü sırada yer almış. 

İki yıl sonra, 1963’de durum biraz değişmiş. Dünya kuru kayısı ihracatında İspanya %61,7 ile birinciliğe yerleşirken, ABD %20,2 ile ikinci sıradaki yerini korumuş, Türkiye %15,4 pay ile üçüncülüğe gerilemiş. Türkiye 1964 ve 1965 yıllarında tekrar liderliği ele geçirmiş ancak 1966 yılında İspanya’ya kaptırmış.

1967, Ülkemiz kayısı sektöründe bir dönüm noktasının yaşandığı yıldır. Türkiye, dünya kuru kayısı ihracatında 1967 yılında 2.474 ton ve %38’lik pay ile ele geçirdiği birinciliği bugüne kadar hiçbir ülkeye kaptırmamış. Bazı yıllar Avustralya ve Afganistan ülkemizin liderliğini tehdit etse de 57 yıl önce başlayan şampiyonluk öyküsü uzak ara halen devam etmektedir. 

Dünya yaş kayısı üretimi ve ticareti

Yaş kayısı ticaretini incelediğimizde, daha ilgi çekici bir durumla karşılaşmaktayız. 1961 Yılı toplam dünya yaş kayısı ihracatı 65.974 ton olup 1 kg yaş kayısının fiyatı 0,15 ABD dolarıdır. Yani o yıllarda yaş kayısı sudan ucuzmuş. Önemli yaş kayısı ihracatı yapan ülkeler önem sırasına göre Macaristan %27,8, İspanya %21,2, İtalya %14,7, Fransa %14,1, Bulgaristan %5,8 ve Türkiye %2,5 şeklinde sıralanmış. 1961 Yılında ABD 172 bin ton, Macaristan 134 bin ton, Türkiye 114 bin ton yaş kayısı üretirken günümüzde ABD üretimi 50 bin ton, Macaristan’ın üretimi ise 20 bin tonun altına düşmüş. Her iki ülkenin yaş kayısı üretiminde dramatik bir düşüş yaşanmış.

Dünya yaş ve kuru kayısı ticaretinin analizi

Son yıllarda yayınlanan bazı rapor ve tezlerde herhangi bir ürünün yıllık üretim ve ihraç miktarını vermek yerine o ürünün on yıllık ortalama değeri üzerinde analiz yapmanın daha anlamlı ve anlaşılır olduğu ifade edilmektedir. Biz de öyle yaptık.

Mesela, Türkiye’den 1961-1969 yıllarını kapsayan dönemde ortalama 2.300 ton, 1970-1979 döneminde ortalama 4.500 ton kuru kayısı ihracatı yapılmıştır. Dönemler arasındaki artış %95,7’dir. Bir önceki on yıllık döneme göre karşılaştırıldığında sırasıyla; 1980-1989 arasında %253, 1990-1999’da %159,7 ve 2000-2009 yıllarını kapsayan dönemde ise %115,5’lik artış meydana gelmiştir. Bu rakamlar bize Türkiye kuru kayısı ihracatındaki artış hızının yavaşladığını göstermektedir. Nitekim 2010-2019 yılları arasında kuru kayısı ihracatı ortalama 91 bin tonla rekor seviyeye yükselmiş, ancak bir önceki on yıllık döneme göre ihracattaki artış oranı sadece %2,2’de kalmıştır. 

Bir başka önemli nokta, ülkemizin dünya kuru kayısı ihracatındaki payıdır. Türkiye’nin kuru kayısı pazarındaki payı 2000-2009 döneminde %87,2 ile zirve yapmış, ancak bir sonraki on yıllık dönemde %63,6’ya gerilemiş.  2020-2022 Yıllarını kapsayan üç yılın ortalamasına göre payı %56,8’dir. Buyurun size bir başka değişim hikayesi. 

Türkiye’nin ve Malatya’nın kuru kayısı ihracatındaki payı ve son yıllarda meydana gelen değişimin nedenleri ve sonuçlarının iyi analiz edilmesi sektörün geleceği için büyük önem taşımaktadır. 

Dünya kuru kayısı ihracatını incelediğimizde, benzer durumla karşılaşmaktayız. Zira dünya kuru kayısı pazarını domine eden Türkiye’nin yaşadığı durum pazarı da etkilemektedir. Rakamlarla ifade edecek olursak, dünya kuru kayısı ihracatında rekor ortalama 143 bin tonla 2010-2019 yıllarını kapsayan dönemde kırılmış. Zaten Türkiye’nin kuru kayısı ihracatı da bu dönemde zirve yapmış. Söz konusu dönemde ortalama kuru kayısı ihracat geliri 402 milyon ABD doları ve bir kg kuru kayısının ortalama fiyatı ise 2,8 dolar. 

Kuru kayısı ihraç fiyatında meydana gelen artışın diğer tarımsal ürünlerde olduğu gibi iklim değişikliği ve kısmen pandemi ile ilişkili olduğu ileri sürülmektedir.   

Ülkemizin yaş kayısı ihracatındaki artış göz kamaştırıyor 

Son yıllarda Türkiye’nin yaş kayısı ihracatındaki gelişmeler oldukça umut vericidir. Türkiye 1961-1969 döneminde ortalama 1.053 ton yaş kayısı ihracatıyla %1,6 paya sahiptir. Ülkemizin yaş kayısı pazarındaki payı 2000-2009 döneminde %5,3, 2010-2019’da %13,1 ve 2020-2003 döneminde ise %22,3’e yükselmiştir. 2022 Yılı verilerine göre Türkiye 96.815 ton ve %26,8 pay ile İspanya’yı geçerek ilk defa yaş kayısı ihracatında lider olmuştur. 

Ülkemizin dünya kuru kayısı pazarındaki payı azalırken yaş kayısı pazarındaki payının artışı önemli bir değişime işaret etmektedir.

Kaliforniya neden kuru kayısı tarımından vazgeçti?

Kaliforniya’da 1870’li yıllarda başlayan ve 1960’lı yıllara kadar dünya kuru kayısı üretimi ve ihracatında yaklaşık 90 yıl liderliği başka bir ülkeye kaptırmayan ABD’nin kayısı üretimi 1940’lı yıllarda önce yavaş, sonra hızla azalmıştır. Bu değişimin nedeni öğrenmek için Kaliforniya’da kayısı üzerine yazılmış çok sayıda kitap ve makaleyi incelememe rağmen herhangi bilgiye ulaşamadım. Konuyla ilgili bilgi toplamak için farklı toplantılarda karşılaştığım Kaliforniya Tarım Dairesi yetkilileri ve ülkemizde kuru kayısı ihracatı yapan duayen tüccarlarla defalarca konuştum.  Uzmanlar, merak ettiğim konu hakkında farklı farklı görüşler ileri sürdüler. 

Öne çıkan iki temel görüş; II. Dünya Savaşından sonra yaş meyve ve sebze teknolojisindeki gelişmelerin kuru meyveye olan talebi azaltacağını fark eden Kaliforniyalı üreticilerin yetiştiricilikte karşılaştıkları sorunlar nedeniyle pek de memnun olmadıkları kuru kayısıdan vazgeçerek badem ve cevize yönelmesi, daha kaliteli (şeker içeriği yüksek, meyve eti kalın ve bütün olarak kurutulmuş) ve daha ucuz Malatya kuru kayısısıyla rekabet edememesi

Konuyla ilgili nihai kararım, her iki görüşün de makul ve mantıklı olduğudur. 

Ne yapmalı?

Gelecekte sıkıntıya düşmemek için sektördeki değişimin farkına varmak, değişimin neden ve sonuç ilişkisini iyi analiz etmek hayati önem taşımaktadır. Sektörün mevcut durumu ve geleceğiyle ilgili yurtiçi ve yurtdışını kapsayan bir araştırmaya acilen ihtiyaç var. Bu araştırmayı sektörü bilen profesyonel bir ekibe yaptırılması, sağlıklı ve doğru bilgilere ulaşma adına son derece önemlidir. 

Yaş ve kuru kayısı ticaretinde hedeflenen amaçlara ulaşabilmek için   artık kayısıda yeni pazarlar, yeni tüketiciler bulmak zorundayız. Özellikle çocuklara kayısıyı sevdirecek ve tüketim alışkanlığı kazandıracak yeni ürünler, sloganlar ve yöntemler geliştirmeliyiz. Tanıtım ve promosyon çalışmalarıyla mevcut tüketicilerin kayısı tüketim sıklığını artırmalıyız. 

Pazarın talebini dikkate alan ıslah çalışmalarıyla yüksek kalitede yeni sofralık çeşitler ıslah edip Malatya’da kayısı hasat sezonunu en az üç aya çıkarmalıyız.

Yarı bodur anaçlara aşılanarak çoğaltılmış fidanlar, 50-60 cm yükseklikteki sırtlara daha sık dikilip damlama sulama sistemiyle sulanmalı, budama, gübreleme ve meyve seyreltmenin bilinçli yapıldığı, kalitenin ön plana çıktığı modern tarım yöntemleriyle üretilen yaş meyvenin en az %30’unu sofralık olarak satmalıyız. 

En önemlisi de bu değişim ve dönüşüme ayak uydurabilmek için yeterince mali kaynak ayırmalıyız. 

Ya değişimin ciddiyetini, hayati önemini anlar Malatya Kayısıcılığında gerekli değişim ve dönüşümü acilen sağlarız ya da gelecekte ortaya çıkması muhtemel bir kayısı kriziyle uğraşıp dururuz. 

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

16 yorum yapılmış

  • idris FIRAT (2 gün önce)
    Değerli Hocam tespitler anlamlı ve değerli. Dünya kayısı pazarı 2010 yıllarına kadar genişlemiş, ardından sabit hatta daralma gözlemleniyor. Üretim alanları artıyor. Pazar sabit. Pazarın genişlemesine yönelik tespitleriniz önemli. Malatya'da kayısı iklimsel sebeplerden dolayı daha yüksek rakımlı bölgelerde verimli olmaya başladı. Malatya kayısı rekoltesini Malatya ovası belirliyordu. İlerleyen yıllarda Ovada(Malatya şehir düzlüğünde) kayısı yetiştirmek, verim almak güçleşecek gibi gözüküyor. Bu alanda ivedilikle bir çalışma yapılmasına ihtiyaç var.
    0
    0
    Yanıtla
  • Aytalam (2 hafta önce)
    Sayın hocam çok güzel bilgiler verdiniz çok teşekkür ederim. Kayısı ile ilgili umarım daha büyük organizasyonlar yapılır sizin başkanlığınızda
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Orhan tugrulca (2 hafta önce)
    Sayın Bayram hocam, elinize yüreğinize sağlık, tarih ve rakamlarla ortaya koyduğunuz bu değerli bilgiler için teşekkürler...
    %80
    %20
    Yanıtla
  • malatyalı (2 hafta önce)
    sayın bayram asma hocam, ilgili kurumlar tarafından size tam yetki verilerek .ekibinizi kurup çalışmalara başlamanızı isterim.malatya =kayısı .malatyada kayısı değerini kaybederse malatya emin olun ilçe olur.
    %86
    %14
    Yanıtla
  • Erhan SOĞUKPINAR (2 hafta önce)
    Çok değerli bilgiler ve verilerle dolu olan bu yazıyı okumaktan hem faydalandım hem de , Malatya adına endişelendim Malatya'da Kayısı konusunda belki de en çok emek , mesai , zaman, ve fedakarlıkta bulunan Bayram Hocamızı yaklaşık 24 yıldan bu yana tanıyorum ve ilk defa 2000 yılında, Malatya Belediyesi adına Sayın Mehmet Yaşar ÇERÇİ yardımcı Başkan, bende denetim kurulu üyesi olarak , Malatya Valiliği bünyesinde Kayısı Araştırma , Tanıtma ve Geliştirme Vakfında bende kurul üyesi iken vakıfa sunmuş olduğu Malatyada yetiştirilmesi elzem olan geç olgunlaşan ve ticari değeri normal kayısılardan daha etkili olacağını, söylediği ve üzerinde çalıştığı Sanırım Levent Kayısısı idi ve Dönemin Valisi ve Belediye Başkanı bu projede vakıf kaynakları kısıtlı olsa da , küçükte olsa desteklemişlerdi fakat bu destek hocamızı için çok kıymetli olduğu için daha sonra kendi imkanlarıyla da olsa bu konuda daha çok araştırma yaptığını ve yaptığı araştırmaları kayıt altına alıp kitap halinde paylaştığını yakınen biliyorum ve hep takip ettim , daha çok işin bilimsel yanına dokunan ticari kaygısı olmayan bu kitaplar araştırmalar hocanın da dediği gibi , kulaktan duyma şehir efsanelerinden daha fazla kıymet görmedi, yada ben öyle görüyorum , Malatya kayısısı konusunda sık sık görüşmek sadece sohbet etmek istendiğinde neredeyse rakamlarla, verilerle konuşan, bu konuda başvuru kaynağı olarak görülen hocamızın, aslında daha da fazla göz önünde tutulması gerekiyor diye düşünüyorum , çünkü neredeyse Rahmetlik Cumhurbaşkanımız Turgut ÖZAL'ın Kayısıyı bir dünya markası yapmaya çalışmasına başladığı yıllardan dan buyana yani neredeyse 1984 - 2024 şehrimizde ki her siyasinin , bürokratın veya sivil toplum kuruluşlarının konuşmaya başlamadan evvel , Malatya Kayısısını bulunduğu yerden , şuradan şuraya taşıyacağız demesini binlerce kez duyduk , okuduk, dinledik. Bilimin araştırmanın ve emeğin bir çıktısı olan bu bilgilerin, Malatya Kaysısı için yaklaşan tehlikenin de farkında olarak , çünkü hiç bir ürün vazgeçilmez değildir ve insanlar artık neredeyse bire bir gen kopyalarken aroma kopyalarken bu değerli ürünümüzün de,ürüne değer katan bütün bilim insanı olsun, bu ürünü yetiştiren çiftçimiz olsun ve tüketen değerli müşterileri satan ihracatçılları olsun gerektiği kadar ilgilenilmeli ve değer verilmesi gerektiğini düşünüyorum , Bende diyorum ki "DALDAKİ ALTIN AMBARDA PULA DÖNMESİN" Erhan SOĞUKPINAR Kayısı Araştırma ve Proje Geliştirme Derneği Başkanı
    %84
    %16
    Yanıtla
  • Bilal Tay (3 hafta önce)
    Çok değerli hocam. Kaleminize, gönlünüze sağlık olsun. Kayısı tarımının geleceği hakkında fevkalade isabetli ve yılları kapsayan bir bilgi birikimine dayalı güzel tespitler içeren harika bir yazı olmuş. Ziyadesiyle istifade ettim. Maalesef kuru kayısı sektörünü bu güne kadar ayakta tutan, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bazı yıllar etkili olan ilkbahar geç donları ile birtakım hastalık ve zararlılar olmuştur. Öyle ki olumsuz çevre şartlarından medet umar hale geldik.
    %80
    %20
    Yanıtla
  • MUSTAFA (3 hafta önce)
    Değerli hocam, Malatya nın kaysıcılıktaki duayeni; Bu şehrin lokomotifi olan kaysıcılık konusundaki tespit ve uyarılarınız çok değerli ancak bu şehri yönetenler (milletvekilleri, belediye başkanları, üniversiteler, odalar vb.) acaba bu tespitlerinizin öneminin ne kadar farkında ?!!! Emin değiliz. Ben de bir hemşehrili olarak buradan fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Zirai kısmını ilgilendiren konular sizlerin uzmanlık alanı ancak kaysının en önemli sorunlarından birisi de metorolojik olarak meydana gelen don ve dolu olayı. Kaysıyı her ne kadar usulüne uygun, farklı cins ve farklı mevsimsel (erkenci vb.) yetiştirsekte don ve dolu bir saat içinde bütün emeklerin heba olmasına sebep olmaktadır. Bunlardan dolu konusunda dolu brandası ve dolusavar ön plana çıkmaktadır. Branda nın ağaçlar üzerinden monte edilmesi zor olacağından (Belki bodur ağaçlarda sorunu çözebilir) Dolusavar bu konuda çözüm olabilir. Dolu konusunda otomotiv firmaları özellikle park sahalarındaki araçlarının zarar görmemesi için dolusavar kullanmaktadır. Bulutlar takip edilerek dolu oluşumu tespit edildiğinde dolusavar ile bu bulutlar dağıtılarak dolu oluşumu engellenmektedir. Don konusunda ise bir çok öneriler bulunmaktadır. Üniversiteler, ilgili konular hakkındaki sivil toplum örütleri ve şehrin yöneticileri ile beraber çiftçilerin bu sorunlarına en uygun çözümü bularak çiftçilerin bu çözümleri bahçelerinde uygulaması için gerekli desteği vermelidir.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • İbrahim Gezer (3 hafta önce)
    Değerli Hocam, bu güzel, dikkat çekici ve uyarıcı çalışmanız için teşekkür ederim, elinize, gönlünüze, zihninize sağlık. Umarım gereken ilgiyi görür ve alınması gereken tedbirler alınır. Sn. Hocam alınması gereken tedbirler konusundaki önerilerinize aynen katılıyorum. Bunun yanı sıra sorunları aşma konusunda kayısıdan doğrudan sorumlu olan bir lokomotif kuruluşun eksikliği ve üreticilerimizin örgütsüz olmasının da oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Lokomotif kuruluşun olmayışı kayısıda yol haritasız ve vizyonsuz bir gidişe sebep olmakta, üreticilerin örgütlü olmaması ise kayısıyı tümden olmasa bile büyük oranda sahipsiz bırakmaktadır. Çünkü siz de takdir edersiniz ki kimse bir ürüne onu üreten kadar sahip çıkamaz. Ayrıca diğer paydaşlar örgütlü iken üreticilerin örgütsüz olması onları üretim zincirinin en zayıf halkası haline getirmekte ve fiyatlar üzerinde belirleyici olmalarına mani olmaktadır. Bu güzel çalışma için tekrar teşekkür eder, bütün kayısı üreticilerimize verimli ve bol kazançlı bir sezon dilerim. Selam ve muhabbetle…
    %86
    %14
    Yanıtla
  • Nezir Kızılkaya (3 hafta önce)
    Bayram Murat Asma hocamın, şehirdeki kayısı ile ilgili çalışmalara yön verecek çok önemli tespitleri var. Kayısı ile ilgili bütün yöneticilerin duvarlarına asıp hergün okumaları gereken bir yazı. Erken uyarı sistemi gibi. Pazarın daha da büyütülmesi için dikkatle değerlendirilmesi gereken bilgiler içeriyor. Kaleminize sağlık hocam.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Şükrü (3 hafta önce)
    Sevgili bayram hocam elinize kaleminize sağlık bir üretici olarak çok doğru konulara deginiyorsunuz her üreticinin bu yazdıklarınizi dikkate almalı birde hocam sizinle ilgili değil ama Ziraat teknisyenleri araziye çıkmalı üreticilere birebir konuşup Onları bilgilendirmeli Ziraat teknisyenleri büro memuru olmuş ne işi var büroda Ziraat teknisyeni köyde görevli adam köyün yolunu bilmiyor.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • kayisici (3 hafta önce)
    hocam kaleminize saglik ne guzel bir arastirma bilgilendirme olmus tebrik ederim, tuccar kayisima 60 tl fiyat veriyor ne yapacagim ???? bu sene mahvolduk
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Cengiz (3 hafta önce)
    Sn hocam Rabbim size hayırlı uzun ömür nasip etsin inşallah. Kaysı üzerine çalışmalarınız takdire şayan.Ancak;yazınızda belirttiğiniz üzere Malatya'lı kayısı üreticileri genellikle bilimsellikten uzak genelekçi kullaktan dolma yetiştiriliciğe itibar ediyorlar.Kaysı yetiştiricili önemli olmakla birlikte pazarlama tekniklerini en iyi ve ince detaylarını göz önünde tutarak üreticilerimize istedikleri gelir elde etmelerini sağlamaktır.Bunun için şehrin bütün dinamiklerini devreye sokmak önemlidir.Burda Üniveristelerimiz, Belediyelerimiz, TSO, T.Borsası STK'lar ve en önemlisi il ve ilçelerdeki tarım müdürlüğü elamanlarının kordineli olarak hareket etmelerinin önemli olduğunu düşünmekteyim.Yıllarca kaysıyla ilgili entegre tesislerden söz ediliyor ama malesef söz ve söylemin ötesine geçmiyor.Bu konuda gerek Esenlik şirketi gerekse mütesebbiş iş insanları kaysının entegre tesisleri konusuna kafa yorarlar.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Malatya Sevdalısı (3 hafta önce)
    Bu yazı, Malatya Kayısısının MANİFESTOSUDUR. Kime? Okuyana. Kime? Okuyup anlayana. Kime? Okuyup anlayan, düşünen ve sorgulayana. Malatya Kayısısının geleceğiyle ilgili çok önemli bir analiz. Kayısı üreticilerinin, tüccarların, teknik personelin kısacası kayısıyla ilgili olan herkesin dikkatlice okuyup anlaması, düşünmesi gereken bir yazı. Emeğinize, kaleminize, yüreğinize sağlık kıymetli hocam.
    %92
    %8
    Yanıtla
  • Mustafa Talas (3 hafta önce)
    Sayın Prof. Dr. Bayram Murat Asma Hocam'a bu güzel araştırması için teşekkür ediyorum. Belki de yapılabilecek en güzel iş Bütün paydaşların temsil edildiği bir kurula Bayram Hocanin yapacağı baskanlikla beyin fırtınası olnalıdır. Aslında orta vadede bizi bekleyen tehlikenin farkında değiliz diyebiliriz. Saygılarımla
    %100
    %0
    Yanıtla
  • gazi (3 hafta önce)
    Üniversitelerdeki hocalar ve rektörler siyaseti bıraksın asli görevlerini yapsınlar
    %31
    %69
    Yanıtla
  • Enver KALAYCIOĞLU (3 hafta önce)
    Değerli Kardeşim, Malatyamızın Medarı İftiharı Bayram Hocam...30 yılı aşkın süre içerisinde gecenizi gündüzünüze katarak Malatya Kayısısını nereye kavuştururuz Malatya Ekonomisine neler kazandırırız hep onun hesabı içerisinde oldunuz. Koleksiyon bahçeler kurarak adeta bir amele bir çiftçi gibi çalışarak yaş kayısı rekoltemizi nasıl yükseltiriz. Malatyamızda yaş kayısımız mayıs sonu gibi başlasın ekim ayına kadar yaş kayısımız olsun diye yüzlerce çeşit kayısı üzerinde denemeler yaptınız. Gaye ne idi Malatya Ekonomisine ne kadar girdi sağlar, çiftçimizi köylümüzü esnafımızı kalkındırırız. Yaptığınız çalışmalar kayısı üzerine olan araştırmalarınız Malatyaya vakfedilmiş bir ömür kayısıya vakfedilmiş bir ömür .Yapılan analizler sentezler Malatya Ekonomisine ışık tutmuştur. Bu konuda yapmış olduğunuz çalışmaların devamını dilerken geleceğin Bayram Murat Asma larının yetişmesine vesile olacaktır. Sağlık afiyetler uzun ömürler diliyorum...
    %100
    %0
    Yanıtla

Prof.Dr. Bayram Murat ASMA yazıları