SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Gri Pasaport Skandalında PKK İddiası ve İlginç İfadeler

Gri Pasaport Skandalında PKK İddiası ve İlginç İfadeler
A- A+ PAYLAŞ

Yeşilyurt Belediyesi'nin üzerinden 'gri pasaport- hizmet pasaportu' çıkartılarak 2 kafile halinde yurt dışına gönderilen toplam 90 kişinin tamamına yakınının geri dönmediklerinin kamuoyuna yansımasıyla başlatılan 'Göçmen- İnsan Kaçakçılığı' iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan, Yeşilyurt Belediyesi eski başkan yardımcısı ve meclis üyesi Bekir Karakuş ile organizatör oldukları öne sürülen Bingöllü eski kasaba belediye başkanı Ali Ayrancı ve Almanya'da faaliyet gösteren Ersin Kilit'in 'şüpheli' olarak yer aldıkları, Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar ile birçok isim hakkında ise kovuşturmaya yer olmadığının belirtildiği iddianamede, gerek şüphelilerin, gerek tanıkların, gerekse haklarında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilenlerin ifadelerinde çok ilginç ayrıntılar yer aldı. Olayın, kamuoyuna yansımasının ardından AKP'nin eski milletvekili aday adaylarından Veysel Ser'in 2021 Mart ayında Emniyet Müdürlüğü'ne giderek olayla ilgili ayrıntılı bilgiler verdiği, ayrıca dönemin Valisi Aydın Baruş ile görüştüğü belirtilirken, iddianamede tanık olarak yer alan Engin Efe, olaya terör örgütü PKK'nın adının da karıştığı iddiaları dile getirdi.

Malatya Cumhuriyet Savcısı Fahri Ersoy tarafından hazırlanan ve 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen, sadece 3 kişinin Göçmen Kaçakçılığı suçlamasıyla 'şüpheli' olarak yer aldığı 15 Eylül tarihli iddianamede yer alan bazı ifadeler şöyle:

Veysel SER- Tanık, AKP eski Milletvekili Aday Adayı
"Konuya ilişkin 17/03/2021 tarihinde  Malatya İl Emniyet Müdürlüğü'nce beyanının alındığını, 2021 yılı Mart ayında Yeşilyurt Belediyesi tarafından Almanya ülkesine bir proje kapsamında gezi düzenlendiğini duyduğunu, geziye dair ayrıntıları Meclis Üyesi olan Nusret ASLAN'a sorduğunu, Nusret ASLAN'ın kendisine '55 kişi  civarında kişiyle Almanya'ya gezmeye gittiklerini, kendisinin de içinde bulunduğu 4 kişinin uçakla gittiğini, diğer şahısların ise karayolu ile gittiklerini, ancak kendileri ile birlikte geziye katılan şahısları tanımadıklarını, Almanya'da yaklaşık 1 hafta kaldıklarını, Almanya'da bulundukları sırada geziyi tertip eden şahıslardan birinin kendilerine 40.000 Euro verdiğini, Bu paranın uçakla dönen 4 kişi oldukları için 10.000 Euro olarak ASLAN, Bekir KARAKUŞ, Şahin  ÖZER ve Hasan DEVİREN'in paylaştıklarını, Türkiye'ye dönüp hava alanına indiklerinde toplam 40.000 Euronun bir araya getirilerek Bekir KARAKUŞ'a verdiklerini ve Bekir KARAKUŞ'un çantasına koyduğunu' kendisine söylediğini, 2020 Şubat ayında ve 2020 Eylül ayında 2 ayrı gezi düzenlendiğini,  bu gezilerin Malatya Kişisel Gelişim Derneği çatısında organize edildiğini,  zira gri pasaport alınması için bir STK bağlantısı gerektiğini, bu şekilde şahıslar öncelikle derneğe üye yapılıp, sonrasında bu kişilere gri pasaportlar çıkartıldığını, bu organizasyonun Belediye tarafından organize edildiğini, hizmet pasaportu çıkartılabilmesi için kişinin kamu çalışanı olması ya da kamu irtibatlı olması gerektiğini, Belediyenin bir anlamda dernek üzerinden geziyi planladığını,  bu şekilde 2 gezi düzenlendiğini, bunun karşılığında geziyi organize eden şahıslar derneğe ve Belediye'ye yüklü miktarda bağışta bulunduklarını, geziye iştirak eden şahısların Malatya ile alakası olmayan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden, genel olarak kürt kökenli şahıs olduğunu, bu şahıslarla irtibatı sağlayan Bingöl'deki PKK terör örgütü mensuplarından bir ya da birden fazla kişi olduğunu, ancak bu şahısların yani geziye katılan şahısların PKK bağlantılı olup olmadıkları hakkında birşey söylemediğini, giden şahısların büyük çoğunluğunun ise geri gelmediğini, ilk 2020 yılının Şubat  ayında düzenlenen geziden bir kaç kişinin döndüğünü, kendisinin olayın ayrıntılarını asıl  2020 yılının Eylül ayında düzenlenen 2. geziyi duyduğunda öğrendiğini,  ilk geziye ilişkin bilgileri Nusret'ten öğrendiğinde kendisine herhangi bir şekilde bir terör örgütü bağlantısından bahsetmediğini, sadece dernek aracılığıyla gezi düzenlendiğini, akabinde kendilerine teslim edilen 40.000 Euro ile Türkiye'ye döndüklerini  kendisine söylediğini, kendisinin 2.geziyi duyduğunda Nusret'i yeniden aradığını, 2.gezi düzenlendiğinden bahsettiğini, 

Nusret'in de kendisine bilgisinin olmadığını, ancak 'bu gezi gerçekleştirilmişse Bekir KARAKUŞ paranın anasını ağlatmıştır' dediğini,  aynı zamanda geziye katılan ve organizasyonu gerçekleştiren bu şahısların terör bağlantıları da olduğunu söylediğini,  Nusret'le 24 Eylül'de yüz yüze görüştüklerini, yanında Engin EFE isminde araba alım satım işiyle uğraşan bir arkadaşının da olduğunu, Nusret'in kendisine 'bu işin sıkıntılı olduğunu, bu olayı araştırdığını, terör örgütü bağlantısı olduğunu, duyulması durumunda kendisine zarar verileceğini, bu şekilde şahısların para karşılığında yurt dışına gönderildiklerini ve kendisinin de bu olaydan uzak durmasını' tembihlediğini, kendisinin de Eylül ayı içerisinde Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet ÇINAR'ı telefonla aradığını, Engin EFE isimli arkadaşı ile birlikte Başkan ile makamında görüştüklerini, durumu başkana sorduğunu, Başkanın da kendisine 'gezileri Valilik onayı ile gerçekleştirildiğini, yine Belediye olarak konuya ilişkin Meclis kararı aldıklarını' söylemesi üzerine gerekirse başkan yardımcısı olan Bekir KARAKUŞ'u çağırarak bu olayı sormasını istediğini, ancak "Bekir'in an itibariyle İstanbul'da olduğunu geldiğinde sorup döneceğini' söylediğini,  kendisinin de 'bu işin çok sıkıntılı olduğunu, bu işten hem kendisinin, hem Ak Partinin hem ittifakın hem de Cumhurbaşkanımızın zarar görebileceğini' söylediğini, ayrıca bu konuda Savcılığa suç duyurusunda bulunması gerektiğini de söylediğini, kendisi 'konuyu araştıracağını ve gereğini yapacağını' söylemesi üzerine arkadaşı ile birlikte Başkan'ın makamından ayrıldıklarını, yaklaşık 2 hafta kadar sonra Başkan Bey'in kendisine dönmemesi üzerine Başkan Bey'i tekrar aradığını, Başkan'a 'başkanım ne oldu, bana dönüş yapmadınız, konuyu araştırıp gereğini yaptığınız mı' diye sorduğunu, Başkan'ın da kendisine 'gidenleri bizimkiler de tanımıyormuş, bu işi kurcalama, başın ağrır, hayatın tehlikeye girer' dediğini, bundan kastının giden şahısların terör örgütü bağlantılı olabileceğini, bundan zarar görebileceğimi belirtmek olduğunu, kendisinin bu olayların belediyeler tarafından sıkça yapılabileceğini düşünerek bu durumu Vali Bey'e arz etmek istediğini ve  kendisinden randevu talep ederek görüştüğünü, bizzat Vali Aydın BARUŞ beyle görüştüğünü, gelişmeleri, olayları ayrıntılarıyla anlatması üzerine  Vali Bey Mülkiye Müfettişlerini idari soruşturma için görevlendirdiğini, bir hafta kadar sonra kendisiyle yeniden görüştüğünde 'Emniyete giderek suç duyurusunda bulunmasının doğru olacağını söylemesi üzerine 17/03/2021 tarihinde Kom Şube Müdürlüğüne giderek müracaatta bulunduğunu, duyduğuna göre Bingöl'den bu işi organize eden şahıslar tarafından Belediye yetkililerine ve dernek yöneticisine ciddi miktarda para akışları olduğunu,  kendisinin bu işin bütün ayrıntılarını Bekir KARAKUŞ isimli şahsın bildiğini düşündüğünü, konuya ilişkin Meclis kararının ne şekilde çıkarıldığını, protokolün ne şekilde çıkarıldığını ismini vermek istemediği Meclis üyelerinden öğrendiğini, bu kişilerin olayda bir sorumluluklarının bulunmadığını düşündüğünü, gezine katılan şahısların terör örgütü ile bağlantıları olup olmadıklarını bilmediğini, geziye giden şahıslardan para topladıklarına dair bilgisinin de olmadığını, kendisinin sadece bu işin içerisinde Bekir KARAKUŞ isimli şahsın olduğunu düşündüğünü, yine Şahin ÖZER ile Hasan DEVİREN'in de bu işten herhangi bir menfaat temin ettiklerini zannetmediğini, bu durumu da Nusret'in kendisine aktardıklarından anladığını, Bekir KARAKUŞ'un Bingöl'de bu işi organize eden şahıslarla irtibatlı olduğunu ve bu işi dernek başkanıyla birlikte gerçekleştirdiğini düşündüğünü,

Gezilerin amacının yurt dışına gönderilen kişilerin çeşitli kültürel faaliyetlerde bulunarak Türkiye'ye geri dönüş yapmaları gibi göründüğünü, ancak  geziye katılım yapan şahısların neredeyse tamamının geri dönmediğini, hatta bildiği kadarıyla 2.geziye katılanların da hiçbirinin dönmediği ve gri pasaportlarının da Belediye'ye iade edilmedini, geziye katılanlardan hiçbirinin Malatya nüfusuna kayıtlı ya da Malatya'da oturan kişiler  olmadığını, konuya ilişkin Eylül ayında Nüfus Müdürlüğü'ne de gidip durumu sorduğunda kendisine pasaport talep edilen kişilerin GBT'lerin sorgulandığını, dolayısıyla herhangi bir terör örgütü bağlantısı olan şahsın pasaport almasının mümkün olmadığını söylediklerini, pasaport üzerinde belki bazı şahısların fotoğraflarının da değiştirilmiş olabileceğini düşündüğünü,"  

Engin EFE- Tanık
"yaklaşık 3-5 ay kadar önce Veysel SER'in kendisine Belediye'nin bazı organizasyonlar kapsamında yurt dışına insanlar gönderdiğini, ancak bu insanların geri dönmediğini, giden şahısların da pek sağlam kişiler olmadığını, yani terör bağlantısı olabilecek kişiler olabileceğini , konuyla ilgili bir Meclis üyesiyle görüşeceğini,  kendisinin de yanında bulunabileceğini söylediğini, Kom Şube'nin karşısında Belediye'ye ait Kitap Cafe  isimli iş yerinde Veysel, Nusret'e konuyu açarak ne 'yaptığınızın farkında mısınız' diye sorduğunu, ayrıca 40.000 Eurodan bahsettiğini, bu iş nedeniyle insanların yurt dışına gönderildiğini ancak geri dönmediklerini, bu işten bir maddi menfaat temin edildiğini söylediğini, bunun üzerine Nusret bu işten dolayı bir kuruş para almadığını, sadece kendisinden ne istenildi ise onu yaptığını, 40.000 Euronun hava alanında Bekir KARAKUŞ'a teslim edildiğini söylediğini, ayrıca Nusret'in  Veysel'e 'bu işi kurcalama, ateşle oynuyorsun, zira geziyi organize etmek için dışarıdan adam temin eden kişinin PKK'nın Bingöl sorumlusu olan kişi olduğunu"  söylediğini, Nusret'in işin içinde Bekir KARAKUŞ'un olduğunu ve paranın da zaten onda toplandığını' söylediğini, ayrılırken de Nusret'in Veysel'e sarıldığını ve yeniden dikkatli olmasını, kendisini sevdiğini ve bu işi kurcalamamasını kendisine tekrar söylediğini, bu görüşmeden yaklaşık üç dört gün sonra Veysel ile birlikte Nusret ile yeniden aynı yerde görüştüklerini, Veysel, Nusret'e bu görüşmede 'bana geçen gün anlattıklarını aynı şekilde savcılığa da anlatır mısın' diye sorduğunu, Nusret kesinlikle bunu yapamayacağını, hiçbir polis ya da savcının bu işin arkasında duramayacağını, kendisinden böyle bir şey beklememesi gerektiğini söylediğini, Veysel'in de 'bir şekilde bu işin içinde isminin geçtiğini yarın konunun savcılığa intikal ettiğinde mecburen kendisine bu hususların sorulacağını' belirttiğini, Nusret'in 'olayda herhangi bir menfaat temin etmediği için rahat olduğunu, bu nedenle bu işe girişmeyeceğini' söylediğini, Ayrıca Veysel'e yine 'bu işten uzak durmasını siyaseten de kendisinin zor durumda kalacağını' söylediğini, bu görüşmeden yaklaşık 1-2 hafta sonra Veysel'in Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet ÇINAR'dan randevu aldığını, birlikte makam odasına gittiklerini, bu tarihte planlanan ikinci gezinin onay aşamasında olduğunu hatırladığını, henüz gezinin gerçekleşmemiş olduğunu bildiğini, zira Veysel'in Başkan'ı uyarmak istediğini, Veysel'in Başkan'a 'Belediyenin projesi kapsamında bir takım insanların yurt dışına gönderildiğini ve bu şahısların geri dönmediğini' söylediğini, Başkan'ın ise  şaşkınlık göstermediğini,  ancak böyle bir şey olamayacağını söylediğini, Veysel'in  yurt dışından gelen Belediye Meclis Üyeleri'nin para da getirdiğini' söylediğini, Başkan'ın da 'yurt dışından herkes herkese para getirebiliyor, hatta kardeşinden de kendisine para geldiğinden' bahsettiğini, Veysel'in meclis üyelerinin 10'ar bin Euroyu Almanya'dan getirdiklerini ve Türkiye'de havaalanından başkan yardımcısı Bekir KARAKUŞ'a teslim ettiklerini' söylemesi üzerine Başkan Bey'in çok panikleyerek şaşırdığını, bu şaşırmanın olaydan yeni haberdar olma sebebi ile mi yoksa  olayın Veysel tarafından biliniyor olmasına mı olduğunu tam olarak bilemediğini, Başkan, Bekir'in İstanbul'da olduğunu, geldiğinde bir araya gelerek bu olayı konuşacaklarını söylemesi üzerine makamdan ayrıldıklarını, olay nedeniyle Veysel Bey'in Vali  ile de görüştüğünü bildiğini, ancak içeriğini bilmediğini, kendisinin Nusret'le yapılan görüşmelerde Nusret'in bu işin arkasında PKK'nın Bingöl sorumlusunun olduğunu söylediğini hatırladığını, Olaya ilişkin bilgisinin bundan ibaret olduğunu"

Mehmet ÇINAR- Yeşilyurt Belediye Başkanı
"2020 yılının Ocak ya da Şubat ayında o dönemin Belediye Başkan Yardımcılarından olan Bekir KARAKUŞ ile Ali AYRANCI ismindeki arkadaşı birlikte yanına geldiklerini, Bekir KARAKUŞ'un kendisine "Almanya'da yurtsever bir vatandaşın olduğunu, bu şahsın çevreyi bilinçlendirme adı altında bir proje ile ilimizden vatandaşları yurtdışına davet edeceğini, belediyenin kasasından herhangi bir masraf yapılmayacağını, bu şahsın hem vatandaşların bu anlamda bir tecrübe ve bilinçlenme yaşayacaklarını ifade ettiğini, ayrıca yapılacak masrafların tamamının vergiden düşülebildiğini, bu nedenle böyle bir işi yapmak istediğini" aktardığını, kendisinin de belediyemize herhangi bir yükü olmayacaksa olabileceğini  söylediğini, kendisinin sadece bu işle Bekir KARAKUŞ'a ilgilenmesini ve takip etmesini söylediğini,  bu kapsamda Belediye Başkan Yardımcılarımız ve müdürlerimiz de kapsama alınsın ve onlarda yurtdışında belediyecilik faaliyetlerini incelesinler, onlara da katkı sunalım şeklinde söylediğini, Sonrasında proje için meclis kararı alınması gerektiği aktarıldığını, Mecliste anılan proje görüşüldüğünü ve oy birliği ile geçtiğini, Proje kapsamında yurtdışına gidecek kişilere ait listede gerekli araştırmalar yapıldığını, hatta GBT sorgulamalarının kaymakamlık aracılığı ile yaptırıldığını, kendisinin listede bulunan şahısların bir başka ilden olabileceklerini hiçbir zaman düşünmediğini, Malatya'dan kişiler olduğunu düşündüğü  için bu konuyu hiç sorgulamadığını,  listeyi bizzat görmediğini, sadece karar alınacağı zaman üst yazının altında liste halinde yer aldığını, bu şahısların Malatya dışından kişiler olduğunu olay basına yansıdıktan sonra öğrendiğini, yine şahısların proje kapsamında yurtdışına gittikten sonra Türkiye'ye dönmediklerini de olay  soruşturmaya yansıdıktan sonra öğrendiğini,  Ersin KİLİT isimli şahsı tanımadığını, yurtdışına gönderilecek kafilede yer alacak belediye personelleri  için de gerekli karar alındığını, yurtdışına gönderilecek şahıslar ile ilgili bu şahısların kim tarafından hangi kriterler ile belirlendiğini bilmediğini, bu işle genel olarak Bekir KARAKUŞ ve onun yönlendirdiği arkadaşlarının ilgilendiğini, o dönemde bu proje için bir dernek ile görüşülüp protokol yapılması gerektiğine dair bir bilgi aktarımını da  hatırlamadığını,  olaylar basına yansıdıktan sonra Kişisel Gelişim Derneği'nin bu konuda bir protokol ile olaya dahil olduğunu öğrendiğini, Bekir KARAKUŞ ve Ali AYRANCI ile yaptıkları görüşmede bu proje kapsamında bir kaç ayda bir birden fazla kafilenin gönderileceği tarafına söylendiğini, ilk kafile ile giden belediyedeki arkadaşlarının döndükten sonra gezinin başarılı bir şekilde neticelendiğini, faydalı bir gezi olduğunu, oradaki belediyecilik faaliyetlerini inceleme fırsatı bulduklarını kendisine aktardıklarını, İkinci kafilenin gönderilme tarihinde  kendisinin görevi  gereği Ankara'da olduğunu, akabinde Ankara dönüşünde Covid'e yakalandığını, göreve başladıktan sonra bu kafilenin gönderimine ilişkin tüm evrakların hazırlanmış olduğunu ve Valiliğe gönderilecek diğer tüm evrakların içerisinde yer aldığını, yani son imza aşamasında bu evrakı imzalayarak Valiliğe gönderdiklerini, bu olay nedeni ile gerek belediye çalışanları içerisinde gerekse dışarıdan herhangi bir kimsenin maddi bir menfaat temin ettiğine  şahit olmadığını, bu proje kapsamında belediyeye herhangi bir bağışta bulunulduğunu bilmediğini,  belediyeye bir miktar bisiklet hibe edilme olayını da bilmediğini,  Bekir KARAKUŞ'un şirketi üzerinden aktarılan paradan da kendisinin ne o dönemde ne sonrasında bilgi sahibi olmadığını, yurtdışına gönderilen şahıslar için düzenlenen pasaportları  ise kendisinin hiç görmediğini, iade edildikten sonra da hiç görmediğini, yasal prosedürler neyi gerektiriyorsa onu gerçekleştirdiklerini, Valilikten gerekli izinler alındığını ve Valilik onayı ile bu projenin gerçekleştirildiğini, Proje aşamasında pasaportların nasıl düzenlendiğini, şahıslara mı ya da topluca bir şahsa mı teslim edildiğini, ne şekilde iade edildiğini bilmediğini,  Bekir KARAKUŞ'un da bu olay nedeni ile herhangi bir maddi menfaat temin ettiğini düşünmediğini, ancak gelişmelerin bizzat kendisi tarafından takip edildiğini bildiğini, zira bu projeyi Ali AYRANCI ile birlikte kendisine Bekir KARAKUŞ'un aktarmış olduğunu,

Belediye personelinin yurtdışından dönüşlerinde 40.000 Euro ya da benzer paralarla döndüklerine dair kendisinin görgüye ya da duyuma dayalı hiçbir bilgisi olmadığını, Mehmet Sait AYTEKİN'in Malatya'da genel olarak tanınmasından dolayı tanıdığını, Veysel SER isimli şahsın bir dönem  Milletvekili aday adayı olması nedeni ile tanıdığını, bu şahıs ile olayların basına yansımasından önce mi yoksa sonra mı olduğunu hatırlamadığım bir dönemde bir görüşmesinin olduğunu, ayrıntılarını hatırlamadığı şekilde olaydan bahsettiğini, bu şahsı bir kez Büyükşehir Belediye Başkanımızın aracında birlikte inerken gördüğünü, bu tarih şahsın olayı kendisine aktardığı günden bir gün önce ya da bir gün sonrası  olduğunu, olayın tamamen yasal çerçevede ve daha önce gerçekleştirilen projelere benzer şekilde ortaya çıktığını, olayda belediyenin ve çalışanlarının herhangi bir kusuru bulunmadığını, kesinlikle herhangi bir kamu zararına da sebebiyet vermediklerini, nitekim her ne kadar öncesinde Bakanlıkça haklarında soruşturma izni verilmiş ise de, Danıştay'a yapmış oldukları itiraz sonucunda itirazlarının kabul edilmiş ve olayda herhangi bir dahiliyetlerinin ve kusurlarının bulunmadığı ortaya konulduğunu, " beyan etmiştir.

Ali AYRANCI- Şüpheli, Bingöl'ün Servi Beldesinin AKP'li eski belediye başkanı
"Malatya Kişisel Gelişim Derneği Başkanı olduğu belirtilen Mehmet Sait AYTEKİN isimli şahsı tanımadığını, şahsın hakkındaki beyanlarını kabul etmediğini,  kendisinin bahsedilen derneğe hiçbir zaman gitmediğini, İddia edildiği gibi bir kısım şahısları derneğe bizzat kendisinin kayıt etmediğini, Nusret ASLAN 'ın kendisi hakkımdaki beyanlarını kabul etmediğini, Nusret ASLAN'ı ilk olarak yurtdışına gitmek için İstanbul'da iken havaalanında gördüğünü,

Hakkında beyanda bulunan İsa YUMUK isimli şahsın beyanlarını da kabul etmediğini,  İddia edildiği gibi dernek başkanı Mehmet Sait AYTEKİN, Bekir KARAKUŞ ve yanında bir şahısla birlikte dernekte buluşmadıklarını, Dernekte bilgisayarda bizzat kayıt yaptığı hususunun da doğru olmadığını,  Kendisinin belediyede bir kısım şahısların dernek üyeliğinin gerçekleştirildiğini gördüğünü, bu işleri İsa YUMUK ve İnsan Kaynaklarında görevli Suphi isimli şahsın gerçekleştirdiğini, kendisine gösterilmiş olan Malatya Kişisel Gelişim Dünyası Derneğinin üye kaydı yapılmasına ilişkin 31/01/2020, 09/03/2020, 03/02/2020,  tarihli karar defterine ilişkin belgelerdeki  yazının kendisine ait olup olmadığını bilmediğini, Kendisine sorulmuş olan Hasan DEVİREN isimli şahısla ilk olarak İstanbul'da havaalanında karşılaştıklarını,  havaalanından geçiş yaparken pasaportları ile birlikte Yeşilyurt Belediye Meclisinin almış olduğu kararı da yanına aldığını, Belirtilen listenin de  bu meclis kararının ekinde olduğunu, Almanya'ya Nusret ASLAN ve Hasan DEVİREN ile gittiklerini,  Şahir ÖZER, Bekir KARAKUŞ ve kendileri  şehrin çeşitli turistlik yerleri ile birlikte bisiklet yolları, bisiklet dükkanları, çeşitli park, bahçeler gibi yerleri bize gezdiklerini, yurtdışına kendilerinin haricimizde giden şahısların varlığını ilk olarak belediyede bu proje konuşulurken öğrendiğini, ancak bu giden kişilerin tespiti hususunda kendisinin herhangi bir dahili olmadığını, kendisinin  şahıslarla ne Türkiye'de ne de Almanya'da karşılaşmadığını, olay nedeni ile herhangi bir kimsenin maddi menfaat temin edip etmediğine dair bilgisinin olmadığını, kendisinin de hiçbir şekilde kimseden maddi bir menfaat temin etmediğini,  üzerime atılı suçlamayı kabul etmediğini"

Bekir KARAKUŞ- Şüpheli, Yeşilyurt AKP Belediye Meclis Üyesi, Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı
"2019 yılının son aylarında, öncesinde tanıdığı  Ali AYRANCI yanında ilk kez gördüğüm ve orada tanıştığı  Ersin KİLİT isimli şahısla birlikte kendisinin yanına geldiğini, Ersin KİLİT'in yurtdışında şirketinin olduğunu, bu şirketin daveti ile yurtdışına bir proje kapsamında bir gurup insanları götürmek istediklerini, aynı zamanda istenirse belediye çalışanlarından da kişilerin katılımının olabileceğini söylediklerini, kendisinin de durumu Belediye Başkanı Mehmet ÇINAR'a ilettiğini, Başkan'ın da belediyeden herhangi bir şey çıkmayacaksa belediyeye her hangi bir yük gelmeyecekse olabilir gibi şeyler söylediğini ve işin takibi için kendisini görevlendirdiğini, kendisinin  de ilgili müdürlerine talimat verdiğini, ancak yurtdışına gidecek şahısların herhangi bir terör bağlantılarının olmaması ve daha seçici davranması için Malatya'da bulunan bir dernek kapsamında bu projenin yürütülmesine karar verildiğini, bu konuda Basın İşleri Müdürü İsa YUMUK'a durumu izah ettiğini, İsa YUMUK'un görüşmüş olduğu dernek üzerinden kişilerin dernek kayıtları gerçekleştirildiğini,  kayıtların sisteme kim tarafından işlendiğini, kararların nasıl alındığını bilmediğini, derneğin sahibi olan şahısla Ramada Otel'in altında çay bahçesinde oturup bir kez çay içtiklerini hatırladığını, kendisinin dernek binasına hiç gitmediğini, dernekle bir protokol imzalandığını, bu protokolün altında imzasının olup olmadığını hatırlaadığını, İlgili meclis kararları alındıktan sonra şahıslara ve aynı dönemde yurtdışına gidecek belediye personelinden pasaportu olmayanlara pasaport işlemleri gerçekleştirildiğini,  gerekli işlemler tamamlandıktan sonra Şubat ayı içerisinde ilk kafile yurtdışına çıkmak üzere, belediye çalışanları havayolu ile diğer sivil şahıslar ise karayolu olmak üzere hareket ettiğini,  kendisinin ve  Şahin ÖZER'in  1 gün öncesinde Almanya Hanover'e gittiklerini,  sonraki gün Ali AYRANCI, Nusret ASLAN ve Hasan DEVİREN ile otelde buluştuklarını,  orada bulundukları dönem içerisinde proje kapsamındaki sivil şahıslarla hiç karşılaşmadıklarını, sadece şahısların karayolu ile geldiklerini bildiğini, dönüş yolunda  Ersin KİLİT'in İstanbul'da Ali KİLİT'e teslim edilmek üzere 40.000 Euro'yu kendilerine verdiğini, Ersin Bey bu parayı 10.000 Euro'ya denk gelecek şekilde dağıttığını, İstanbul Havaalanına indiklerinde gece vakti olduğu için Ali KİLİT isimli şahsı arayamadığını, daha doğrusu 40.000 Euro civarındaki para Ersin KİLİT tarafından araçta  teslim edildiğinde kendisi 20.000 Euro'nun Ali KİLİT'e ait olduğunu ve ona vermelerini, diğer 20.000 küsür kısmın ise Belediye Emanet Çarşısı'na ve biletler için ayrıldığını söylediğini,  bilet paralarını  kendisinin aynı gün zarfla Türk Havayolları acentesine şoför aracılığı ile gönderdiğini, Paranın 20.000 Euro'sonu    kendi şirket hesabı  üzerinden gönder Belediye Emanet Çarşısı'na gönderdiğini, kalan 20.000 Euro'yu ise Ali KİLİT isimli şahsa şoförü Ali Rıza ÇALIŞKAN  banka üzerinden gönderdiğini,  hatırladığı kadarıyla Eylül ayında aynı proje kapsamında bir kısım şahıs yurtdışına gönderildiğini, Pandemi nedeniyle belediye çalışanları yurtdışına gönderilmediğini, Ersin KİLİT ile Ali AYRANCI yine bu ikinci kafile için gelip görüşmeler yaptıklarını, kendisinin  bu kafilenin gönderimi için  İnsan Kaynaklarına bir meclis kararı alınmasını söylediğini, sonrasında bu ikinci kafilenin gönderimi ne şekilde organize edildi, nasıl kararlar alındığını bilmediğini, bu proje nedeni ile ben herhangi bir kimseden bir menfaat temin etmediğini,  Hakkında beyanda bulunan Mehmet Sait AYTEKİN isimli şahsın ifadesinde belirttiği kafede buluştukları hususunun doğru olduğunu, o sırada Ali AYRANCI'nın yanında gelen şahsın ismini Murad ya da Mustafa olarak hatırladığını,

İsa YUMUK'un ifadesinin genel olarak doğru olduğunu, ancak ikinci olayı sanki  kendisi  başlatmış gibi söylemiş olduğu beyanları doğru olmadığını, görevli müdüre pasaportların tek tek getirilip teslimi gerektiğini, nasıl olup da topluca belediyeye getirildiğini sorduğunu, kendisi tek tek getirmenin zorluklar taşıdığını, bu nedenle toplu olarak getirdiklerini söylediğini, kendisinin tahminine göre göre pasaportları tek elden Ali AYRANCI'nın getirdiğini, İsa YUMUK'un beyanında geçtiği şekli ile kehribi Ali AYRANCI tarafından aldatıldıklarını ve kullanıldığını söyledini, Hasan DEVİREN isimli şahsın ifadesinin genel olarak doğru olduğunu, Nusret ASLAN isimli şahsın ifadesinde bahsettiği gibi şahsın üyelik için derneğe yönlendirildiği şeklindeki beyanının doğru  olmadığını, aynı zamanda kendisinden pasaport işlemleri için kimlik fotokopisini Ali AYRANCI'ya göndermesi şeklindeki beyanının da doğru olmadığını,  Ali AYRANCI isimli şahsın beyanlarının genel olarak doğruları yansıtmadığını, şahsı proje hazırlandıktan sonra çağırıp davet etmediğini,  zaten projenin asıl sahipleri Ali AYRANCI ve Ersin KİLİT olduğunu, Şahin Bey'in beyanları genel olarak doğru olmakla birlikte para teslimine ilişkin konuda teslimi kendisinin yapmadığını, bizzat Ersin KİLİT bu parayı paylaştırdığını,  bu paranın bir kısmını Emanet Çarşısın ait olduğunu Şahin ÖZER'in de bildiğini, ikinci kafilenin gönderilmesine ilişkin dernek ile protokol imzalanmasına dair Şahin Bey'in anlatmış olduğu konuları hatırlamadığını,  yine protokolün başkan yardımcıları tarafından da ya daha sonrasında başkan tarafından imzalanmasının da mümkün olduğunu, bu nedenle ilk protokolü kendisinin imzaladığını, Engin EFE isimli şahsı tanımadığını, Veysel SER'i ismen tanıdığını,  beyanlarını kabul etmediğini,  İkinci kafile yurtdışına gittikten sonra ben bazı işlerin ters gittiğini hissettiğini, durumu o dönemdeki insan kaynakları müdürü  Aydın Bey ile görüştüğünü, kendisine pasaportların nasıl olup da giriş kaydı olmaksızın teslim edildiğini sorduğunu, kendisi de bu durumun nasıl bu şekilde gerçekleştiğini bilemediğini söylediğini,  Belediye Başkanı Mehmet ÇINAR bu olay ilk başladığında şahısların Emanet Çarşısı'na bir bağışta bulunacaklarını bildiğini, ancak ayrıntılarına hakim olmasının söz konusu olmadığını,  keza Spor Müdürlüğü'ne yapılan bisiklet bağışından haberdar olduğunu bildiğini, ancak kendileri gibi onun da giden şahısların geri dönmediği hususunda kesinlikle bilgisi olmadığını, bu olay nedeni ile herhangi bir şekilde maddi bir menfaat temin etmesinin söz konusu olmadığını, olayın ev sahipleri Ersin KİLİT ile Ali AYRANCI olduğunu, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini, "

Ersin KİLİT- Şüpheli, Almanya'da iş yapıyor
" 2019 yılının sonuna doğru Bingöl ilinde kafe işletmeciliği ile uğraşan  Ali AYRANCI isimli şahısla tanıştığını, sonrasında Ali AYRANCI'nın Malatya'dan eski ortağı  ve aynı zamanda Belediye Başkan Yardımcısı olduğunu belirttiği Bekir KARAKUŞ isimli arkadaşını kendisi ile  tanıştırdığını, 2020 yılının Ocak ayında Bekir KARAKUŞ'un kendisini ve Ali AYRANCI'yı Malatya'ya davet ettiğini, birlikte Belediyeye geçtiklerini, ve bizi Almanya'da misafir edecek şahıs budur' diye bahsettiğini, orada konuşulurken Başkan Bey, 'Bekir KARAKUŞ ve  Hasan  isimli şahıs ve birkaç arkadaş daha gidersiniz' şeklinde şeyler söylediğini, Ayrıca Başkan Bey'in, Bekir KARAKUŞ'a 'bu işi sen organize et' tarzında bir şeyler söylediğini, Bu arada kendisinin Başkan Bey ile görüşmesi esnasında kendilerini misafir edebileceğini ve masrafları vergiden düşebileceğini söylediğini, kendisine herhangi bir şekilde belediye çalışanları haricinde başka sivil şahısların Almanya'ya gönderileceğinden hiç bahsedilmediğini, sonrasında kendisinin Almanya'ya döndüğünü, Almanya'ya döndüğümde belediyeden insan kaynaklarından olduğunu söyleyen ismini İsa diye hatırladığı  şahıs kendisini telefonla arayarak konudan bilgisinin olduğunu ve davet mektubu gönderip gönderemeyeceğini sorduğunu, şirketinden davet gönderilmesinin yeterli olacağını söylediğini ve kendisine mail adresi üzerinden ilgili yazının gönderildiğini, kendisinin de  yazıyı şirket kaşesi vurarak kendilerine gönderdiğini, Sonrasında Bekir KARAKUŞ'un kendisini aradığını, bulunduğum şehir Hannofer'de bir program düzenleyip düzenleyemeyeceğini, yerel belediye ile görüşme sağlayıp sağlayamayacağını sorduğunu, kendisinin de çalışanları  aracılığı ile belediyeden talepte bulunduğunu, Belediye başkanı yeni seçilmeleri nedeni ile yoğun olduklarını dile getirerek taleplerini karşılayamadığını, ancak bir rehber görevlendirerek onun eşliğinde şehri gezdirebileceklerini bildirdiğini, Bekir Bey'in kendilerinin de ayrı bir program hazırladıklarını, bu kapsamında Nürnberg'e bağlı bir kasaba belediyesinden randevu aldıklarını, oranın bisiklet şehri olarak anıldığını, oradaki projeleri inceleyeceklerini  söylediğini,  Şubat ayı içerisinde Bekir Bey'in söylediği gibi program gerçekleştiğini, söylenen tarihte Bekir KARAKUŞ ile diğer belediye başkan yardımcısı Şahin ÖZER'in gezmiş oldukları şehirden aldığını,   akabinde Hannofer'e geçtiklerini, Otele gittiklerinde Hasan, Nusret ve Ali AYRANCI'nın da gelmiş olduğunu, birlikte bir gün süre ile gezdiklerini, sonrasında belediye çalışanlarını havaalanına götürmek amacıyla aracı ile Köln'e doğru hareket ettiklerini, araçta Ali AYRANCI'nın olmadığını hatırladığını, araç içerisinde hareket halindeyken Bekir KARAKUŞ'a 17.000 Euro'yu İstanbul'da yaşayan ve kendisine borcu olan amcası oğlu Ali KİLİT'e ulaştırıp ulaştıramayacağını sorduğunu,

Hatırladığı  kadarıyla iki kişide 7500'er Euro, bir kişiye de kalan kısmı verdiğini,   akabinde bu paranın banka üzerinden Ali KİLİT'e ulaştırıldığını öğrendiğini, Almanya'da belediye çalışanlarını ağırlarken kendisinin 45 kişilik bir grubun daha olduğunu ve bu şahısların kara yolu ile geleceğini duyduğunu, Nürnberg'de  bulundukları esnada Bekir KARAKUŞ ve Şahin ÖZER bulunduğu için Bekir'e diğer arkadaşlar nerede diye sorduğunda kendisine belediye çalışanlarından üç kişinin daha bir iki gün sonra geleceğini, diğer arkadaşların ise karayolu ile geleceklerini söylediklerini,   karayolu ile gelecek olan şahısların kaç kişi olacağını sormadığını,  Nusret ASLAN isimli şahsın ifadesindeki tüm masrafların kendisi tarafından karşılandığı hususu doğru  olmadığını,  kendisinin sadece otel masraflarını karşıladığını, masrafları vergiden düşürdüğü olayının doğru olduğunu, şahısların Türkiye'ye  dönüşlerinde yolda kendilerine 40.000 Euro teslim ettiği  hususunun da doğru  olmadığını, Yukarıda belirttiğim gibi sadece 17.000 Euro verdiğini,  Hasan DEVİREN isimli şahsın ifadesindeki tüm masrafların kendisi tarafından karşılandığı hususunun doğru olmadığını,   yine şahsın Türkiye'ye  dönüşlerinde yolda kendilerine 40.000 Euro teslim ettiği hususunun da doğru olmadığını,  sadece 17.000 Euro verdiğini, yine şahsın Nusret ASLAN'ın diğer şahısların neden kendileri ile gezmediklerine dair kendisine sorusuna 'bu şahısların ayrı bir şehirde gezdirildiğini' söylediği  şeklindeki beyanın da doğru olmadığını,  Şahin ÖZER isimli şahsın ifadesindeki beyanları kabul ettiğini, yine 40.000 Euro konusundaki beyanım aynı olduğunu, Ali AYRANCI isimli şahsın  kendisi ile ilk olarak Almanya'da tanıştığı şeklindeki beyanının doğru olmadığını, Bekir KARAKUŞ ve Ali AYRANCI ile birlikte oturup sohbet ettiklerini,  Bekir KARAKUŞ'un ifadesindeki kendisi ile ilgili beyanları kabul etmediğini, İddia ettiği gibi yurtdışına bir gurup insanı götürmek amacıyla Ali AYRANCI ile birlikte anlaşıp belediyeye bir proje sunmadığını, olayın başlangıcı kendisinin anlattığı şekli ile olduğnuu, Yine şahsın Almanya'da yapmış oldukları masrafların tamamını vergiden düştüğü  ve bu projelerin uluslararası fonlar tarafından desteklendiğini belirttiği şeklindeki beyanının doğru olmadığını, 40.000 Euroya ilişkin para kısmına dair beyan ettiği hususların da doğru olmadığını, ayrıca ikinci kafilenin gönderimine ilişkin Ali AYRANCI ile birlikte Malatya'ya gelip görüşmeler yaptığı  hususundaki beyanlarının da doğru olmadığını, yine her iki projeden de baştan beri haberdar olduğu ve ikinci kafile nedeni ile 170 civarındaki bisikleti Belediyenin Gençlik Spor Müdürlüğü'ne bağışladığı şeklindeki beyanının da doğru olmadığını, kendisinin kesinlikle bisiklet yardımında bulunmadığını,  bu olaylar nedeni ile herhangi bir usulsüzlük yapmadığını, herhangi bir ticari kazanç elde etmediğini,  dolasıya bu proje kapsamında yurtdışına belirtilen şahısların iki kafile şeklinde çıkarılması noktasında kendisinin bir katkısının olmadığını, kendisinin sadece Belediye çalışanlarını gezdirdiğini, üzerime atılı suçlamayı kabul etmediğini, " beyan etmiştir. 

Mehmet Sait AYTEKİN- Öğretmen, Malatya Kişisel Gelişim Dünyası Derneği Başkanı
Hakkında Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verilen Mehmet Sait AYTEKİN 20/06/2022 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığımızca alınan ifadesinde özetle; "Halen Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde öğretmen olarak görev yaptığını, aynı zamanda Malatya Kişisel Gelişim Dünyası Derneği Başkanı olarak görev yaptığını, Yeşilyurt Belediyesi mensubu  arkadaşım olan İsa YUMUK'un kendisine ulaştığını, kendisine yurtdışına grup halinde bir kısım kişilerin gönderileceğini masrafların yurtdışında bulunan bir esnaf şahıs tarafından karşılanacağını, amaçlarının çevre bilinci oluşturmak olduğunu söylediklerini, kendisinin de Yeşilyurt Belediyesi tarafından böyle bir talep geldiği için ve bu konuda bir karar da aldıkları için herhangi bir sakınca görmediğini, kendisine isterse çevresinden insanların da bu projeye katılabileceğini hatta kendisinin de yurtdışına gidebileceğini söylediklerini, iki grup halinde yurtdışına bir kısım şahısların gönderilmesi için derneğe üyeliklerinin sağlandığını, kendisine dernek defterinde karar alınması aşamasında kendisinin imzasının yeterli olduğunu söylediklerini, bu nedenle dernek defterinde alınan karara ilişkin kendisinin imzasının bulunduğunu, ancak bu olaylar ortaya çıktıktan sonra kendisinin dernekler masası ile de görüştüğünü, dernek çerçevesinde tek başına karar alamayacağının kendisine iletildiğini, hatta bu nedenle derneğe para cezası kesildiğini, kendisinin yurtdışına giden şahıslardan tanıdığı kimse olmadığını, teknolojik olarak yetersiz olduğu için bu şahısların derneğe kayıtları elektronik ortamda belirttiği şahıslar tarafından gerçekleştirildiğini, ilk kafile gittikten sonra herhangi bir problem yaşanmadığı daha doğrusu kendisine bu konuda herhangi bir sıkıntı oluşmadığını, bu nedenle ikinci kez düzenlenen projeye de aynı şekilde dernek kararı alarak onay verdiğini, yurtdışına bu şekilde giden kişilerin dönüp dönmedikleri hususunda bilgisinin olmadığını, olaylar gerçekleştikten çok sonra İsa YUMUK'un kendisine bu yurtdışına gönderimler nedeni ile bir takım sıkıntıların yaşandığını söylediğini, Veysel SER ve Engin EFE isimli şahısları tanımadığını, kendisine gelen şahısların sadece bu projenin gerçekleşmesi için bir dernek ile protokol yapılması gerektiği söylediklerini, Yurtdışına gönderilecek şahıslara gri pasaport çıkarılacağına dair herhangi bir söylem kesinlikle geçmediğini, olay nedeni ile herhangi bir menfaat temin etmesinin asla söz konusu olmadığını, kendisinin amacım tamamen ülkesi insanına yardımcı olmak olduğunu, muhatabının da Yeşilyurt Belediyesi olunca herhangi bir şüphe ya da endişe duymadığını, yine bu olaylar nedeni ile belediye çalışanlarınca ya da ismi karışan karışmayan kimselerin herhangi bir menfaat temin edip etmedikleri hususunda kendisinin bir bilgisi olmadığını, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini" beyan etmiştir.

Nusret ASLAN- Yeşilyurt Belediyesi'nin AKP'li Meclis Üyesi ve belediyenin Yeşil Seracılık Şirketi Genel Müdürü
"Halen Malatya Yeşilyurt Belediyesi'ne bağlı Yeşil  Gıda Seracılık Şirketinde Genel Müdür olarak görev yaptığını, dosyaya yansıyan olay tarihinde sadece Belediye Meclis üyesi olarak görev yaptığını, olayı ilk olarak Belediye Meclisi toplandığında Belediye Başkanı'nın konuyu anlatması ile öğrendiğini, sonrasında bir gün Özel Kalem Müdürü Mehmet TÜRKOĞLU'nun kendisini arayarak bu proje kapsamında gidecek ilk grupta kendisinin de olduğunu söylediğini, başkan yardımcısı Bekir KARAKUŞ'un projenin Ali AYRANCI isimli bir şahıs tarafından yürütüldüğünü, kendisinin de içinde bulunduğum bir kısım belediye çalışanının da proje kapsamında yurtdışına gideceğini ve pasaport işlemleri için kimlik fotokopisini Ali AYRANCI'ya göndermesini istediğini, resmi işlemler için Nüfus Müdürlüğü'ne gittiğinde Ali AYRANCI'yı ilk olarak orada gördüğünü,  proje kapsamında diğer sivil şahısların tespiti, bu şahısların organize edilmesi, ilgili dernek ile temasa geçilmesi, dernek kayıtlarının yapılmasına dair hiçbir bilgisinin olmadığını, proje için dernek üyeliği gerektiği için kendisinin de anılan derneğe üyeliğinin gerçekleştiğini, bizzat üyelik için derneğe gitmediğini, üyelik işlemlerinin kim tarafından nasıl gerçekleştirildiğini bilmediğini, resmi prosedürler tamamlandıktan sonra Hasan DEVİREN ile birlikte İstanbul'a gittiklerini, kendilerini Ali AYRINCI'nın İstanbul havaalanında karşıladığını, Ersin KİLİT isimli şahsın eşinin de Almanya'da kendilerini havaalanından alarak otele götürdüğünü, Hanover kentini Ersin KİLİT ile birlikte gezmeye başladıklarını, kendisinin diğer sivil şahısların neden yanımızda olmadığını sorduğunu, onların ayrı bir ekip tarafından gezdirildiğini söylediğini, Türkiye'ye dönüş amacıyla Ersin KİLİT kendilerini aracı ile havaalanına götürdüğü sırada  araç içerisinde  Bekir KARAKUŞ'un Ersin KİLİT'in amcasının oğluna 40.000 euro göndermek istediğini, bu parayı elden alarak  Bekir KARAKUŞ'un 10.000 Euro verdiğini, Malatya iline döndüklerinde üzerlerinde bulunan 10.000 Euroyu Bekir KARAKUŞ'a teslim ettiklerini, kesinlikle proje kapsamında belediyenin görevlendirmesi ile yurtdışına gidiş dönüş yaptığını, proje kapsamında ikinci bir grubun Almanya'ya gönderildiğini basından öğrendiğini, olay nedeni ile ismi geçen şahısların ya da herhangi bir kimsenin maddi bir menfaat temin edip etmediğini bilmediğini, Veysel SER'i Ak Parti Teşkilatında birlikte çalışmaları nedeni ile tanıdığını, kendisinin kesinlikle yurtdışına giden şahısların terör bağlantıları olduğuna dair bir şey söylemediğini,"

İsa YUMUK- Yeşilyurt Belediye Başkanı Danışmanı iken halen sözleşmeli kadrodan halen Yeşilurt Belediyesi Temizlik İşleri Müdür Vekili
"2015 yılından beridir Malatya Yeşilyurt Belediyesi'nde Bilgisayar Programcısı olarak görev yaptığını, 2020 yılında ise  Halkla İlişkiler Müdürü olarak görev yaptığını, Belediye Başkan Yardımcısı Bekir KARAKUŞ'un Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek amacı ile bir proje  düzenlediklerini, bu kapsamda bir derneğe ihtiyaçlarının olduğunu,  yurtdışı projelerine dair altyapıya sahip dernek bilip bilmediğini, ayrıca yurtdışında bulunan bir kişi tarafından davet geldiğini, bu konuda ilgili meclis kararlarının alınacağını söylediğini,  kendisinin de  Mehmet Sait AYTEKİN'in derneğinin bu iş için uygun olabileceğini ve kendisi ile bu iş için görüşebileceğini Bekir Bey'e ilettiğini, 2019 yılının son ayında Mehmet Sait AYTEKİN ile Bekir KARAKUŞ ve Bekir KARAKUŞ'un yanında getirmiş olduğu ve o sırada tanıdığı  Ali AYRANCI ile yanında getirmiş olduğu yaklaşık 35-40 yaşlarında ne iş yaptığını bilmediği  bir şahısla birlikte  ÖZSÜT isimli kafede bir araya geldiklerini,

Bekir KARAKUŞ ile Ali AYRANCI proje ile ilgili Malatya Kişisel Gelişim Dünyası  Derneği Başkanı Mehmet Sait AYTEKİN'e bilgi verdiklerini,  görüşmeler olumlu neticelendikten sonra belediyeden gerekli kararlar alındığını, Dernek Başkanı ile yapılan görüşmeden bir ay kadar sonra Bekir KARAKUŞ'un kendisine Ali AYRANCI ile birlikte derneğe gitmelerini,  gerekli işlemleri yapmalarını söylemesi üzerine derneğe gittiklerini, yanlarında getirmiş oldukları listedeki şahısları Ali AYRANCI'nın kendisi bilgisayardan derneğe kayıtlarını gerçekleştirdiği sırada  kendisinin dernekten ayrıldığını, dernek defterini de bizzat Ali AYRANCI'nın doldurdunu, Proje kapsamında gönderilecek kişilere ilişkin kişi tespitinde kendisinin herhangi bir dahili olmadığını, bu kişilerin kim tarafından ne şekilde tespit edildiğini  bilmediğini,  başkan yardımcıları Bekir KARAKUŞ ve Şahin ÖZER ile o dönem Fen İşleri Müdürü Hasan DEVİREN ve Meclis Üyesi Nusret ASLAN ile birlikte kendisinin de  yurdışına gideceğini, buna dair meclis kararı alındığını, kendisinin çocuğumun rahatsızlanması sorunu oluştuğundan yurtdışına gidemediğini, 2020 yılının Ağustos ya da Eylül ayı içerisinde Bekir KARAKUŞ bana aynı proje kapsamında  bir grup şahsı daha yurtdışına gezi amaçlı göndereceklerini, dernek başkanının bu konuda kendilerine yeniden yardımcı olup olamayacağını sorduğunu,  kendisinin de  Sait Bey ile görüştüğünü, olumlu yanıt vermesi üzerine durumu Bekir KARAKUŞ'a ilettiğini, düzenlenmiş olan pasaportların mühürsüz olarak yani dönüş mühürlerinin olmadığını, bu şekilde getirildiklerini öğrendiğini, proje kapsamında belediye çalışanları dışında giden kişilerin kim olduklarını, nasıl tespit edildiklerini, kendilerinden herhangi bir ücret talep edilip edilmediğini bilmediğini, Veysel SER ve Engin EFE isimli şahısları tanımadığını, yurdışına gönderilen belediye çalışanlarından Hasan DEVİREN, Şahin ÖZER ve Nusret ASLAN bu olayların içerisinde olup olmadıklarına dair bilgisinin olmadığını, Sadece Nusret ASLAN'ın Veysel SER ile birlikte Battalgazi, Kale ve Kuluncak Belediyelerinde bu projeye benzer proje gerçekleştirmek istediklerini öğrendiğini, yurtdışına giden şahıslardan Belediye çalışanlarının uçak ile  sivil şahısların ise otobüs ile gideceklerini, bu işin organizasyonunu da Ali AYRANCI'nın yaptığını,  kendisinin kesinlikle bu olaylar nedeni ile usulsüz bir işlem gerçekleştirmediğini, yurtdışına gönderilen şahısların geri dönmeyeceklerine dair öncesinde herhangi bir bilgisinin bulunmadığını,"

malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

26 yorum yapılmış

  • Malatyalı (1 yıl önce)
    Baskan üstün hizmet madalyası almalı hatta ödül olarak bidaha ki seçimde büyükşehir adayı yapılmalı malatya yı okyanus ötesine taşısın kıtalararası köprü yapsın abd avustralya baskan benim tercihim avustralya banada Bi gri pasaport ayarla mlty ya döviz göndereyim ekonomiye katkı olsun
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Tekin (1 yıl önce)
    Bu abiler yüzünden Türkiye Suriyeyle aynı vize kategorisinde şuan, tebrik etmek lazım.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Taner (1 yıl önce)
    Bunu yapan başkası olsa anında içeri alırlardı
    %100
    %0
    Yanıtla
  • aday göstermezler (1 yıl önce)
    aday göstermezler bir daha olur biter kimse bana sağcılar cinayet işliyor dedirtemez demişti biri zamanında şimdi de biri kimse yandaşlar yolsuzluk yapıyor dedirtemez diyor Sokrates'ten bu yana ne değişti hiç 1000 yıl sonra da değişmeyecek bu ülke insanına Kant'ın kitaplarını öğretmek lazım özgür düşünmek için yoksa hiç bir şey değişmez
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Murat AKDAĞ (1 yıl önce)
    Parayı ilah edinen, dini sömürenlerle doldu memleket, bunlar yüzünden ırkçı olup çıkacaz en sonunda...Kim hak yiyip işkembesini düşünüyorsa Allah belasını versin inşallah.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ali (1 yıl önce)
    Okumak için ciddi zaman ayirdim. Herkes biribirini satmış.
    %93
    %7
    Yanıtla
  • ismet (1 yıl önce)
    Ekip kurmaktaki acizliğinin hüsranını yaşıyor başkan Çınar.350 bin nüfuslu Belediyenin şirket müdürünün ifadesini büyük bir şaşkınlıkla okudum.Terör örgütü bağlantısından bahsediyor,paranın anasını ağlattı diyor.Anlattıkları doğruysa durum çok vahim,doğru değilse de Şirket müdürü nasıl bir ruh haliyle bunları söylemiş ve bu hezeyanları taşıyan biri koca şirketi bu kafayla nasıl yönetiyor ve hala neden şirketin başında.
    %97
    %3
    Yanıtla
  • Mümtaz 44 (1 yıl önce)
    Başkanın seçim vaadleri arasında vardı çırmıhtı yı dünyaya açacam diye birde uzaya köprü yapacaktı,şaka biyana güzel para kaldırmışlar buda görünen miktarı ya görünmeyen nekadar acaba oda yakında çıkar
    %92
    %8
    Yanıtla
  • Haci (1 yıl önce)
    Malatyalı olmayıp Malatyada yaşayanların Malatyayı Tüm Türkiye ye rezil edildiği bir olay.
    %97
    %3
    Yanıtla
  • Battal Gazi 44 (1 yıl önce)
    Bu nasıl haber Allah aşkına Manas Destanı gibi 3 günde zor okunur. Olayın özetini yazsaydınız bari.
    %67
    %33
    Yanıtla
  • paşa44 (1 yıl önce)
    Olayla Malatyalıların bir alakası yok ama Türkiye'ye rezil olan Malatya ve Malatyalılar oldu. Bilmiyorlar ki Malatya'yı Malatyalı olmayanlar yönetiyor. Bir daha Malatyalı olmayan bir aday koyarlarsa oy moy yok, kimse kusura bakmasın.
    %95
    %5
    Yanıtla
  • Gerçekler (1 yıl önce)
    Adam demişki ben gittim mehmet Çınar’a söyledim beni ciddiye almadı valiye gittim vali soruşturma başlattı mehmet Çınar’a savcı sormuş hatırlamıyorum olaydan önce mi geldi sonra mı demiş . Avukatlar güzel ifade hazırlatmış hatırlamıyorum tarihini bilmiyorum klasik suçlu savunmaları
    %92
    %8
    Yanıtla
  • Mustafa Kemal (1 yıl önce)
    Parayi put yapanlar putpers değilde nedir
    %96
    %4
    Yanıtla
  • Mustafa Kemal (1 yıl önce)
    Pkk hizmet eden kim şimdi yazıklar olsun şehitlerin ahı sizi eritsin
    %91
    %9
    Yanıtla
  • KADİR USTA (1 yıl önce)
    hiç birşeye yanmıyorumda eski güzelim ssk yerini yıkıpta oraya belediye sarayı yaptılar ya o israfa çok yanarım yazık değilmi çokmu önemli yeni masalar yeni koltuklar makam odaları bu israfa bir dur diyen olmayacakmı
    %92
    %8
    Yanıtla
  • Tek derdin bu mu gerçekten? Değirmen gitmiş şak şakını arıyorsun! Adalet gitmiş, hak gitmiş, hukuk gitmiş, iman gitmiş. Haklısın güzel binalardan topraklardan birisi gitmiş ama
    %96
    %4
    Yanıtla
  • Kadir usta (1 yıl önce)Hakan isimli kullanıcı yorumuna
    Öyle deme olim bu israflar şatafat degilmi bizi çöküşe götüren bizim oraya gidecek milyon dolarlara yazık degilmi ne yapacak asfalt hizmeti yol hizmeti o osarayin odalarin kactane olacak kactane makam müdür arabasi israftir bizi çökerten 20 yil öncesi müdürler bir servisle gelip giderdi ise şimdi hepsine arac git gel illaki belediye ve maskide araç filosu neymis mutahit veriyormuş kiralık araclari babasının hayrinami veriyor
    %92
    %8
    Yanıtla
  • Hakan (1 yıl önce)
    Bu dava görüldükçe gerçekler ortaya çıkar kimse merak etmesin.Suçlular cezasını çeker
    %77
    %23
    Yanıtla
  • erol (1 yıl önce)
    Almanya bu şahısları sınır dışı etmediğine göre Türkiye'de baskı görüyoruz. diyerek sığınma talebinde bulunmuşlardır.
    %95
    %5
    Yanıtla
  • ONAT KILIÇ (1 yıl önce)
    Bu bir süikasttir tetiği çeken belli mermi belli namlu belli isim vermeye gerek yok herkes herseyi biliyor milletin elini dilini bağlayanlar var
    %83
    %17
    Yanıtla
  • BABA Kesinlikle 3 maymunda belli maymunun sahibi de Allah ıslah etsin bunları bu ak partimize cumhur ittifakınıza yapılan bir suikast.
    %26
    %74
    Yanıtla
  • Zaten sizin işinize gelmeyen her iş suikast, sizin partinize oy vermeyen de terörist. Başkan imzası ile adam kaçırmışlar kardeşim. Daha ne olsun. Ama sizlerde kandırılmak çok kolay değil mi ? İşler ifşa olup ortaya çıkınca KANDIRILDIK diyebilecek kişilerdensiniz. Sizi kandırıyorlar diyen insanları geçmişte olduğu gibi şu an da vatan haini ilan edeceksiniz biliyoruz ama, SİZİ KANDIRIYORLAR!…
    %87
    %13
    Yanıtla
  • Valla bu suikast işlerini sizin cenah iyi biliyor demek ki. Bu arada zamanın da elini eteğini öptüğünüz hocanızın da bu işleri iyi yaptığını söylüyorsunuz. Bir bağlantısı yoktur sanırsam.
    %82
    %18
    Yanıtla
  • Yazmayı unuttum özür dilerim. Şu sürekli bahsettiğiniz büyük resmî görmememiz için ( ki siz görüyorsunuz ya ) oynan oyunları tam ifşa etme sırası değil mi? Hadi bizim göremediğimizi, sizin yüzünüzden bilemediğimizi, büyük resmi bize göstermenin zamanı değil mi acaba ?
    %80
    %20
    Yanıtla
  • ali (1 yıl önce)
    Bunca iddiaya ve tanığa rahmen sorusturma izni yok vay be
    %95
    %5
    Yanıtla
  • Hasan (1 yıl önce)
    Savcı Almanya’ya gönderme yazısında tüm imzası olanlara dava sırasında kamu davası açabilir.
    %93
    %7
    Yanıtla