Kayısı Başkenti Malatya

Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
mba@mbaymm.com
Geçtiğimiz günlerde, malatyahaber.com’ da yayınlanan “Dünya Kayısı Piyasası Türkiye ve Malatya İçin Alarm Veriyor” haberini okuyunca, ismi kayısı ile özdeşleşmiş Malatya için olası tehlikeye dikkat çekmek adına bu satırları kaleme almayı bir sorumluluk olarak gördüm.
Cumhuriyet dönemi ile birlikte, Anadolu’nun gelişmeye aday şehirleri arasında yer alan Malatya’da mensucat ve tütün işleme tesislerinin faaliyete geçmesiyle tarımla birlikte sanayileşme için adımlar atılırken Malatya’da yetişen, haşhaştan elde edilen afyonun kalitesinin yüksekliği çiftçilikle uğraşanları yüksek getirisi nedeniyle haşhaş ekimine yöneltmiş; Malatya’nın temel ürünü kayısının üretimini ikinci plana itmişti. (1960’lı yıllarda Malatya’da pamuk üretimini geliştirmek ve desteklemek amacıyla Çukobirlik Malatya’da şube açmıştır.)
Özellikle 1938-1970 yılları arasında Türkiye genelinde Malatya’nın da içinde yer aldığı 42 ilde haşhaş ekiminin serbest olması bunda önemli etken olmuştur. (Türkiye bu yıllarda dünya afyon pazarının %55’ine sahipti.)
29 Haziran 1971’de yayımlanan kararname ile Türkiye genelinde ve Malatya’da haşhaş ekimi yasaklandı. 1 Temmuz 1974’te haşhaş ekim yasağı kaldırılmasına rağmen ekim yapacak iller arasında Malatya yer almadı. O tarihte dönemin Malatya Milletvekili Hakkı Gökçe 25 Şubat 1970 tarihli TBMM konuşmasında konu ile ilgili eleştirilerde bulunmuş ve bu konuşması tutanakta yer almıştır. (https://malatyahaber.com/haber/amerikan-halki-zarar-gormesin-diye-malatyada-vatandas-esrarkes-oldu)
Haşhaş ekiminin yasaklanması ile birlikte, Malatya yönünü kayısıya döndü ve kayısıya dayalı yeni bir sanayinin gelişmesine neden oldu. Özellikle Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde kayısı ihracatının doğrudan Malatya’dan yapılmaya başlanması ile birlikte yeni ve modern kayısı işletme tesisleri kurulmaya başladı. Bugün itibariyle Türkiye'deki dikili toplam 22 milyon kayısı ağacının yaklaşık yarısı Malatya’da bulunmakta ve 115 ülkeye ihracat yapılmaktadır. 2023-2024 sezonunda 80 bin ton kayısı ihracatı gerçekleştirilmiş olup ihracat tutarı 400 milyon dolar civarındadır. Geride kalan 25 yıllık dönemde kayısı üretiminde ve ihracatında önemli artış olmuş, kayısı ülkemiz ve Malatya için vazgeçilmez bir gelir (ihracat) kaynağı olmuştur.
1990 Yılında 32.5 Bin Ton 72 Milyon dolar (2,22 Kg/$)
2024 yılında 80 bin ton 400 milyon dolar (5,00 Kg/$)

Kayısı, Malatya ve ülkemiz için bu kadar önemli iken Fırat Kalkınma Ajansı tarafından Eylül 2010 ayından hazırlanan ‘Kayısı Araştırma Raporu’nda yer alan Kayısı İçin Sektörel Dış Ticaret Şirketi (SDŞ) Modelinin Oluşturulması bölümünde “Destekler ve avantajları dikkate alındığında, Malatya’da kayısı ihracatına yönelik bir SDŞ‟nin (Sektörel Dış Ticaret Şirketi) kurulması; ihracatçıların organize olmaları, güç birliğinin ve uluslararası ticarette rekabet gücünün sağlanması ve ihracatla ilgili diğer hizmetlerin temininde Malatya ekonomisine büyük katkılar sağlayabilir. Türkiye’de işler durumda 37 adet SDŞ bulunmakta olup bunlardan 4‟ü gıda ve tarımsal ürünler üzerinedir. Malatya’da ise henüz bir SDŞ kurulmamış olup, kayısı ihracatı için kurulacak bir SDŞ bu anlamda ilk olacaktır.” cümlesinin yer alması dikkat çekiyor!
Oysaki 7 Şubat 2001 tarihinde yayınlanan Ticaret Sicil Gazetesinde, Malatya Sektörel Dış Ticaret Anonim Şirketi’nin Malatya Belediyesi (Esenlik) öncülüğünde, Malatya’da faaliyette bulunan özel sektörün katıldığı on dört firmanın katılımıyla, 98 milyar TL sermaye ile kurulduğu ve Aralık 2011 tarihi itibariye tasfiye edildiği belirtilmektedir.
Fırat Kalkınma Ajansı tarafından Eylül 2010 ayından hazırlanan ‘Kayısı Araştırma Raporu’nda buna konuya hiç yer verilmemiş olması anlaşılır ve izah edilebilir bir durum değildir.
Fırat Kalkınma Ajansı tarafından Eylül 2010 ayından hazırlanan ‘Kayısı Araştırma Raporu’nda yer almayan bir diğer konu var ki bu hepsinden de önemlidir. Bundan yaklaşık altmış yıl önce kurulan Kay-Kur kayısı kurutma ve pulp fabrikasının, başka bir ifade ile kuru kayısının işlenmesi ile birlikte kayısı meyve suyundan kayısı pestiline, pulptan marmelat üretiminin yapıldığı entegre kayısı işleme tesisinin, yer almamasıdır. Bu tesisle ilgili ulaşabildiğim özet bilgi şöyledir.
6 Nisan 1966 tarihinde Kayısı Kurutma ve Pulp Fabrikası Anonim Şirketi unvanı ile 2,5 milyon TL sermaye ile İş bankası, Çukurova Tarım Satış Kooperatifi, Malatya İl Özel İdaresi ve gerçek kişi iş adamı ortaklar tarafından kurulan şirketin 1975 yılında sermayesi 20 milyon TL’ sına çıkartılırken, 1976 yılında unvanını Kaykur Kayısı Kurutma ve Pulp Fabrikası Anonim Şirketi olarak değiştirdi. Üretmiş olduğu kayısı ve kayısı mamullerinin ihracatı ve dış pazar faaliyetleri kapsamında 1979-1980 yılında Cenevre’de bir temsilcilik bile açılmıştı. Şirketin yüzde 51 ortaklık payına sahip Türkiye İş Bankasının 1978-1979 faaliyet kitapçığında bankanın iştirakleri arasında yer alan Kaykur Kayısı Kurutma ve Pulp Fabrikası Anonim Şirketi’nin üretmiş olduğu kayısı (kuru kayısı, pestil, marmelat, pulp vb.) ve diğer meyve ürünleri ile sektöründe dünyada faaliyette bulunan 3 önemli tesisten birisine sahip olduğu yazıyordu. Bugün bile bu kapasitede ve bu ürün yelpazesine sahip bir tesis Malatya’da bulunmamaktadır.
Ne yazık ki bu tesisi o dönemde kayısı ihracatı İzmirli tüccarlar tarafından yapıldığı için onların yönlendirmesi yereldeki yöneticilerinde onara hizmet etmesi ve zarar ettirilmesi sonucunda. Türkiye İş Bankası şirketteki hisselerini satarak ortaklıktan ayrıldı ve 1989 yılında iflası istenen şirket daha sonra tasfiye sürecine girdi.
Fırat Kalkınma Ajansı tarafından Eylül 2010 ayında hazırlanan ‘Kayısı Araştırma Raporu’nda 1966 yılında kurulan ve faaliyette bulunduğu dönemde dünyada bu alanda faaliyette kurulu entegre 3 tesisten birisi olan bu tesisle ilgili hiçbir bilginin yer almaması, yapılan araştırma çalışmasının ne kadar sığ ve fiili durumdan uzak olduğunu ortaya koymaktadır.
Ayrıca; Malatya Valiliği bünyesinde 1987 yılında kurulan, Malatya Kayısı Araştırma-Geliştirme ve Tanıtma Vakfı (KAYVAK) faaliyetleri de detaylı olarak yer almamaktadır.
Fırat Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan rapordan beş yıl önce yasal düzenlemesi yapılan, birçok vergisel avantajı bulunan; ayrıca kayısının standardize edilebilir bir sanayi ürünü olmasının yanı sıra kuru kayısının rekabet gücünü artırmaya yönelik hizmet edecek lisanslı depoculuktan hiç bahsedilmemesi ise önemli bir eksiklik olarak ortaya çıkmaktadır. (5300 Sayılı Lisanslı Depoculuk Kanunu 10 Şubat 2005 tarihinde yürürlüğe girdi.Kuru Kayısı Lisanslı depoculuğun önemi ve vergisel avantajları benim Malatya SMMMO Başkanı olduğum dönemde 23.10.2009 tarihindeMalatyahaber.com haber sitesinde yayınlanan “Lisanslı Depoculuk ve Kayısı” makalemde ve 2010 Yılında yapılan 20.yıl toplantısında ilk keztarafımdan gündeme getirilmiş olup bu konudaki düşüncelerimi paylaştığım o dönemde Malatya AK Parti Milletvekili olan Sn. Ömer Faruk Öz’ün girişimleri ile “Kuru Kayısı Lisanslı Depo Tebliği” 12.04.2013 tarihinde Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.Bugün TMO-TOBB LİDAŞ 1.Organize sanayi bölgesinde ve Maklidaş (Malatya Büyükşehir Belediye Kuruluşu)olmak üzere 2 tane kayısı lisanslı depoculuk tesisi 2022 yılından itibaren faaliyette bulunmaktadır.)
Dünya Gıda ve Tarım Örgütünün 2023 yılı yaş ve kuru kayısı ihracat rakamlarına dayandırılarak verilen, 2024 Aralık ayında yayınlanmış “Dünya Kayısı Piyasası Türkiye ve Malatya İçin Alarm Veriyor” başlıklı haberde “yaş kayısıda İspanya’nın dünya liderliğini aldığı, Türkiye’nin kuru kayısı payının yüzde 90’lardan yüzde 45,8’e düştüğü, halen birinci olmasına rağmen Pazar payını her geçen gün kaybettiğini” belirtilmektedir.
T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü tarafından yayınlanan 2024 Kayısı Ürün Raporunda yer alan bilgilere göre; Malatya da 2013 Yılında 754 bin dekar olan kayısı dikim alanın 2023 yılında 892 bin dekara çıkmasına rağmen; 2013 yılında 412 bin ton üretimin, 2023 yılında 329 bin ton üretime düştüğü; 2013 yılında 58 kg/ağaç veriminin ise 2023 yılında 41 kg/ağaç olarak gerçekleştiği ifade edilmektedir.
Malatya yaş kayısının yanında kuru kayısı üretiminde de birinci sırada yer almaktadır. Malatya, Türkiye kayısı üretim alanının %13 62, yaş kayısı üretiminin %38, Türkiye kuru kayısı üretiminin %90, Dünya kuru kayısı üretiminin yaklaşık %55'ini karşılamaktadır (TOB, 2024).
Kayısı, Malatya’ya Allah’ın bir lütfu ve doğanın hediyesidir. Malatya tat, aroma, renk, şekil ve irilik bakımından birbirinden farklı lezzette çok sayıda kayısı çeşidine sahiptir. Bu özelliği ile adeta kayısını merkezi başka bir ifade ile “Kayısının Başkenti”dir. “Malatya Kayısısı”’ coğrafi işaret alarak (AB) tescil almış olması da kayısıya ayrı bir değer katmaktadır.
Güncel bilgilere göre kayısı işleme sektöründe faaliyette bulunan firma sayısı 120’ye ulaşmıştır. Bu firmaların yarısından fazlası ürünlerini ihraç etmektedir.
Bu verilerden hareketle; Malatya ve kayısı yeniden tüm yönleri ile geçmişten günümüze değerlendirmeye alınarak yeni bir yol haritası belirlenmelidir. Bu konuda en büyük görev kayısı konusunda ilgili resmi kurumlar başta olmak üzere kayısıya taraf olan üretici ve satıcı meslek kuruluşlarına düşmektedir.
Kayısı konusunda yıllar önce gündeme getirdiğim "Kayısı Serbest Bölgesi Olmalı" (https://malatyahaber.com/haber/kayisi-serbest-bolgesi-olmali) fikrini bu vesileyle yeniden tartışmaya açmanın faydalı olacağını düşünüyorum.
Yazının giriş bölümünde de belirttiğim gibi; bu yazıdaki amaç kişi veya kurumları itham etmekten çok kayısı konusunda dünden bugüne yapılan araştırma, panel ve sempozyumlarda yukarıda özetlemeye çalıştığım ve kayısı için çok önemli olan konuların hiç gündeme gelmemesinin yanı sıra bugün için gelinen fiili duruma ortaya koymaktır. Malatya olarak sosyal, kültürel ve yaşam boyu insan kaynağından ekonomiye kadar şehrin dinamiklerini ayakta tutmak ve geçmişten geleceğe yaşatılması ve ulaştırılmasında bir envanter eksikliğine kayısı örneğinde dikkat çekmek istedim.
Malatyahaber.com haber sitesinde da 28 Ağustos 2022 tarihinde yayınlanan “Yaş Kayısının Malatya İçin Ekonomik Değeri ve Hasanbey Kayısısı” https://malatyahaber.com/bahadir-altas/yas-kayisinin-malatya-icin-ekonomik-degeri-ve-hasanbey-kayisisi başlıklı yazımda da söylediğim gibi “2014 yılında Büyükşehir Yasasıyla Malatya'da 534 köy bir gecede mahalle oldu. Köyler yok olursa kayısı da hayal olur.” sözünü bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.
Pulp Nedir? Meyve suyu fabrikalarının, başlıca iki ana ürünü vardır: berrak meyve suyu ve pulp. Berrak meyve suları, elma, üzüm, vişne, armut gibi meyvelerden elde edilirken; “meyve özü” veya “meyve eti” denebilecek pulp, kayısı, şeftali, erik, armut ve benzer meyvelerden elde edilir.