SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Mustafa Bahadır Altaş

Kayısı Başkenti Malatya

Kayısı Başkenti Malatya
A- A+ PAYLAŞ

Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
mba@mbaymm.com

Geçtiğimiz günlerde, malatyahaber.com’ da yayınlanan “Dünya Kayısı Piyasası Türkiye ve Malatya İçin Alarm Veriyor” haberini okuyunca, ismi kayısı ile özdeşleşmiş Malatya için olası tehlikeye dikkat çekmek adına bu satırları kaleme almayı bir sorumluluk olarak gördüm.

Cumhuriyet dönemi ile birlikte, Anadolu’nun gelişmeye aday şehirleri arasında yer alan Malatya’da mensucat ve tütün işleme tesislerinin faaliyete geçmesiyle tarımla birlikte sanayileşme için adımlar atılırken Malatya’da yetişen, haşhaştan elde edilen afyonun kalitesinin yüksekliği çiftçilikle uğraşanları yüksek getirisi nedeniyle haşhaş ekimine yöneltmiş; Malatya’nın temel ürünü kayısının üretimini ikinci plana itmişti. (1960’lı yıllarda Malatya’da pamuk üretimini geliştirmek ve desteklemek amacıyla Çukobirlik Malatya’da şube açmıştır.)

Özellikle 1938-1970 yılları arasında Türkiye genelinde Malatya’nın da içinde yer aldığı 42 ilde haşhaş ekiminin serbest olması bunda önemli etken olmuştur. (Türkiye bu yıllarda dünya afyon pazarının %55’ine sahipti.)

 29 Haziran 1971’de yayımlanan kararname ile Türkiye genelinde ve Malatya’da haşhaş ekimi yasaklandı. 1 Temmuz 1974’te haşhaş ekim yasağı kaldırılmasına rağmen ekim yapacak iller arasında Malatya yer almadı. O tarihte dönemin Malatya Milletvekili Hakkı Gökçe 25 Şubat 1970 tarihli TBMM konuşmasında konu ile ilgili eleştirilerde bulunmuş ve bu konuşması tutanakta yer almıştır. (https://malatyahaber.com/haber/amerikan-halki-zarar-gormesin-diye-malatyada-vatandas-esrarkes-oldu)

Haşhaş ekiminin yasaklanması ile birlikte, Malatya yönünü kayısıya döndü ve kayısıya dayalı yeni bir sanayinin gelişmesine neden oldu. Özellikle Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde kayısı ihracatının doğrudan Malatya’dan yapılmaya başlanması ile birlikte yeni ve modern kayısı işletme tesisleri kurulmaya başladı. Bugün itibariyle Türkiye'deki dikili toplam 22 milyon kayısı ağacının yaklaşık yarısı Malatya’da bulunmakta ve 115 ülkeye ihracat yapılmaktadır. 2023-2024 sezonunda 80 bin ton kayısı ihracatı gerçekleştirilmiş olup ihracat tutarı 400 milyon dolar civarındadır. Geride kalan 25 yıllık dönemde kayısı üretiminde ve ihracatında önemli artış olmuş, kayısı ülkemiz ve Malatya için vazgeçilmez bir gelir (ihracat) kaynağı olmuştur.

1990 Yılında 32.5 Bin Ton 72 Milyon dolar (2,22 Kg/$)

2024 yılında 80 bin ton 400 milyon dolar (5,00 Kg/$)

Kayısı, Malatya ve ülkemiz için bu kadar önemli iken Fırat Kalkınma Ajansı tarafından Eylül 2010 ayından hazırlanan ‘Kayısı Araştırma Raporu’nda yer alan Kayısı İçin Sektörel Dış Ticaret Şirketi (SDŞ) Modelinin Oluşturulması bölümünde “Destekler ve avantajları dikkate alındığında, Malatya’da kayısı ihracatına yönelik bir SDŞ‟nin (Sektörel Dış Ticaret Şirketi) kurulması; ihracatçıların organize olmaları, güç birliğinin ve uluslararası ticarette rekabet gücünün sağlanması ve ihracatla ilgili diğer hizmetlerin temininde Malatya ekonomisine büyük katkılar sağlayabilir. Türkiye’de işler durumda 37 adet SDŞ bulunmakta olup bunlardan 4‟ü gıda ve tarımsal ürünler üzerinedir. Malatya’da ise henüz bir SDŞ kurulmamış olup, kayısı ihracatı için kurulacak bir SDŞ bu anlamda ilk olacaktır.” cümlesinin yer alması dikkat çekiyor!

Oysaki 7 Şubat 2001 tarihinde yayınlanan Ticaret Sicil Gazetesinde, Malatya Sektörel Dış Ticaret Anonim Şirketi’nin Malatya Belediyesi (Esenlik) öncülüğünde, Malatya’da faaliyette bulunan özel sektörün katıldığı on dört firmanın katılımıyla, 98 milyar TL sermaye ile kurulduğu ve Aralık 2011 tarihi itibariye tasfiye edildiği belirtilmektedir.

Fırat Kalkınma Ajansı tarafından Eylül 2010 ayından hazırlanan ‘Kayısı Araştırma Raporu’nda buna konuya hiç yer verilmemiş olması anlaşılır ve izah edilebilir bir durum değildir.

Fırat Kalkınma Ajansı tarafından Eylül 2010 ayından hazırlanan ‘Kayısı Araştırma Raporu’nda yer almayan bir diğer konu var ki bu hepsinden de önemlidir. Bundan yaklaşık altmış yıl önce kurulan Kay-Kur kayısı kurutma ve pulp fabrikasının, başka bir ifade ile kuru kayısının işlenmesi ile birlikte kayısı meyve suyundan kayısı pestiline, pulptan marmelat üretiminin yapıldığı entegre kayısı işleme tesisinin, yer almamasıdır. Bu tesisle ilgili ulaşabildiğim özet bilgi şöyledir.

6 Nisan 1966 tarihinde Kayısı Kurutma ve Pulp Fabrikası Anonim Şirketi unvanı ile 2,5 milyon TL sermaye ile İş bankası, Çukurova Tarım Satış Kooperatifi, Malatya İl Özel İdaresi ve gerçek kişi iş adamı ortaklar tarafından kurulan şirketin 1975 yılında sermayesi 20 milyon TL’ sına çıkartılırken, 1976 yılında unvanını Kaykur Kayısı Kurutma ve Pulp Fabrikası Anonim Şirketi olarak değiştirdi. Üretmiş olduğu kayısı ve kayısı mamullerinin ihracatı ve dış pazar faaliyetleri kapsamında 1979-1980 yılında Cenevre’de bir temsilcilik bile açılmıştı. Şirketin yüzde 51 ortaklık payına sahip Türkiye İş Bankasının 1978-1979 faaliyet kitapçığında bankanın iştirakleri arasında yer alan Kaykur Kayısı Kurutma ve Pulp Fabrikası Anonim Şirketi’nin üretmiş olduğu kayısı (kuru kayısı, pestil, marmelat, pulp vb.) ve diğer meyve ürünleri ile sektöründe dünyada faaliyette bulunan 3 önemli tesisten birisine sahip olduğu yazıyordu. Bugün bile bu kapasitede ve bu ürün yelpazesine sahip bir tesis Malatya’da bulunmamaktadır.

Ne yazık ki bu tesisi o dönemde kayısı ihracatı İzmirli tüccarlar tarafından yapıldığı için onların yönlendirmesi yereldeki yöneticilerinde onara hizmet etmesi ve zarar ettirilmesi sonucunda. Türkiye İş Bankası şirketteki hisselerini satarak ortaklıktan ayrıldı ve 1989 yılında iflası istenen şirket daha sonra tasfiye sürecine girdi.

Fırat Kalkınma Ajansı tarafından Eylül 2010 ayında hazırlanan ‘Kayısı Araştırma Raporu’nda 1966 yılında kurulan ve faaliyette bulunduğu dönemde dünyada bu alanda faaliyette kurulu entegre 3 tesisten birisi olan bu tesisle ilgili hiçbir bilginin yer almaması, yapılan araştırma çalışmasının ne kadar sığ ve fiili durumdan uzak olduğunu ortaya koymaktadır.

 Ayrıca; Malatya Valiliği bünyesinde 1987 yılında kurulan, Malatya Kayısı Araştırma-Geliştirme ve Tanıtma Vakfı (KAYVAK) faaliyetleri de detaylı olarak yer almamaktadır.

 Fırat Kalkınma Ajansı tarafından hazırlanan rapordan beş yıl önce yasal düzenlemesi yapılan, birçok vergisel avantajı bulunan; ayrıca kayısının standardize edilebilir bir sanayi ürünü olmasının yanı sıra kuru kayısının rekabet gücünü artırmaya yönelik hizmet edecek lisanslı depoculuktan hiç bahsedilmemesi ise önemli bir eksiklik olarak ortaya çıkmaktadır. (5300 Sayılı Lisanslı Depoculuk Kanunu 10 Şubat 2005 tarihinde yürürlüğe girdi.Kuru Kayısı Lisanslı depoculuğun önemi ve vergisel avantajları benim Malatya SMMMO Başkanı olduğum dönemde 23.10.2009 tarihindeMalatyahaber.com haber sitesinde yayınlanan “Lisanslı Depoculuk ve Kayısı” makalemde ve 2010 Yılında yapılan 20.yıl toplantısında ilk keztarafımdan gündeme getirilmiş olup bu konudaki düşüncelerimi paylaştığım o dönemde Malatya AK Parti Milletvekili olan Sn. Ömer Faruk Öz’ün girişimleri ile “Kuru Kayısı Lisanslı Depo Tebliği” 12.04.2013 tarihinde Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.Bugün TMO-TOBB LİDAŞ 1.Organize sanayi bölgesinde ve Maklidaş (Malatya Büyükşehir Belediye Kuruluşu)olmak üzere 2 tane kayısı lisanslı depoculuk tesisi 2022 yılından itibaren faaliyette bulunmaktadır.)

Dünya Gıda ve Tarım Örgütünün 2023 yılı yaş ve kuru kayısı ihracat rakamlarına dayandırılarak verilen, 2024 Aralık ayında yayınlanmış “Dünya Kayısı Piyasası Türkiye ve Malatya İçin Alarm Veriyor” başlıklı haberde “yaş kayısıda İspanya’nın dünya liderliğini aldığı, Türkiye’nin kuru kayısı payının yüzde 90’lardan yüzde 45,8’e düştüğü, halen birinci olmasına rağmen Pazar payını her geçen gün kaybettiğini” belirtilmektedir.

T.C. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü tarafından yayınlanan 2024 Kayısı Ürün Raporunda yer alan bilgilere göre; Malatya da 2013 Yılında 754 bin dekar olan kayısı dikim alanın 2023 yılında 892 bin dekara çıkmasına rağmen; 2013 yılında 412 bin ton üretimin, 2023 yılında 329 bin ton üretime düştüğü; 2013 yılında 58 kg/ağaç veriminin ise 2023 yılında 41 kg/ağaç olarak gerçekleştiği ifade edilmektedir.

Malatya yaş kayısının yanında kuru kayısı üretiminde de birinci sırada yer almaktadır. Malatya, Türkiye kayısı üretim alanının %13 62,  yaş kayısı üretiminin %38, Türkiye kuru kayısı üretiminin %90, Dünya kuru kayısı üretiminin yaklaşık %55'ini karşılamaktadır (TOB, 2024).

Kayısı, Malatya’ya Allah’ın bir lütfu ve doğanın hediyesidir. Malatya tat, aroma, renk, şekil ve irilik bakımından birbirinden farklı lezzette çok sayıda kayısı çeşidine sahiptir. Bu özelliği ile adeta kayısını merkezi başka bir ifade ile “Kayısının Başkenti”dir.  “Malatya Kayısısı”’ coğrafi işaret alarak (AB) tescil almış olması da kayısıya ayrı bir değer katmaktadır.

Güncel bilgilere göre kayısı işleme sektöründe faaliyette bulunan firma sayısı 120’ye ulaşmıştır. Bu firmaların yarısından fazlası ürünlerini ihraç etmektedir.

 Bu verilerden hareketle; Malatya ve kayısı yeniden tüm yönleri ile geçmişten günümüze değerlendirmeye alınarak yeni bir yol haritası belirlenmelidir. Bu konuda en büyük görev kayısı konusunda ilgili resmi kurumlar başta olmak üzere kayısıya taraf olan üretici ve satıcı meslek kuruluşlarına düşmektedir.

Kayısı konusunda yıllar önce gündeme getirdiğim "Kayısı Serbest Bölgesi Olmalı" (https://malatyahaber.com/haber/kayisi-serbest-bolgesi-olmali) fikrini bu vesileyle yeniden tartışmaya açmanın faydalı olacağını düşünüyorum.

 Yazının giriş bölümünde de belirttiğim gibi; bu yazıdaki amaç kişi veya kurumları itham etmekten çok kayısı konusunda dünden bugüne yapılan araştırma, panel ve sempozyumlarda yukarıda özetlemeye çalıştığım ve kayısı için çok önemli olan konuların hiç gündeme gelmemesinin yanı sıra bugün için gelinen fiili duruma ortaya koymaktır. Malatya olarak sosyal, kültürel ve yaşam boyu insan kaynağından ekonomiye kadar şehrin dinamiklerini ayakta tutmak ve geçmişten geleceğe yaşatılması ve ulaştırılmasında bir envanter eksikliğine kayısı örneğinde dikkat çekmek istedim.

Malatyahaber.com haber sitesinde da 28 Ağustos 2022 tarihinde yayınlanan “Yaş Kayısının Malatya İçin Ekonomik Değeri ve Hasanbey Kayısısıhttps://malatyahaber.com/bahadir-altas/yas-kayisinin-malatya-icin-ekonomik-degeri-ve-hasanbey-kayisisi başlıklı yazımda da söylediğim gibi  “2014 yılında Büyükşehir Yasasıyla Malatya'da 534 köy bir gecede mahalle oldu. Köyler yok olursa kayısı da hayal olur.”  sözünü bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum.

Pulp Nedir? Meyve suyu fabrikalarının, başlıca iki ana ürünü vardır: berrak meyve suyu ve pulp. Berrak meyve suları, elma, üzüm, vişne, armut gibi meyvelerden elde edilirken; “meyve özü” veya “meyve eti” denebilecek pulp, kayısı, şeftali, erik, armut ve benzer meyvelerden elde edilir.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

16 yorum yapılmış

  • Murat KAÇAR (2 gün önce)
    1 kg kuru kayısı nın köylüye maliyeti 150 tl olduğu yerde köylüden en iyi kayısı yı 100 tl alıyorlar köylü bir daha kayısının zahmetiyle uğraşırmı 1 veya 2 seneye kalmaz malatya tamamı kayısıcılığı bırakır şimdiden bir çok çiftçi bağ bahçesini kuruttu
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Halil Doğan (3 gün önce)
    Gördüğümüz ve yaşadığımız kadarıyla Malatya, dünya kayısı başkenti ünvanını çoktan kaybetmiştir. Hele ki bu vurdumduymaz, bilimsellikten uzak, insan hayatının zerre kadar ön planda olmadığı bir tarımsal üretim politikasıyla nereye evrileceği de belirsizdir. Yıllardan beri gözlemlediğim ve çeşitli ortamlarda sürekli dile getirdiğim bir konu var ki, bugüne kadar hiç bir yetkili ve sorumlunun bu konuda tek kelime söylediğine şahit olmadım. Kayısı ağaçlarının ilaçlanması ve özellikle kükürtleme ile işlenmesi aşamasında islim damlarının ilkelliği yüzünden çalışanlar yoğun şekilde kükürde maruz kalmaktadırlar. Bunun neticesinde akciğer kanseri, astım, koah, kolon kanseri ve kalp rahatsızlığı gibi hastalıklara düçar olmaktadırlar. Bu konu maalesef kimsenin dikkatini çekmiyor diye düşünüyorum. Yıllar önce İÜ rektörü Cemil Çelik beye bir rapor vermiştim. Lakin, kimseden bir ses çıkmadı. Başta kanser vakaları olmak üzere Malatya genelinde kayısı ziraati ile iştigal eden insanlarımızın ölüm nedenleri ve bahse konu hastalıklara yakalanma oranları ciddi olsrak araştırılmalı ve raporlaştırılmalıdır. Bu meyanda, bilimsel gerçeklere uygun islim damları acilen projelendirilip hayata geçirilmelidir. İlgilenecek olanlara şimdiden teşekkür ediyorum.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • orhan alkaya (4 gün önce)
    sorunun özüne dokunan ve konuya geniş bir açıdan bakan Bahadır bey'e teşekür ediyoum. memlektimizde yaşayan her bireyin bu kunuda düşüncelerini belirtmesi bir vatanseverlik görevidir .diye düşünüyırum ve salıklı bilgiler bu yazılanları tartışılarak ortaya çıkacaktır. Ancak yanlış doğru adı ile tepki gösteren kişinin yapmasıd gerek de kendi bakış açısından sorunu ortaya koyması sorunları ve çözümlerini kamuoyu ile paylaşmasıdır . kendisinin bir ihracatçı olduğunu belirtiyor işte tam da bu alanın sorunlarını ve çözüm önerilrini içeren düşünceler neden paylaşılmamıştır?.Şimdiye kadar bu konuda kamuoyuna sunulmuş bir çalışma bulunmamaktadır . Bu konuda sektörün satış kanadının da ki kişilerin de düşüncelerinin açıklanması oldukça faydalı olacaktır. Ancak Bahadır bey'e teşekkür edilmesi gerekirken tepki duyulmasını nasıl izah edilebilir anlayamadım.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Atıf Hoca (4 gün önce)
    Sayın Altaş, kaleminize sağlık, kıymetli bir yazı olmuş.
    %86
    %14
    Yanıtla
  • Bayram Murat Asma (4 gün önce)
    Değerli Üstadım, kayısı ve Malatya ile ilgili önemli tespitlerde bulunmuşsunuz. Emeğinize sağlık. Özellikle Kaykurun kurulma süreci ve sonrasını ayrıntılı bir şekilde ortaya koymanız çok kıymetli. Geçmişte Kaykur A.ş. araştırmış olmama rağmen yeterli ve işe yaracak yazılı bir kaynak bulamamıştım. Yazınızda belirttiğiniz kayısı sektöründe bir yol haritasının belirlenmesi fikrini yürekten destekliyorum. Mutlaka Malatya Kayısı Sektörünün stratejik planı hazırlanmalı, tarafların kabul ettiği 5-10-25-50 yıllık hedefleri belirlenmeli, en önemlisi de bu hedeflere ulaşmak için yeterli mali kaynaklar bulunmalıdır.
    %90
    %10
    Yanıtla
  • MUSTAFA (4 gün önce)
    Mustafa bey Fırat Kalkınma Ajansı Malatya ve çevre illerden ziyade Elazığ ilinin kontrolünde ve daha çok Elazığ a hizmet eden bir kurumdur. Doğal olarak kaysı hakkında hazırladığı rapor da ortadadır. Belirttiğiniz gibi bir çok eksik bilgi içermektedir. Velhasılı kelam MALATYA SAHİPSİZDİR.
    %62
    %38
    Yanıtla
  • Yılmaz (5 gün önce)
    Malatya'nın en önemli ihraç ürünü olan kuru kayısının Dünya'daki payı yarı yarıya düşmüş. Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın Fergana Vadisindeki kayısı üretimi arttıkça,Malatya'nın kuru kayısı ihracatının daha da düşeceği kesin. Üstelik, Malatyalı ihracatçılar dışarıdan kuru kayısı getirip ihraç ederek Malatya'nın kuru kayısı üreticisine darbe vuruyorlar. Kayısı üreticisi mutlaka alternatif ürünlerin üretimine yönelmesi gerekiyor. Malatya milattan önce bile kurutulmuş meyve üretiminde en önemli merkez olmuş bir yöredir. Malatya'ya gelen kervanlar,kurutulmuş meyve ile dönermiş. Malatya'da yetişen bütün meyvelerin kurutulmuşu çok kalitelidir. Sadece kuru kayısı ile bir yere varılmayacağını artık idrak edelim. Malatya'yı tarihindeki gjbi kurutulmuş meyve üretim ve pazarlama merkezi haline getirmek gerekiyor. Ben de iki yıl önce bir kayısı bahçesi kurdum ve pişmanım. Çünki kayısının geleceğinden endişeliyim.
    %74
    %26
    Yanıtla
  • yanlış ve doğru (5 gün önce)Yılmaz isimli kullanıcı yorumuna
    yıkarıda isimlerini saydığınız ülkelerin kuru kayısılarını her hangi bir avrupa ülkesinde veya amerika kanada gibi ülkelrrin raflarında satışta gördünüz mü hayır bu ülkelerin kuru kayısıları Rusya ve bazı uzakdoğu ülkelerinde görebilirsiniz oda sınır ticareti gümrük vergisi olmayan ülkelerde ama Malatya kayısısı tüm dünya üklerini raflarında pazarın da sorun şu Yüksek gümrük vergisi nakliye bedeleri vede kuru kayısda toptannın yanı sıra avrupa ve amerika gibi ülkelerde marketlerin de bizim kuru kayısılarımız tüketicile 50 gr 100 gr 250 gram olarak ticaretini yapmak ve marketler böyle sunmak yine bazı avrupa amerika gibi ülkelerde paketlem tesislerine geçmek Bizim bir kayısı politikamız olması lazım bir yıl 200 tl bir yıl 100 tl olmaz fiyat sabit olmalı her yıl belli oranda artması buda siyasilerin sorunu ama bizde siyasiler görüş almadan o an ağzına geleni söyluyor hangimiz gittik siyasilerden kuru kayısı nakliyesini çözümünü soruduk veya bazı ülkelerin yüksek gümrük vergisi uygulamaların düşürümesi için ne çalışmalar yapıyorsunuz diye sorduk sorun burada bizde yani şimdi birde siz kayısı bahçenizde kazanamıyorsunuz diyorsunuz neden kayısılarınız kesmiyorda başka ürün ekmiyorsunuz hep aynı laflar kayısı bahçesi yaptım pişmanım....Allahın bize verdiği bu nimet hangi ilin çiftisi ayda 4 ilaç 4 su ve 15 gün bir çalışma oda başka ilde getirdiğimiz işci ile çoğumuzun çocuğu bahce görmemiş toplamda yılda 1 ay bile etmiyor milyonlarca tl para kazanıyor Allah açımış bir araplara petrolü vermiş birde Malatyalılar kayısı vermiş emeksiz kazanç ama halen isyan halen itiraz ediyoruz sorun bizde......
    %36
    %64
    Yanıtla
  • Seni alkışlıyorum. Yürekli doğru ve hakkaniyetli bir yazı.
    %60
    %40
    Yanıtla
  • Vatantaş (5 gün önce)
    O değilde malatya da myky a giren olmadı
    %46
    %54
    Yanıtla
  • Yanlış ve Doğru (5 gün önce)
    İşte kayısını gerçek sorunu Kayısı konusunda hiç bir ilgisi ve alanı olmayanların kayısı hakkında konuşması bir siz konuşmamıştınız sizde konuştunuz yazdınız ya tamam kayısı daha düzelmez..Bakıyorum kayısılı dünya ya satan bir ihraçatcı ile konuşup gerçek sorunları yazan yok veya anlatan yok..Şunun unutmayın ki biz Malatya olarak Kuru kayısı ile dünya Kuru kayısı üretimine sahibiz Yaş kayısı diye bir dil tuttulmuşsunuz arkadaşlar yaş meyve turfanda zamanın da para kazandılır Türkiyeni yaş kayısı piyasasanına biz Malatya olarak giyemiyoruz en büyük nedeni Malatya kayısı dan 1 ay öncesinde Mersin Mud İsparta Manisa Hatay Kırıkhan gibi ilerde yaş kayısı çıkmış oluyor...Ve bu illerden çıkan yaş kayısı da şeker oranı düşük olduğu için raf ömür daha uzun oluyor Malatya kayısı 1 ay sonra çıktığı için ve şeker oranı yüksek olduğu için turfanda meyve de olduğu gibi talep az kar oranı az oluyor. Avrupa ve dünya pazarın da Malatya yaş kayısının satış oranları bakıncada Yine Malatya yaş kayısında 1 ay önce olan ülkeler İtalya İspanya Yunanistan Polanya gibi ülkelerin yaş kayısı 1 ay önceden olduğunda ve avrupa birkliği üyeleri olduğu için vergi ve nakliye gibi yüksek maliyet olmağında serbest dolaşım olduğun da daha çok talep oluyor yani Malatya da bir tır Almanya 2/3 günde gidiyor Ama ispanya da yaş kayısı 2/3 saat sonra tüketicide Malatya ihtracatsı nakiliye Gümrük vergi ödiyor ve avrupalı üreticiden daha çok pahalıya maliyeti oluyor.Bu satışı ve talep düşürüyor. diğer dünya ülkelerinde Yaş kayısı satışlarında düşük olmasını nedenleri şeker oranı yüksekliği ve raf ömrünü az olması uzak doğu rusya gibi ülkelerin ihtiyacanın Tacikistan ve iran gibi ülklerin üretimi karşılıyor.Amerika da üretimi de Amerika Kanada güney Amerika ve gibi ülkelerin ihtiyaçlarını karşılıyor. Afrika kıtasını alım güçü olmadığı için talep yok.vrupa kıtası ülkelerin ihtiyaçları İspanya İtalya Malta Yunanistan Polanya gibi ülkleri karşılıyor...Biz kuru kayısda dünya üretimini sahibi olduğumuz için bunu için çalışmalar yapmamız gerek Dünya ya Kuru kayısı toptan 5 Kğ lık veya 12.5 Kutular içinde satışlarımızın yanında paket içinde marketlerde satış şekline geçmemiz lazım 50 gr 100 gr 250 gr 500 gr gibi satışlara bizim sahibi olmamız bazi ülkelerde paketleme tesiserimizin olması ve Kayısı ithalatında düşük vergi için Nakliye maliyetin düşürmek için çaba harçamamız lazım bu da siyasilerin işi Kayısı her yıl faklı bir fiyat politikası olmaz 1 yıl 200 tl bit yıl 100 tl olmaz sorun bu...
    %32
    %68
    Yanıtla
  • M.Bahadır Altaş (4 gün önce)Yanlış ve Doğru isimli kullanıcı yorumuna
    Sn. Yanlış ve Doğru Kimlik ve kişilik bireyin karakterinin özetidir. Kendisine özgüveni olmayan ve bilgisine güvenmeyen insanlar ya bir kalkanın arkasına saklanırlar yada bir maske kullanırlar. Sanırım sizde bu özelliğiniz ile yazıyla ilgili eleştirilerinizi cesurca adınızı soyadınızı yazmaktan imtina ederek kripto isimle yazmayı tercih etmişsiniz. Öncelikle size şunu söyleyeyim en az sizin yaşınız kadar Malatya ve kayısı ekonomisi üzerine yazdığım makale vardır. Eğer bugün eleştirdiğiniz bu yazıyı iyice okumuş ve anlamış olsaydınız sizin yazınızda yer alan özellikle de yaş kayısı konusunda benim yıllar önce bu konuda neler yazdığımı okumuş olur ve bilgi sahibi olurdunuz. (Yazının içinde YAŞ KAYISININ MALATYA İÇİN EKONOMİK DEĞERİ linki yer almaktadır) Fakat ne yazık ki okuduğum kadarıyla sizde cahil toplumun sözcülerinin kronik özelliği gibi bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olarak herkesin bildiği basit konuları sadece siz biliyormuşsunuz gibi yazmışsınız. Üzücü olanda budur. Umarım bundan sonra yapacağınız yorumlarda medeni cesaretinizi göstererek adınızı soyadınızı varsa bir unvanınızı da yazarsınız. Yazmadığınız sürece toplum için önemli bir sorunun çözümü değil sorunun parçası olursunuz.
    %71
    %29
    Yanıtla
  • Yalış ve Doğru (4 gün önce)M.Bahadır Altaş isimli kullanıcı yorumuna
    Evet doğru sadece yazıyorsunuz yaşım kadar yazıyorsun başka bir şey bilmiyorsun bir 1gr kayısılı köylüden alıp ihraçatını yaptın mı ihraçat ne olduğunu biliyormusun yurt dışı pazarının ne olduğunu biliyormusun hangi ülke nasıl bir talepleri olduğunu biliyormusun hangi ülkeni taşıma maliyetin gümrük vergisini müsteri çeşitini avrupa ülkesini amerika kıtasının uzakdoğu orta doğu müşterisinin talep ve isteklerini yok sadece orada alıntı buradan alıntı işin bu değil mi Türk Malatyalı ihtracatsının Rusya pazarın da Gümrük süz düşük maliyetle gelen tacikistan İran kayısı ile mücadelesini biliyormusun pazar payı için dönmeyen paraları ihraçatın yparken peşin ödediğin vergisini Amerikan sen daha Malatya kayısını dünya da ismini bilmiyorsun Malatya kuru kayısı sı olarak bilinir dünya kuru kayısı lideri olduğumuz tamam yaş kayısıda bir pazar Avrupa ülkelerinin hangi yaş kayısılı aldığını biliyormusun İspanya da ve Yunaistan yaş kayısı ile Malatya yaş kayısını Maliyetin ne kadar araların fark olguğunu biliyormusun benim tır 2/3 günde almanya da fransa da ama ispanyol veya yunanistan tırı 2 saat sonra pazarda nakliye sıfır maliyet gümrük vergisi sıfır sen gel bu pazarda yarışın içinde ol haaaaa seni yazdığın makaleleri yaladık yuttuk o makallerin sayısını 10 katı ihraçat yapmışılığım var bir ülkele değil 10 larca ülkele senin gibi belki süslü laflar kelimeler yazamıyorum ama rusya da amerikaya iraktan kazakistana ukraına da arabistan israil ok işte biz ne zaman sizler gibi masa başında ferman yazanlarında uzak durulsak kayısı o zaman bir şeye yarar önümüz açılır.....
    %17
    %83
    Yanıtla
  • Bay yanlış ve doğru önce Bahadır Beyin kim olduğunu öğreneceksin. Kendisi bu sitede Malatya'nın çeşitli sorunlarıyla ilgili gerçekleri, eleştirilerini ve çözüm önerilerini sık sık gündeme getirmektedir. Bu şehrin bir sorumlu insanı olarak, bu kent için yaptıklarını bilmiyor olabilirsin, ama bu seni tipik avare keser yapmamalı. Senin hoşuna gitmeyen yazı, ama örneğin Kayısının Malatya'daki en önemli uzmanı ve yayınlanmış birçok kitabı bulunan Prof.Dr. Bayram Asma'nın takdir ettiği bir yazıysa, haddini aşmayacaksın. Senin kendi doğruların olabilir. O masa başında ferman yazdığını iddia ettiğin insanın, Malatya için yaptıklarını, yazdıklarını bu sitenin arşivinden bul, belki sen de onun yazdıklarıyla yoluna sokulan işlerden faydalanmışsındır.
    %63
    %37
    Yanıtla
  • Arif (5 gün önce)
    Biz 1960ları geride bıraktığımız için hatırlatmanızda güzeldir, güzel olmuştur; belki bir yerde faydası olur... Bugünkü kayısının geleceğini yazmanı daha önemsiyorum. Kayısıda ne sağlık var ne de hijyen denilen ticaret kuralı hiç yoktur. Gelin siz bunu gündem yapın. Ayrıyeten şuanki en büyük sorun olan çiftbaşlı ticaret merkezleridir; bunuda çözmek gerekiyor.
    %84
    %16
    Yanıtla
  • Kerem Sarı (5 gün önce)
    Kaleminize sağlik herşry iyi guzelde Buyüksehir yasasiyla köylerin sdinin mwhalle olmasi hizmet almasini sagladı.Daha once hangi koye nerden gidilir tabela bile yoktu.Şimdi buyük şehir köylere hizmet ediyor.Alt yapisina bakiyor.Adı mahalle oldu diye toprakara mi birsey oldu.Yazinin sonucunu siyasi demeclere bağlamak bir çuval inciyi suya vermek demek oldu.
    %38
    %62
    Yanıtla

Mustafa Bahadır Altaş yazıları

Reklam