Malatya Turgut Özal Üniversitesi'nin (MTÜ), 2018- 2022 yılları arasında rektörlüğünü yapan, hakkında yolsuzluk, usulsüzlük, yasadışı iş ve işlemler, sebepsiz zenginleşme vb. iddialarla çeşitli soruşturmalar açılan Aysun Bay Karabulut'un, "Görevi Kötüye Kullanma" iddiasıyla hakkında dava açılan 1.Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya katılmaması üzerine, mahkemece 'zorla getirme emri düzenlenmesi' kararı alındı. Eski rektörün, ikinci duruşmaya polis zoruyla getirileceği öğrenildi.
GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA DAVASI
MTÜ'de personel G.S., öğretim üyesi K.G. ile eski genel sekreter Ömer Akkuş ile kamuoyunda “tırnakçı öğretim görevlisi” olarak bilinen ve temizlik işçisi olarak alındığı üniversitede Aysun Bay Karabulut tarafından 2 yıl içinde Öğretim Görevlisi yapılan Ezgi Budak S.’un “Kamu görevlisinin Resmi Belgede Sahteciliği, Görevi Kötüye Kullanma” iddialarıyla yargılandıkları Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne üniversitenin eski rektörü Aysun Bay (Karabulut) hakkında “Görevi kötüye kullanma” iddiasıyla hazırlanan iddianamenin eklenmesi ile birleştirilen davanın ilk duruşması geçtiğimiz günlerde yapıldı.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya eski genel sekreter Ömer Akkuş ile geçtiğimiz aylarda rektörlük dönemindeki tüm yasadışı iş ve işlemlerde yasal bir görev ve yetkisi olmadığı halde etkisi olduğu öne sürülen kocası Ercan Karabulut'tan boşandığı için Aysun Bay adını kullanan eski rektör katılmazken, diğer sanık ve avukatları hazır bulundular.
İşçi olarak alındığı Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nde 2 yıl içinde önce işçi, ardından memur yapılan ve sonrasında da üniversite bünyesinde üniversitenin “yetki belgesi olmadan” usulsüzce verdiği ilanda şart koşulan Tırnakçı belgesi ile diğer belgelerle ile Öğretim Görevlisi yapılan Ezgi Budak S., hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, kendisinin 2018 ile 2021 yılları arasında üniversitede kuaförlük yaptığını ileri sürdü.
Üniversitedeki idari görevi esnasında Ezgi Budak S.'nin (yandaki fotoğrafta) öğretim görevlisi yapılması için sağlanan belgelerde imzası bulunması nedeniyle yargılanan G.S.,” Ben 2021 yılının 7. Ayından itibaren Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığında Daire Başkanı Vekili olarak toplam da ay süre ile görev almıştım. Evraka konu tarihlerde personel daire Başkanlığı’ndan Umut T. beni arayarak diğer sanık Ezgi Budak'ın görev yeri belgesinin yazılıp gönderilmesini istedi. Bana rektör hocanın talimatı olduğunu söyledi. Ben personel bilgilerinin hiç elimizde olmaması ve neden kullanılacağını bilmemem sebebiyle bu işlemi yapmadım. Bundan dolayı da 4 kez Umut ile görüştüm. 4. Aramasından sonra Personel Daire Başkanlığı'na gittim. Burada Umut T ile yüz yüze görüştüm. Bana rektör hocanın beklediğini söyleyerek “Ezgi hanımın çalışma tarihleri şunlardır’ diyerek küçük bir kağıda yazarak verdi ve ‘rektör hoca bekliyor yazıya cevap verin’, dedi. Ben de kendilerine ‘tüm veriler sizde. Bizim elimizde bir bilgi yok. Benden neden bunu istiyorsunuz’ dedim. O da bana geçmişe dönük kayıtların olmadığını, şimdiye kadar hep şifai olarak evrakın düzenlendiğini söyledi. Ben Umut'un odasından çıktıktan sonra Strateji Geliştirme Daire Başkanı Zerrin G. beni Whatsapp üzerinden arayarak doktor öğretim üyesi Neşe K.'ın odasına davet etti. Ben odaya gittiğimde odada Ezgi Budak, Neşe K. ve Zerrin G. bulunmaktaydı. Onlar da bana TYP 4D ve 4B personellerinin görevlendirilmelerini daha önceden şifahen yapıldığını söylediler. Ben odama geçtikten sonra rektör hoca da beni aradı ve sert bir ses tonuyla “acil olarak yazıyı beklediğini” bana iletti. Ben de bunun üzerine söz konusu verilen talimatlar doğrultusunda düzenledim. Bu belgenin neden kullanılacağını bilmiyordum. Rektör hoca ile yaptığım görüşme sırasında Onur K. da yanımdaydı. Onunla bir bütçe ile alakalı çalışıyorduk. Ben ayrıca bu yazının istenilmesine dair 01/11/2021 tarihli Personel Daire Başkanlığı'nın yazısını sunmak istiyorum. Buradan da görüleceği üzere 3 farklı birimden evrak istenmiştir. Benim burada dikkat çekmek istediğim husus İdari Ve Mali İşler Daire Başkanlığı SGK Hizmet Döküm Belgesi'ni göndermesine rağmen bu durum personel daire başkanlığınca dikkate alınmamış. Evrak sümen altı edilmiş. Sadece Ziraat Fakültesi ile bizim yazımız baz alınmıştır. Ben bu hususu soruşturma aşamasında da ifade ettim. Ancak soruşturmacı bunu işleme almamıştır. Ben Ezgi Budak'ı üniversite içerisinde özellikte rektörlükte çalışırken görüyordum. Bazen hastanede de çalışmalarına denk geliyordum. Kendisi ile bir samimiyetim yoktur. Pandemi dönemim oldu için benim daire başkanlığı vekili yaptığım süreçte kuaför kapalıydı. Daha sonra da kuaförü de işleten üniversitenin şirketindeki usulsüz çalışmalardan dolayı şirketi kapattım. Ayrıca şunu da eklemek istiyorum. Alım ilanında 9. Maddede çalışma şartı için "ilgili kurumdan alınmış ıslak imzalı belge ile SGK'den alınmış prim gün sayısını ve iş kolunu gösterir imzalı belgenin" baz alınması gerekmektedir. Dolayısıyla bizden istenilen ve düzenlenen belgenin öğretim elemanı alımı açısından bir fonksiyonu yoktur. Dolayısıyla öğretim elemanı alınırken jüri tarafından bu belgenin olup olmadığının da kontrol edilmesi gerekirdi. Son olarak sunmuş olduğum yazıda görülmekle bizim personel alımına ilişkin olarak benim düzenlediğim yazının istenildiğine dair bir açıklama yoktur. Ben en başından beri bu yazının neden istenildiğini bilmiyordum. Öncelikle beraatimi, mahkeme aksi kanaatteyse lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ederim.” dedi.
İdari görevindeki imzadan dolayı yargılanan Öğretim Üyesi K.G. ise savunmasında şu ifadeleri kaydetti:
“Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak görev yapıyorum. O tarihlerde ziraat fakültesi dekanı olarak görev almıştım. Personel Daire Başkanlığı'ndan bize genel sekreterlikçe yazı gönderilince ben de yazı ile alakalı konuşmak üzere hemen bir üst katta bulunan genel sekreterlik mekanına gittim. Burada yanlış hatırlamıyorsam Ezgi hanım da bulunmaktaydı özel kalemde başka 2-3 kadın da vardı. Ben Genel sekreterlikten gelen yazıya nasıl cevap vermem gerektiğini sordum. Onlar da bana önemli bir şey olmadığını, sadece görev alıp almadığını bildirmemin yeterli olacağını söylediler. Ben de kalite denetimlerinde sunulmak üzere ilgili personelin çalışıp çalışmadığını dökümante etmek amacıyla kullanılacağını düşünmüştüm. Yazmış olduğumuz yazıda da özellikle Sağlık Kültür ve Daire Spor Başkanlığındaki görevine ek olarak kurumumuzdaki laboratuvarlarda çalıştığını belirtmiştim. Ezgi hanım'ın üniversitenin kurulduğu tarihten bu yana pek çok birimde çalışırken görmüştüm. Kendisini tanıyordum. Üniversitemiz yeni kurulduğu için ve tek bir binada faaliyet gösterdiği için sık sık karşılaşmaktaydık. Bu evrak bir belge değildir. Kurum içi yazışmadır. Bu belge iş alımına esas alınamaz. Mesleki tecrübesini gösterir bir yazı değildir. Kaldı ki gerçeğe aykırı da değildir. Zira yazıda da belirttiğimiz şekilde kurumumuzda görev yapmıştır. Soruşturma aşamasında da bu hususları soruşturmacıya dile getirmiştim ancak maalesef dikkate alınmadı. Tamamen zorlama bir kararla yargılanmaktayız. Diğer sanık Gani'nin de belirttiği şekilde öğretim elemanı alımına ilişkin olarak gerekli belgelerin kontrolü de ilgililerce yapılmamıştır”
K.G.’nin avukatı ise yaptığı savunmada, “Müvekkilin vermiş olduğu belge net olarak bellidir. Müvekkil diğer sanık Ezgi'nin laboratuvarlarda çalıştığını belirtmiştir. Az önce sanık Ezgi de bu durumu doğrulamıştır. Ayrıca bahçe bitkileri bölüm başkanlığı'nın 02/01/2024 tarihli yazısını da dosyaya sunmak istiyoruz. Bu yazıda da sanık Ezginin müvekkilin görev yaptığı dönemde temizlik işleri ile ilgili görev aldığı açıkça belirtilmektedir. Gerekirse ilgilileri biz hazır ederek tanık sıfatıyla dinletebiliriz. Bir kişinin bir öğretim görevli olması için gerekli hangi şartların olduğu net olarak bellidir. Bu yazı bir iç yazışmadır. YÖK'ün bu evrakı denetlemesi gerekir. Üst kurum bunu denetlemekle görevlidir. Bu belge 3. bir yerde kullanılmamıştır. Aldatıcı mahiyeti yoktur. Bu eksikliklerin sorumluları müvekkil değildir. İsnat edilen suçun yasal unsurları hiçbir şekilde oluşmamıştır. Aşamalarda savunmamızı detaylı olarak sunduk. Bizce burada asıl sorumlular gerekli inceleme ve denetlemeleri yapmayan Personel Daire Başkanlığı jüri üyeleri ve komisyon müdürüdür. Hiçbir şekilde suçlamaları kabul etmiyoruz. Ayrıca konuya ilişkin olarak Turgut Özal Üniversitesi Personel Daire Başkanlığı ile Meslek Yüksek Okulu Müdürü ile kurum jüri üyeleri hakkında herhangi bir soruşturma olup olmadığı hususunun sorulmasını talep ederiz.” dedi.
Ezgi Budak S., tartışmalı durumu nedeniyle, Aysun Bay Karabulut'un rektörlük görevinin sona ermesinin ardından üniversiteden istifa etmiş, ancak daha sonra yeniden dönme talebinin koşullarının uygun olmaması yüzünden reddedilmesi üzerine üniversite aleyhine yargıya başvurmuş, ancak davayı kaybetmişti.
ESKİ REKTÖRÜN ZORLA GETİRİLMESİNİ SAVCI İSTEDİ, MAHKEME KARAR VERDİ
Malatya Turgut Özal Üniversitesi vekili Av. Muhammed Servet Akçınar ise kurum olarak şikayetçi olduklarını ve davaya katılma taleplerinin bulunduğu bildirdi.
Duruşma savcısı da mazeretsiz duruşmaya katılmayan sanık Aysun Bay hakkında zorla getirme işlemi düzenlenmesi, Ömer Akkuş hakkında zorla getirme işlemi yapılmaksızın savunmasının tespiti için yeniden işlem yapılmasını, beyanları tespit edilemeyen tanıkların beyanlarının tespiti için işlem yapılması talep etti.
Duruşmayı sonlandıran Mahkeme Heyeti, Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin suçtan zarar görme ihtimali nedeniyle davaya katılmasını kabul ederken, Olaya ilişkin olarak bilgisi olduğu anlaşılan tanıklar Umut T., Zerrin G., Onur K., Mehtap G. ve Neşe K.'ın dinlenilmesini kararlaştırdı.
Mahkeme Heyeti, mazereti olmaksızın duruşmaya gelmeyen sanık Aysun Bay (Karabulut) hakkında zorla getirme emri düzenlenmesi içinde karar alırken, diğer sanık Ömer Akkuş’a da sağlık mazereti dikkate alınarak dinlenilmesi için yeniden duruşma gün ve saatini bildirir çağrı çıkarılmasını kararlaştırdı.
Mahkeme Heyeti, Malatya Turgut Özal Üniversitesi Rektörlüğü'ne müzekkere yazılarak iddia konusu suçlara ilişkin olarak Personel Daire Başkanlığı İlgili jüri üyeleri ve Meslek Yüksek Okulu müdürü hakkında soruşturma yapılıp yapılmadığının sorulmasına, varsa bu evrakların gönderilmesinin istenilmesine de karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
malatyahaber.com
KAPAK FOTOĞRAFI: Ağır Ceza Mahkemesi'nde ‘Görevi Kötüye Kullanma’ suçlamasıyla yargılanan MTÜ eski rektörü Aysun Bay ile yine aynı davada sanık olan üniversitedeki yakın çalışma arkadaşı, eski daire başkanı ve genel sekreter Ömer Akkuş