SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Annemi ve Babamı Anıyorum

Annemi ve Babamı Anıyorum
A- A+ PAYLAŞ

Prof.Dr. Esin Emin ÜSTÜN

1906 doğumlu olan annem 24.03.1990, 1905 doğumlu olan babam ise, 4.03.2004 tarihinde aramızdan ayrıldılar.

Daha önceki yazılarımda  belirttiğim gibi her ikisi de kuşaktan kuşağa Malatya kökenlilerdi.

Babam ailesi ile ilgili çok fazla anılarını anlatmaz, ancak annem o yıllarda yaşadıklarını yeniden yaşarcasına hüzün içinde bize sık sık anlatmak isterdi.

Osmanlı'nın çöküş dönemini yaşayan annemin ve babamın genellikle anıları derin bir yoksulluk ve askere gidip de dönmeyen ya da sakat olarak dönen babaları ve yakınlarıyla ilgiliydi.

1914-1916 yıllarını çocuk olarak iyi hatırlayan annem cepheye asker gönderildiği günlerde davullar çalındığını ve Yemen Türküsünün söylendiğini anlatırdı.

''Burası Muş'tur yolu yokuştur

  Giden gelmiyor acep ne iştir...''

Bu türküyü ne zaman radyoda duysa babasının ve amcasının askere gidip bir daha dönmedikleri o günleri anımsar, derin bir hüzün yoğunluğu içinde olurdu.

Savaştan dönebilenlere annesiyle birlikte gidip babasını sorduklarında Hasankale'de şehit olduğunu öğrenmişler.

Hükümet binasının bulunduğu yerde ambarları (depoları) olan anneannenin ekonomik koşulları iyi olmasına karşın her nedense yapayalnız kalan kızına ve torununa önemli bir yardımda bulunmuyordu.

Geçimlerine destek veren amca da askere alınınca çok sıkıntıya düştükleri için çuvallarla çekirdek alıp kırarak yaşama tutunmaya çalışmışlar.

Babası gibi amcası da askerden dönmemiş ve bir süre sonra Sarıkamış'a gönderilen askerlerin içinde olduğu haberi gelmiş.

Gidiş o gidiş...

''Dağlarda donarak ölen on binlerce şehitten biri de benim amcam'' derdi annem.

Ablamın doğumunu görevli oldukları İsmetpaşa Nahiyesinde bir ebe yardımıyla evde yapan annem doğumdan çok kısa bir süre sonra püerperal sepsise (loğusa humması) yakalanmış.

Antibiyotiklerin olmadığı o dönemde aylarca yüksek ateşle yatmak zorunda kalmış.

Ağır seyreden loğusa humması zaman içinde endokardit ve ensefalit tabloları oluşturarak beyni ve kalbini de etkilemiş.

Sevgili anneciğim yaşamı boyunca kalp kapağındaki problemlere karşın hayata tutunmaya çalışmıştı. 

1990 yılında iki gün hastanede kaldıktan sonra istediği oldu. Çekmeden, çektirmeden 84 yaşında bu alemden ayrıldı.

Babam oldukça sağlıklı bir yaşam sürdü. 

Çocukken hatırlıyorum. 

Yaz, kış demez çok erken kalkar mutfağımızın önündeki küçük tahta alanda bir süre vücut hareketleri yapardı.

Bu alışkanlığını 90 yaşına kadar da sürdürdü.

Ayrıca Ankara'da Ulus'a ve Kızılay'a Bahçelievler'den kilometrelerce yolu çoğu kez yürüyerek gittiği de olurdu.

Çok özlediği memleketi Malatya'yı ve oradaki yeğenlerini gidip görmek istediğinde doksan bir yaşındaydı. 

Ablam ve ben bir problem yaşayabilir korkusuyla karşı çıkmıştık bu yolculuğa.

Tek başına uçağa binip gitmiş ve oradan telefonla bizi coşkuyla, sevinçle aramıştı.

Her yaşamın doğumla başlayan ölümle biten kaçınılmaz bir sonu var. Sevgili babamızı da 2004 yılında 99 yaşında yitirdik.

Sağlığının iyice bozulduğu son üç ay içinde  Ankara'da yaşadığı için sık sık ziyaretine gittim.

Vefatından yaklaşık yirmi gün önce son gittiğimde bana söylediği:

''Beni İzmir'e, kendi hastanene götür...'' sözleri hala kulaklarımda. Genel durumu nedeniyle isteğini yerine getirememiş olmanın acısı ise yüreğimin derinliklerinde.

Annem ve babam her ikisi de mart ayında vefat ettiğinden Cumhuriyet Gazetesi Türkiye baskısına anma ilanı veriyorum.

Bu yıl da aynı ilanı vereceğim.

Tüm sevdiklerimiz gibi onlar da bulundukları yerde pırıl pırıl ışıklar içinde olsunlar.

                                         ANMA

               Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarından itibaren

         Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim ordusunda yer alarak 

                    fikri, vicdanı hür aydınlık kuşakları yetiştiren

                                 Cumhuriyet Çınarlarından 

                                  Sevgili Annem ve Babam

                                             Öğretmen

                                Refika ve Tevfik GÜNEL'i                

                     ölüm yıldönümlerinde özlemle anıyorum.

                              Prof. Dr. Esin Emin ÜSTÜN

________________

KAPAK FOTOĞRAFI: Babamın başöğretmen olduğu Sümer İlkokulu'nun bahçesinde ablam, babam, ben ve annem birlikteyiz (Ağustos-1957, Malatya).

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

13 yorum yapılmış

  • Ümit Nursun BÜYÜKKUTLU (1 ay önce)
    Yakinen tanıma şansına sahip olduğum değeri anneniz Refika öğretmen ile, çok değerli babanız Başöğretmen Tevfik Bey amcayı,saygı ve rahmetle anıyorum.Ne mutlu ki onlara, sizin gibi vatana yararlı bir evlat yetiştirmişler.Işıklarda huzur içinde uyusunlar.
    %50
    %50
    Yanıtla
  • Ahmet oktay (1 ay önce)
    Allah sizlerle uzun ömürler versin hocam ,siz Malatya'nın gururusunuz has malatyalısınız.
    %50
    %50
    Yanıtla
  • 2006 mezunu (1 ay önce)
    Sayın hocam sümer mezunu ve genç kuşaktan biri olarak bugün yıkılan okulu başka bir adla yapmaları beni çok içten üzdü. Orası binası olmasa bile adıylada bir tarihti. Evet çok eski değil ama kuşaklar eskiten bir eğitimin yuvasıydı. Keşke eski ismiyle inşa edilseydi
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Hasan DEMİRBAĞ (1 ay önce)
    Esin Hocam Malatya'nın yakın geçmişine ışık tutan, diğer yazılarınız gibi bu kıymetli satırları da büyük bir zevkle okudum. Elinize sağlık. Anneniz ve babanız için ebedi hayatlarında rahmet ve mağfiret, sizler için de sağlık ve afiyetler diliyorum.
    %88
    %12
    Yanıtla
  • Esin Emin Üstün (1 ay önce)Hasan DEMİRBAĞ isimli kullanıcı yorumuna
    Değerli ve vefalı dost Sayın DEMİRBAĞ, yıllar ve yıllar sonra Malatya ile, siz değerli dostlarımla bana buluşma olanağının yolunu bir telefon görüşmemizden sonra açan sınıf arkadaşım rahmetli Celal Beye tükenmeyen teşekkürlerim var. O'nu nasıl unutabilirim? Sizi tanımak da bana dost olarak çok şey kazandırdı. Sağ olun, var olun. Bu arada kendi haber sitesinde yazılarıma her zaman yer veren Sayın İsmet Yalvaç Beye şükranlarımı sunmak isterim. Sağlık dileklerimle, selam ve saygılar sayın Demirbağ...
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Erdal KAKELER (1 ay önce)
    Çok kıymetli bir insansınız rahmetli babam Hasan KAKELER uzun bir mesai harcadınız hepimizde emeğiniz çok var.Ablam Esin KAKELER in isim annesiniz.Her zaman saygı ve sevgi ile sizi anmaktayız.Ellerinizden öper saygı ve sevgi ile selam ederim.ALLAH sizleri başımızdan eksik etmesin. Afiyet ve sağlıcakla kalın..Erdal KAKELER...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Esin Emin Üstün (1 ay önce)Erdal KAKELER isimli kullanıcı yorumuna
    Merhaba Sevgili Erdal. Yazıma ta İzmir'den ulaşarak okumanız ve değerlendirmeniz beni çok mutlu etti ve eski yıllara götürdü. Ege Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalının Kurucusu Emin Faik ÜSTÜN Hocanın kuruluş yıllarının zor koşulları içinde babanız rahmetli Hasan KAKELER'' de vardı. Çalışkan ve vefalı bu elemanı mezun olduktan iki ay sonra asistan olarak göreve başladığım Radyoloji anabilim dalında ben de tanıdım ve daha sonra uzun yıllar birlikte çalıştık. Ersin, Esin ve Erdal kardeşleri ve değerli annelerini unutmadım , unutmayacağım. Sağlıkla kalın. Sevgilerimle... Esin Emin ÜSTÜN
    %100
    %0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (1 ay önce)
    Esin hanım, cumhuriyetimizin ve onun sağladığı hakların kıymetini bilen o güzel insanlar çekip gittiler bu dünyadan. Günümüzde ise cumhuriyetin sağladığı hakların farkında olmayan, ülkenin kurucusuna ve değerlerine hakaret etmeyi kendinde marifet sayan, ne yazık ki cahil bir nesil ile karşı karşıyayız. O güzel insanların emanetlerine ne yazık ki sahip çıkamadık. Güzel yazılarınızı okuyup takip ediyor ve Malatyamız özelinde cumhuriyetimizin kıymetini daha iyi anlıyoruz.
    %62
    %38
    Yanıtla
  • Vatandaş (1 ay önce)
    Başın sağolsun hocam iyi günler
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Levent (1 ay önce)
    Elinize sağlık Hocam. Yine güzel bir yazı olmuş.Aranızdan ayrılan Anne ve babanıza rahmet , Size de Sağlıklı uzun ömürler diliyorum.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Selahattin (1 ay önce)
    Malatya Haber'deki yazılarının bu sonuncusunun içerdiği aile öyküsü, Atatürk sevgisi ve Cumhuriyet değerlerine bağlılığını, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu iradesinin ortaya koyduğu 'Fikri hür, vicdanı hür' nesiller yetiştirme iradesine eğitimci bir ailenin ferdi olarak sonuna kadar sahip çıktığını anladığım çağdaş Cumhuriyet kadını Esin Hocamızın, bu değerlerinin hangi gerçekler üzerine bina edilmiş olduğunun çok değerli bir kanıtı. Bir ferdi şark cephesinde Hasankale'de, bir ferdi Sarıkamış soğuğunda şehit olan ailenin mensupluğunun, size bu ülkenin kurucu değerleri ve Cumhuriyetine bağlılığınızın temelini ve bilincini oluşturduğunu düşünüyorum. Kendi köklerinde böyle bir öyküsü ve geçmişi olmayan, kurtuluş ve kuruluşa bu nedenle sahip çıkmadığı gibi karşı olanların ses yükselttikleri bu dönemde, siz ve yazılarınızın değeri çok daha büyük. Değerli aile büyüklerinize Allah'tan rahmet, size sağlık ve esenlikler diliyorum. Sağ olun, var olun, değerli hocam, saygı değer hemşehrim.
    %75
    %25
    Yanıtla
  • Esin Emin Üstün (1 ay önce)Selahattin isimli kullanıcı yorumuna
    Sayın Selahattin Bey, Böylesi içten, böylesi değerli ve aydınlık yorumu sizden almak ve hala ışık saçan dostlar ve hemşeriler var diyebilmek benim için en güzel bir değerlendirme oldu. Malatya'nın ve insanlarının farklılığını oranın gerçek havasını soluyanlar, tertemiz toprağına ayak basanlar çok iyi biliyor ve bilmeye de devam edecekler. Size sağlıklı, huzurlu ve geleceği güzel günler diliyorum. Saygılarımla. Esin Emin ÜSTÜN
    %90
    %10
    Yanıtla
  • Atatürk " elde ettiğimiz tüm başarılar doğrudan doğruya türk milletinin halkının eseridir " demiştir. yani sadece şunlar bunlar dememiş. ama Atatürk böyle değerlendiği halde birileri "sadece biz" diyor Bakın Kurtuluş savaşına , sadece sizin düşüncede olanların dedesi mi gitti ve şehit oldu. Atatürk ,en başta her inançlardakileri toplayarak mili birliği sağladı ,mlli bilinci oluşturdu. . her kim ki Atatürk ün çağdaşlaşma idealine ,ülküsüne katkı sunuyorsa gerçek Atatürkçü odur, onlardır. bu ise sadece söylemle olmaz. bir bakıyorsunuz tüm tutumları atatürkçülüğe aykırı olanlar müthiş atatürkçü geçiniyorlar örneğin atatürk. " vatan bir bütündür parçalanamaz" sloganı ile yola çıkmıştır . peki buna aykırı tutumlar içinde olanlara ne demeli
    %89
    %11
    Yanıtla

Prof. Dr. Esin Emin Üstün yazıları

Reklam