SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Nerede Şimdi O Şarkılar?

Nerede Şimdi O Şarkılar?
A- A+ PAYLAŞ

Prof.Dr. Esin Emin ÜSTÜN

Bir zamanlar gerçek sevgi ve gerçek aşk vardı. 

Bencillik ve çıkar ilişkileri söz konusu olmadığından duygular her şeyin önüne geçerdi.

Doğal bir ölümle ölmez aşk. 

Kaybedilen sevgililerin anılardan bile uzun yaşayan sevgileri yaşamda derin izler bırakıyor.

Çoğu güzelliğin yitirildiği şu günlerde dostlukların, paylaşımın, sevgilerin ve şarkıların hepsinin ömrü kısa.

Eski şarkıları, bendeki izleri büyüdükçe büyüyen şarkıları düşünüyorum... 

Onlar insanların kalplerini, gönüllerini titretirdi güfte ve besteleriyle.

Şimdikiler öyle mi?

Birçoğu adeta uçuk kaçık ve dinleyenin bedenini titretiyor yalnızca.

Malatya Lisesinde öğrenim gördüğüm, çocukluktan genç kızlığa geçiş yaptığım 1950'li yıllar.

Türk Sanat Müziğine ve yorumlayan sanatçılarına ilgi duyduğum için her hafta çıkan 'Radyo Dünyası' ve 'Radyo Haftası' dergilerini bir kitabevinden dönüşümlü olarak alıyorum.

Kitabevi, yanlış hatırlamıyorsam Kışla Caddesi üzerindeki Şekerci Ali Bey ile İstanbul Şekercisinin dükkanlarının karşında bir yerdi.

Derslerimi ve ödevlerimi bitirdikten sonra bu dergileri sakin bir köşeye çekilip keyifle okuyorum.

Babamın verdikleri harçlıklarımızı ablam harcamaz, biriktirirdi.

Ben ise, dergiler yansıra çikolata alırdım.

Türk Sanat Müziğine olan ilgim ve merakım her geçen gün artıyordu.

O sıralar Kore Savaşına asker gönderdiğimizden Ankara Radyosunda saat: 12.oo- 13.3o arası askerlerimizin istekleri çalınırdı.

Ablamla birlikte öğlen arası yemek yemeğe eve geldiğimizde yemeği kimin ısıtacağını tartışırken ben bu istek şarkılarını dinlemek için ısıtma işlemine katılmaz ya soğuk yer ya da yemeden okula dönerdim.

Misafir odamızda yer alan radyomuz uzun yıllar kullandığımız General Elektrik marka önünde düğmeleri bulunan bir radyoydu.

Karlı ve fırtınalı havalarda radyo yayınında ses azaldığından kulağımı adeta radyoya yapıştırarak yine de o şarkıları dinlediğim olurdu.

Bir gün anneme keman çalmak isteğimi söylediğimde, çok kızmış ve

''Sen derslerinle uğraş! İleride fırsatın olduğunda öğrenirsin!..'' demişti.

Türk Sanat Müziğine olan ilgim ve hobim ileriki yıllarda da hiç azalmayacak beni yoğun çalışma ortamım içinde dinlendirecek tek unsur olacaktı. 

Eğer fırsatım olabilseydi mesleğim yanı sıra bu müzik dalının eğitimini almayı ve bir müzik aletini de notalarıyla çalmayı isterdim.

Lise birinci sınıfın yaz tatilinde annemle birlikte İstanbul'a yakın akrabası olan Duman Ailesine gitmiştik. 

Kuzinim Muazzez Abla (Malatya Lisesinde Coğrafya Öğretmenliği de yapmıştı bir dönem) benim Türk Sanat Müziğini ve sanatçılardan Perihan Altındağ Sözeri'yi (kapaktaki fotoğrafta) sevdiğimi bildiği için onun Gülhane Parkındaki halka açık konserine gitmemizi sağlamıştı. 

Türk Sanat Müziği şarkılarının güftelerindeki sözcükler yoğun ve derin duygular içinde tutar beni.

İşte bunlardan birkaçı.

Bir şarkı ki sözcükleri gerçek sevgi kadar saf ve temiz.

''İşte bu bizim hikayemiz

  Öyle saf öyle temiz

  Kenetlenmiş ayrılamaz 

  Kalbimizde ellerimiz...''

Sevginin derin özlemini tanımlayan bu şarkıya ne demeli?

''Avuçlarımda hala sıcaklığın var inan

  Unuttum desem de yalan vallahi yalan

  Hasretin içimde hep alev alev yanan

  Unuttum desem de yalan vallahi yalan...''

Şimdi aramızda olmayan değerli bestekar ve şair Yusuf Nalkesen'in eserindeki sözcükler nasıl da etkileyici?

''Gölgesinde mevsimler boyu oturduğumuz

  Hep el ele vererek hayaller kurduğumuz

  Kimi üzgün kimi şen neşeyle dolduğumuz

  O ağacın altını şimdi anıyor musun

  O güzel günler için bilmem yanıyor musun...''

Besteci İrfan Özbakır'a ait hüzzam makamındaki şarkıda derin sevginin, özlemin kelimelere dokunuşu söz konusu.

''Bir sen kaldın içimde bir de o hatıralar

  Öldürür her gün beni kalbimdeki yaralar

  El ele göz gözeydik seninle bir zamanlar

  Öldürür her gün beni kalbimdeki yaralar...''

Nerede şimdi o şarkılar?.. 

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

11 yorum yapılmış

  • Emin Akay (2 hafta önce)
    Sayın hocam, Ben de o yıllar (1950-56) Malatya Lisesindeydim. Anlattığınız her şey ''bana o günleri geri getiriyor''. O şarkıları bestekarlar ,o ses sanatçıları yok artık. sadece onlar değil, binlerce yılda oluşmuş öz kültürümüz de kayboluyor,şarkılarla beraber.... Saygılar ve mutluluklar dilerim.
    0
    0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (2 hafta önce)
    Esin hanım, Perihan Altındağ Sözeri, Müzeyyen Senar, Safiye Ayla ve Hamiyet Yüceses müzik ve ses anlamında ülkemizde bir döneme damgasını vurmuş değerli kadın sanatçılarımızdır. Yerleri doldurulamamıştır.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • 1748616959 (2 hafta önce)MUSTAFA isimli kullanıcı yorumuna
    Türkü Ana Zehra Bilir de unutulmazlar arasındadır. da var.
    %0
    %100
    Yanıtla
  • Ayşe Aksoy (2 hafta önce)
    Esin hanımcım kaleminize ve ruhunuza sağlık,.Hepsinin bende ayrı ayrı anıları var.bende bir. İlave yapayım izniniz olursa Benzemez kimse sana Tavrına hayran olayım.sonsuz sevgi ve saygılar,
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Can (3 hafta önce)
    Değerli hocam merhaba benim yaşım 38 o dönemleri bilmem ama yazılarınızı o dönemde yaşamış gibi hissederek okuyorum nedenini bende bilmiyorum belki çocukluktan kalma hisler diyelim bilmiyorum belkide malatya sevdalısı olduğumdan ama heyecanla ve severek okuyorum Allah size sağlık sıhhat uzun ömür versin yüreğinize sağlık saygılarımla…
    0
    0
    Yanıtla
  • eski stad seyircisi (3 hafta önce)
    Hocam şekerci ali şekerci ibrahim dayının oğlu olurdu bildiğim kadarıyla ibrahim dayı irice tombul yapılıydı oğlu Ali ise babasının yanında ufak kalırdı. Bildiğim kadarıyla istanbul şekercisinin sahibi şekerci İbrahim dayı idi diğer oğlu ile beraber çalışırlardı. Ali ayrı çalışırdı. İbrahim dayının beraber çalıştığı oğlu ismini hatırlayamdığım oğlu İstanbula gitiğini duydum evleri de Sivas caddesindeydi diye biliyordum. İNÖNÜ stadı nın karşısında sekerci İbrahim in evi oradaydı. Kitapçı da Haşmet veya Sümer kitabevi diye hatırlıyorum. Haşmet kitabevi daha sonra kışla caddesinin yukarı kısmına, Evin kitabevinin yan tarafı veya Evin kitabevinin yerine taşındı daha sonra da sivas caddesinde yıkılan sehir sinamasının yerine yapılan binanın altındaki dükkanlardan birine veya dokumacı garacının yerine yapılan dükkana taşındılar gibi hatırlıyorum. Hocam hocam eli öpülesi hocam yazdığın yazılarda beni de eski yaşadığım hatıralarıma götürdün geçmişlerine rahmet olsun tüm yazılarını soluksuz okuyorum iyi ki varsın eline emeğine sağlık sevgi saygılarımı sunar huzurlu sağlıklı mutlu yıllar dilerim
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Esin Emin ÜSTÜN (3 hafta önce)eski stad seyircisi isimli kullanıcı yorumuna
    Saygıdeğer yorumcu, anılarınız gerçekten çok değerli ve öylesine yerine oturuyor ki. Katkılarınız için size teşekkürlerimi sunmak isterim. Şekerci İbrahim Efendi belirttiğiniz gibi irice tombul çok sevimli ve sakin biriydi. Lise dönüşü onun önünden geçerek Mücelli Caddesindeki evimize giderken dükkanın önünde oturduğunu çoğu kez görürdüm. Genellikle cumartesi okul bitiminden sonra eve dönüşümde kendimi ödüllendirmek istercesine ondan bir dilim Mabel çikolatası almayı adet edinmiştim adeta. Benim ona doğru yöneldiğimi gördüğünde yavaşça oturduğu yerden kalkar ve dükkana girerdi. Yanlış hatırlamıyorsam bir büyükçe dilim Mabel çikolatası o zaman için 25 kuruş idi. Ne güzel, ne coşkulu, sevgi, ve dostluk yüklü günlerdi o günler. Kitabevi konusuna açıklık getirdiğiniz için de teşekkürler. Size, ailenize ve tüm sevdiklerinize sağlık ve huzur dolu günler diliyorum. Selam ve saygılarımla.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Ümit Nursun BÜYÜKKUTLU (3 hafta önce)
    Güfte ve besteleriyle kalplerimizi ve gönüllerimizi titreten şarkıları anımsatarak, bizleri o güzel radyo günlerine götürdünüz. Türk Sanat Musîkisine ölümsüz eserler bırakan,ünlu bestekâr Yusuf NALKESEN ,Irfan ÖZBAKIR ve diğer kıymetli bestekârları rahmetle anıyor, saygılarımı sunuyorum.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Sevgili Ümit merhaba!.. Yazımı okuyup yaptığın içten yoruma ben de içtenlikle teşekkür etmek istiyorum. Sevgi ve güzelliklerle kal...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Enver KALAYCIOĞLU (3 hafta önce)
    Değerli Hocam...Yaşanmışlıklar insan üzerinde etki yapar. Eski şarkılarda eski türkülerde yaşanmışlıklar var. Güftekar yaşamış bestekar yaşamış okuyan yorumlayan sanatçı yaşamış...Bu şarkılar insanın yüreğine işliyor.. Bir de o gün sanatçıların sesleri yorumları daha farklı, Assolist var. Bu gün sanatçı var ama Assolist yok. Perihan Altındağ Sözeri de söz etmişsiniz...Ses tevazu farklı yorum hepsini görmek mümkün...Örenğin...Semahat Özdenses in Hüseyin Yurdabak ın sözleri ile bestelediği Uşşak makamındaki eseri Her mevsim içimden gelir geçersin , sen vefasız yolcu kalbi viran edersin, merhaba demeden elveda dersin, sen vefasız yolcu kalbi viran edersin..Bu eseri hiçbir sanatçı perhian Altındağ Sözeri den daha güzel okuyamamış. Burada tevazu içeren bir anı anlatayım... Mustafa Sağyaşar ile Perihan Altındağ Sözeri aynı sahneyi paylaşacaklar...Mustafa Sağyaşar Perihan Hanım siz Assolist olun bem Assolist altı olayım der. Perihan Altındağ Sözeri Assolistliği Mustafa Sağyaşar a ikram eder . Aynı nezaketi Müzeyyen Senar da yapmıştır...Mustafa Sağyaşar Hocamızdan bizzat dinledim...İstanabul da Koşuyolu Mahalle Evindeki müzik çalışmasının arasında yaptığım sohbette....Yusuf Nalkesen ise Mustafa Sağuaşar a şöyle der...Mustafa Bey...Benim hangi şarkımı okursanız o hit oluyor...şarkı tutuyor..Sebebi söz yazarı, besteci yorumcu...Bir de içerdiği anlam...Muskimizde öyle şarkılarımız var ki, dört mısradır. Örneklemli açıklamaya çalışırsanız ancak dört sayfada açıklarsınız.. Dört sayfada açıklanak bir aşkı bir sevgiyi dört mısraya sığdırmışlardır...Eski şarkılar çok güzel, günümüzde o kalittede sözler besteler yappılıyor az da olsa... Sevgiler saygılar sunuyorum...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Esin Emin ÜSTÜN (3 hafta önce)Enver KALAYCIOĞLU isimli kullanıcı yorumuna
    Sayın KAYACIOĞLU. Değerli Türk Sanat Müziği sanatçıları ile ilgili sizin de çok önemli anı ve değerlendirmeleriniz olduğu görülüyor. Semahat Özdenses'in o ölümsüz şarkısındaki sözler insanı derin bir duygu fırtınası içinde tutuyor adeta. Sözünü ettiğiniz gibi sanatçı Mustafa Sağyaşar'ın bazı şarkılardaki unutulmaz yorum ve katkısı ise, anılarımızdan hiç silinmedi. Yorumlarınız için teşekkür ediyorum. Sağlık ve huzur dileklerimle selam ve saygılar sunarım.
    %100
    %0
    Yanıtla

Prof. Dr. Esin Emin Üstün yazıları