Bir Dostu Yitirmek
Prof.Dr. Esin Emin ÜSTÜN
''Ben dostlarımı
Ne kalbimle
Ne de aklımla severim.
Olur ya kalp durur
Akıl unutur.
Ben dostlarımı
Ruhumla severim.
O ne durur
Ne unutur.''
Böyle diyor bu dizelerin yazarı.
Ben de tükenmeyen dostlarımı hep ruhumla sevdim ve sevmeye devam ediyorum.
Yıl: 2008.
Bir gün Cumhuriyet Gazetesi kitap ekinde Arguvan Türkü Festivalinden övgüyle söz edildiğini okumuştum.
Yazının sonunda Malatya Belediyesinin kültür yayınlarını sağlayabilmek için gerekli olan telefon numaraları da veriliyordu.
Hemen o gün kendisine ulaştığım duyarlı yetkili bana kargo ile bazı kültür yayınlarını gönderdi.
''Fotoğraflarla Geçmişte Malatya'' isimli kitabı incelerken '82. sayfada' sürpriz bir resimle karşılaştım.
İlkokul dönemimize ait bu güzel anı resminin Celal Yalvaç'ın albümünden ve arşivinden alındığı yazıyordu.
Telefon bağlantıları ile sınıf arkadaşım gazeteci, yazar ve araştırmacı Yalvaç'a birkaç saat içinde ulaşmıştım bile.
Kendisi bana bu tanışmamızdan sonra öyle güzel, öyle değerli kitaplar ve dökümanlar gönderdi ki onları tekrar tekrar okuyarak, CD'leri seyrederek, resimlere bakarak anılara günlerce gömülüp kaldım.
''Mazideki Malatya'' isimli kentin 1940-1955 Yılları arasındaki yaşamını, örf ve adetleri yanı sıra halk kültürünü anlatan '127 kıtalık' şiirini tüm özellikleriyle hiçbir yerde okumamıştım.
Bu şiir sanki Malatya'nın bir tür destanıydı.
İki bin sekiz yılında başlayan telefon konuşmalarımız birkaç hafta öncesine kadar devam etmişti.
Sağlık sorunlarından söz etmez, her zaman iyi olduğunu söyler, yalnızca kulak problemini dile getirirdi son birkaç yıldır.
O'nun Malatya ile özdeşleşen unutulmaz yazıları, eserleri, biriktirdiği değerli kitapları,
arşivi ve anıları kuşaktan kuşağa aktarılmalıdır.
Çocukları yanı sıra kadirbilir hemşerilerimizin ve yetkililerin O'nu en iyi şekilde değerlendireceğini biliyorum.
Yaşamımıza ölüm girdiğinde kaybettiğimiz bu kez içimizde ve ruhumuzda olup bizi terk etmiyor.
Zaman acıların ilacıdır deniyor. Ölüm, öyle bir acı ki ona alışamıyor yalnızca katlanıyorsunuz.
Dostum, sınıf arkadaşım Yalvaç'ın başta çocukları olmak üzere tüm yakınlarına ve de Malatyalı hemşerilerimize başsağlığı diliyorum.
Bu alemden bir Celal Yalvaç da geçti...
Bundan sonra da O'nun sevgisi güneş gibi yeniden sevdiklerinin kalbine doğacak ve asla unutulmayacak.
Değerli dostumu sonsuzluğa uğurlarken diliyorum pırıl pırıl yıldızlar yoldaşı olsun.
KAPAK FOTOĞRAFI: 1949 tarihli arşiv fotoğrafta okla işaretli olanlar Celal Yalvaç ve Esin Emin Üstün (Günel)