SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Cumhuriyeti ve Çağdaşlığı Öğrettiler

Cumhuriyeti ve Çağdaşlığı Öğrettiler
A- A+ PAYLAŞ

Prof.Dr. Esin Emin ÜSTÜN

Kuleli Askeri Lisesinde de edebiyat öğretmeni olarak görev yapan Ömer Özcan İsmetpaşa Nahiyesinden (Yeşilyurt İlçesi) annemin ve babamın çok yakından tanıdığı Mahmut Özcan'ın oğluydu. 

1924 yılında doğduğu İsmetpaşa'da ilkokulu bitirdikten sonra (1936) Malatya Lisesinden mezun olmuş, daha sonra eğitimini Türk Silahlı Kuvvetleri adına Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Edebiyat Bölümünde tamamlamıştı. 

Birçok askeri lise ve kuruluşlarda eğitici ve yönetici olarak uzun yıllar görev yaptı. 

Özcan'ın bir diğer öğretmen arkadaşı ile birlikte hazırladıkları 'Türk Dili ve Edebiyatı' adlı yapıtları ise, ders kitabı olarak liselerde okutuldu. 

2000'li yılların başında bir kitabevinde onun yazmış olduğu anı kitabını görünce, hemen almış ve kısa sürede okuyarak bitirmiştim.

Sayfalar içinde dolaşırken bir sayfa vardı ki, okuduğumda beni derin anıların içine taşımıştı.

Ömer Özcan Öğretmen şunları yazıyordu anı kitabında.

'Öğretmenlerim Refika Günel Tayyör-etek, eşi Tevfik Günel ve diğer bir öğretmenim Tevfik Başar pantolon ve kravatla çağdaş görünüm içindeydiler.

Bizleri çok, hem çok seviyorlardı. Bizler de onları.

Bu yapıt üzerinde çalışırken, Cumhuriyet Gazetesi'nde bir ölüm ilanı ile

karşılaştım.

''Acı Kaybımız

Cumhuriyetimizin ilk öğretmenlerinden merhum Refika Günel'in eşi, Güzin Doğan ve Şefik Doğan ile Prof. Dr. Esin Emin Üstün ve merhum Prof. Dr. Emin Faik Üstün'ün babaları, Hakan Doğan, Gülbin Doğan, Dr Güntürk Üstün ve Dr. Çağatay Üstün'ün sevgili dedeleri, ülkenin aydınlanmasına ışık tutan eğitim ordusundan emekli başöğretmen Tevfik Günel Ankara'da aramızdan ayrılmıştır. 6 Mart 2004 Cumartesi günü Kocatepe Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Karşıyaka Mezarlığında toprağa verilecektir. 

Ailesi''

ARŞİV FOTOĞRAF: İsmetpaşa İlkokulunda Öğretmenler (Ayaktakiler soldan sağa) Seyfüllah Öğretmen, Şevket Öğretmen, Nuri Eren Öğretmen, Başar Öğretmen ve Zülfü Öğretmen. (Oturanlar) Refika Öğretmen, Ben, Baş öğretmen Tevfik Günel ve ilköğretim müfettişi Şahman Bey -10.05.1944

Öğretmenimbaşöğretmenim Tevfik Günel de yoktu artık...

Bu güzeller güzeli öğretmenlerim bizlere Mustafa Kemal'i öğrettiler. 

Cumhuriyeti ve çağdaşlığı öğrettiler. İnsanlığı öğrettiler. Dostluğu ve arkadaşlığı öğrettiler.

Çocukluğumun o yıllarında duyduğum şu sözcükler vardı:

Halkevleri, Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, Soyadı Yasası, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme yasası ve Laiklik İlkesi.

Halkevleri, Halk Odaları çok önemliydi. Onlar okuma-yazma yurtlarına dönüşmüştü.

O bölgenin öğretmenleri canla başla çalışıyorlardı. Halk da bu koşuya katılmışlardı. Kısa sürede Yeni Abece ile okuyorlardı, yazıyorlardı. 

Yaz günleri toprak damda yatardık sıcaktan kaçmak için. 

Minare bize yakındı. Müezzinin sesiyle uyanırdım.

Tanrı uludur, Tanrı uludur

Tanrı'dan başka tapacak yoktur!'

Değerli Hemşerimiz Ömer Özcan Öğretmen!..

Bu ülkede iyi ki var oldunuz ve yaşadınız siz de sizin gibiler de.

Anılarınızda o gün yazdıklarınız, ülkenin içinde bulunduğu bugünlerde öylesine önemli ve anlamlı ki.

Sonsuzluk uykusunda huzur ve ışıklar içinde olun...

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

3 yorum yapılmış

  • Mehmet_44 (1 saat önce)
    Sayın hocam yazılarınızı severek okuyorum.Ezanın Türkçe okunması hoş bir durum değildi.Tanrı kelimesi,Allah lafzının yerine geçemez...Tanrı kelimesi şimdiye kadar yeryüzünde tapılan beşeri tapınakların genel adıdır.Saygılarımla...
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Kazım (11 saat önce)
    Geçmişe özlem iyi fakat türkçe ezan meselesi kimi uygulamalar maalesef doğru değildi. Bir de sonsuzluk uykusu kavramı yerine ölüm sonrası dirilmek, ahiret hayatı, hesaba çekilmek gibi kutsal kitabımızdaki kavramlara uygun terimler mi kullansak? Sonsuz uyku diye bişey yok zannedersem. Öleceğiz lakin diriltilip hesaba çekileceğiz değil mi?
    %82
    %18
    Yanıtla
  • MUSTAFA (16 saat önce)
    Esin hanım, ne yazık ki o değerli insanların ülkemizin aydınlanması için sarfettikleri emekler karşılığını bulmamıştır. Bugün ülkemizin sorunlarını irdeledikçe akıl ve bilimin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Dini inancımızı arapçaya endeksleyenler, anlamadan dinleyerek anlamış gibi yapanları gördükçe inançta da ne kadar geri gittiğimizi anlıyorum. O güzel insanlar görevlerini layıkı ile yaparak çekip gittiler ancak ne yazık ki bizler bu aydınlanmanın üzerine birer tuğla daha koyamadan yıkılıp gitti. Ancak yine de umutsuz değiliz, bu ülke küllerinden nasıl doğmuşsa tekrar bunu başarabilir.
    %38
    %62
    Yanıtla

Prof. Dr. Esin Emin Üstün yazıları