SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Muallim Bey Geçiyor..

Muallim Bey Geçiyor..
A- A+ PAYLAŞ

Prof.Dr. Esin Emin ÜSTÜN

Malatyalı olan annem Refika Günel ve babam Tevfik Günel Cumhuriyetimizin ilk öğretmenlerinden.

Annem Sivas Öğretmen Okulunu, babam ise Elâzığ Öğretmen Okulunu bitirdikten sonra Malatya merkezde göreve başlamışlar.

1930 yılında evlenmişler ve her ikisi de İsmet Paşa Nahiyesine (şimdiki Yeşilyurt) atanmış.

Anılarını, yaşadıklarını zaman zaman bize anlatmaktan büyük keyif alırdı özellikle babam.

1945 yılı sonbaharına kadar '15' yıl kaldıkları orada öğretmenle yöre halkı arasındaki sevgi ve saygıdan gözleri adeta parlayarak sevinç içinde söz ederdi.

O geçen günleri sanki yeniden yaşarcasına;

''Nahiyenin tek ana yolu üzerinde sağlı sollu dükkanları bulunan esnaf biz öğretmenler geçerken kapı önünde oturanlar hemen ayağa kalkar ve ''Muallim Bey Geçiyor!'' ya da ''Muallime Hanım Geçiyor!'' diye selamlarlardı.

Çocuklarına elimizden gelen her tür eğitimi veren bizlerin de onlara sevgisi ve saygısı sonsuzdu'' derdi.

Esnafın 'Muallim Bey Geçiyor' diye ayağa kalkması eğitime, eğiticiye verilen toplumsal önemin ve değerin bir parçasıydı.

Mustafa Kemal Atatürk daha İstiklal Savaşı bitmeden 'Öğretmenler Şurasını' toplamış ve ülkenin ilk cumhurbaşkanı olduğunda ise 'Millet Vekili Maaşının Öğretmen Maaşını Geçmemesini' istemişti.

Kendilerini tümüyle eğitime veren öğretmenler o yıllarda ve onu izleyen yıllarda ülke şartlarında yoksul olmadılar.

Günümüz öğretmenlerine vatandaşın ve ülkenin verdiği şimdiki değerle kıyaslandığında aradaki büyük farkı görmemek mümkün değil.

İkinci Dünya Savaşının zor yıllarında eğitim ordusunun en önemli unsuru olan öğretmenlerimize devletimizin zeytinyağı, makarna ve kumaş gibi bazı yardımları da olmuştu.

Bu kapsamda annem verilen kumaştan tayyör-etek diktirmiş ve her gün okula giderken forma gibi onu giyerdi.

Yöre halkı ile çok yakın ilişki kurmuş olan anneme yoğurt, süt ya da meyvelerinden gönderdiklerinde kaplarını hiç boş göndermez mutlaka zeytinyağı ya da makarna koyardı.

Sonuçta o yılların öğretmenleri ülke şartlarında maaş aldıklarından ve tayin edildiklerinde uygun olan harcırahları da sağlandığından ek gelir için destek işler aramıyor, pazarda limon satmıyor, kendini tümüyle eğitime adıyordu.

Ülkemizin eğitim ordusunda o yıllarda görev yaparak öğretmen gibi öğretmen olanlar şimdi aramızda değil.

Ulusumuza ve topluma unutulmayacak çok önemli katkıda bulundular.

Topraklarında aydınlıklarıyla huzur içinde uyusunlar...

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

Prof. Dr. Esin Emin Üstün yazıları