Yeşilyurt Belediyesi'nin, resmi kamu imkanlarının, bazı yönetici ve çalışanlarının da aracı edilip kullanılmasıyla sağlanan gri pasaportla (hizmet pasaportu), iki ayrı grup olarak yurt dışına gönderilen ve yurtdışına çıkarılma karşılığında organizatörlere para ödeyen 90 şahsın geri dönmemeleriyle ilgili ‘insan- göçmen kaçakçılığı’ skandalına yönelik açılan davanın 5. duruşmasında Yeşilyurt eski Belediye Başkanı Mehmet Çınar 'tanık' yapıldığı davada nihayet bir duruşmaya geldi ve dinlendi. Önceki duruşmalara katılmadığı için 4. duruşmada mahkemeye zorla getirilmesi kararı çıkan ve 5. duruşmaya katılan Çınar, konuyla ilgili olarak bir çok şeyi bilmediğini, kendisinin takip etmediğini, hatırlamadığını, görmediğini anlatırken, “Bir yıl sonra gidenlerin gelmediğini basından veya ilgili kurumlardan öğrendim” iddiasında bulundu. Tanıklardan Veysel Ser ise, konuyla ilgili Çınar'ı uyardığını, Çınar'ın kendisine bu işi kurcalamamasını söylediğini öne sürerken, bir başka tanık Çınar'ın Ser'e 'bu işe burnunu sokmamasını' söylediği iddiasını dile getirdi.
17 Şubat 2020'de ve 17 Eylül 2020'de olmak üzere, tamamı Malatyalı olmayan, ağırlığını Bingöllüler olmak üzere doğu ve güneydoğu illerinden toplam 90 kişinin Yeşilyurt Belediyesi’nin sözde çevre projesi kapsamında gri pasaport düzenletilerek Almanya’ya 'kaçırılması' ve bunların Türkiye’ye dönmemesi üzerine başlatılan “Göçmen Kaçakçılığı Soruşturması” kapsamında Malatya 10. Asliye Ceza Mahkemesine Yeşilyurt eski Belediye Başkan Yardımcısı Bekir Karakuş, Bingöl-Servi eski belediye başkanı Ali Ayrancı ve olayın Almanya’daki bağlantısı olduğu iddia edilen Ersin Kilit hakkında “Göçmen Kaçakçılığı Yapma” suçundan 3 ile 8 yıl arasında hapis cezası talebi ile Eylül 2022’de dava açılmıştı. Olaya adı karışanlardan dönemin Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar hakkında da İçişleri Bakanlığı tarafından verilen soruşturma izni, çok ilginç bir süreç ve Danıştay ilgili dairesi tarafından oy çokluğuyla iptal edilmiş, Çınar'ın pozisyonu davada tanık durumuna dönüştürülmüştü. 31 Mart 2024 seçimleri öncesi AKP tarafından yeniden aday gösterilmeyen Mehmet Çınar, başkan olduğu dönemde duruşmalara katılmayınca, mahkemeye zorla getirilmesi kararlaştırılmıştı.
-5. duruşmada tanıklar dinledi
Yeşilyurt Belediyesi tarafından Malatya Kişisel Gelişim Dünyası Derneği ile kağıt üzerinde yapılan sözde çevre projesi kapsamında hiç birisi Malatya ve Yeşilyurt sınırları içinde yaşamayan, Bingöl ve Diyarbakırlı olan 90 kişinin "Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek" adlı proje kapsamında Hizmet Damgalı Pasaport düzenlenerek Almanya'ya gönderilerek Türkiye’ye dönmemesine ilişkin yürütülen "gri pasaport skandalı" ile ilgili skandalın dava süreci Malatya 10. Asliye Ceza Mahkemesinde devam ediyor.
17 Şubat 2020'de ve 17 Eylül 2020'de olmak üzere toplam 90 kişinin Yeşilyurt Belediyesi’nin sözde çevre projesi kapsamında gri pasaport düzenletilerek Almanya’ya 'kaçırılması' ve bunların Türkiye’ye dönmemesi üzerine başlatılan “Göçmen Kaçakçılığı Soruşturması” kapsamında Malatya 10. Asliye Ceza Mahkemesine Yeşilyurt eski Belediye Başkan Yardımcısı Bekir Karakuş, Bingöl-Servi eski belediye başkanı Ali Ayrancı ve olayın Almanya’daki bağlantısı olduğu iddia edilen Ersin Kilit hakkında “Göçmen Kaçakçılığı Yapma” suçundan 3 ile 8 yıl arasında hapis cezası talebi ile Eylül 2022’de dava açılmıştı.
Mahkemenin, kaçakları yurtdışına götüren otobüsün şoförünün tespit edilmesi için 2 yıl sonra ara karar alması soruşturmanın nasıl yürütüldüğünü tartışmaya açtı.
Malatya 10. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki 5. duruşmaya sanık Bekir Karakuş ve avukatı Şahin Çağlar, sanık Ersin Kilit’in avukatı Veysel Ertargın ve Emircan Eren, sanık Ali Ayrancı’nın avukatı Betül Yılmaz hazır bulunurken, duruşmada Yeşilyurt eski Belediye Başkanı Mehmet Çınar, Veysel Ser ve Engin Efe tanık olarak dinlendiler.
-Çınar'ın iddiası: “Gidenlerin gelmediğini basından veya ilgili kurumlardan öğrendim”
Eski Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar, mahkemede tanık olarak verdiği ifadesinde, “2018-2024 tarihleri arasında Yeşilyurt belediye başkanı olarak görev yaptım. O dönemde yardımcım olan Bekir Karakuş yanında eski Bingöl Belediye başkanı olduğunu isminin Ali olduğunu söylediği şahıs ile geldi. Avrupa Birliği hibe projesi kapsamında şahısların yurt dışına gittiğini söylediler, çevre ile alakalı olduğundan bahsettiler. Ben Belediye başkanı olmadan önce bu tür projelere katılmıştım, Bosna Hersek ve İspanya ya gitmiştim. İşleri sorguladık, işlerin takibi için Bekir beyi görevlendirdim, teklifte ondan geldiği için işlemleri o yaptı. Süreç devam ettikten sonra gidecek şahısların listesinin önüme gelip gelmediğini hatırlamıyorum. Gelmiş ise de listede isim ve soy isim, TC vardır, herhangi bir kişisel bilgi yoktur, herhangi bir yakınım veya tanıdığıma bir ayrıcalık tanımadım. Bir yıl sonra gidenlerin gelmediğini basından veya ilgili kurumlardan öğrendim. İçişleri Bakanlığı tarafından olay ile ilgili soruşturma yapıldı, hakkımda ‘Soruşturmaya yer olmadığına’ dair karar verildi, benim olaya ilişkin bilgim görgüm bundan ibarettir” ifadelerini kaydetti.
-“Ben katılımcı listesine bakmadım”
Mehmet Çınar sorulan bir soru üzerine, “Bana sorduğunuz Engin Efe’yi tanımam, Veysel Ser de adaylık sürecinden tanırım, yanımda bir şahıs ile olaylardan önce iş yerime gelmişti, bir takım sıkıntılar olduğunu söyledi, ben de ‘bir sıkıntı var ise adliye orada polis orada’ dedim. Engin Efe’yi tanımam alınan beyanında her ne kadar Bekir Karakuş’un döndükten sonra 40 Bin Euroyu organizasyonu gerçekleştiren kişiden alarak ülkeye soktuğunu söyleyince paniklediğimi söylemiş ise de bunu kabul etmiyorum. Sonrasında yaptığımız araştırmada gelen paranın bir kısmı emanet çarşısına bir kısmı da Ersin Kilit’in akrabalarına verilmiş, Veysel Ser’in beyanında geçen söz konusu gidenlerin gelmediği şeklindeki beyanına karşılık ‘Bu işi kurcalama’ şeklinde bir beyanım olmamıştır, bunu kabul etmiyorum. Katılımcı listesini gördükten sonra kimlerin gittiğine dair bir soru sormadım, yaşları ile alakalı bir şey de sormadım, belediyedeki 3-4 kişi de bu projenin içindeydi döndüklerinde herhangi bir sıkıntı olup olmadığını sordum, kendilerinin ayrı gezdirildiğini söylediler. Herhangi bir sıkıntı olmadığını söylediler. Almış olduğumuz meclis kararında gidecek kişiler belediye meclis üyesi, belediye çalışanları ve öğrenciler olduğu gösterilmiş ise de ben katılımcı listesine bakmadım. Ben daha önce de gezmiştim, söz konusu gidilen yerine eski belediye başkanının Türk olduğunu gelecek kişinin tüm masraflarını sponsor tarafından karşılanacağını öğrenince gidilmesi hususunda karşıt görüş bildirmedim. Benim imzam olmasa da şahıslar yurt dışına çıkabilir belediye bu işin ilk basamağıdır ancak gereken izinler valilik tarafından değerlendirilir. Ben hangi dernek ile nasıl gidileceğini bilmiyordum, Bekir beye sadece işleri takip etmesi için yetki vermiştim. Projenin internette de duyurulup duyurulmadığını bilmiyorum, bana sorduğunuz Ahmet Cebeci’yi tanımam. İlk grubun gönderilmesi olayında valilik tarafından belediye meclis kararının onaylanmadığı hususunda bilgim yoktur. İkinci kafilenin çıkış onaylarını o tarihte Ankara’da görevde olmam sebebi ile ve Covid hastalığına yakalanmam nedeni ile yerime bakan Şahin Özer imzalamıştır.” şeklinde konuştu.
-Başkan Yardımcısından Çınar'a yalanlama: “Talimatı üzerine işlemler gerçekleştirildi”
Duruşmada bulunan eski belediye başkan yardımcısı Bekir Karakuş, “Aleyhe olan hususları kabul etmiyorum. Başkanımın talimatı üzerine işlemler gerçekleştirildi, meclis kararına liste ilgili çalışma arkadaşlarım tarafından ilgilenilmektedir, şahıslar için birebir işlem yapılmadı.” dedi.
-“Meclis kararı olmadan bu şahıslar hizmet pasaportu alamaz”
Duruşmada Bekir Karakuş’un avukatı Şahin Çağlar’ın sorusu üzerine eski başkan Mehmet Çınar, “Emin olmamak ile birlikte yapılan çalışmalar nedeni ile hizmet pasaportu verilmektedir. Meclis kararı olmadan bu şahıslar hizmet pasaportu alamaz, ancak bu bilgiden emin değilim. Ersin Kilit’i görsem tanımam, ancak belediyeye geldiğini söylediler. Ne zaman geldiğini tam olarak bilmiyorum, ancak geziden sonra olduğunu söylemişlerdi. Emanet çarşısına yapılan yardım ile alakalı olarak destek olan hayırseverlere toplu halde plaket verdiğimiz vardır, ancak araya deprem girdiği için ve yoğunluktan dolayı takip edemedik” dedi.
-“Pasaport ile alakalı olarak süreci kim takip etti bilmiyorum”
Sanık Ersin Kilit’in avukatı Veysel Ertargın ve Avukat Emircan Eren’in talebi üzerine Mehmet Çınar, “Pasaport ile alakalı olarak süreci kim takip etti bilmiyorum. Bekir bey birine yaptırmış olabilir, usule uygun işlem olup olmadığına dair bilgim yoktur. Nüfus dairesi herhangi bir olumsuz durumda bize dönüş yapardı, emanet çarşısına yapılan yardımlara ilişkin Ersin Kilit’in isminin olup olmadığını bilmiyorum” ifadelerini kaydetti.
Sanık Ali Ayrancı’nın avukatı Betül Yılmaz’ın talebi üzerine Mehmet Çınar, "Ali Ayrancı isimli şahsı Bekir Beyle yanıma gelmiş olması nedeni ile tanırım. Daha öncesinde yalnız görüşmüşlüğümüz olmadı. Bekir bey ile geldiğinde projeden bahsetmişlerdi, elinde de belge vardı, ne benim ne de Ali Ayrancı’nın karşılıklı maddi menfaat sağlanması durumu olmadı, belediyeden de destek vermedik, bize sosyal proje olarak bahsettiler.” dedi.
-'Çınar bana bu işi kurcalama dedi'
Mahkemede tanık olarak dinlenen Veysel Ser, “Ben Darende'de Eğitim merkezi işletmekteyim. Bana sorduğunuz sanıkları tanımam, Mehmet Çınar’ı da belediye başkanı olması nedeni ile tanırım. Bir çok defa görüşmüşlüğümüz vardır, bahse konu olayı belediye meclis üyesi olan Nusret Aslan’dan duydum, duyduktan sonra araştırmaya başladım. Nüfus ve valilikten araştırdığımda yurt dışına insan götürüldüğünü, geri de dönmediğini öğrendim. Mehmet Çınar’ı arayarak durumdan bahsettim, bunun ile ilgili Savcılığa suç duyurusunda bulunması gerektiğini söyledim. Bana ‘Ben bir araştırayım’ dedi. iki hafta sonra Mehmet Çınar ı tekrar aradım, olayı sordum, bana ‘Bu işi kurcalama dediklerin doğru, senin de başın ağrır’ dedi, bunun üzerine ben olayı Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’a söyledim, o da Vali bey ile görüştü. Olaylar böylece ortaya çıktı, bana sorduğunuz Nusret Aslan isimli şahıs yurt dışından döndükten sonra kişi başı 10 bin Euro parayı Bekir Karakuş’a verdiğini söyledi, Bekir parayı çantasına koymuş sonrasında bir bilgim yoktur.” ifadelerini kaydetti.
Tanık Veysel Ser, Sanık Bekir Karakuş'un talebi üzerine, “Ben yaptığım çalışmaları valilik çalışanlarından öğrendim, bizzat validen öğrenmedim. Olayın gerçek olduğunu anlayınca Vali ye gittik, benim Yeşilyurt belediyesi ile yurt dışına gitme gibi bir çabam olmamıştı. Diğer belediyelerin de bu şekilde insan gönderdiğini basına çıktıktan sonra öğrendim” dedi.
-“Selahattin Gürkan Malatya’nın abisi olduğu için ilk ona söyledim”
Sanık Bekir Karakuş’un avukatı Şahin Çağlar'ın talebi üzerine ise tanık Veysel Ser, “Nusret Aslan bana olayı anlattığında, ‘biz belediye çalışanları olarak uçak ile 5 kişi gittik, diğer şahıslar otobüs ile gelmiş, ancak biz onları hiç görmedik’ dedi. Gidiş yolunun resmi olduğunu fakat çok paranın döndüğünden de bahsetti. Yeşilyurt Belediyesi yedek meclis üyesiydim, büyükşehir belediye başkanı tanıdığım olduğu için ve Malatya’nın da abisi olduğu için ilk ona söyledim, beni tehdit ettiklerinden bahsettim iddialar çok ağır ithamlar içerdiği için bizzat savcılığa suç duyurusunda bulunmadım, araştırıldıktan sonra ilgili kurumlar gerekli suç duyurularını yapmışlar.” dedi.
-“Başkan ‘Bu işlere çok burnunu sokma’ dedi”
Mahkemede tanık olarak dinlenen Engin Efe ise, “Ben Malatya'da galericilik yaparım, sanıkları tanımam. Mehmet Çınar’ı belediye başkanı olması nedeni ile tanırım. Veysel Ser av arkadaşımdır, bu olaylardan yaklaşık 6 ay kadar önce görüştük. Veysel Ser bana göçmen kaçakçılığı ile ilgili olarak olanları anlattı, ‘Bana şahitlik yapar mısın’ dedi. Nusret Aslan isimli bir şahıstan bahsetti, paralar ile alakalı olarak para karşılığında insanların yurt dışına çıkartıldığını söyledi. Bu işin arkasında PKK’nın Bingöl sorumlusu olduğunu söyleyince ben terör örgütüne karşı sinkaflı küfürler kullandım. Veysel, Mehmet Çınar ile görüşme talep etti, birlikte Mehmet Çınar’ın yanına gittik. Bekir Karakuş’un ismini orada duydum. Veysel Ser Belediye başkanına, ‘faaliyetten bir bilgin var mı’ dedi. Başkan bey de, ‘Böyle bir şeyin olacağını tahmin etmiyorum’ dedi. Para mevzusunu açtığında önce bunu kabul etmedi ve panikledi, sonra ‘Farz et ki Almanya daki akrabalarım bana para göndermiş olamaz mı’ dedi. 10 bin Euro’dan fazla paranın yasal yollarla Türkiye ye getirilemeyeceğinden bahsetti, daha sonra Bekir in İstanbul da olduğunu, dönünce bir toplantı ayarlayacağını söyledi. Ben başkan beyin tavırlarından bu olaydan haberdar olduğunu sezdim. Ayrıca Veysel Ser, başkan beye, ‘Alakan yok ise Cumhur ittifakı zedelenmesin, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulun’ diye söyledi. 2 hafta geçtikten sonra Veyse Ser dükkanımda iken Mehmet Çınar aradı, normal muhabbet ettikten sonra Veysel bu olayı sordu, başkan da, ‘Bu işlere çok burnunu sokma’ dedi. Ben bu kadarını duydum, başka bir bilgim bulunmamaktadır” ifadelerini ileri sürdü.
Mahkeme Hakimi, suç tarihlerinde gri pasaport ile ülkeden çıktıkları tespit edilen şahısların hangi plakalı otobüs ile sınır kapısından çıktıklarının tespit edilmesi için Göçmen Kaçakçılığı ile Mücadele ve Hudutlar Kapısı Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, sürçünün kimlik bilgilerinin mahkemeye gönderilmesi kararını aldı.
Duruşma 15 Ekim 2024 tarihine ertelendi.
malatyahaber.com- malatyayenises.com