Malatya'da, 6 Şubat 2023 depremlerinden sonra, özellikle de rantı yüksek olan kent merkezi başta olmak üzere, birçok bölgede 'haksız- adaletsiz' bir şekilde, torpilli ve siyaseten güçlüleri etkilemeyecek şekilde belirlenen 'rezerv alan' kapsamında, mülk sahiplerinin atadan dededen intikal eden mallarına adeta el koyma 'çökme' olarak yorumlanan bir şekilde, yasa ve yönetmeliklerde sonradan yapılan ve mevcut durumdan birilerine 'rant yaratmaya' yönelik uygulamalarla ilgili sorunlar devam ediyor.
Rezerv Alan uygulamasıyla, kentin imarını üstlenen Emlak Konut'un en az yüzde 30 kar sağlamayı hedeflediği bir imar- inşaat çalışmasının önü açılırken, 'hafif hasarlı' olan binaların da, müteahhitlere 'kılçıksız' arsa teslimi için bu uygulama kapsamında yıktırılmasına ilişkin çabalar, devletin hak ve hukuk çerçevesi sınırları dışına çıkmaması gereken yerel yetkililerinin de en öncelikli işi haline gelirken, buna karşı direnen vatandaşların hak arama çabalarının engellenmesi için uygulanan yöntemler, utanç verici boyutlara ulaştı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, rezerv alan kapsamında yıkmayı planladığı binalar için, sahiplerine 'itiraz süresi 2 gün' olan tebligatları, genellikle haftanın son günü Cuma'ya denk getirerek, vatandaşların itirazları için kamu kurum ve kuruluşlarından belgeye ulaşmaları ve talep etmelerinin önüne engel çıkarmaya, iki güne indirilen itiraz süresini geçirterek, yıkıp müteahhitlere teslim etme için cansiperane gayret gösteriyorlar.
VALİ, VATANDAŞIN YASAL HAKKINI KULLANMA ÇABASINDAN RAHATSIZ..
Kendinden önceki Vali Ersin Yazıcı'nın, yeni Çevre Bakanı Murat Kurum'la yaşadığı bir olayın ardından merkeze alınmasıyla Kocaeli'nden Malatya Valiliği görevine atanan Seddar Yavuz, Malatya'da yüksek bedelli ihaleler, alan firmalar, ihalelerin daha düşük fiyatlarla taşeronlara devredilmesi, 'yapı bütünlüğü' gerekçesiyle, müteahhitlere 'kılçıksız' arsa temin etme çabasından kaynaklanan 'hasarsız ya da az hasarlı binaların mülkiyet hakkının hiçe sayılması pahasına yıktırılması çabalarıyla tartışma konusu yaşanırken, buna karşı yasal haklarını kullanmaya çalışan vatandaşlardan memnuniyetsizliğini açıkça dile getiren, hatta tehditvari konuşmalarıyla, Malatya'daki tek ve en önemli misyonu olarak belirledi.
Vali Seddar Yavuz, makamına çağırdığı ya da incelemeleri sırasında karşılaştığı mülk sahiplerine, yasal hakları 'prosedür' olarak değerlendirip, yasal prosedürlerin işletilmesi durumunda şehri 10 yılda ayağa kaldıramayacaklarını, " Prosedürlere takılmayacağız. Prosedürlere takılırsak bu şehir çok daha bekler. Yıkım benim için önemli. Yıkmadan bu şehri inşa edemeyiz. Direnmekten vazgeçsinler, bir an önce yerleri bize teslim etsinler. Bizde bir an önce şehrin merkezini size teslim edelim." sözleriyle ifade etmişti.
Hatta Valinin, daha ileri getirerek makamına çağırdığı bazı mülk sahiplerini tehdit ettiği iddiaları da konuşulmaya başlanmıştı.
HAFTANIN SON GÜNÜNDE TEBLİGAT!.
Valinin açıkça dile getirdiği bu tavrı, devletin ciddiyeti ve güvenilirliği ile bağdaşmayacak işlemlere de yol açmaya başladı.
Daha önce, herhangi bir tebligatla karşı karşıya olan vatandaşların, haklarını korumaya yönelik karşı itirazlarının olabildiğince engellenmek istenmesine yönelik, daha çok haksız talep peşinde olanların, bunu sınırlamaya yönelik olarak legal- illegal çabalarla yaptıkları bilinen yöntemlerin bazıları, mülkleri rezerv alan kapsamında bulunan, ancak yıkılmak istenen binaların sahiplerine de uygulandığına ilişkin örneklere bir yenisi eklendi.
İnönü Caddesi'nde yıkılmak istenen bir binanın sahibine, daha önce bazı örneklerde olduğu gibi haftanın son günü olan Cuma günü ulaştırılan, itiraz süresi de 2 günle sınırlı olan yıkım kararı, vatandaşın hakkını aramasını engellemeye yönelik, "yasal prosedüre takılmama' çabasının yeni örneği oldu.
Söz konusu mülk sahibine, 13 Eylül Cuma günü yapılan tebligatta, itiraz süresinin iki gün olduğu, Cumartesi- Pazar hariç 16 Eylül Pazartesi'ne kadar süre tanındığı belirtilirken, bunun, vatandaşın binasını yıkma kararına karşı, ilgili bazı resmi kurumlardan belge- bilgi toplama çabasını da engellemeye, dolayısıyla yapacağı itirazla ilgili eksik belge ile başvurup, bunun reddedilmesini sağlamaya yönelik 'şark kurnazlığı' diye değerlendirildi ve tepki topladı.
DEVLETİN GÜVENİRLİĞİNE HALEL GETİRECEK İŞLER..
Bu arada, Vali Yavuz'dan önceki dönemde de, Çevre İl Müdürlüğü'nün benzer yöntemler uyguladığı, ancak bu kez en üst düzeyde, Vali'den destek aldığı görülüyor.
Rezerv alan kapsamına alınan az hasarlı ya da hasarsız binaları 'çürük' çıkarabilmek için, mülk sahiplerini zorlayarak, kendi kontrolündeki bir işlemle beton kalitesini belirlemek için karot alma çabaları büyük tepki toplayan, bu işlemi polis zoru kullanarak sürdüren Çevre İl Müdürlüğü, yine çarşıdaki bazı binaların yıkımıyla ilgili ilanen tebligatı 1 Aralık 2023 Cuma günü askıya çıkardığı, yine İnönü Caddesi 46 numaradaki bir binanın 28 Kasım 2023 Salı günü yıkılırken, yıkıldıktan sonraki Cuma günü 'itiraz süresi 2 gün olmak üzere' ilanen tebligat yapıldığı da malatyahaber.com'da haber konusu yapılmıştı. (Buna ilişkin haberi okumak için linki tıklayınız: https://malatyahaber.com/haber/cevre-mudurlugunun-tebligatinda-kafa-karistiran-detaylar)
Diğer yandan, Malatya kent merkezinde Soykan Parkı'nın hemen yanında yer alan Kuyumcular İşhanı'nın, depremden sonra Malatya Valiliği'nce herhangi bir belgelendirme, tespit vs. olmadan yıktırılması üzerine mahkemeye giden buradaki işyerlerinden birinin sahibi, Valilikçe yapılan işlemin yasal olmadığı gerekçesiyle iptali kararı aldırmıştı. (Buna ilişkin haberi okumak için linki tıklayınız: https://malatyahaber.com/haber/rant-bolgesinde-hasar-gerekcesiyle-acele-yiktirilan-bina-icin-iptal-karari)
malatyahaber.com