6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli 04.17'deki 7.7, 13.24'teki 7.6 büyüklüklerindeki depremlerde büyük kayıp yaşayan, özellikle 7.6'lık ikinci depremin büyük yıkıma yol açtığı Malatya'da, bu tarihten sonra şehrin yeniden imarı adı altında yapılan proje ve planlamaları çok tartışılan Malatya'da, niteliği tartışmalı yerel yöneticiler ve bürokratlar eliyle 'rezerv alan' adı altında imar- inşaat alanlarının haksız, hukuksuz, kentin gerçeklerinden uzak olarak belirlenmesi tartışılmaya devam ediliyor.
Malatya'da, ilk olarak Yeni Cami civarında başlatılan 'rezerv alan' uygulamasının, rantı yüksek yerlerdeki mülk sahiplerinin mallarına adeta 'çökülmesi' imkanını yaratacak şekilde ortaya çıkması, özellikle AKP'ye yakın isimlerin mülklerinin özenle, mülkiyet hakkını yok eden düzenlemelerle adeta 'mala el koyma' sonucunu doğuracak noktaya getirilmesi, atadan dededen yadigar kent merkezindeki değerli mülklerine el konulma tehdidiyle karşı karşıya kalan vatandaşları mağdur ederken, kapsam dışında bırakılanlara ise yüksek rantın kapısını açtı.
Ayrıca, Malatya'nın sosyal ve kültürel yapıları, önemi, kent merkezindeki konumları nedeniyle önem taşıyan yapıların dikkate alınmadan yapılan rezerv alan sınırlarının belirlenmesi çalışması, kentin merkezi olan Valilik binası çevresinde yapılan adaletsizliğin ve duyarsızlığın, kent bilgisizliğinin en çarpıcı örneği oldu.x
Mücelli Caddesi üzerinde bulunan, AKP eski milletvekili Öznur Çalık'ın işyerinin yanı sıra yine AKP'li eski belediye meclis üyesinin gayrimenkulleri, özel bir itina ile rezerv alan kapsamı dışında tutulurken, Çalık'ın eczanesinin hemen karşısında bulunan, Malatya kent merkezindeki en önemli sosyal ve kültürel yapılardan biri olan Yeşil Sinema Kompleksi ise rezerv alan kapsamında yıkılma tehdidiyle karşı karşıya bulunuyor. Yaklaşık 20 yıl önce inşa edilen, toplam 1700 koltuk kapasiteli 10 salonu bulunan Yeşil Sinema Kompleksi binası, büyük depremleri hasarsız atlatırken, Malatya'da rezerv alan belirleme çalışmalarını, bazı siyasilerle ve yerel yöneticilerle birlikte kapalı kapılar ardında yapanlar tarafından 'yıkım' tehdidiyle karşı karşıya kaldı.
GÖRSEL: Aşağıdaki kroki malatyahaber.com'da yayınlanmış, eski Vali Ersin Yazıcı ile Çevre Müdür Vekili tarafından yalanlandıktan 3 gün sonra, Valilik tarafından bir başka nedenle basına servis edilince, yalanlamanın yalan olduğu ortaya çıkmıştı. Aşağıdaki krokide sarı noktalı çizgilerle belirlenen yerler ‘rezerv alan’lar. Ama görselde 1 numarayla gösterilen bir bölüm, rezerv alan dışında ‘özellikle’ bırakılmış. Burası AKP eski milletvekili Çalık ile eski meclis üyesinin ilk önce ‘ağır hasarlı’ raporları verilip, sonra ‘hafif hasar’a çevrilen binalarının bulunduğu yerler. Ancak hemen karşısında bulunan ve 2 numarayla gösterilen, rezerv alan kapsamına alınan yer ise Yeşil Sinema Kompleksi. 10 salonlu, depremde hasar görmeyen kompleks rezerv alan kapsamına alınarak, yıkım tehdidiyle karşı karşıya. Halen akıbeti belirsiz. Yine bu alanda, birçok az hasarlı olan, halen ev ve işyerlerinde vatandaşların oturduğu binalar ise kapsam dahilinde, her an yıkım tehdidi altındalar. Yine, görselde 3 numara olarak gösterilen alan da özenle ‘rezerv alan’ kapsamı dışında bırakılmış. Burası da, AKP'nin eski milletvekillerinden Cemal Akın'a ait. Malatya'nın aylar önce atanan ve Malatya'daki çalışmaları hızlandırmak engelleri kaldırmak için özel görevle getirildiği ima edilen, kendisi de açıklamalarıyla bunu destekleyen Vali Seddar Yavuz'un, geçmişini bilmeden, devletin gücüyle parmak salladığı vatandaşların hak aradığı kentin merkezinde yüksek rantlı yerler buralar.
Malatya'nın kent merkezindeki en önemli sosyal ve kültürel etkinlik merkezlerinden biri olan Yeşil Sinema Kompleksi'ni yok etme kararı verenler, bu konuda yapılan tüm uyarılara kulaklarını tıkadılar.
Yine aynı bölgede, Valilik arkasında birçok 'az hasarlı' bina, rezerv alan kapsamına alınarak yıkılma tehdidi ile karşı karşıya kalırken, aynı bölgede AKP eski milletvekillerinden Cemal Akın'ın yanı sıra, Malatya'da radikal muhafazakar olarak değerlendirilen kesimlere ait STK'ların binaları da kapsam dışı bırakıldı ve adaletsizliğin üzerine adeta tüy dikildi.
Rezerv alan dışında bırakılmasına rağmen, yapı bütünlüğü için yıkımına karar verilmesi halinde Çalık'ın bulunduğu bina güncel değeri ödenerek kamulaştırılacak ya da hiç hak kaybına uğramadan yeniden inşasıyla aynı miktarda mallarını geri almaları söz konusu olacak. Oysa rezerv alan kapsamına alınan yerler için bu söz konusu değil. Tüm söz hakkı sadece idarenin elinde olacak.
ARŞİV FOTO: Üstteki kroki görselde detaylı izah edilen Valilik yanındaki alanın, deprem öncesi konumu yansıtan arşiv fotoğraftaki görüntüsü. 1 numarayla gösterilen yer eski milletvekili Öznur Çalık'ın, yanı da eski meclis üyesinin işyerinin bulunduğu bina, 3 numarayla belirtilen yer yine AKP eski milletvekili Cemal Akın'a ait ve buralar ‘rezerv alan’ dışında. 2 numarada gösterilen, Malatya'nın en önemli sosyal ve kültürel tesislerinden biri olan Yeşil Sinema Kompleksi ile arka tarafındaki birçok sağlam ya da az hasarlı bina ise, ‘rezerv alan’ yapıldıkları için yıkım tehdidiyle karşı karşıya.
Çarşı merkezi projesinde, Malatya'nın Yeni (Teze) Cami'den de eski geçmişi bulunan, 1990'ların başında inşa edilen binası 6 Şubat depremlerinde hasar gördüğü gerekçesiyle, 'güçlükle' yıkılan Söğütlü Cami de, bölgede kendi mülkiyetleri nedeniyle rantı olan bazı kuyumcular ile siyasilerin işbirliğiyle ortadan kaldırılırken, halk tepkisi üzerine caminin adeta kent imarı bilimi katledilircesine, eski belediye binasının bulunduğu meydanın yerine inşa edilmesi kararlaştırıldı. Buna ilişkin kararların keyfiliği, bir önceki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki'nin talimatıyla Soykan Meydanı'nın yanı olarak belirlenirken, daha sonra bakanlığa atanan Murat Kurum'un Malatya gezisinde verdiği talimatla, camiyi yerinden edenlerin tam da istediği şekilde eski belediye binasının olduğu meydana konduruldu.
Yine, Atatürk Caddesi ve Saray Mahallesi imar- inşa çalışmaları kapsamında belirlenen 'rezerv alan' çalışmasında da benzer adaletsizlik, haksızlık ve özel uygulamalar devam etti. AKP'nin eski il yöneticilerinden birine ait otel binası tüm etrafı rezerv alan kapsamında iken, kapsam dışı bırakıldı. Buradaki imarda yapı bütünlüğünün olmadığı yolundaki eleştiriler üzerine, söz konusu AKP'li isimle, binasının kamulaştırılması için pazarlığa girişildiği öğrenildi. Vatandaşın mallarına, mülkiyet haklarını yok eden 'rezerv alan' uygulaması kapsamında çökmeye çalışılırken, iddiaya göre kapsam dışı kalan AKP'li ismin binası için 100 milyon TL civarındaki bir fiyatla kamulaştırma pazarlığı yapıldı. Yine Fuzuli Caddesi üzerinde bulunan ve sağı solu rezerv alan yapılırken, ilginç bir şekilde kapsam dışı bırakılan bir başka otel binası için de, rezerv alana dahil edilmediği için çaresiz (!) kalan yetkililerin, pazarlık koşulları aradıkları öğrenildi.
Valilik yanında ve arkasındaki bölgede, hasarsız ya da az hasarlı binaları 'rezerv alan' yapılarak, mülkiyetleri elinden alınmak istenen vatandaşlara karşı, güçlü ve torpilliler için özel uygulamalar, pazarlıklar devreye girdi.
Bu bölgede dışında kentin birçok bölgesinde de rezerv alan kapsamında bulunan gayrimenkullerle ilgili haksız uygulamalara karşın, gayrimenkulleri rezerv alan kapsamına alınmayanlara sağlanan- sağlanacak olan büyük rant ve özel çıkar çabası, haksızlığa uğrayan vatandaşlardan tepki görürken, birçok mülk sahibi yasalar karşısında haklarını arama çabası içerisine girdi. Ancak, bu kez de, Malatya'da 'rezerv alan' başta olmak üzere yeniden imar çalışması adı altında yapılan birçok projede yapılanlardan 'bihaber' olan Malatya'nın yeni Valisi Seddar Yavuz'un, 'devletin keskin kılıcı', 'malını mülkünü savunanlara gözdağı' olarak değerlendirilen konuşmaları, vatandaşlar tarafından kaygı ile izleniyor.
Malatya'da depremlerle birlikte yüzbinlerce vatandaş ‘depremzede’ olarak büyük kayba uğrarken, depremi fırsat olarak bilen, özellikle Ankara'da kapalı kapılar ardında yapılan milyarlarca liralık ihaleleri alıp, daha düşük fiyatlarla işi alt yüklenicilere devredenlerin yanı sıra, rezerv alan, kentin yeniden imarıyla ilgili ortaya çıkacak gayrimenkul fırsatından payını olmak isteyen ‘depremzade'lerin çıkar sağlamaya yönelik çabaları dikkatle izleniyor.
Bu arada, atadan dededen kalma yerlerine karşı, deprem sonrası imar bahanesiyle ‘çökülmek’ istenen vatandaşların direnişine ve hak arama çabalarına karşın, bu konuya ilişkin haberlere, kentin imarına engel olunduğu iddiasıyla karşı çıkanların, organize bir çaba içerisinde olmaları, haberlerde yer alan onlarca farklı iddiaya, eleştiriye karşın aynı söylemleri dillendirmeleri de dikkat çeken bir başka konu.
malatyahaber.com