6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli olarak meydana gelen 7.8 ve 7.6 büyüklüklerindeki depremlerde büyük yıkıma uğrayan Malatya'nın, yeniden imarı gerekçesiyle, depremden haftalar sonra kapalı kapılar ardında alel acele yapılan görüşmelerin ardından Ankara merkezli Hilmi Güner mimarlık firmasına hazırlatılan kent merkezi (çarşı merkezi) projesinin, modern kent tasarımından çok uzak, rantı önceleyen bir düşünceyle hazırlatıldığının, yapılan tasarıma ilişkin görsellerin ortaya çıkmasıyla başlayan kentin geleceğine yönelik umutsuzluk, projenin büyük çapta ortaya çıktığı mevcut görüntüyle "Malatya'ya yazık ettiler" dedirtti.
Hazırlanan projenin, çarşı merkezine geniş ve refah alanlar sunmak yerine birbirine neredeyse bitişik beton binalar içermesi, arada 'düzgün bir yol dahi olmaması', iç karartan bir çarşı merkezi ortaya çıkarırken, birçok kişinin "Adeta Malatya M Tipi Kapalı Cezaevi" yorumları, inşaatların son görüntüsüyle adeta tescil edildi.
KAPALI KAPILAR ARDINDA ALELACELE HAZIRLANDI..
Depremlerde büyük yıkıma uğrayan Malatya kent merkezinin, batıda Turgut Temelli Caddesi, doğuda Akpınar, güneyde İnönü Caddesi, kuzeyde Çevre Yolunun çevrelediği bölümde, depremde yıkılan binaların yanı sıra hasarlı binalar da yıktırıldı.
GÖRSEL: Ortaya çıkan ilk görselde, Söğütlü Cami binaların arasındaydı
Malatya kent merkezi başta olmak üzere birçok bölgenin yeniden imarıyla ilgili taleplerin, istekler depremin yarattığı diğer sorunlar büyük çapta devam ettiği için konuşulmadığı bir dönemde, mimarlık- mühendislik eğitim kalitesi yüksek ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi, Yıldız Teknik başta olmak üzere, üniversitelerin ilgili bölümlerinin yapacağı sosyolojik, kültürel, ekonomik araştırmaları da kapsayan bir çalışmanın ardından, köklü kurumsal yapısı olan bu üniversitelerce imar projesi hazırlanması gereği konuşulurken, bu işin Ankara merkezli Hilmi Güner Mimarlık firmasına verildiği ortaya çıktı.
Bu firmanın Mayıs- Haziran aylarında çarşı merkezinde yaptığı ön çalışmanın ardından ortaya çıkan proje görsellerinde, birbirine bitişik, adeta cezaevi kampüsünü andıran bir yapılaşma, Söğütlü Cami'nin bu binalar arasına sıkıştırılmış görüntüsü büyük tepki gördü ve tartışma yarattı.
GÖRSEL: İkinci görselde ise Söğütlü Cami projeden tamamen çıkarılmış, çarşı merkezi adeta beton bina bloklarına boğulmuştu ve proje uygulandı
İLK VE SON BİLGİLENDİRME!.
Projeyi hazırlanan mimarlık firmasının sahibi Mimar Hilmi Güner, Temmuz 2023'te projeyle ilgili olarak ilk ve son kez bilgilendirme yaptığı toplantıda, "“Bakanlıkla beraber bütün deprem bölgesini gezdik. Daha sonra da Malatya’nın kent merkezini inceledik. Gezdiğimiz zaman şunu anladık, şehrin hafızasını tekrara sağlamak için Yeni Cami ve çevresindeki tüm yapıları tekrar toparlarsak şehrin hafızasını iyi bir başlangıçla oluşturabileceğimizi düşündük. Buralardaki mülkiyet durumunu ve bağımsız bölüm sayılarını öğrenerek, doğru mimari ve şehircilik planı ile tekrar oluşturmaya çalıştık. Malatya’da 3. depremin olması nedeniyle hasar tespit raporları bir daha revize edilince bu süreç biraz uzadı ve biz projeyi 7-8 kere çizmek durumunda kaldık. Ortalama ticaret alanını 40 metre kare olarak belirledik. Ayrıca eğer yapınızın emsali 0.40 ise o kadar bir emsal verilecek. Cephe boylarını önceki haliyle bir tutabiliriz. Yani ticaretin ölmemesi, için bazı noktalarda esnek davrandık. Şehrin merkezinde yapılan tüm yapılarda bodrum katları öneriyoruz. Ayrıca bu bölgeye 2 bin araçlık otopark ilavesi de sunacağız. Bu bölge 27 adadan oluyor ve bu adaları tek tek çalıştık. Malatya’daki her yapıda bodrum katı olacak, zemin etüdü yapılacak, hiçbir yapıda asma kat olmayacak, çatı arası kullanımı olmayacak, kapalı açık çıkma olamayacak. Konut altı ticarete mümkün olduğu kadar izin vermemeye çalıştık. Yapılardaki simetriye önem vereceğiz." şeklinde bilgi verdi.
Ancak, dönemin Selahattin Gürkan başkanlığındaki Büyükşehir Belediyesi yönetiminin, 'modern şehircilik' anlayışından tamamen uzak, rantı önceleyen bir amaçla yapılan projeye müdahale etmemesi, seyirci kalması ve hatta onay vermesiyle ortaya çıkan projede, 'Kuyumcular Lobisi' diye de adlandırılan etkili bir grubun müdahalelerinin projenin özellikle Söğütlü Cami ve eski belediye binası karşısındaki Kuyumcular Adası denilen bölümü, rant bekleyenlerin öncelendiğini ortaya koyarken, tepkilerin ardından ortaya çıkan yeni proje görselinde, Söğütlü Cami'nin 2 asıra yakın süredir bulunduğu yerden 'uçurulduğu' ortaya çıktı. Cami uçurulmuş, yerine beton blok binalar tasarlanmıştı. Bu da tepki toplayınca, cami önce Akpınar tarafına yaptırılacak bir iş merkezine dahil edildi.
ZEMİN ETÜDÜ YAPMADILAR, CAMİYİ UÇURDULAR..
Malatya'nın büyük yıkım ve can kaybına yol açan depremdeki yaralarının sarılması amacından önce, yeniden imarın sorumlusu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı adına, projenin sahibi olarak ortaya çıkan Emlak Konut'un, 'projeden yüzde 30'luk kar' beklentisi nedeniyle çarşı merkezinin bina ve beton yoğunluğuna gömüldüğü konuşulurken, inşaat çalışmaları da yine alelacele başlatıldı.
GÖRSEL: Söğütlü Cami'nin Soykan Parkı yanına yaptırılmasını engellemeye yönelik, Söğütlü'yü Yeni Cami'ye göre çok büyük gösteren ölçekle yerleştirildiği bu görselin ortaya çıkması ve kamuoyu tepkisinin ardından yeni yer eski belediye meydanı oldu..
Malatya merkezde, özellikle de çarşı bölgesinde yeraltı suyunun yer yüzeyinin 3-4 metre altında olduğu, bölgede yüzlerce su kaynağı bulunduğu bilinmesine karşın, depreme karşı sağlam bina inşaatı için mutlak gerekli denilen zemin etüdü yapılmadan inşaata girişilince, ilk temel kazısı yeri olan 'Bakırcılar Çarşısı' bölgesinde açılan temel çukuru suyla dolunca çalışmalar durmak zorunda kaldı.
Bu durum, bölgedeki yeraltı sularının hazırlanacak bir proje çerçevesinde toplanıp, şehrin kuzey bölgesindeki tarla ve bahçeleri için 'altın değerinde' olan sulama suyu olarak drene edilmesinin gerektiği konuşulurken, bu yapılmadığı gibi kazık çakma, suyun akışını engelleyecek perde beton duvarlar yapılması (Saray Mahallesi örneği) yolu seçilerek, köklü çözüm olmadığı gibi daha büyük maliyet getiren bir yol tercih edildi, sonrasında temeller atılmaya başlandı.
SON DURUM: Aşağıdaki tüm fotoğraflar, Malatya Çarşı merkezi projesinin son durumunu yansıtıyor.
Bu arada, vakıf malı olan Söğütlü Cami'nin yerine el konulmasının ardından, cami için yine modern kent tasarımında çok önemli yeri olan yeni bir meydanın yaratılması yerine, kentin eski belediye binasının yıkılmasıyla kazanılan meydanı cami alanı olarak gündeme getirildi. 31 Mart 2024 seçimlerinde Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine getirilen Sami Er'in muhalefeti ve bir önceki Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki'nin talimatıyla, Soykan Meydanı'nın yanındaki bir alanın cami yeri olarak belirlenmesi, 'rant lobisi'ni durdurmadı. Çevre Bakanı değişip Murat Kurum bu göreve getirildikten sonra, eski belediye binasının bulunduğu meydan, Söğütlü Cami'nin yeni yeri olarak belirlenirken, Soykan Meydanı'nın yanında, 'Kuyumcular Adası'nın buraya cepheli bir blokunun iptal edilerek cami için ortaya çıkarılan bölümün yeniden ilk projedeki blokun yapılmasını gündeme getirdi. Ancak, cami için planlanırkan vazgeçilen bu alana bina yapılma talebi, Sami Er'in karşı çıkmasıyla engellendi, söz konusu bölümün, 'meydan' olarak Soykan Meydanı'na dahil edilmesi sağlandı.
Soykan Parkı yanındaki alandan vazgeçilip, Söğütlü Cami'yi eski belediye meydanına nakledilmesini sağlamak için, caminin Soykan Meydanı'nın yanına konulması halini yansıtan, Söğütlü Cami'yi, Yeni Cami'nin yanında çok büyük gösteren, abartılı ölçekli bir görsel de kullanılarak, kamuoyunun etkilenmesi, kentin bir meydanının yerine cami yapılması için onaylanması sağlandı.
'BİR KENT MERKEZİ PROJESİ ASLA BÖYLE YAPILMAZ'IN ÖRNEĞİ..
Görseller ve temel aşamasındaki görüntüler nedeniyle büyük tepki toplayan çarşı merkezi projesi, binaların ortaya çıkmaya başlaması ile büyük bir hayal kırıklığına dönüştü.
Birbirine çok yakın yapılan binalar arasında neredeyse düz yol bulunmaması, yolların darlığı, 'küçük arsaya olabildiğince fazla bina sığdırma ve imar affını bekleme (!)' beklentisini ön plana çıkaran gecekonduculuk mantığının bir şehir merkezine uygulanması olarak Malatya'da gerçeğe dönüştürülürken, çıkan manzaranın "Bir kent merkezi projesi asla böyle yapılmaz'ın örneği oldu.
Mimarlık ve mühendislik fakültelerinde ders konusu olması gereken bu 'kötü proje ve uygulaması'nda, ayrıca sosyolojik bir çalışma yapılmamasından kaynaklanan bir sorun da, yerlerin hak sahiplerine ve talep edenlere dağıtılması aşamasında ortaya çıkacak gibi.
KIYAMET DAĞTIIMDA KOPACAK!.
İnşa edilen genel olarak Akpınar ve çevresi olarak adlandırılan bölgede, depremden önce bulunan iş merkezleri, iş hanları ve binaların, meydan ve caddeye cepheli olanların dışındakilerin üst katlarına herhangi bir talebin olmadığı, buralardaki boş dükkanların, dairelerin süfli ve gayri meşru işler yapan kimi şahıs ve grupların faaliyet gösterdiği, ayrıca polise kayıt bildirmek durumunda olan otel vs. gibi yerlerde konaklayamayacak 'kayıt dışı' şahısların barındığı yerler olduğu biliniyor.
Çarşı projesiyle bu alanın daha önceki durumunun değerlendirilmeden yapılan binalarda, ana cadde ve meydanlara yakın olan yerler dışındaki daire ve işyerlerine bir talep olmayacağı öne sürülüyor.
Ayrıca, bu bölgedeki işyerlerinin, mülkleri yıktırılan ancak yeterince bilgilendirilmeyen hak sahipleri ile Emlak Konut'un pazarlayacağı kişi ve kurumlara devri- satışıyla birlikte ortaya çok ciddi 'paylaşım, haksızlık' iddialarıyla çok ciddi sorunların ortaya çıkacağı, bunların çok sayıda davaya yol açacağı değerlendiriliyor.
malatyahaber.com