Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
mba@mbaymm.com
Geçtiğimiz yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutladık. Geride kalan bu sürede aklımın yettiği kadarıyla son altmış yıllık dönemine tanıklık eden birisi olarak üzülerek anladım ki Malatya’nın yüz yıllık cumhuriyet dönemine ait bir birikimi olmamış. İşte bu duygu ile Doç.Dr Resul Alkan tarafında “X” hesabındaki paylaşımda okuduğum satırlar bu yazıyı kaleme almama neden oldu.
Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilk başbakanın Malatyalı İsmet İnönü olduğu bir dönemde Malatya, TBMM’de 20 Nisan 1924 tarihinde kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 89. maddesi ile il olmuştur.
Resul Alkan tarafında X hesabındaki paylaşımda;
"Alman Asker İstihbaratı Abwehr’in 1940 Malatya raporu….
Abwehr’e çalışan casuslar, II. Dünya Savaşı’nın başından itibaren Türkiye’nin önemli şehirleri hakkındaki bilgileri Almanya’ya raporluyordu.
Bu şehirlerden biride Malatya.
Raporun başlığı ise ‘‘Endüstri Merkezi Malatya’’
Raporun odak noktası Malatya’da bulunan bez ve iplik fabrikası, tütün fabrikası ve Malatya’da ulaşım ve Malatya’dan çevre şehirlere ulaşım.
Bez fabrikasının konumu tarif edilirken fabrikanın 38 m yüksekliğindeki su kulesinden kolaylıkla tanınabileceği belirtilmiş.
II. Dünya Savaşı’nın başından itibaren fabrikadaki üretimin Türk ordusuna yapıldığı ve ordu çalışanları tarafından kontrol ediliyormuş.
Malatya’ya tütün fabrikası ise küçük bir cephaneliğin bulunduğu notu düşülmüş." bilgileri yer alıyordu.
Bu bilgileri okuduktan sonra 1940’lı yıllardaki Malatya’dan bugüne nasıl gelindiğinin bir özeleştirisinin yapılması tarihe not düşmek adına bir görev oldu. Yukarıda yer alan bilgilere göre; Malatya, o yıllarda genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin erken sanayileşecek şehirleri arasında gösteriliyordu.
1946 yılında Türkiye’nin çok partili siyaseti tercih etmesi ve 1950 yılında iktidarın değişmesi ile birlikte Malatya’nın da sanayileşme sürecinde kaderi değişti. Sanayileşmenin başlangıç yılları olan o yıllarda Türkiye’de olduğu gibi Malatya’da tarıma dayalı bir ekonomi ağırlıklıydı.
1964 yılında Almanya ve Türkiye arasında imzalanan protokolle Türkiye’den Almanya’ya işçi gönderilmeye başlandı. Bu tarihle birlikte yurt dışına giden işçilerin tasarruflarının ülkeye kazandırılması amacıyla ülkenin her köşesinde bir kalkınma hamlesi başlatıldı ve 1967 yılından 1980 yılına kadar Türkiye genelinde yaklaşık 360 civarında “İşçi Şirketleri ve Çok Ortaklı Şirketler Modeli” uygulamasında işçi şirketi kurulmuştur. 1975 yılında bu şirketlere ihtiyaç duydukları finansmana kaynak sağlamak ve sürdürülebilir kalkınma için gereken destek ve danışmanlık yapmak amacıyla Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası A.Ş (DESİYAB) başka bir ifade ile ilk faizsiz banka olarak kurulmuştur. (Bugün Kalkınma ve Yatırım Bankası A.Ş olarak faaliyetine devam etmektedir.) Ancak bu şirketler yanlış sektör, yanlış kuruluş yeri ve yanlış teknoloji seçimi yönetim ve sermaye yetersizliği nedeniyle başarılı olamadılar sadece 80 kadar şirketin faaliyetine devam ettiği bilinmektedir.
O yıllarda Malatya da devlet tarafından yapılan Sümerbank (Malatya Mensucat Fabrikası), Tekel (Tütün işleme) Sigara Fabrikası ve Şeker Fabrikası sanayi kuruluşları yanı sıra TCDD 5.İşletme Bölge Müdürlüğü ve Uçak Tamir Bakım Atölyesi-Tayyare Tamir Fabrikası (Hava Kuvvetlerinde ikmal sisteminin modernizasyonu olan REMO Projesi gereği Malatya'da faaliyette bulunan Hava İkmal Bakım Merkezi Müdürlüğü ile birleştirilmesine karar verilerek Malatya İkmal Merkezi lağv edilmiştir. 1974 yılında personel ve bir kısım kuruluş ile Ankara 'ya intikal ettirilmiştir.(*) Bugün bilenen şekliyle “TUSAŞ–TÜRK Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş temelleri atılmıştır.) gibi önemli devlet kuruluşları faaliyette bulunuyor ve bu fabrikalarda on beş bine yakın işçi istihdam ediliyordu. Devlet yatırımları olarak Vagon Onarım Fabrikası (2020 yılında Kızılay'a devredildi) TEMSAN A.Ş (Türkiye Elektromekanik Sanayi Prof.Dr. Necmettin Erbakan'ın ortaya koyduğu 'Ağır Sanayi Hamlesi' vizyonu ile 1975 yılında kuruldu ve 1977 yılında temeli atılan yatırımın arazisi 2019 Malatya Büyükşehir Belediyesine devir edildi.) Darende Çimento Fabrikaları’nın temeli atılırken (yatırım iptal edilerek iplik fabrikası yapılmak üzere arsası özel sektöre devir edildi). Özel sektör tarafından da Malatya Yem Fabrikası, Kaykur Kayısı Kurutma ve Pulp Fabrikası A.Ş (O tarihte sektöründe dünyadaki 3 tesisten birisi), Maksan Malatya Makina Sanayii A.Ş, İpaş İplik Fabrikaları A.Ş, YİFAŞ Takım Tezgahları Fabrikası A.Ş (YİFAŞ Yeşilyurt Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş. - Önce iplik fabrikası sonra konfeksiyon fabrikasına dönüştü), MORMAŞ Malatya Orman Ürünleri Ve Mobilya Tesisleri A.Ş, Kağıtsan A.Ş, Merbolin Boya Fabrikası A.Ş ve Kireç Fabrikası ile un fabrikaları gibi sanayi kuruluşlarının temeli atılmıştır. Ayrıca Malatya OSB kuruluş çalışmalarına da 1977 yılında Müteşebbis Teşekkül Heyeti’nin oluşturulması ile başlatılmıştır. (4562 Sayılı OSB Kanunu çerçevesinde 28 Kasım 1977 Tarihinde 119 sicil numarası tüzel kişiliği oluşturulmuştur.)
O günlerden bugüne Malatya olarak geldiğimiz konuma baktığımızda; Sümerbank (Malatya Mensucat Fabrikası), Tekel (Tütün işleme) Sigara Fabrikasının özelleştirme kapsamında satıldı ve yerine AVM’ler yapıldı. Malatya ekonomisine teknoloji ve kalifiye hizmet elemanı katkısının sağlayan Hava İkmal Merkezi ile birlikte Malatya’nın nitelikli işgücü istihdam eden fabrikaları yok oldu. (Sümerbank Malatya Yerleşkesi, Cumhuriyet modernleşmesine ve mimarlığına özgü temel yaklaşımları etkin biçimde yansıtır. Bu anlamda seküler mekansallık, Batılı -Alman- izler, akılcı, rasyonel, akışkan ve homojen mimari dil, sanayi merkezli mekansal örgütlenme, işçi ve memurlara yönelik sosyal mekanların ve düşük kiralı lojmanların varlığı, devlet merkezli mülkiyet ve yapılanma temel modernleşme yaklaşımlarının tipik uzantıları olmaktadır.-Yrd. Doç. Dr. Özlem Arıtan tarafından 26–27 Aralık 2008 tarihinde Uludağ Üniversitesi'nde gerçekleşen 'Türkiye Mimarlığında Modernizmin Yerel Açılımları' konulu etkinlikler dizisinin dördüncüsünde sunulmuştur-)
2018 yılında özelleştirme kapsamında satılan Şeker Fabrikası ise iptal edilen özelleştirme sonrasında Türkşeker'e devir edildi. Geride kalan yıllarda Malatya Şeker Fabrikasının (Fabrika) bulunduğu ve fabrikanın üretimiyle doğrudan ilişkisi olmayan taşınmazların özelleştirilmesinden sonra her yıl fabrikası ne zaman satılacak kaygısı ve tartışması sürüyor devam ediyor. TCDD 5.İşletme Bölge Müdürlüğü ise eski işlevinden uzak belirli bölümleri hizmet dışı olarak faaliyetine devam ediyor.
Malatya 81 il içinde 30 büyükşehirden birisi olmasına rağmen 742.725 nüfusu ile 2024 yılı Türkiye'nin illeri nüfus sıralamasında 31.sırada yer alırken 2023 yılı TÜİK verilerine göre Türkiye’de Kişi Başına Düşen Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) miktarı 13.243 Dolar iken, Malatya da Kişi Başına Düşen GSYİH miktarı 7.794 Dolarla Türkiye sıralamasında 59. Sırada yer aldı. 2023 yılı TÜİK verilerine göre; Malatya'da GSYH'nın sektörel dağılımı ise %55'i hizmet sektörü, %35'i sanayi sektörü ve %10'ü tarım sektörü şeklindedir. Malatya 2024 yılında gerçekleştirdiği 426.3 milyon $ ihracat tutarı ile Türkiye genelinde 32.sırada yer alırken Malatya’dan doğrudan yapılan ihracatın yüzde yirmi beşinin sanayi ürünü yüzde yetmiş beşinin ise tarım ve hayvan ile diğer ürünleri olarak gerçekleşmiştir. Şehirde bulunan 2 adet organize sanayi bölgesinde (OSB) yer alan sayısı yaklaşık üç yüze ulaşan fabrikalarına rağmen Malatya’nın 85 yıl önce atfedilen “Endüstri Merkezi” olmadığı gibi sanayi, tarım, sağlık ve eğitim konuları başta olmak üzere yaşam kalitesi ve gelir düzeyinde Türkiye’nin gerice illeri arasında olduğunu üzülerek görüyoruz.
_____
(*) Osman YALÇIN Türk Hava Harp Sanayi Tarihi