SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Orhan Tuğrulca

Temmuz'un Zaferleri..

Temmuz'un Zaferleri..
A- A+ PAYLAŞ

Darbe girişimi karşısında Malatya halkı cesur ve onurlu bir direniş sergilemiştir..

Orhan TUĞRULCA Tarihçi-Yazar otogrulca@hotmail.com

Uzun süredir Malatya Kent Konseyi Tarih Kültür Sanat Çalışma Grubu olarak Malatya’nın Osmanlı hâkimiyetine geçişinin 500 yılını kutlamak üzere çeşitli programlar üzerinde çalışıyorduk. Bu vesileyle Malatya'nın Osmanlı hâkimiyetine girişinin 500 yılı münasebetiyle şehrin tarihi, kültürel ve siyasi geçmişine dikkat çekmeyi planlıyorduk. Ancak nasip olmadı. Kent Konseyi Genel Sekreterliği, 15 Temmuz darbe kalkışması nedeniyle yapmayı planladığımız programları iptal etmek durumunda kaldı. Doğrusu programlarımızın amacı, 30 Temmuz 1516 tarihinde kentin Osmanlı hâkimiyetine geçişinin salt tarihsel bir vakıa olarak hatırlatmanın ötesinde, şehir insanın kendi tarihsel kökleri üzerinde bir aidiyet yüklemesi yaparak, tarihsel yolculuğuna daha güçlü bir şekilde devam etmesine yöneliktir.

Malatya Kent Konseyi Tarih Kültür Sanat Çalışma Grubumuz son yıllarda “Düşünce Tarihi Konferansları” ve Malatya Tarih Okulu” gibi birçok projeyi geliştirip kamuoyu ile paylaşmaya çalıştı. Bunu yaparken daha çok farklı kesimleri aynı platformda bir araya getirmeye gayret gösterdik.

2016 yılı için hazırladığımız projelerimizde de yine Malatya sosyolojini dikkate alarak “sosyal barış” temasını güçlü bir şekilde işlemeyi hedef aldık. 27 Şubat 2016 tarihinde Malatya’ya komşu illerin şehir tarihçilerini Kent Konseyinde bir araya getirerek; “Birinci Dünya Savaşı'nda yaşanan büyük çöküşün ve ardından gerçekleşen dizaynın yüzüncü yılının yaşandığı bu süreçte Ortadoğu halklarına yeni senaryolarla karanlık gelecek hazırlayanlara karşı biz tarihçiler başta olmak üzere herkese büyük bir sorumluluk düştüğü konusunda hemfikir olduğumuzu” kamuoyuna deklare ettik. “Bölge üzerinde yaşayan farklı etnik, dini, mezhebi ve kültürel unsurların barış içerisinde ortak bir gelecek inşa etmeleri için barış, kardeşlik ve birlikte yaşama duygusunu ve kültürünü geliştirecek faaliyetlerin düzenlenmesi ve geliştirilmesi hususunda” çağrıda bulunduk. 2 Nisan 2016 tarihinde ise “Şehir ve Uzlaşı” ana başlığı altında Malatya’da farklı sosyal kesimleri temsil eden hemşerilerimizle bir günlük bir çalıştay gerçekleştirdik. Bu çalıştayın ardından yayınladığımız bildiride, bugün çokça ihtiyaç duyduğumuz çağrılar yer aldığından yeniden hatırlatıyoruz:

“-Farklı sosyal çevrelerden ve farklı dünya görüşlerine sahip olsakta yaşadığımız şehrin hepimizin en önemli ortak paydası olduğunu,

-Son yıllarda toplumda yaşanan ötekileşmelere rağmen Malatya sosyolojisini temsil eden aktörlerin sağduyulu tavır ve tutumlarının kentin sosyal barışının muhafaza edilmesinde önem arz ettiğini,

-İlimizde yaşanan sosyal barışın Malatya halkının farklılıkları bir zenginlik olarak gördüğü ve tölare ettiğini, bu erdemli hasletin daha da geliştirilmesi gerektiğini,
-Malatya sosyolojisinde kadimden beri gelen etnik gruplar arasındaki evliliklerin kentteki toplumsal barışın ve mukavemetin en önemli güvencesi olduğunu ancak mezhebi unsurlar arasındaki güven duygusunun güçlendirilmesi gerektiğini,

-Yakın coğrafyamızda yaşanan savaş ve çatışmalar dikkate alındığında kentte, farklı etnik ve mezhebi unsurların şehrin karar mekanizmalarının içine çekilmesinin ötekileşmenin ve ayrışmanın önüne geçeceğini,

-Kentte haksızlığa uğrayan her kim olursa olsun zulme karşı ortak bir tutum geliştirilmesi gerektiğini,

-“İnsan tanımadığının düşmanıdır” sözünden hareketle şehir paydaşlarının birbirlerini daha yakından tanımaları ve ön yargıları en aza indirmek için çeşitli projelerin geliştirilmesi gerektiğini,

-Yerel ölçekte kamu hizmetlerinin adalet, liyakat ve istişare gibi temel evrensel değerler üzerinden yürütülmesi gerektiğini,

-Şehirlerimizin yeniden bir selam yurdu haline gelmesi için tüm paydaşların barışın ve erdemin dilini kullanması gerektiği konusunda hem fikir olduğumuzu” yine kamuoyu ile paylaşmıştık.

Bütün bunları yeniden hatırlatmamızın nedeni şu;

15 Temmuzda gerçekleşen darbe girişimi karşısında Malatya halkı cesur ve onurlu bir direniş sergilemiştir. Malatya halkının büyük bir kesiminin ortak bir duruş sergilemesi, milli iradeye yönelen tehlike karşısında daha ilk gecede risk alarak sivil itaatsizlik yöntemini başarıyla kullanması, şüphesiz ki derin bir bilincin dışa yansıması olarak tarihe geçecektir. Darbenin gerçekleştiği ilk geceden başlamak üzere çoğunluğunun 18- 30 yaş grubuna mensup gençlerimiz olmak üzere Malatya halkının, öfkesini burnunda solumasına rağmen tam bir dayanışma içerisinde taşkınlığa meydan vermeden ülkesine sahip çıkmıştır. Gerek 2 Ordu karargâhında gerekse havaalanında çok riskli gelişmeler yaşanmasına rağmen halkı Vilayet çevresinde tutma ferasetini gösteren Sayın Valinin ve Sayın Belediye Başkanın tutumu takdire şayandır. Kentin özel durumunu istismar etmeye çalışan bazı provokatörlerin girişimlerinin de akamete uğratılmış olması sevindiricidir. Ancak bu riskin geçtiği anlamına gelmiyor. Yukarıda saydığımız önlemler dahil, kent aktörleri başta olmak üzere bilhassa sivil toplum örgütlerinin farklı kesimler arasında ortak platformları geliştirmeleri ve kamuoyu ile paylaşmaları söz konusu kötü niyetli girişimleri boşa çıkaracaktır.

FETÖ’ nün devlet mekanizmasını ele geçirme girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ancak farklı toplumsal kesimler üzerinden girişebileceği hainliklere karşı Malatyalı hemşerilerimizin derin bilinciyle bertaraf edileceğine inanıyoruz. Zira ülkemiz ve şehrimiz tarihinin en büyük sınavını vermektedir.

c3

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • Hamit KALKAN (8 yıl önce)
    Ellinize ve yüreğinize sağlık müdürüm
    0
    0
    Yanıtla

Orhan Tuğrulca yazıları