SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Orhan Tuğrulca

Anadolu Liseleri Çıkmaz Sokakta!

Anadolu Liseleri Çıkmaz Sokakta!
A- A+ PAYLAŞ

..Bu sistem Malatya’nın en köklü liselerini bile başarısızlığa mahkum etmiştir.. 

Orhan TUĞRULCA
Tarihçi-Yazar
otogrulca@hotmail.com

Önceki araştırmalarımızda gerek Türkiye’de gerekse Malatya’da Sosyal Bilimlerin ve İmam Hatip Liselerinin içinde bulunduğu durumun rakamlarını paylaşmaya çalıştık. Mevcut durumun sürdürülebilirliğinin tartışılması gerektiğini ifade ettik.

Burada bir kez daha hem Malatya ölçeğinde liselerin, bilhassa Anadolu Liselerinin bu haliyle sürdürülmesinin mümkün olmadığını, mevcut lise sisteminin sadece İmam Hatip Liselerini başarısızlığa mahkum etmediğini genel olarak Anadolu Liseleri sisteminin tümünü tartışılır hale getirdiğini rakamlarla anlamaya çalışacağız. Zira gerek Bakanlığın gerekse Malatya Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 2015-2019 Stratejik Planında da açıkça ifade edildiği üzere “Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi” ciddi bir “sorun alanı” olmaya devam etmektedir.

Öncelikle Malatya’daki liselerin sayısal bilgilerini paylaşmak isteriz. Zira öğrenci potansiyeli anlaşılmadan durumun vahameti maalesef anlaşılamıyor.

Malatya’da 2015-2016 yılı Bakanlık verilerine göre;

Resmi Ortaöğretimde: 100 okulda 43.831 öğrenci,

Özel Ortaöğretimde: 37 okulda 6.303 öğrenci,

Açıköğretim Lisesinde: 17.046 öğrenci,

Ortaöğretimde toplam: (Resmi-Özel-Açık öğretim dahil) 137 okulda 67.180 öğrenci öğrenim görmektedir.

Okul Öncesi, İlkokul, Ortaokul ve Liseler dahil Malatya’nın toplam öğrenci sayısı ise: 186.149 (1)

Bizim burada ilgi alanımıza giren ve yakın markaja alacağımız 33 adet Anadolu Lisesi olacaktır. (5 adet Fen Lisesi ve 1 adet Sosyal Bilimler Lisesi “Anadolu” programına dahil olmadığı için buna dahil değildir) Zira, Bakanlığımız tarafından Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler liseleri gibi “akademik amaçlı” olarak açılan ve mezunlarının her birinin üniversiteye girmesi hedeflenen okullar bunlardır. Malatya’da 33 adet olan bu okulların 8 tanesi ilçelerde, geriye kalan 25 tanesi merkezde yer almaktadır.

Anadolu liselerinin gerek Türkiye genelinde gerekse Malatya özelinde farklı parametrelerde başarı oranlarının her geçen yıl düştüğünü 2014 yılında malatyahaber.com'da yayınladığımız “Anadolu Liseleri Nereye?” adlı makalemizde ayrıntılı bir şekilde incelemiştik. 2010- 2013 yılları arasında Genel liselerin Anadolu liselerine dönüşümün başarılı olamayacağını bu sistemin birçok mahzurlu tarafının olduğunu rakamlarla ortaya koymaya çalıştık. O gün ortaya koyduğumuz sayısal verileri bugün tekrar vermeye niyetimiz yok, ancak 2010 yılından 2015 yılına kadar yapılan LYS sınavlarının üç ayrı parametresine bakarak Anadolu liselerinin ciddi bir başarısızlığa doğru sürüklendiğini yeniden hatırlatmayı uygun görüyoruz. Bunlar;

2010-2015 arası Lisans Yerleştirme Sınavı(LYS) MF-TM- TS Puan Ortalamalarına baktığımızda;

 2010- LYS

MF(Matematik- Fen) puan ortalaması:340,803

TM (Türkçe-Matematik) puan ortalaması:331,063

TS (Türkçe-Sosyal) puan ortalaması:334,728

Toplam puan ortalaması: 335,531

2011 -LYS 

MF(Matematik- Fen) puan ortalaması:331,303

TM (Türkçe-Matematik) puan ortalaması:321,440

TS (Türkçe-Sosyal) puan ortalaması:324,654

Toplam puan ortalaması: 325,799

2012 -LYS

MF(Matematik- Fen) puan ortalaması:314,594

TM (Türkçe-Matematik) puan ortalaması:304,639

TS (Türkçe-Sosyal) puan ortalaması:303,532

Toplam puan ortalaması: 307,588

2013 -LYS 

MF(Matematik- Fen) puan ortalaması:289,216

TM (Türkçe-Matematik) puan ortalaması:293,148

TS (Türkçe-Sosyal) puan ortalaması:308,296

Toplam puan ortalaması: 296,886

2014 -LYS

MF(Matematik- Fen) puan ortalaması:269,564

TM (Türkçe-Matematik) puan ortalaması:273,616

TS (Türkçe-Sosyal) puan ortalaması:291,064

Toplam puan ortalaması: 278,081

2015 -LYS

MF(Matematik- Fen) puan ortalaması:253,228

TM (Türkçe-Matematik) puan ortalaması:260,772

TS (Türkçe-Sosyal) puan ortalaması:281,493

Toplam puan ortalaması: 265,164

2016 yılı OSYM verileri ortaya çıktığında da tahminimiz odur ki durum değişmeyecektir. Son altı yılda her üç parametrede de ciddi bir düşmenin yaşandığını açıkça görebiliyoruz.

Örneğin;

MF(Matematik- Fen) puan ortalaması: 340,803 puan ortalamasından 253,228 puana,

TM (Türkçe-Matematik) puan ortalaması:331,063 puan ortalamasından 260,772 puana,

TS (Türkçe-Sosyal) puan ortalaması:334,728 puan ortalamasından 281,493 puan ortalamasına gerilemiştir. Her üç parametrede son altı yılda ortalama 53 puan ile 87 puan arasında bir düşüş yaşanmıştır. Toplam puan üzerinden de benzer bir düşüşü izlemek mümkündür.(2)

Malatya’daki Anadolu Liseleri Türkiye geneline göre daha az düşüş gösterse de durum farklı değil:

2012 LYS

MF:1-2-3-4 Puan Ortalaması:279,180

TM: 1-2-3 Puan Ortalaması: 242,635

TS:1-2 Puan Ortalaması: 189,241

Toplam puan ortalaması: 237,018

2013 LYS

MF:1-2-3-4 Puan Ortalaması:260,600

TM: 1-2-3 Puan Ortalaması: 233,377

TS:1-2 Puan Ortalaması: 181,116

Toplam puan ortalaması: 225,031

2014 LYS

MF:1-2-3-4 Puan Ortalaması:244,734

TM: 1-2-3 Puan Ortalaması: 239,862

TS:1-2 Puan Ortalaması: 185,939

Toplam puan ortalaması:223,511

2015 verilerinde yükselme görülse bile bu olumlu gelişme üniversiteye yerleştirmeye yansımadığı için şimdilik kayda değer bir bilgi olarak göremiyoruz.

Malatya’daki Anadolu Liselerini biraz daha yakından bakarak mevcut 33 Anadolu Lisesinden 2015 verilerini dikkate alarak, TEOG taban puanı 400 ve yukarı olan 12 adet Anadolu lisesini çıkardığımızda geriye kalan 21 Anadolu lisesinin akademik başarısı, bize bu liselerin nereye doğru gittiği konusunda yeterince fikir vermektedir.  Bu 33 lisenin ilçelerde başarısızlığa mahkum edilen liseleri hesabımıza katmadan, Malatya’nın merkezinde yer alan ve bir kısmı kentin en köklü liseleri arasında yer alan 10 lisenin (İsimlerini vermeyi uygun bulmuyoruz) 2015 yılı ÖSYM verilerini dikkate aldığımızda, mezun ettiği öğrenci ile üniversiteye kazandırdığı öğrenci oranının hayli düşük olduğunu açıkça görmek mümkündür. Son sınıf düzeyinde derlediğimiz sonuçlara göre bu okulların mezun ettiği öğrenci ile üniversiteye kazandırdığı öğrenci oranı ℅ 5.66 ile ℅18.75 arasında değiştiğini, on lisenin ortalamasının ise ℅ 12.82 olarak karşımıza çıktığını görüyoruz. Oysa TEOG ortalaması 400 puan ve yukarı olan 12 Anadolu lisesinin üniversiteye kazandırma oranına baktığımızda ℅42.90 olarak karşımıza çıkmaktadır. Aradaki farkı okuyuculara bırakıyoruz.

Lafı uzatmadan varmak istediğimiz sonuç şu; Bu yerleştirme sistemi Malatya’nın en köklü liselerini bile başarısızlığa mahkum etmiştir. Akademik amaçlı açılan 33 Anadolu lisesinin sadece 10-12 tanesinin amaca yaklaştığını geriye kalan 20-23 tanesinin amaçlanan “akademik başarıdan” hayli uzak, başarısızlığa mahkum edilmiştir. Bu sistemde bu liselerin kaderinin değişmesi mümkün değildir. Zira Bakanlık her yıl e-okul sistemi üzerinden Ortaöğretim okulların bir yıl önceki TEOG yerleştirme sonuçlarına göre okulların yüzdelik dilimlerini ve puanlarını yayımlayarak velilerin okul tercihini buna göre yapmasını istemektedir. Velilerimiz doğal olarak, bir önceki yıl puanı ve yüzdelik dilimi en iyi olan okullardan başlamak üzere çocuğunun tercihini yapmaktadır. Örneğin Malatya’da bir veli, öğrencisinin YEP(Yerleştirme puanı) puanı ne olursa olsun, puanı en yüksek Malatya Fen Lisesi'nden başlayarak puanı en düşük olan okula doğru tercihini yapar ve tamamlar. Bu sistem bırakın okullar arasında bir rekabet ortamını oluşturma tam tersi okulların büyük bir kısmını başarısızlığa mahkûm etmiştir.

Peki Anadolu liseleri sadece bu yönüyle mi çıkmazda? Hayır, bu sistem sadece okulların büyük bir kısmını başarısızlığa mahkum etmemektedir. Bu sistem aynı zamanda dört temel sorunu üretti ve üretmeye devam etmektedir. Bunlar;

1-Bu sistem, Malatya ölçeğinde binlerce, Türkiye ölçeğinde yüz binlerce öğrencinin her sabah ve her akşam servis araçlarıyla şehrin bir ucundan bir başka ucuna hareket halinde olmasına neden olmaktadır. Malatya’da Battalgazi ve Yeşilyurt İlçelerinde Genel Ortaöğretim, Mesleki Teknik Eğitim Lisesi ve İmam Hatip Liselerinde toplam 48.542 öğrenci okumaktadır.(3) Mevcut lise giriş sistemi dikkate alındığında bu öğrencilerin neredeyse tamamı her sabah ve her akşam servis araçlarıyla hareket halindedir. Taşınan öğrenci sayısı dikkate alındığında binlerce öğrencinin bu şehrin trafik, güvenlik, harcanan zaman, aile bütçesi ve şehirleşme açısından nasıl bir sonuç çıkardığını okurlara bırakıyorum.

2- Bu sistem okullarda ciddi bir uyum sorunu ortaya çıkarmaktadır. Söz konusu bu uyum sorunun ne olduğunu Bakanlığımızın 2013 yılında Genel Müdür vekili Hülya ERTÜRK KOÇ imzası ile yayımlanan genelgede şu şekilde ifade edilmektedir:”… ortaöğretim kurumlarında eğitim öğretime başlayan 9 uncu sınıf öğrencilerinin eğitim-öğretim dönemi başlamadan önce öğrenim görecekleri okul hakkında bilgilendirilmesi, öğrencilerin yeni girdikleri okul ortamına kısa sürede uyum sağlamalarına katkıda bulunacak becerilerin kazandırılması yoluyla öğrencilerde aidiyet duygusunu geliştirmek, okulun anlamlı ve değerli bir parçası olduklarına dair inançlarını kuvvetlendirmek ve akademik başarılarını artırmak amacıyla Ortaöğretime Uyum Programı geliştirilmesi amaçlanmıştır.”

Bakanlığımızın buna neden ihtiyaç duyduğunu ise 2014 yılında hazırlattığı Ortaöğretime Uyum Programı Pilot Uygulama Ve Değerlendirme Raporu”nda tüm ayrıntılarıyla görmek mümkündür. Bu raporun ayrıntılarını burada verecek değiliz. Ancak sadece bir paragrafını paylaşmak istiyoruz: “ Ortaöğretim döneminde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de karşılaşılan diğer bir sorun ise okul terkidir. 2012 yılı verilerine göre okuldan erken ayrılma oranı Almanya’da %11, Fransa’da %12, İspanya’da %25, Çek Cumhuriyeti’nde %6, Avrupa Birliğine üye ülkeler genelinde %13 ve Türkiye’de ise %40’tır.(5) Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğüne bağlı okullarda 2011 yılında okulu terk eden öğrenci oranı %16 iken 9. sınıflarda okulu terk edenlerin oranı %28’dir. Bu bulgular bize okul terkinin özellikle ortaöğretimin ilk yılında karşımıza çıkan önemli bir sorun olduğunu göstermektedir.”

Yukarıdaki rakamlar Türkiye geneline ait rakamlardır. Aynı sorunu Malatya’da da görmek mümkündür. Ortaöğretim sistemimizde artık “okul terki” olmadığından veriler “örgün eğitimin dışına çıkma” şeklinde verilmektedir.

Bu bağlamda Malatya Merkez İlçelerinde eğer verilerde herhangi bir sorun yoksa şu şekildedir:

Battalgazi İlçesinde Ortaöğretimde örgün eğitimin dışına çıkan öğrenci sayısı:

2012 yılında ℅ 19.47

2013 yılında ℅ 20.06

2014 yılında ℅ 12.41 olarak görülürken,

Yeşilyurt İlçesinde Ortaöğretimde örgün eğitimin dışına çıkan öğrenci sayısı:

2012 yılında ℅ 9.25

2013 yılında ℅ 6.53

2014 yılında ℅ 3.74 olarak verilmiştir.(6)

Battalgazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ve Yeşilyurt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 2015-2019 Stratejik Planından aldığımız bu veriler gerçeği ne oranda yansıtmaktadır onun bilemiyoruz. Ancak rakamların hata payını çıkarsak bile mevcut veriler örgün eğitimin dışına çıkanların payı küçümsenemez.

Türkiye ortalamasının;

2012 yılında ℅ 7.29

2013 yılında ℅ 7.97

2014 yılında ℅ 6.17 olduğu(7) dikkate alındığında Malatya’nın mevcut rakamlarının hayli problemli olduğu sonucuna varıyoruz.

Bakanlığımızın, içinde ortaöğretimin de olduğu “Eğitim Öğretimden Erken Ayrılma Oranları” ise daha da vahim görülüyor: Stratejik Planda verilen rakamlarda şayet bir yanlışlık yoksa;

2012 yılında ℅ 39.6

2013 yılında ℅ 37.5

2014 yılında ℅ 38.2 olarak karşımıza çıkmaktadır.(8)

Durum bundan ibaret iken Bakanlığımız ve il bürokrasisi bu konuda ne yaptı diye sorsanız nasıl bir durum ortaya çıkar dersiniz? Maalesef bırakın bir uyum programı başlatmak tamda raporun sonuçlarının paylaşıldığı 2014 yılında Ortaöğretime yerleştirme sistemini tam bir kaosa dönüştürdü. Yıl boyu durumu telafi etmek için haftalık nakilleri gerçekleştirerek o yıl yüz binlerce öğrencinin bir okuldan bir okula savrulmasına neden oldu.

2014 Eylül ayında malatyahaber.com da yayınladığımızEğitimin Sorunları-2: Anadolu ve Fen Liselerinde Dönüşüm Sorunu” adlı makalemizde şu tespitleri yapmışız:

“… lise sisteminde akıl tutulmasına varacak düzeyde belirsizlikler yaşanmaktadır.:

-Normal liselerden Anadolu liselerine dönüşüm,

-TEOG ve benzeri yerleştirmelerde yaşanan tıkanmalar,

-Yine TEOG yerleştirmelerinde ortaya çıktı ki düz liselere sessiz sedasız ve hiçbir öngörü ortaya koymadan geri dönüşün yaşanıyor olması,

-Okullardaki sosyal barışı ciddi bir şekilde tehdit eden idareci atamaları,

 Bütün bu gelişmeler üst üste konulduğu zaman, eğitim adına son yıllarda Cumhuriyet tarihi dikkate alındığında hükümetin büyük bir risk alarak devrim niteliğindeki kazanımlarının bir avuç bürokrasi tarafından yutulmaya başlandığı yolunda ciddi endişeleri beraberinde getirmektedir. Bu gelişmeler bize istemesek de akla bir ihtimali getiriyor; “birileri bilinçli bir çökertme hareketi mi yürütüyor”?(malatyahaber.com, Eylül 2014) demişiz.

Parelel’in sinsi ihanet sicili dikkate alındığında bu tespitlerimizin haklılığını bir kez daha yineliyoruz.

3-Bu sistem Bakanlığın okulları “bölgenin kültür merkezi” haline getirme düşüncesine imkan vermemektedir. Hiçbir lise binası, ders saatleri dışında ne kendi öğrencisine ne de mahallenin sosyal kültürel ve sportif faaliyetlerine hizmet edememektedir. Haftada 40 saat ders gören öğrencilerin büyük bir kısmı paydos zili çalar çalmaz dışarıda kendisini bekleyen servis araçlarına binme telaşına girmektedir. Bu durum okullarda sosyal etkinlikleri büyük oranda bitirmiştir.

Son birkaç cümle ile makalemize son vermek istiyoruz; Anadolu liselerine giriş sistemi yeniden gözden geçirilerek mahallenin ve velilerin okul üzerindeki vesayeti tesis edilmelidir. Böylece;

1-Mahallenin ve velilerin okul sistemindeki katkısı güçlenmiş olur,

2- Örgün eğitim dışına çıkma oranında ciddi düşmeler yaşanır,

3- Okul binalarının mahallenin sosyal kültürel faaliyetlerindeki konumu güçlendirilmiş olur,

4-Her sabah ve her akşam kentin trafiğini içinden çıkılmaz hale getiren servis araçlarının kentsel yaşam kalitesine verdiği zarar minimize edilmiş olur,

5- Öğrencilerin eğitim sürecinde izlenmeleri veli-mahalle ekseninde kolaylaşmış olur,

6- Velilerin her yıl servis araçlarına ve öğlen arası eve gelemediği için çocuğuna verdiği harçlık milli servet olarak cebinde kalmış olur,

7- Mahalle dışına çıkan öğrencilerin okullardaki uyum sorunu en aza indirilmiş olur.

Biz burada mahalle okuluna dönüşün olumlu yanlarıyla ilgili olarak bir çırpıda 7 neden ortaya koyduk, aksini iddia edenlerin sadece 3 neden söylemelerini bekliyoruz..

***

Bir sonraki son makalemiz “MALATYA EĞİTİMİNDE ÇELİŞKİLER VE ÇIKMAZLAR..” olacaktır.

__________

KAYNAKLAR

1-Millî Eğitim İstatistikleri, 2015/2016, http://www.meb.gov.tr

2-http://www.osym.gov.tr/belge/1-12668/gecmis-yillardaki-sinavlara-ait-sayisal-bilgiler.html

3-Battalgazi ve Yeşilyurt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 2015-2019 Stratejik Planı

4-http://www.aktuelegitim.com/ortaogretime-uyum-programi-lise1-9-siniflar.html

5-ORTAÖĞRETİME UYUM PROGRAMI PİLOT UYGULAMA VE DEĞERLENDİRME RAPORU, Hazırlayanlar: Prof. Dr. Binnur YEŞİLYAPRAK,YakutTEMÜROĞLUSUNDUR,MustafaEŞKİSU,ANKARAOcak2014(Eurostat,(2013).http://epp.eurostat.ec.europa.eu/tgm/table.do?tab=table&init=1&plugin=1&language=en&pcode=tsdsc410. Son erişim tarihi:

07.08.2013.)http://www.meb.gov.tr/earged/unicef/ORTAogRETiME_UYUM_PROGRAMI_PILOT_UYGULAMA_VE_DEGERLENDIRME_RAPORU.pdf

6-Battalgazi/Yeşilyurt İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 2015-2019 Stratejik Planı

7-Milli Eğitim Bakanlığı 2015-2019 Stratejik Planı

8-Milli Eğitim Bakanlığı 2015-2019 Stratejik Planı

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

12 yorum yapılmış

  • Celal ünal (8 yıl önce)
    Orhan kardeş duygularım tercüman olmuşsunuz tespitlerinize katılmamak mümkün değil. Öncelikle anadolu liseleri giriş sınavı mutlaka değiştirilmelidir eski bir özel öğretimci olarak bende Mahalle okullarının oluşturulmasından yanayım çünkü eskiden birkaç Anadolu Lisesi varken sınav mantıklı idi ama madem bütün okullar artık aynı o zaman ne için çöşnükteki bir öğrenci Beylerderesi civarındaki okula gitmek zorunda kalıyor Hani dershaneler velilere bir yüktü ama şimdi velilere bu uygulama ile Hem yemek ücreti hem de servis ücreti gibi bir dayatma uygulanıyor. Bana göre bu uygulamalar içinde en başarılı olan süper lise uygulaması idi bu şekilde her lisede başarılı öğrenciler olup liseler arası bir kıyas söz konusu idi ama şimdi sizin de belirttiğiniz gibi yukarıdan aşağıya süzüp 5-10 lisenin dışındaki liselerin kaderi sizin de belirttiğiniz gibi olumsuz olmaktadır. Sınav sadece Fen Lisesi sınavı olmalı ve diğer liselere adrese dayalı kayıt sistemi ile öğrenci alınmalıdır bu şekilde öğrenciler öğlen yemeğini evinde yiyecek ve kontrolsüz bir şekilde yürüyen servis sorunu da ortadan kalkmış olacak. Bu durumu eğitim şurasında dile getirdik ama bulunduğumuz yer buna çok müsait değildi inşallah bu yazınız ilgililerce dikkate alınır.
    0
    0
    Yanıtla
  • Ah (8 yıl önce)
    En önemli eksik OGRETMEN KALITESI
    0
    0
    Yanıtla
  • Mehmet (8 yıl önce)
    Egitim sistemi cokmustur. Bunu sadece istatistiklere bakarak degil, genclerin hal hareketlerine, genel kulturune bakarak da gorebiriz. Bunun sebeplerine bakarsak ilkokul ve ortaokulda sinifta kalmanin olmamasi, ogretmen ve idarecilerin ogrenci uzerinde yaptiriminin artik olmamasi, ogretmenlerin eski sayginligini yitirmesi(ogretmenlerinde sucu var), okumak istemeyen ya da okuma kapasitesi olmayan ogrencilerin zorla okutulmasi, mufredat ve ders kitaplarindaki carpikliklar vs vs vs diye devam ettirirebiliriz.
    0
    0
    Yanıtla
  • mehmet (8 yıl önce)
    makalenizi eğitimle ilgili düşüncelerin de yerel medyada yer alması bakımından değerli buluyorum yaptığınız istatistiki açıklamaların doğru fakat değerleme bakımından hatalı ve eksik olduğunu belirtmek zorundayım şu bir gerçek ki ortaöğretime devam mecburiyeti 4+4+4 ile gelmiş ve 12 yıllık zorunlu eğitim olarak uygulanmaktadır. bu zorunluluktan önce sizin yazınızda da belirttiğiniz gibi % 40 oranında bir eğitimden uzaklaşma söz konusu idi şimdi ailelerin bu çocuk okumaz diyerek okula göndermediği çocuklar da istatistiklere dahil olmaya başlamıştır doğal olarak da görece başarı düşüşüne sebep olmaktadır bu bir süreçtir ve henüz tamamlanmamıştır. tüm Türkiye de olduğu gibi Malatyamız da da Anadolu liselerine sınavla giren öğrenciler tam anlamı ile bu yıl mezun olacaktır. sizin köklü dediğiniz okullar gerek öğrenci sayılarının fazlalığı gerekse ikili öğretim yapmaları sebebi ile anadolu lisesine en son dönüşen okullardır bu okullar gerek öğretmen kadrolarını gerekse ulaşım kolaylığını dikkate alan öğrenci velileri tarafından tercih edilmeye başlanmış olup bu okulların taban puanları her geçen sene daha da yükselmektedir. Bu doğal olarak mezunların niteliğinin de yükselmesine sebep olacaktır.
    0
    0
    Yanıtla
  • Abdulbasıt ÖZLÜK (8 yıl önce)
    Tespitlerinizin bir çoğuna katılıyorum. Ancak bu uygulamanın 3 faydasını belirteyim: 1-Bütün Anadolu Lİselerinde ikili öğretim bitti normal öğretime geçildi. 2-sınıf mevcutları 34'e çekildi. (hatta bir ara 30'a çekilmişti) 3-Aynı seviyedeki öğrencilerin bir okulda toplanmasının başarıya olumlu katkısı vardır. Aksi halde öğrenciler arasında büyük seviye farkı oluşmakta ve bundan başarılı öğrenciler zarar görmektedirler. Ama bana göre eksileri artıklarından fazladır. Çözüm: Eski sistemde olduğu gibi her ilde 3-5 Anadolu lisesi Teog ile öğrenci almalı ve öğretmenleri de sınav ve mülakat la alınmalıdırlar. İyi okulların en büyük sorunu iyi öğretmen kadrosuna sahip olamamlarıdır. MEB bu konuda farklı bir atama yöntemi benimsemelidir. Sağlıklı yürütülebilirse proje okulları uygulaması bu sorunu kısmen çözer. (Tabi objektiflik, liyakat ve ehliyet şartlarına riayet edilmesi şartıyla)
    0
    0
    Yanıtla
  • Mehmet Nazmi DEĞİRMENCİ (8 yıl önce)Abdulbasıt ÖZLÜK isimli kullanıcı yorumuna
    Sayın Özlük iyi öğretmen tanımlamanızı merak ediyorum. MEB de öğretmen ve yönetici yeterliliğini ölçen bir kriter yok ,zaten sorun buradan kaynaklanıyor öğretmen yeterliliğini nasıl ölçeceksiniz. öğrenci başarısına göremi ? bu durumda sınıf seviyeleri aynımı ? değil . Eğitim fakültesinin ilgili bölümünü bitirerek yeterlilik almış öğretmenlere yetersiz demek yanlış olur. Bu durumda sorgulanması gereken fakülteler, üniversiteler olacaktır. Akademik kariyerde lisans üstü yeterliliği olan akademisyenler tarafından yetiştirilen öğretmenlerin bilgi ,anlama ve anlatma içerikli değerlendirilmesi lokal bir tedbir asıl olan öğretmen yetiştirme sisteminin gözden gecirilmesi , örnek bu fakültelere öğrenci alımında belirli kriterler konmalı , sınavlar öğretmen yeterliliğini belirleyemez . öğretmenlik öğretme ve örnek olma calışmasıdır. her öğrencimize başarılı bir öğretmen gereklidir.
    0
    0
    Yanıtla
  • Abdullah bilim (8 yıl önce)
    Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek akılla izah edilebilir bir durum değil.bizdeki buna iyi bir örnek yıllardır makyajla gözden kaçırmak istedikleri başarısızlık çıplak gözle görülür oldu.hoş istenen de aslında bu eğitimi toptan özrlleştirmenin kestirme yolu burdsn geçiyor
    0
    0
    Yanıtla
  • Abdulkadir Çolak (8 yıl önce)
    Orhan Hocam kaleminize sağlık. Burada yazdığınız her konunun ayrıca sayfalar dolusu bilimsel izahı yapılabilir. Bütçeden en yüksek payı eğitime ayırmak ya da güzel okul binaları yapmakla bu sorunlar çözülmüyor. Yazdıklarınızın ispatı sokakta gördüğümüz gençlerimiz. Acaba bunları birilerine nasıl anlatsak?...
    0
    0
    Yanıtla
  • Mehmet Moran (8 yıl önce)
    Bu sistem doğru olan, Bu sistemle köklü okulların gerçek yüzü ortaya çıkmış oldu. Şehrin dört bir yanından başarılı öğrencileri başarılı okul diye toplayıp sokak tuzaklarına terk ediyorlardı, başarılı öğrencilerin başarısını da kendi başarıları gibi kamuoyuna lanse ediyorlardı, adı da başarılı okul oluyordu. bu sistemde sınıflar seviyede fırsat eşitliği sağlanmış olmaktadır. Şehrin dört bir yanından alınan yani toplanan çalışkan öğrencilerin kayıtları esnasında dönen dümen ve dolapları da yazmıyorum. Sayın değerli yazarım keşke işi bir bilene danışarak yazsaydınız o zaman bir hizmet anlamı taşırdı yazdıklarınız. Saygılarımla Mehmet Moran Emekli lise müdürü 05333620102 Malatya
    0
    0
    Yanıtla
  • malatyalı (8 yıl önce)
    orhan bey ,makalenizi bir çırpıda okudum .bu sistemi çok beğeniyor ve destekliyordum.farklı bir açıdan bakmama sebep oldunuz.haklı olduğunuz bir çok konu var.servislerin sosyalleşmenin önüne geçtiğini hiç düşünmemiştim,mahalle kültürü ve okul bırakmaların artması,10 okul dışındakilerin boşuna olması vs.emeğinize sağlık ,eski sistem olabilir mi.? zor..
    0
    0
    Yanıtla
  • berk (8 yıl önce)
    daha önce öğretmenler sınavla anadolu liselerine geçebiliyordu sınav kaldırıldı şimdi torpili bulan geliyor. Bütün liselerin anadolu lisesine çevrilmesi anadolu lisesinin kaldırılması demek olduğunu gördük. İyi eğitim için önce kaliteli öğretmen gerek bunu sağlamak içinde liyakate dikkat etmek gerek ama görünen hiç önemi olmadığı. Büyük okullarımızdan birinde sürgün gelen öğretmen var ve ne yazıkki bu yetersiz öğretmenler öğrenci ve velilerin sürekli şikayetine neden oluyor ama yapacak birşey yok malesef
    0
    0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (8 yıl önce)
    Eğitim diye bir şey kalmadı. Benim çocuğum bir ortaokula gidiyor. Malatya dışında. Sınıflar 40-50 kişi. Öğretmenler çocuklara küçük defter almalarını istemiş. Çünkü sıraya üç öğrenci oturunca defterler sığmıyormuş. Öte yandan yemek ve servis ücretini devletin karşılayarak kampanya yapan öğrenci bulamayan imam hatip ortaokulları da var. Nerede adalet? Nerede hak? Nerede hukuk? Cevap bekliyorum.
    0
    0
    Yanıtla

Orhan Tuğrulca yazıları