Turgut Özal ve Hamit Fendoğlu

.. Nasıl ki mekanların ruhu varsa, şehirlerin de kendine özgü ruhları vardır.

M.Bahadır ALTAŞ Yazdı

mba444@mynet.com Yeminli Mali Müşavir

İnsanların yaşamında nasıl ki bazı günlerin özel önemi varsa şehirlerin geçmişinde de belirli günlerin özel önemi vardır. Malatya için de 17 nisan tarihi özel ,önemli ve hüzünlü bir gündür.

17 Nisan 1978 Pazartesi.
17 Nisan 1993 Cumartesi.

Günleri zaman olarak artık geride kalsa da Malatyalıların hafızalarında hiçbir zaman unutulmayacak bir tarih olarak kalacaktır. Bu günleri yaşayan birisi olarak her 17 Nisan günü geçmişe döner ve acı olayların yaşandığı tarihe tanıklık etmenin hüznünü yaşarım.

Hamit Fendoğlu; Malatya Milletvekili, sonra Malatya Belediye Başkanı 17 Nisan 1978 tarihinde kendisine posta yoluyla gönderilen bombalı bir paketin elinde patlaması sonucu, gelini ve iki torunuyla birlikte Malatya'da hayatını kaybetti.

Halil Turgut Özal Bürokrat, Siyasetçi, Devlet Adamı,Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. Cumhurbaşkanı, Eski Başbakan 17 Nisan 1993 tarihinde T.C Cumhurbaşkanlığı görevinde iken vefat etti. (Mustafa Kemal Atatürk'ün ardından, görevi başında vefat eden ikinci cumhurbaşkanıdır.)

Şehirler ve İnsanlar

Nasıl ki mekanların ruhu varsa, şehirlerin de kendine özgü ruhları vardır. Çünkü; bir şehrin oluşumunda en önemli faktör insandır. Şehirlerde yaşayan insanlar kendi yapısına göre şehirleri şekillendirmekte, o şehirde yaşayan insanların entelektüel seviyesi şehir dokusuna doğrudan etki etmektedir. Bu nedenle, şehirleri; yetiştirdiği, topluma kazandırdığı insanları konuşarak değerlendirmek gerekir. Çünkü bir şehri, şehir yapan unsur fiziki mekanlardan ziyade o şehirde yaşayan insanları arasındaki bağlantılar ve gelecek nesillere örnek olacak rol modellerdir: Battal Gazi, Niyazi Mısri, İsmet İnönü, Turgut Özal, Hamit Fendoğlu gibi... Bu bağlılık insana bir aidiyet duygusu verir. O şehre ait olmak insanlar için önemli hale gelir. Şehirlere aidiyet duygusunu kazandırmak siyasi ve ekonomik alanlarda şehrin kamplaşmasını önler. Üzülerek belirtmek isterim ki siyasal yozlaşmanın sistematize ettiği günümüzde, şehirlerin ruhları artık insana hitap etmeyecek bir kılıfa büründürüldü. Tarihsel kimlik ve kültürel birikimler, yoğunluklu demografik değişim karşısında direnemedi ve karakteri değişmiş şehirler oluştu.

Siyaset ve Şehirler

Şehir ile siyaset iç içedir; çünkü şehirler, siyasette farklılıkları olan insanların bir arada olduğu yerlerdir. Siyaset, ilk imtihanını şehirlerde verir. Malatya geçmişte bu sınavı İsmet İnönü, Turgut Özal ve Hamit Fendoğlu'nu sahiplenmede hakkıyla vermiştir. Şehirlerin kimliği, fikri ve kültürünün sürekli gelişim göstermesi ona bir erdem kazandırır. Bir şehrin geleceğinin garantisi, tarihsel hafızası ve sosyo kültürel yapısını korumasıyla mümkündür. Kimliği, fikri ve kültürü dejenere olmuş şehirler siyasetin esareti altına girerler. Şehrin kalbi, merkezi, o şehrin meydanıdır. Şehri şehir yapan tüm değerler o şehrin merkezinde remz edilir. Şehrin kimliğini bu remzden okumak mümkündür. Battal Gazi, Niyazi Mısri, İsmet İnönü, Turgut Özal, Hamit Fendoğlu ve diğer birçok isim Malatya’nın en önemli siyasi remzleridir. Bu isimlerle Malatya ismi de ön plana çıkmıştır.

Edebiyat üstadımız Peyâmî Safâ'nın dediği gibi “İstanbul tek başına ne Fâtih ne de Harbiye'dir. Ve fakat ortak olarak her ikisidir.”
Malatya da tek başına ne İsmet İnönü ne Turgut Özal ne de Hamid Fendoğlu'dur, Malatya ayrım yapmaksızın hepsi ile birlikte Malatya'dır

Geride kalan yıllarda İsmet İnönü, Turgut Özal ve Hamido Malatyalılık ruhunun yaşanmasında ve Malatya’ya duyulan aidiyet duygusunun gelişmesinde önemli siyasi görevler üstlenmişlerdir. O yıllar da Malatyalıların kararlarında parti adı değil Malatya ismi ön plana çıkmıştır. Bir insanın partisi sahip olduğu Malatyalılık ruhunun Malatya aidiyet duygusunun önüne geçmişse eğer o kişi artık Malatyalı değil partilidir.

Yeşil alanları yok ettiğimiz gibi, yetiştirdiğimiz değerleri de bir bir yok ediyoruz. Malatya son yıllarda kültürel birikimini siyaset tezgahlarında tüketti. Kapitalizmin yörüngesindeki liberal muhafakâr zihniyet hepsini hayatımızdan alıp gidiyor. Malatya’nın geçmişle olan tarihsel bağı koparılarak Malatyalılık duygusu siliniyor.

Malatya, yüzlerinde sahte maskelerle dolaşan, içindeki kin ve nefreti belli etmeyen ve geçmişine saygı duymayan, Malatyalılık duygusu hiç olmamış ya da kaybolmuş, Malatya ile dokusu uyuşmayan insanların yaşadığı bir şehir olmamalı. Hiçbir dönemde bugün olduğu gibi Malatya yerelinde siyasal ve ideolojik mücadelelerin ve gerilimlerin seyri Malatyalılığı bu kadar olumsuz etkilememiş, Malatyalılık ruhuna bu kadar zarar vermemiştir. Dün onların oturdukları koltuklarda bugün oturan yönetenlerin sorumluluğu olmazsa olmazımız, samimiyettir.

Başta Malatya Valiliği ve Malatya Büyükşehir Belediyesi olmak üzere İsmet İnönü ve Turgut Özal'ın adını taşıyan üniversitemiz ile Malatya adına faaliyet gösteren diğer kurum ve kuruluşlar ile Malatya’ daki sivil toplum örgütlerimizin bu duyarsızlığı neden?

Siyaseten İnönülerin, Özalların, Hamidoların devamıyız diyenler şimdi neredeler ?

Malatya ile hiçbir ilgi ve alakası olmayan her devrin siyasi şovmenleri ile din istismarcıları için yıkama yağlama ve allayıp pullama konferans seminer ve anma töreni etkinliklerinde bulunan sivil toplum örgütlerinin bu ayrıştırıcı tavrı neden?

Geçmişte söylenenlerin hepsi, her şey sözde kaldı. Terörün ülkemizi kan gölüne çevirdiği bu günlerde her gün şehit haberleri duymak yüreklerinizi ve vicdanınızı hiç mi sızlatmaz?

Ahde vefa bu mudur?

Bu vefasızlık Neden?

Oysa “Geçmişe vefa duymak, bugüne ve yarınlara da saygı duymak demektir”

Yine bir 17 Nisan, Yine hüzün dolu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 8. Cumhurbaşkanı Merhum Turgut Özal’ı
Malatya Belediye Başkanı merhum Şehit Hamit Fendoğlu’nu,

Rahmet ve şükran ile anıyoruz.Ruhları şad mekanları cennet olsun.

--------------------------- Bazı şeylerin bedelleri, Bazı şeylerin ise değerleri vardır. Değeri olan şeyi, Bedel karşılığında satanlar. Bozuk para gibi harcanırlar.(mba)