SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Orhan Tuğrulca

Malatya Eğitiminde 'Sosyal Bilimler'in Akıbeti

Malatya Eğitiminde 'Sosyal Bilimler'in Akıbeti
A- A+ PAYLAŞ

..Malatya’da eğitimin performansı üzerine araştırma nitelikli yazılar yazıyoruz..

Orhan TUĞRULCA Tarihçi-Yazar otogrulca@hotmail.com

15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşadığımız travmayı ülke olarak hala atlatabilmiş değiliz. Ülkeyi uçurumun kenarına getiren yerli ve yabancı unsurların bizi hala nasıl bir sınavdan geçirecekleri konusunda endişeli bekleyişler sürmektedir. İçeride yaşananlarla yüzleşme ve hesaplaşma bütün hızıyla süredursun, hayat kendi gerçekliği üzerinden akmaya devam etmektedir. Biz biliyoruz ki tarihin dönüm noktalarında iki şeyden biri seçilir; ya yaşadığınız sorunların altında kalır ezilirsiniz- ki bu kaderci bir anlayıştır, ya da yaşadığınız travmayı bir an önce atlatır, “biz nerede hata yaptık” denilerek insanlık tarihinin ve kendi tarihsel birikimlerinizin tamamını yeni bir yol yeni bir çığır için harekete geçirirsiniz. Birincisine razı olamayacağımıza göre ikinci tercihimizi herkesin kendi kapasitesi oranında katkı sağlaması beklenir.

Bizim bugün burada yapmaya çalışacağımız şey bu. Malatyahaber.com'daki yazılarımızı takip edenlerin iyi bildiği üzere iki üç yılda bir Malatya’da eğitimin performansı üzerine araştırma nitelikli yazılar yazıyoruz. Bugünden başlamak üzere gerek genel olarak Türkiye’de gerekse Malatya’da eğitimin değişik başlıklarını ele almayı düşünüyoruz. Bu ilk başlığımızı eğitim sistemi içerisinde gözden kaçtığını düşündüğümüz, “sosyal bilimler” olacaktır.

“Sosyal Bilimlerin Akıbeti” derken Sosyologların çerçevesini belirlediği geniş bir alandan söz etmiyoruz. Sadece bu geniş alana kaynaklık eden Tarih, Coğrafya, Felsefe ve Din Kültürü Ahlak Bilgisi derslerinin üniversite yerleştirme sistemine yansıyan bir alandan söz ediyoruz. Daha açık söyleyecek olursak büyük oranda YGS-4 parametresine yansıyan Tarih, Coğrafya, Felsefe ve Din Kültürü Ahlak Bilgisinin bugün uygulanan lise sisteminin içerisinde rakamlara yansıyan yüzü üzerinden bir sonuca varmaya çalışıyoruz.

ÖSYM’nin kamuoyu ile paylaştığı bu veriler sosyal bilimlerin, üniversitelere kaynaklık eden lise düzeyinde ardından üniversitelerin sosyal bilim dallarını uzun vadede nasıl etkileyebileceği konusunda bir sonuç çıkarmak istiyoruz. Zira olayları muhakeme edebilme, sonuç çıkarabilme ve buradan bir bilinç devşirme gibi gelecek nesilleri uzun vadede etkileyen sosyal bilimlerin gerilemesi sosyal bilincin zayıflamasına neden olacağını dikkate aldığımızda aslında ne kadar önemli bir sorunu konuştuğumuz kendiliğinden ortaya çıkmış olmaktadır.

Aşağıda paylaşacağımız verilerden de anlaşılacağı üzere akademik başarısı yüksek olan öğrencilerin “Fen Bilimleri”nde yoğunlaşması “Neden teknoloji üretemiyoruz?” Kaygısının bir sonucumu yoksa bir planlama sorunumu olduğu konusu, cevabı aranan sorular olacaktır.

Sosyal Bilimler ile ilgili burada ÖSYM verilerini paylaşmadan önce zorunlu bir açıklama yapmakta yarar var. Türkiye’de kurumların paylaştığı istatistikî veriler maalesef hayli sorunlu ve karmaşık. Kullanılan parametreler neredeyse her yıl değiştirilmekte, değişen parametreler arasında mantıklı bir sonuca varmak ise zorlaşmaktadır. İstatistik biliminin ülkemizdeki sorunlu halini şimdilik bir tarafa bırakarak, burada kullanacağımız verilerin sadece “Anadolu Lisesi” okul türüne ait olduğunu bu verilerin ÖSYM nin sınava giren “son sınıf düzeyindeki adaylar” ve” tüm adaylar” ile ilgili verilerle karıştırılmaması gerektiğini peşinen hatırlatmak isteriz. Zira bizim üzerinde ısrarla durduğumuz husus, 2010 yılında dönüşümü tamamlanan lise sisteminin en önemli türünü temsil eden Anadolu Liselerinin bu haliyle “sosyal bilimler” alanının uzun vadede ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğunu belirtmekten ibarettir.

Öncelikle aşağıda oluşturduğumuz verilerin dikkatli bir şekilde incelenmesini istiyoruz: Zira YGS(Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı) sonuçları bu sınavda uygulanan “genel yetenek”ten dolayı gençlerimizin “sosyal yetenekleri”ni izlememiz açısından son derece önemli ipuçları vermektedir.

2011 yılından 2015 yılına kadar yapılan YGS sınavlarında Sosyal Bilimler Sınavına Giren Adayların Net Ortalamaları” hem Türkiye ortalaması hem de Malatya ortalaması sistematik bir şekilde düşmüştür.

Türkiye Geneli Anadolu Liseleri “Sosyal Bilimler” Sınavına Giren Adayların Net Ortalaması;
2011 yılında; 17,84
2012 yılında; 17,11
2013 yılında; 16,32
2014 yılında; 14,20’ ye ve nihayet,
2015 yılında; 12,90’ a kadar düşmüştür.

Malatya Geneli Anadolu Liseleri “Sosyal Bilimler” Sınavına Giren Adayların Net Ortalaması;
2011 yılında; 17,52
2012 yılında; 16,19
2013 yılında; 14,92
2014 yılında; 14,08’ e ve nihayet,
2015 yılında; 12,73’ a kadar düşmüştür.

Tarih, Coğrafya, Felsefe Grubu ve Din Kültürü Ahlak Bilgisini içeren YGS- 4 Parametresinde de maalesef benzer bir düşüş yaşanmıştır. Burada da tabloyu incelediğimizde;

Türkiye Geneli Anadolu Liseleri YGS-4 (Tarih, Coğ. Fels. Din Kült.) Ortalaması;
2010 yılında; 341,523
2011 yılında; 323,404
2012 yılında; 308,079
2013 yılında; 301,165
2014 yılında; 277,653’ e ve nihayet,
2015 yılında; 256,714’ e kadar düşmüştür.

Malatya Geneli Anadolu Liseleri YGS-4 (Tarih, Coğ. Fels. Din Kült.) Ortalaması;
2010 yılında; 348,548
2011 yılında; 334,394
2012 yılında; 314,512
2013 yılında; 306,322
2014 yılında; 291,243’ e ve nihayet,
2015 yılında; 273,614’e kadar düşmüştür.(1)

Sosyal Bilimlerin akıbetini LYS(Lisans Yerleştirme Sınavı) sonuçları üzerinden hareketle de bir sonuca varabiliriz. TS-1-2 (Türkçe-Sosyal) parametresindeki veriler bize bu alanda sonuçların iç açıcı olmadığını göstermektedir. LYS soruları her ne kadar bilgiye dayalı bir ölçüm de yapsa son üç yıldaki ortalamalarına baktığımızda hem Türkiye ortalamasında hem Malatya ortalamasında olumlu bir gelişme görülmemektedir. Örneğin; 2013 yılında TS-1 ve 2 Türkiye ortalaması 203,585 iken 2015 yılında bu ortalama 279,122’ ye düşmüştür.

Sosyal Bilimlerin akıbetinin iyiye doğru gitmediğini bu alanda sınava giren öğrenci sayısına bakarak da bir sonuca varmamız mümkündür. Örneğin 2015 yılında Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sisteminde uygulanan okul taban puanları sıralamasına göre Malatya’da akademik başarısı yüksek olan ilk on okulda 2015 yılında; LYS-4 (Tarih, Coğrafya, Felsefe ve Din K. Ahlak Bil) ile TS: 1-2 (Türkçe-Sosyal) oturumlarına giren öğrenci sayısına baktığımızda da “Sosyal Bilimlerin” nereye doğru savrulduğunu görebiliriz.(2) Örneğin;

1-M.A. Lisesinde LYS sınavına giren 171 öğrencinin 24’ü, ℅14
2-T.A.Lisesinde LYS sınavına giren 107 öğrencinin 15’i, ℅14
3-B.A.E.A. Lisesinde LYS sınavına giren 200 öğrencinin 22’si,℅11
4-K.A.Lisesinde LYS sınavına giren 77 öğrencinin 5’i,℅6
5-A.A.Lisesinde LYS sınavına giren 199 öğrencinin 27’si,℅13
6-C.A.Lisesinde LYS sınavına giren 96 öğrencinin 5’i,℅5
7-K.A.Lisesinde LYS sınavına giren 125 öğrencinin 16’sı,℅12
8-O.E.B.A.Lisesinde LYS sınavına giren 138 öğrencinin 25’i,℅18
9-Y.K.A.Lisesinde LYS sınavına giren 48 öğrencinin 3’ü,℅6
10-B.A.Lisesinde LYS sınavına giren 39 öğrencinin 3’ü,℅7

Bu sayı ve rakamların anlamını bir kez daha hatırlatıyoruz. Malatya’da olduğu gibi Türkiye genelinde de akademik başarısı yüksek olan öğrenciler mevcut lise sistemi kaynaklı olarak Matematik ve Fen Bilimlerinde yoğunlaşmış durumdadır. Bugün sayıları 32 yi bulan Sosyal Bilimler Liselerinin bu açığı hangi oranda kapatabileceği konusunda umut sahibi değiliz. Fikir hayatımızın derin bir durgunluk içerisinde olduğu bir dönemde bu durumun uzun vadede nasıl bir sonuç getireceğini tahmin edebiliriz.

Sosyal Bilimlerin sadece Ortaöğretim sistemi içerisinde uzun vadede bir krizi taşıdığı sanılmasın, benzer bir krizin Yükseköğretime olduğu gibi belki daha derin bir şekilde yansıdığını YÖK’ün 2004-2014 istatistiklerine bakarak bir kanaate varabiliriz.

YÖK’ün Üniversitelerimizin 2004-2014 yılını içine alan on yıllık dönemde yaklaşık 80 adet Sosyal Bilim alanında, Atıf Sayısı, Yayın Sayısı, Etki Değeri ve H.İndeks üzerinden yaptığı performans ölçümlerinde Türkiye’deki üniversitelerin tamamının durumu hakkında bilgi sahibi olmak mümkündür. Biz sadece Malatya’nın Sosyal Bilimlerdeki performansını etkilediğini düşündüğümüz İnönü Üniversitesi’nin söz konusu 80 adet Sosyal Bilim alanının en temel başlıkları olarak kabul edilen Tarih, Arkeoloji, Sosyoloji, Antropoloji, Coğrafya, Sosyal Bilimler Tarih, Sanat ve Kentsel Çalışmalar alanların hiç birinde ilk 50 üniversitenin arasına giremediğini görüyoruz.(3)

Burada makalemizin sonuna gelirken ülkemizin bir an önce darbe sendromundan çıkarak bütün sorunlarını yeniden masaya yatırması, akıl-bilim-özgürlük-demokrasi-adalet-liyakat-ehliyet ve hakikat ölçüleri çerçevesinde ileriye dönük yeniden toparlanması temennisi ile…


  • Bir sonraki makalemiz “Arka Bahçede Unutulan Okullar; İmam Hatipler”

__________________

İLGİLİ KAYNAKLAR 1-http://www.osym.gov.tr/belge/1-128/sureli-yayinlar.html 2-http://dokuman.osym.gov.tr/pdfdokuman/2016/YAYIN/2.Kitap/BOLUM-2/Adana-KKTC04022016.pdf 3-Ulakbim. Tubitak.gov.tr/hizmetlerimiz/sosyal bilimler-2004-2014

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

1 yorum yapılmış

  • idris (8 yıl önce)
    Değerli Hocam görüşleriniz anlamlı.Üzerinde düşünmemiz gerekiyor.Eğitim algımızda sadece öğrencilerde değil,eğiticilerde de analiz,sentez,diyalektik düşünce sistematiği kaybolmaktadır.
    0
    0
    Yanıtla

Orhan Tuğrulca yazıları