Eğitimin Öncü Gönüllüsü: Hasan Varol
Varol doğduğu toprakları hiç unutmamış, vefasını açık bir şekilde göstermiştir..
Nezir KIZILKAYA nezirs@mynet.com
Sosyal devlet anlayışı, vatandaşların sağlık, güvenlik ve eğitim ihtiyaçlarının devlet kaynaklarından karşılanmasını öngörür. Ülkemizde sayılan bu ihtiyaçların finansmanı da büyük oranda kamu tarafından karşılanmaya çalışılmaktadır. Eğitimin toplum kalkınmasındaki önemli rolü nedeniyle, özellikle zorunlu eğitim, tüm dünyada kamu tarafından finanse edilen bir hizmet olarak görülse de ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlı olarak ekonomik durum ve bütçe olanakları, bu hizmetin nitelik ve nicelik olarak arzu edilen seviyenin altında kalmasına yol açmakta, bu da ülkelerin en önemli meselesi olan eğitim sürecinin aksaması anlamına gelmektedir.
Eğitim toplumsal kalkınmanın itici gücüdür ve demokrasinin temelini oluşturur. Ülkelerin eğitim seviyesi de gelişmişlik düzeyinin en önemli göstergesidir. Bu hizmetin yerine getirilmesindeki en küçük bir aksaklık bile kabul edilebilir değildir. Bu yüzden eğitim öğretim çağındaki bütün bireylerin eğitime ulaşımının kolaylaştırılması ve kaliteli eğitim almalarının sağlanması için finansman sorununa yönelik olarak alternatif çözümlerin üretilmesi gerekir.
Bu sorunun önemli çözüm yollarından birisi, bu hizmeti gönüllü olarak yapabilecek toplumsal duyarlılığa ve yeterli maddi güce sahip kurum ve bireylerin desteğinin bu alana yönlendirilmesidir. Toplum olarak bu konuda tarihsel bir geleneğe sahip olduğumuz da söylenebilir. Osmanlı dönemi başta olmak üzere, çeşitli dönem ve tarihlerde kurulan vakıflar, eğitim ve öğretim alanında aktif olarak yer almış, yaptıkları hizmetler ile bu görevin yerine getirilmesinde devletin yükünü oldukça hafifletmişlerdir.
İşte Hasan Varol da Cumhuriyet döneminde bu sürecin öncü isimlerinin başında gelmektedir. 1950’li yıllarda ülke çapında dahi okul yaptırarak bağışlayan hayırsever sayısı son derece sınırlı sayıda iken, bu yüce davranışı Malatya’da hayata geçirmenin ne kadar önemli olduğu bugün daha iyi anlaşılmaktadır.
Hasan Varol, Şerife ve Abdullah Varol çiftinin tek çocuğu olarak 1906 yılında Malatya'da dünyaya gelmiş, ilk tahsilini Malatya’da, Fethiye İlkokulu’nda ortaokul eğitimini ise Rüştiye İdadisi’nde tamamlamıştır. Ailesi 1925 yılında İstanbul’a taşınmış ve babası Kapalıçarşı’da kuyumculuk yapmıştır. Bir süre babasının yanında çalışan Varol, 1934 yılında bakır ticaretine başlamış, ilerleyen yıllarda bir de bakır fabrikası tesis etmiştir. İlk evliliğinden bir kızı olmuş, ilk eşinin vefatı üzerine ikinci evliliğini 1943 yılında Malatya’dan Nazire Hanım (üstteki fotoğrafta) ile yapmıştır.
Oldukça yardımsever kişiliği ile tanınan Varol, maddi durumu zayıf olan öğrencilere ve evlenecek gençlere kişisel olarak yardımlar yapmış, Okumuşu Çoğaltma ve Okuyanı Koruma Derneği İstanbul Şubesinde de başkanlık dâhil olmak üzere önemli görevler üstlenmiştir.
Yaptığı hizmetlerden dolayı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 1974 yılında “Şeref Madalyası” ile ödüllendirilmiştir. Siyasete atılması için de her dönem önemli görevler teklif edilmiş, ancak o her seferinde bu teklifleri reddetmiştir.
10 Ocak 1975 Cuma günü İstanbul’da vefat etmiş ve Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verilmiştir.
Vefatı Malatya’da büyük üzüntü ile karşılanmış, ailesine yüzlerce başsağlığı telgrafı gönderilmiştir.
Hasan Varol’un bu olağanüstü hizmetleri 1959 yılında Malatya’ya bir ilkokul yaptırmaya karar vermesi ile başlamıştır. Eşi Nazire Hanım’ın kardeşi Rauf Günay’a ait İzzetiye Mahallesindeki arsayı bu işe en uygun yer olarak tespit ederek çok sevdiği Rauf Bey’den arsayı bağışlamasını istemiş, Rauf Bey de tereddüt etmeden o yıllardaki değeri 50.000 TL olan arsayı okul için tahsis etmiştir.
1959 Hasan Varol İlkokulu'nun açılışı.. Nazire Varol, Hasan Varol ve Rauf Günay ile diğer yakınları
Bu, o yıllar için oldukça önemli bir miktardır. Hasan Varol da 200.000 Tl civarında bir bütçe ile okul yapımına başlamış, inşaat sürecinde her ayrıntı ile bizzat ilgilenerek dört ay gibi çok kısa bir zaman içerisinde iki katlı okul binasını bitirerek bu kentin çocuklarının hizmetine sunmuştur.
Hasan Varol İlkokulu’nun temel atma töreni 24 Temmuz 1959 Cuma günü saat 10.00’da Vali Nazım Arda, 8. Kolordu Komutanı Hakkı Önel ve şehrin ileri gelenlerinin katılımı ile yapılmış, okul binasının yapımı da önceden belirttiğimiz gibi dört ay içerisinde tamamlanmıştır.
Hasan Varol İlkokulu 30 Kasım 1959 Pazartesi günü saat 10.00 da yapılan törenle eğitime başlamış, Varol, törende yaptığı konuşmada Malatya’ya ve eğitime verdiği önemi şu şekilde dile getirmiştir:
"Sayın misafirlerimiz ve muhterem Malatyalı hemşerilerim
Bu mutlu günümüze icabet eden siz kıymetli misafirlerimize ve muhterem hemşehrilerime teşekkürü bir borç bilirim.
Bugün bu irfan ocağını hemşehrilerimin hizmetine açmanın sonsuz sevinci içinde bulunuyorum. Bu ocak ki ileride bu büyük millete hizmet verecek gençliğin yetişmesine yardım edecek kutsal bir yuvadır. Bu yuvanın ilk ve son olmayacağını biliyor, çalışkan Malatyalı hemşehrilerimin bu çığırda yürüyeceklerinden şüphe etmiyorum.
Sevinçliyim, çünkü 24 Temmuz Cuma günü temelini attığımız bu okulu yeni ders yılına yetiştirmeye muvaffak olmuş bulunuyoruz.
Benim en büyük ülküm bütün varlığımla bağlı bulunduğum Malatya’nın sosyal ve kültürel sahada kalkınmasını görmektir. Bu arzumun tahakkuku için elzem olan şu gördüğünüz yuvayı çok kısa bir zamanda meydana getirerek çok sevdiğim hemşehrilerimin hizmetine terk etmek şerefine nail olduğum için kendimi bahtiyar addetmekteyim.
Bu eserin tahakkukunda büyük manevi yardımlarını esirgemeyen ve emeği geçen bütün ilgililere huzurunuzda teşekkürü bir borç telakki etmekteyim. Bu mutlu günde Sayın Malatyalı hemşehrilerimi milli davalara daha kuvvetle sarılmaya davet ediyor ve Malatya’nın hizmetine çağırıyorum.
Hasan Varol'un adını taşıyan ortaokulun açılışı için İsmet İnönü'ye gönderdiği davet telgrafı
Ben şuna inanıyorum ki, kendilerine çalışma imkânları temin edildiği takdirde Malatya gençliğinin kültür ve medeniyetin en son tekniğiyle mücehhez ilim dolu kafası, Türk Milleti’nin muhteşem istikbaline giden yolu aydınlatan bir ışık olacaktır. Ve Malatya Doğu Anadolu semalarında muhteşem bir abide olarak yükselecektir.
Hürriyet ve istikbalimizi, her türlü saadetimizi medyun olduğumuz ülkemize imkânlar nispetinde hizmet etmek şerefli bir vazife ve milli bir borçtur. Her zorluğu birlikte yenecek ve her mesut neticeyi hep beraber kutlayacağız. Tarafımdan naçizane armağan edilen bu kültür yuvasının yavrularımıza hayırlı ve uğurlu olmasını Cenab-ı Hak'tan temenni eder, derin hürmetlerimi sunarım."
Aynı törende şehrin ileri gelenlerinden Nusret Zapçı da gerçekleştirilen hizmetin değerini yaptığı konuşmada şu cümleler ile vurgulamıştır:
"Muhterem Hasan Varol, sen bu ilim ve irfan yurdunu yapmakla ismin ebediyen yaşayacaktır, ne mutlu sana. Temenni ederiz ki senden sonra geleceklere de numune olarak hayırlı bir çığır açmış olasınız.
Muhterem Hasan Varol, bu hayırlı eserinizle yetişecek yavrular ve onların baba ve anneleri adına sana şükranlarımızla muhabbet ve hürmetlerimizi sunarız. Şurasını arz edeyim ki biz Malatyalılar bu kıymetli armağanınızdan dolayı sana ebediyen minnettar kalacağız."
Hasan Varol’un eğitime yaptığı hizmetler ilerleyen yıllarda da artarak devam etmiş, 1962 yılında İzzetiye Mahallesi'nde ilkokul ilaveten Hasan Varol Ortaokulu’nu (üstte dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün kutlama telgrafı), 1972 yılında da adını taşıyan Hasan Varol Mahallesi'ndeki 2.Hasan Varol İlkokulu’nu yaptırarak bu kentin eğitimine çok değerli katkılar sağlamıştır.
Yıl 1962. Hasan Varol Orta Okulu'nun açılışında Hasan Varol (sağdan 3.), kayınbiraderi Rauf Günay (arkada sağdan 6.) ve Vali Cezmi Kartay (önde ortada ellerini göğsünde kavuşturmuş olan) ile konuklar
Varol doğduğu toprakları hiç unutmamış, şehrine armağan ettiği okullar ile bu vefasını açık bir şekilde göstermiştir.
Hasan Varol stratejisini “yapmak istediğim hayır ile dünyanın ne şekilde değişmesini istiyorum” sorusunu cevaplayarak oluşturmuş, sadece yardım etmek için değil, en etkin yardımda bulunabilmek adına atacağı adımları ve yöntemleri belirlemiştir. Yani daha açık bir ifade ile bu işi sadece bir fon aktarma işi olarak görmemiş, süreklilik arz eden, planlı, sistematik ve uzun vadeli sorunların çözümüne yönelik bir yol çizmiştir kendisine. Bunun sonucu olarak da zamanını ve mal varlığını kamusal faydaya katkıda bulunmak için gönüllü olarak vermiştir. Onun yaptıkları, insanların hayal ettikleri geleceğin şekillenmesine katılımlarının ve kaynaklarını idealleri uğruna kullanmalarının, toplumun gelişim sürecini nasıl etkileyebildiğine verilebilecek en güzel örneklerden biridir.
Benim de 1974 - 1977 yılları arasında bir öğrencisi olma gurunu yaşadığım Hasan Varol Orta Okulu ve diğer okullardan mezun olan binlerce öğrenci bu ülkeye her alanda hizmet etmiş ve etmeye devam edecek, Hasan Varol ismini de yaşatacaktır.
Burada Hasan Varol’u anmak, bir hakkı ona teslim etmek adına bir şeyler ifade etmeye çalıştım. Fakat Sayın Varol’un 50 yılı aşkın bir süre sonrasında yeniden gündeme gelmesinin, hayırseverlerin onun açtığı yolda ilerleme isteklerine vesile olmasını ve onları bu yolda cesaretlendirmesini arzu ettiğimi de altını çizerek ilave etmek istiyorum.
Bu işe gücü yeten her hayırseverin; kalpten gelen, acil ihtiyaçları giderme amacıyla çok iyi niyetlerle yaptıkları yardımların ötesine geçerek, eğitim gibi stratejik sorunların çözümüne yönelik, küçük yaraları sarmanın ötesinde, çok daha fazla insana dokunan ve sosyal değişime katkı sağlayan bir alana yapacakları bağış ve yardımlar için, Hasan Varol’un yaptıklarının teşvik edici yönüyle bugün daha da değerli olduğunu düşünüyorum.
Çünkü Hasan Varol’un yaptıkları günümüzde okul yaptırma gücü olanları zor durumda bırakmaktadır. Onun bağışçılık ya da sosyal sorumluluk anlayışının bir seferlik katkılar yapmak üzerine değil gelecek üzerine kurulu, sürdürülebilir ve stratejik çözümler üretebilen özellikleri her zaman örnek alınmalı ve bizlere yol gösterici olmalıdır.
(Fotoğraf ve biyografi bilgileri için Nur Günay Hanımefendiye sonsuz teşekkürler.)