Malatya'nın İlk AVM'si: Şirket Han
Geleneksel mimarinin en güzel örneklerinden olan Şirket Han, bir beton yığınına..
Nezir KIZILKAYA nezir.kizilkaya@hotmail.com
Şehir bizim için nedir? Sadece fiziksel olarak sokakların, caddelerin kenarına yığılmış taş, toprak, beton, metal yığını mıdır? Yoksa onların her biri, fiziksel birer nesne olmanın dışında anlam dünyamızın da bir parçası mıdır? Her mekânının bir "iz"ini hatıralarımızda yaşattığımız, asla unutmayacağımız ve gönül bağımız olan bir olgu mudur?
Tabi bu sorduğumuz sorular kültürel dokusu ruhumuza işlemiş, sembol mekânları, yapıları ile bir hafızası oluşmuş ve içinde bulunan her şeyin bizim için bir karşılığı olan kentler için geçerlidir.
Bir kenti bize sevdiren sahip olduğu kimliğidir ve onu diğerlerinden ayıran ve farklı kılan her şey de kimliğinin asli unsurudur. Ancak günümüzdeki "kentleşme" kavramı doğrudan bu unsurları ya da başka bir deyişle kent kimliğini hedef almakta ve bu asli unsurlar içerisinde yer alan mekânlar “kentleşme" bahanesi ile azaldıkça, kentler kimliklerinden uzaklaşmakta, birbirine benzeyen hatta birbirinden hiç farkı olmayan beton yığınlarına dönüşmektedir.
Konaklar, hanlar, hamamlar, camiler, medreseler bu mekânların en önemlilerindendir ve bu yapıların yıkılıp yok edilmesi, doğrudan kent kültürü ve kimliğini hedef alır. Telafisi de ne yazık ki olanaksızdır.
Her kentin zaman içerisinde değişmesi, gelişmesi son derece doğaldır. Ama bunun eskiyi yıkıp yerine yenisini yapmak şeklinde olması zorunluluğu olmadığı gibi eskiyi yani gelenekseli koruyarak yeniyi yapmak hem daha değerli hem de işin daha kolay yönüdür.
Dinamik bir kavram olan "Kent Kültürü" de zaman içerisinde bu yenilenmeden etkilenecek ve yeni kültür mekânları gelişecek, belki de eskilerin de önüne geçecektir. Ancak bu değişim 50-100 yıl gibi bir kuşağın tanıklık edebileceği zaman dilimi içerisinde değil, daha uzun bir sürede doğal akışı ile gerçekleşmelidir.
Malatya’nın ilk alışveriş merkezi olarak nitelediğimiz Şirket Han da bu şehrin sosyal gelişme süreçlerinde yapı taşı olmuş, fiziksel varlığının ötesinde sosyal ve kültürel anlamlar taşıyan, şehre mal olmuş toplumsal bir mekân özelliğini taşımaktadır.
Malatyalı çok sayıda ailenin bir araya gelmesi ile inşaatına 1922 yılında başlanan ve 1924 yılında tamamlanan yapıya, 48 ortağın, kimisi nakit ya da inşaat malzemesi, kimisi de işçilik ve emek ile katkı sağlamış, bir dayanışma ürünü olarak ortaya çıkan ticaret merkezine de “Şirket Han” adı verilmiştir.
FOTO: 1930'lu yıllarda Şirket Han
100’den fazla varisi bulunan Han, 30 Kasım 1984 tarihinde izale-i şüyu ile satılmış, 1987 yılında da boşaltılarak yıkılmıştı. Yıkım sonrası dönemin Malatya Valisi Kutlu Aktaş’ın girişimleri ile yerine iş merkezi yapılmak üzere İl Özel İdaresi tarafından satın alınan ve yaklaşık 65 yıl Kışla Caddesinin köşesini bekleyen Şirket Han, bir yıldız kayar gibi gözlerden kaybolmuş, kentin başta gelen geleneksel yaşam alanlarından biri kendi ellerimizle yok edilmişti.
Ama gelin görün ki, Malatya, o güzelim “Şirket Han” ın yerine yapılan iş merkezine bir türlü ısınamamıştı. Müdavimleri, sabahları Şirket Han’ın Arnavut kaldırımı taşları ile bezenmiş avlusunda bulunan asmanın gölgesine saklanmış havuzun kenarında akan suyun şırıltısı eşliğinde yapılan sohbetlere katık olan Hasan Efendi’nin çaylarının lezzetini başka bir yerde bulamamış, çok keyifli bu mekânın durup dururken yok edilmesine oldukça içerlemişti
Geleneksel mimarinin en güzel örneklerinden olan ve biri Kışla (Atatürk) Caddesi'ne diğeri Akpınar Meydanı'na açılan iki kapısından avlusuna girdiğinizde, sizi adeta 50 yıl öncesine götüren bir zaman tünelinden geçmiş hissini veren Şirket Han, bir beton yığınına kurban edilmiş, fötr şapkası ile gazyağı satıcısı Hacı Dayı, lastik işletmesi ortakları Yusuf ve Hacı Ustalar, Camcı Nevzat, Otelci Kamil Çavuş, Berber Murtaza, Eczacı Bahabey ve daha niceleri için, işyerlerinin bulunduğu mekân, sadece bir anı haline gelmişti. Orduzulu Mamılo’nun bir köşesinde derin derin düşündüğü avlu artık bir hayalden ibaretti.
Neredeyse tek bir konfeksiyon ürünün olmadığı dönemlerde barındırdığı usta terziler; Sait Çekmegil, özellikle askeri giysilerde uzmanlaşan Ahmet Pamuk, mesleğinin zirvesinde Bedri Topalezber, Terzi Hasan, Kadın Terzisi İsmail Eryüz ve Gömlekçi Süleyman ile 1940’lı, 50’li yıllarda tam bir “Sanatkâr Yuvası” olarak nitelendirilen Şirket Han, arkasında birkaç siyah beyaz fotoğraf bırakarak göçüp gitmişti. Sadece terziler mi? Emniyet Oteli, İl Müftülüğü, Türk Hava Kurumu, Osmanlı Bankasının yanında nerdeyse her sektörden işyerinin bulunduğu Şirket Han, günümüzdeki “Alışveriş Merkezi” tanımını eksiksiz olarak karşılamaktaydı.
Bu şehre rengini ve üslûbunu veren mekânların en önemlilerinden birinin, 'şehre yabancı' yerel yöneticilerin de katkılarıyla bu kadar hızlı ve hesapsız yok edilmesi, koca bir şehrin kültüründen, kimliğinden nelerin kopup gittiğini düşünememesi, görememesi anlaşılır ve kabul edilebilir değildir.
Gelecek nesillere taşınması gereken bir emanet olan bu kentin sembolü olmuş binalar yıkılıp yok edilirken, bu durum kent kültürünü özümsemiş bireylerde yağmalanmış hissi uyandırmaktadır.
Oysa o doyumsuz estetiği ile Kışla Caddesini süsleyen Şirket Han’ı, artık zirve yapan maddeci zihniyetin "tüketme" hırsına kurban etmeyerek yaşatabilseydik Malatya’ya olağanüstü değer katacak, kentin geçmişi ile olan bağını koruyan simgesel bir mekâna da sahip olacaktık.
FOTO: 1970'li yıllarda Şirket Han
Şehrin hafızasını canlı tutan, kültürümüzü, tarihimizi yaşatan bu ve benzer mekânları koruyabilmeliydik. Canımız çektiğinde Şirket Hanın Arnavut kaldırımı taşların çevrelediği havuzunun kenarındaki hasır örgülü tabureye oturup çayımızı yudumlayabilmeliydik. Şehrin kalbi olan, ona anlam katan ve bu özelliğini sonsuza kadar sürdürebilecek bu mekânı "şehrin hafızası" işlevi ile bir kültür merkezine dönüştürebilmeydik. Ama ne yazık ki yıllar öncesinde bıraktığımız Şirket Han bizler için artık bir hüzün sarmalından başka bir şey değildir.
Kentin kültürüne ve geçmişine karşı gösterdiğimiz ve talep ettiğimiz bu saygı asla yeniliğe, gelişmeye karşı alınmış bir tavır olarak algılanmamalıdır. Hatta bu taleplerin altında, estetikten uzak beton ve demir yığını bir kent oluşmasını önleme çabalarının olduğunun farkına varılmalı, yenisini yaparken eskisini yıkmak zorunda olmadığımız yöntemler kullanılmalıdır.
Malatya kültürünü yaşatmak, ancak onun bütün unsurlarını sahiplenmek ve sürekliliğini sağlamak için çaba göstermekle olur. Başka bir deyişle, şehrin sembolü olmuş yapılarını, geleneklerini, yaşanmışlıklarını geleceğe aktarılması gereken şekilde korumakla mümkündür.
Kent; sanata, estetiğe, kültüre ve vefaya uzak, onun dilinden ve ruhundan bihaber olanlar tarafından yağmalansa da, bu şehir yine bizim şehrimizdir. Bu mekânlar gözlerimizde yaşamasa da gönlümüzde hatıraları ile yaşamaktadır ve yaşamaya devam edecektir. Yüreğimizin ve aklımızın bir parçası oradadır.
_____________________
ŞİRKET HANI YOK EDEN SATIŞ.. Şirket Han'ın akıbetini yazan Görüş Gazetesi'ndeki haber.. Şirket Han, 1984 yılında işadamı Nurettin Soykan ile han hissedarlarından Avukat Gökalp Fırat ve kardeşi Prof.Dr. Dinçer Fırat tarafından, işhanı ve otel yaptırılmak üzere satın alındı. Ancak sonraki yıllarda, Kutlu Aktaş'ın Valiliği döneminde, İl Özel İdaresi inşaata finansman sağlama karşılığı ortaklıkla devreye girdi, ortak proje yapıldı, ancak daha sonra bütünüyle İl Özel İdaresi'ne geçti. 1990'lı yıllarda projelendirilen iş merkezi ve otel için temel atılıp, projedekinin yarısı sayısındaki katla tamamlandı. Ancak İl Özel İdaresi'nin burayı elden çıkarma çabaları yıllar sürdü, birkaç yıl önce de bir tekstil firması tarafından satın alınıp, oradaki bina yıkıldıktan sonra, kat sayısı artırılmış inşaata ruhsat verildi ve bugünkü iş merkezi ortaya çıktı.
ARŞİV FOTO: 2014'te İl Özel İdarelerinin kapatılması ve Büyükşehir Belediye statüsü ile birlikte İl Özel İdare'ye ait iş merkezi Büyükşehir Belediyesi'ne geçti. Satışı cazip hale getirmek için kat sayısını 18'e çıkaran, ancak daha sonra bunu 23 kat olarak artıran Büyükşehir Belediyesi, 2014 Ağustos ayında satışa çıkardığı iş merkezi için 15 milyon liralık tek teklifin sahibi LC Waikiki şirketine satışı yaptı. Şirket, bir süre sonra, kendi projesini uygulamak üzere aşağıdaki iş merkezini yıktırdı.
ARŞİV FOTO: Şirket Han'ın yerine yaptırılan Özel İdare İş Merkezini temelden yıktıran tekstilci şirket, kendi projesini uyguladı
ARŞİV FOTO: Tekstil şirketi, Akpınar girişindeki yere aşağıdaki bu plazayı kondurdu