İnönü (Şehir) Stadı'na Veda Ederken..
- İnönü Stadyumu da bizler için mekânsal manaların ötesinde bir olgudur...
Stadyumlar büyüklükleri ve yüklendikleri anlamlar nedeniyle kent mekânını fiziksel, sosyal, kültürel ve tabi ki sportif açıdan etkilemekte ve kentin ve gündelik yaşamın odak merkezlerinden biri olma potansiyeli taşımaktadır.
Antik dönemden bugüne yaşamın bir parçası olan bu yapılar, spora yönelik işlevsel beklentilerin yanı sıra kentlerin de en önemli sembollerinden biri haline gelmişlerdir. Bu anlamda Dünya’da ve Türkiye’de bulunduğu kentle özdeşleşmiş sayısız stadyum ismini bir çırpıda sayılabilir. Madrid’de Bernabeu, Londra’da Wembley, Barcelona’da Nou Camp, Buenos Aires’de La Bombonera ile Trabzon Avni Aker, Beşiktaş İnönü ve adını saymakla bitiremeyeceğimiz yüzlercesi. Ali Sami Yen’in Galatasaray’ın UEFA şampiyonluğundaki payını kim inkâr edebilir. O olağanüstü atmosferin rakipler üzerinde yaptığı etki hala hafızalarımızdadır.
Stadyumlar, futbolseverler için ise bir futbol mekânı olmaktan çok daha fazla anlam ifade ederler. Kimisi taraftarlar için mabettir, kimisi de rakipler için cehennem! Ölünce yakılıp küllerinin stadyum çimlerine savrulmasını isteyen taraftarlar dahi vardır.
İşte! Malatya İnönü Stadyumu da bizler için mekânsal manaların ötesinde bir olgudur. Geçmişte bir dönem bizim de “Malatya Cehennemi” dediğimiz, gerçekten de büyük takımlar da dâhil olmak üzere rakiplerimiz için cehenneme çevirdiğimiz efsane bir sembol olmuştur.
Sadece futbol için değil resmi bayramlar, konserler, fuar ve festivaller için de Malatya’nın vazgeçilmez mekânı olarak görevini yerine getirmiş ve her yönüyle kadın-erkek bütün Malatyalıların anılarında yer bulan bir mekân olma özelliğini taşımıştır.
Kimler gelip geçmedi ki Malatya İnönü Stadyumu’ndan. Panayotlar, kaleci Ahmetler, Muharremler, Ferruhlar, Kaptan Sefalar. Oktay, Ünal, Feyzullah, Feridun, Büyük Metin taraftarlarını mest ederken, rakiplere ecel terleri döktürmüşlerdi. Hele dünyaca ünlü Brezilyalı yıldızlar Carlos, Serginho ve Eder’in bu stadyuma ayak basışı sadece ülke gündeminde değil, uluslararası gündemde bomba etkisi yaratmıştı.
Sadece bunlar mı? Konuk takım kadrolarında bulunan Türk futbol tarihinin en yetenekli ayakları da geldi geçti buradan. Metin-Ali-Feyyaz, Sergen, Bülent Korkmaz, Tanju, Selçuk bu yıldızlardan ilk akla gelenler. Toni Schumacher, Frank Ribery, Alex, Pierre Van Hooijdonk, Ortega, Anelka, efsane teknik adam Jupp Derwall buradan buruk gönderdiğimiz dünya yıldızları olmuştu. 3., 2. ve nihayet 1. Ligde muhteşem şampiyonluklara tanıklık etti o tribünler. Acısıyla tatlısıyla tam tamına 62 yıl bu kentin sembollerinden biri oldu.
Peki, nasıl başlamıştı Şehir (İnönü) Stadyumu’nun macerası? Bu yazımızda Malatya İnönü Stadyumu’nun öyküsü eşliğinde Efsane Malatyaspor’un zaman yolculuğunu da beraber incelemeye çalışacağız.
Malatya’da 1930’lu yılların başlarından itibaren spor kulüpleri kurulmaya başlamış, komşu şehirler Sivas ve Elazığ ile de ilk sportif temaslar yapılmıştır. Hatta ilk Malatya-Elazığ maçının bugünkü Kapalı Çarşı’nın yerinde Hükümet Meydanı’nda oynandığından daha önceki bir yazımda bahsetmiştim. Yine o dönemlerde Şimdiki Atatürk Evi yanında bulunan Halkevi Sahası, İstasyon Sahası, Mekikspor (Sümer) Sahası spor amaçlı kullanılan alanlar olmuştur.
Ancak 1940’lı yılların sonlarına doğru artık sporseverlerin daha konforlu maç izleyebileceği bir “stadyum” ihtiyacı iyice hissedilmeye başlayınca Malatya’ya bir stadyum yapılması fikri artık vücut bulmaya başlamıştır.
Bu arada futbolun Malatya’da nasıl başladığı ile ilgili de küçük bir not düşmek istiyorum. 1. Dünya Savaşındaki müttefikimiz Almanlar Malatya’da bir Memleket Hastanesi ve Alman Mektebi açarlar. Bir gün Malatya’nın gençleri burada görev yapan Almanların binanın önündeki düzlükte yuvarlak bir cisme ayakları ile vurduklarını görüyorlar. Oldukça ilgilerini çeken bu yeni oyunu onlar da öğreniyor, hatta kendilerine bu oyunu öğreten Almanları da bir süre sonra mağlup etmeyi başarıyorlar.
İlerleyen yıllarda Malatya’daki 63. Alay subayları içerisindeki nitelikli futbolcular Malatya futbolunun gelişmesine katkı sağlıyorlar. Bunlar arasında Mülazım evvel Nazım, Yüzbaşı Yavuz ve Cemal Barut gibi isimler öncülüğünde de Malatya’nın ilk spor kulübü “Malatya Gençlerbirliği” Aralık 1923’de kuruluyor, ancak kısa bir zaman sonra maddi sorunlar sebebiyle kapanıyor.
Artık Malatya gençliği futbol ile tanışmıştır ve tutku haline gelmiştir. Bir süre sonra Halkevi tarafından kurulan futbol kulübünü, Fıratspor, Dermespor, Mekikspor, Demirspor ve Havagücü takip etmiş ve futbol camiası oldukça hareketlenmiştir. İşte bu gelişmelerden sonra şehirde bir ihtiyaç haline gelen stadyum yapımı için karar verilmiş, her ne kadar 1931 yılında ünlü şehir plancısı Jansen tarafından yapılan Malatya şehir planında spor alanlarının Yeşiltepe’de olması planlanmışsa da yeni stadyumun Uçbağlar Mahallesi’nde (bugünkü İnönü Stadı'nın yeri) yapılmasına karar verilmiştir.
Yapılacak stadyum ile ilgili ilk gazete haberi olan Fırat gazetesinin 18 Aralık 1945 tarihli nüshasında, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü tarafından bir proje müsabakası açıldığı bilgisi verilmiş, ihata duvarları, antre ve gişelerden oluşan inşaatın derhal başlayacağı açıklanmıştır. İhale sonuçlanmış, ancak konunun kamuoyunda sık sık gündeme getirilmesine rağmen uzun süre inşaata başlanamamış, nihayet 19 Mayıs 1947’de, Vali ve kalabalık bir halk topluluğunun katılımı ile stadyumun temeli atılmıştır. Temel atılmasına atılmıştır ama saha tesviyesi bile 1950 yılı Şubat ayında yapılan stadyum inşaatına bir türlü başlanamamıştır.
Uzun zaman şehirdeki spor kulüplerinin de çabalarına rağmen başka gelişme olmamış, çim zeminli olarak düşünülen “Malatya Şehir Stadyumu” hayali bir türlü gerçekleştirilememiştir. 31 Mart 1953 tarihli Gayret gazetesinde yayınlanan Beden Terbiyesi Bölge Başkanlığı’nın “Merkez Spor Sahası” yapımı ile ilgili ihale ilanı konuyu tekrar Malatya gündemine taşımış, 3 Nisan 1953 Cuma günü bayram havasında yapılan yeni bir temel atma töreni ile stadyum yapımına tekrar başlanmıştır.
Bu kez yapılan işin sonu getirilmiş ve “Şehir Stadyumu” adını alarak 19 Mayıs 1955 günü yapılan bayram törenleri ve atletizm yarışmaları ile küçük bir açık tribün ve toprak saha, spor camiasının hizmetine sunulmuştur.
Açılışın ardından hemen kapalı tribün yapılması için çalışmalara başlanmış, ihalesi yapılan kapalı tribün için 8 Ağustos 1955 Pazartesi günü bir kez daha temel atma töreni yapılmıştır. Kapalı tribün inşaatı sürerken açık tribünleri de büyüterek 20 bin kişilik kapasiteye ulaşmayı amaçlayan yeni bir projenin hazırlığına başlanmış, bu arada inşaatı biten kapalı tribün 1958 yılı Haziran ayında törensiz bir şekilde açılarak hizmete sunulmuştur.
Hemen ardından da stadyum duvarlarının 3 metreye yükseltilmesi ve saha kenarına bir koşu pisti yapılması için çalışmalara başlanmış, 1959 yılında Beşiktaş, Fenerbahçe ya da Galatasaray’ın davet edileceği bir açılış maçı ile hizmete alınması planlanmışsa da bu ancak 3 yıl sonra gerçekleşmiş ve 27 Ekim 1962 Cumartesi günü şehrimize gelen Beşiktaş ile Akınspor arasında oynanan ve Beşiktaş’ın 6-2 kazandığı karşılaşma ile “Şehir Stadyumu” bir kez daha törenle açılmıştır.
Şehir Stadyumu açık ve kapalı tribünleri, duşlu soyunma odaları, ses düzeni, 55 metrelik konuk takım tüneli ve tel örgüleri ile Anadolu’nun en modern spor tesislerinden biri olarak hizmet vermeye başlamıştır.
1964 yılında, hem sahanın çimlendirilmesi, hem de o günkü şekli ile metal ve ahşaptan oluşan kapalı tribünün yıkılarak yerine betonarme ve daha büyük bir kapalı tribün yapılması için harekete geçilmiş ve 27 Mayıs 1964 Perşembe günü yapılan törenle yeni kapalı tribünün temeli atılmıştır. Eski kapalı tribünün yıkılarak yerine yapılan betonarme kapalı tribün (bugünkü tribün) 1967 yılında tamamlanmış, ancak beraber yapılması gereken çimlendirme çalışması drenaj kanalları yapıldığı halde gerçekleştirilememiştir.
Bu arada Akınspor, Adafı Gençlik, Hürriyet Gençlik ve Coşkunspor kulüplerinin birleşmesi ile Malatyaspor kurulmuş ve doğrudan 2. Lige alınmıştır. Malatyaspor adı ile yapılan ilk özel karşılaşma “Malatya Şehir Stadı”nda oynanmış, Malatyaspor iki ayrı takım halinde çıktığı maçlarda Ataköy’ü 2-0, Hilal Gençlik’i de 6-1 mağlup etmiştir. Yine bir hazırlık karşılaşması olan ikinci ve bir profesyonel takım ile olan ilk maçını da yine aynı stadyumda Ankara Altındağ karşısında 3-1 galip tamamlamıştır.
Şimdi; Malatya Şehir Stadyumu’nda yaşanan bu ilkler konusuna biraz daha detaylı bakalım.
Malatyaspor bu stadyumda yaptığı ilk resmi maçta Balıkesirspor’a 3-1 mağlup olmuş, resmi maçlardaki ilk golünü de bu maçta Rum asıllı vatandaşımız Panayot (yandaki fotoğrafta) atmıştır.
Bu ligdeki ilk puanını deplasmandaki Sivasspor maçındaki 1-1’lik skorla alan Malatyaspor, yine ilk galibiyetini Taksim Gençlik karşısında Şehir Stadyumu’nda 1 Ekim Pazar günü 2-1’lik skorla elde etmiştir.
1967-1968 sezonunda ilk saha kapatma cezasını alan Malatyaspor, aynı sezonda ilk kez küme düşme hüznünü de yaşayarak 3. lige düşmüştür.
İlk şampiyonluğu ise yine bu sahada 17 Haziran 1973 Pazar günü oynanan Tokatspor maçındaki 2-1’lik galibiyet ile ilan etmiştir. 5 Mayıs 1974’de Malatya Şehir Stadyumu’nda oynanan ve 0-0 sonuçlanan Malatyaspor-Trabzonspor maçı ise radyodan naklen yayınlanan ilk maç olarak tarihteki yerini almıştır.
Ülkemizin önemli derbi maçlarından sayılan ve 20 Nisan 1969 Pazar günü bu sahada oynanan ilk Malatyaspor-Elazığspor maçından da Malatyaspor 4-1 galibiyetle ayrılmıştır.
İlklerden söz açılmışken biraz daha ileri tarihlere bakalım ve Malatyasporun 1.lig (Süper Lig) serüvenine bir göz atalım:
Malatyaspor 1984-1985 sezonunda ilk kez mücadele ettiği bu ligdeki ilk puanını, ilk maçını oynadığı Fenerbahçe’den 26 Ağustos Pazar günkü karşılaşmada 0-0’lık skor ile aldı. Yine bu ligdeki ilk galibiyetini de 9 Eylül 1984 Pazar günü Boluspor’u 3-1 yenerek aldı. 1 hafta evvel bu ligdeki ilk golünü Levent ile deplasmanda Galatasaray’a atan takım, 1. Ligdeki ilk iç saha golünü de Feridun’un ayağından kazanıyordu.
23 Şubat 1986 Pazar günü oynanan ve 1-1 sonuçlanan Malatyaspor-Galatasaray karşılaşması ise televizyondan canlı olarak yayınlanan ilk maç oluyordu.
1987-1988 sezonunda 1.ligde fırtına gibi eserek ligi 3. bitiren Malatyaspor Balkan Kupası’na katılma hakkı kazanmış, 9 Kasım 1988 Çarşamba günü yapılan ve Yunanistan’ın Ofi De Creta takımına karşı 3-2 kaybettiği karşılaşma da (Balkan Kupası maçı) ilk uluslar arası maç olarak stadyum tarihindeki yerini almıştır.
İlk gece maçı ise 8 Mart 2003 Cuma günü oynanan ve 1-1 berabere biten Malatyaspor-Elazığspor karşılaşması olmuştur.
Malatya Şehir Stadyumu’nda yaşanan ilklerden sonra dönelim yine yapım hikâyesine. 1973 yılı başlarında giriş kapılarına turnikelerin montajı yapılmış, 17 Şubat 1974 Pazar günü oynanan Malatyaspor-Antalyaspor maçı öncesi yapılan törenle de ismi, 25 Aralık 1973'te vefat eden merhum hemşehrimiz, eski Cumhurbaşkanı ve Başbakanlardan İsmet İnönü'nün anısına “Malatya İnönü Stadyumu” olarak değiştirilmiştir.
1976 yılı mayıs ayında başlayan çimlendirme çalışmaları yaz mevsimi içerisinde bitirilmiş ve 10 Ekim 1976 Pazar günü yapılan ve Malatyasporun 1-0 galip geldiği Gençlerbirliği maçı çim zemin üzerinde oynanmıştır.
İnönü Stadyumu’nun 12.500 kişi olan kapasitesini artırmak için çalışmalar 1982 yılında başlatılmış, kale arkalarındaki boşluklara, açık tribüne ek olarak tribün yapılması için proje hazırlanmıştır. Yapılacak bu ilave ile açık tribün seyirci kapasitesi 18.000 kişiye yükselecektir. Proje ancak 1984 yılında ciddi olarak ele alınmış ve 1985 yılında da ihalesi yapılarak inşaatına başlanmış, 1986 yılı başlarında da bitirilmiştir.
1990 yılında 1. Ligden düşen Malatyaspor, 2001 yılında ismi Süper Lig olarak değişen üst lige tekrar çıkma başarısını göstermiş, 2002-2003 sezonu sonunda da büyük bir başarı göstererek UEFA kupasına katılma hakkı kazanmıştır. UEFA kupasında İsviçre’nin Basel takımı ile eşleşen Malatyaspor’un UEFA kriterlerini yerine getirerek bu maçı İnönü Stadyumu’nda oynayabilmesi için yoğun bir çalışma başlatılmıştır. Açık tribünün bir bölümünün üzeri kapatılarak maraton tribünü haline getirilmiş, oturma yerlerine de plastik koltuklar döşenmiştir. Kale arkaları ve açık tribüne döşenen bu koltuklar sebebi ile de seyirci kapasitesi 10.500’e düşmüştür. 24 Eylül 2003 Çarşamba günü oynanan ilk ve tek UEFA maçında Basel ile karşılaşan Malatyaspor, tecrübesizliğinin kurbanı olmuş ve sahadan 2-0 yenik ayrılmıştır. (Basel'deki rövanş maçının normal süresi ise bu kez 2-0 Malatyaspor'un galibiyetiyle tamamlanmış, uzatma dakikalarında bir gol atan ve skoru 2-1'e getiren Basel, averajla Malatyaspor'u elemiştir.)
Kapılarını ilk kez 19 Mayıs 1955 Perşembe günü Malatyalılara açan stadyum, kentin sembollerinden biri olmuş, birçok kez küme düşüşlerin hüznüne, şampiyonlukların da sevincine tanıklık etmiştir. Ancak vedası muhteşem olmuş, neredeyse hiçbir spor mekânına nasip olmayacak biçimde, seyircisine şampiyon olarak, takımına da süper ligdeki ilk maçında, ilk galibiyetini armağan ederek, son görevini de yüz akı ile yerine getirmiştir.
Ve artık bugün veda zamanının geldiği andır İnönü’ye. Acısıyla, tatlısıyla, 62 yıllık görevini yerine getirmiş olmanın onuru ile her Malatyalının hafızasında derin izler bırakarak “Şampiyon” unvanı ile sonsuzluğa uğurluyoruz onu.
Ama şampiyonluk gurur ve sevinci ile terk ettiğimiz, seyircisi ile buluştuğu son maçında hatıra olarak aldığımız her parçasında onunla ilgili anılarımız dünya durdukça yaşamaya devam edecek.
Elveda Vefalı Dost!
malatyahaber.com- Görüş Gazetesi