SON DAKİKA
SON DEPREMLER
Nezir Kızılkaya

Bir Masal, Bir Rüya; Efsane MALATYASPOR

Bir Masal, Bir Rüya; Efsane MALATYASPOR
A- A+ PAYLAŞ

...O yıllarda Malatyaspor’un maçı için hafta sonunu kent halkı heyecan içinde beklerdi. Pazar günleri iple çekilir. Tüm şehir o gün sadece maçı yaşardı. İlçe..

Nezir KIZILKAYA    nezir.kizilkaya@hotmail.com

Futbol, icadından bugüne insanlığı en çok etkileyen buluşlardan biri ve seyir zevki, heyecanı, tutkusuyla bizi birbirimize bağlayan önemli bir unsur. Özellikle de başarılı bir grafik yakalandığında bir şehri, bir ulusu, peşinden sürükleyen ve diğer bütün dünya işlerini unutturan bir olgu.

Avrupa’da Orta Çağa kadar gidebilen futbolun tarihi,19. yüzyıla kadar kavga dövüşle geçmiş, bu büyüleyici oyunun ancak 19. Yüzyılda kuralları belirlenmiştir. Oyun, 19.yüzyıla kadar sürekli ölüm ve yaralanmalara sebep olduğundan ülke yöneticileri tarafından sık sık yasaklanmıştır. İngiltere Kralı II. Edward, futbolu yasaklayan fermanında şöyle diyordu: “Büyük bir topla şehir içinde gürültüler yapıldığı, Tanrı korusun birçok kaza ve hasara sebebiyet vereceği anlaşılmıştır. Tanrı ve Kral adına, şehir ve kasaba içinde top oynanmasını yasaklıyorum. Emirlerin aksine hareket edenler en şiddetli şekilde cezalandırılacaktır”

İnsanların eğlenmesi için oynanan bu oyun fanatikler sebebiyle hala ölüm ve yaralanmalara sebep olsa da, dünyanın büyük bir kesimi için vazgeçilmez bir tutku halini almıştır artık.

Futbolun Türkiye'ye gelişi Osmanlı İmparatorluğu'nun liman şehirlerine yerleşen İngilizler vasıtası ile olmuş. İstanbul, İzmir ve Selanik de futbolun oynandığı ilk 3 şehir olarak bilinmekte.

Futbolun Malatya’ya gelişi ise Almanlar vasıtası ile olmuştur. Eski Devlet Hastanesi yerinde bulunan Alman Hastanesinde görevli Almanların hastane bahçesinde kendi aralarında oynadıkları bu ayak topu oyunundan hoşlanan Malatyalılar önce seyrederek öğrenmişler, el yapımı toplar ile bu oyunu oynamışlar, bir süre sonra da maç aldıkları Almanları yenmeyi başarmışlardır.

Cumhuriyetin ilanından sonra ilk resmi spor kulübü Fıratspor kurulmuş, ilerleyen yıllarda da çok sayıda kulüp, Malatya’nın spor camiasında boy göstermişti.

Malatya’da faaliyetlerini sürdüren kulüplerde oynayan futbolculardan kurulan “Malatya Karması” takımları çok sayıda ulusal ve uluslararası (İran, Suriye, Kıbrıs) müsabakada Malatya’yı temsil etmiş, ancak Malatya, şehrin adını taşıyan bir futbol takımına sahip olamamıştı.

İşte bu fırsat da 1966 yılında ortaya çıktı. Her şey dönemin Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak’ın, Anadolu’da futbolu canlandırmak için “İl adını taşıyan futbol kulüpleri” kurma seferberliği ile başladı.1960’lı yılların ortalarından itibaren çok sayıda ilde mevcut amatör kulüplerin birleşmesi ile “Şehir Futbol Takımları” kurulmaya başlandı. 1963-64 sezonunda 13 takımla başlayan 2. Lig, bu seferberlik ile 1966-67 sezonunda 33 takıma ulaşmıştı.

Sakaryaspor, Eskişehirspor, Samsunspor, Boluspor, Adanaspor, Denizlispor ve Trabzonspor da bu akımın ortaya çıkardığı kulüplerden olmuştu.

1950’li, 1960’lı yıllarda yenilmez güreşçiler, kayak şampiyonları, atletizm rekortmenleri çıkarmış bir kent olan Malatya’nın da bu akımın dışında kalması düşünülemezdi. Takvimler 1966 yılını gösterdiğinde, Türkiye’deki birçok kent gibi Malatya’da da profesyonel bir futbol takımı kurulması gündemin ilk sırasına oturmuştu.

Şehirde hazır futbol rüzgârı eserken dönemin valisi Ali Rıza Aydos öncülüğünde başlatılan çalışmalar sonucunda da Adafı Gençlik, Hürriyet Gençlik, Coşkunspor ve 1966 yılı amatör lig şampiyonu Akınspor birleşecek ve Malatyaspor kurulacaktı.

Malatya Valisi Ali Rıza Aydos ile Beden Terbiyesi Bölge Müdürü Osman Çağlı öncülüğünde oluşturulan ve Hasan Özelçi (Asliye Ceza Hâkimi), Münir Gedikoğlu (Maarif Müdürü), İsmail Özdemir (Tüccar)’in fahri başkanlığını yaptığı Malatyaspor Müteşebbüs Heyeti sorumluluk alanlarına göre şu isimlerden oluşacaktı.

1.Başkan, Hüseyin Avni Gebeş (Malatya 1. Noteri)

2.Asbaşkan, Ahmet Erhamza (İşçi Sigortaları Müdürü)

3.Genel Kaptan, Mehmet Kırçuval (Y.Müh.)

4.Genel Sekreter, Gökçe Gökpar (Y.Müh.-Mimar, Müteahhit)

5.Muhasip, Turan Akyol (Fırat Oteli Sahibi)

6.Veznedar, Hacı Ali Demirel (Uçak Kiremit Fabrikası Sahibi)

7.Kulüp Amiri, Aydın Aksoğan (Zafer Garajı Sahibi)

8.Yurt Amiri, Cemal Gürpınar (Sümer Fotoğraf Stüdyosu Sahibi)

9.Bölge Temsilcisi, Kadir Kanat (Tüccar)

10.Teknik Direktör, Bekir Zorlu (Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı)

11.Antrenör, Kemal Müminoğlu (Efe Garajı Sahibi)

12.Menajer, Vedat Ünsal-Fevzi Yener

13.Sicil-Lisans, Yaşar Öztürk-Arif Şansever

Murakıplar, Kazım Saral (Altun Pastanesi Sahibi), M. Ali Kazancı (Tüccar), Zülfikar Kızıltaş (Sümerbank işçisi),

Kulüp Haysiyet Divanı, Alaaddin Alikaşifoğlu (Avukat), Vahap Kıskaç (Kuyumcu), Naim Hacıevliyagil

Diğer yandan, 1967 yılı Şubat ayında yapılan Türkiye Gençler Futbol Şampiyonasında, Malatya Genç Futbol Takımının finale kalması, berabere sonuçlanan final maçında da o günkü kurallar gereği, kura çekimi sonucunda şampiyonluğu Bursa’ya kaptırarak ikinci olması kentte futbola ve Malatyaspor’a olan ilgiyi de oldukça yükseltmişti.

Aslında bu başarının sırlarından birisi takımın “Genç” olmamasıydı. Ama konu futbol olunca, zamanın Beden Terbiyesi Bölge Müdürü “Mıh Osman” (Osman Çağlı)  devreye girmiş, 18 yaşından büyük birkaç futbolcunun yaşını, ilçelerden birinde mahkeme kararı ile küçülterek 18’e indirmiş ve bu futbolcuların da şampiyonada oynamalarını mümkün kılmıştı.

Malatyaspor kurulmuştu kurulmasına ama takım sayısı 40’ı geçince yeni kurulan kulüpler artık 2. Lige değil, 3. Lige alınmaya başlanmıştı. Mutlaka 2. Ligde yer almak isteyen Malatyaspor’un bu sorununu da yine Mıh Osman kendine özgü yöntemler ile çözecekti.

Avrupa Şampiyonasına hazırlanan Türkiye Genç Milli Futbol Takımı da Malatya Genç Takımı ile benzer bir problem yaşamaktaydı. Aralarında sonradan Fenerbahçe’de oynayan Cemil Turan ve Ender Konca’nın da olduğu birkaç futbolcunun 18’den büyük olan yaşlarının küçültülmesi zorunluydu. Federasyon Başkanı uzun uğraşlara rağmen bu işi başaramayınca konunun “deneyimli uzmanı” Mıh Osman devreye girmiş ve yine Malatya’nın ilçelerinden birinde bu işi de hallederek futbolcuların Avrupa Şampiyonasında oynamaları sağlanmıştı. Üstüne bir de Federasyon başkanını Malatya’da krallar gibi ağırlayarak Malatyaspor’un doğrudan 2. Lige alınmasını başarmıştı.

Kulübe kaynak yaratmak için yardım kampanyaları başlatılacak, Divan Başkanlığını Avukat Abdullah Kelleci’nin yaptığı ilk genel kurulda yapılan seçim ile de Malatya Belediye Başkanı Turgut Temelli Malatyaspor’un ilk başkanı olacaktı.

Bu arada Malatyaspor’un doğrudan 2. Lige alınmasında büyük pay sahibi olan futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak’ın eşi, genel kurul kararı ile şeref üyesi yapılmış ve bu durum kendilerine telgraf ile bildirilmişti. Malatyaspor’un sürpriz problemler yaşama ihtimaline karşı her şey yapılıyordu (!) Yine genel kurul kararı ile Samsunspor tüzüğünün üzerinde kısmi değişiklikler yapılarak Malatyaspor tüzüğü olarak kabul edilmişti.

Cumhuriyetin kurulması ile inanılmaz bir değişim yaşayan Malatya, sahip olduğu güçlü sanayi kuruluşları ve ulaşım altyapısı ile işsizlik sorunu yaşamayan nadir kentlerden biriydi. Bir başka değişle “Mutlu ve Mesut”  insanlar şehriydi. Bu anlamda çok büyük ekonomik sıkıntı yaşamayan şehir havalisi, Malatyaspor’un kuruluşunu benzersiz bir coşku ile karşılamış ve kutlamıştı. Malatyaspor’un kurulması ile açığa çıkan bu futbol potansiyeli, adeta bu şehir futbol için kurulmuş dedirtiyordu. Gerçekten de, zaman zaman krizli dönemler yaşasa da bu kentin takımları, adından hep bahsettirecek, Malatya bir futbol şehri olarak hafızalara kazınacaktı.

O yıllarda Malatyaspor’un maçı için hafta sonunu kent halkı heyecan içinde beklerdi. Pazar günleri iple çekilir. Tüm şehir o gün sadece maçı yaşardı. İlçe ve köylerden Malatya merkeze maç için insan seli akardı. Malatyaspor ve futbol sevgisi tüm şehrin yüreğine işlemişti.

Ayaktakiler - Soldan Sağa : Ökkeş, Ömer, Burhan, İlhan, Nejat, Erdem Oturanlar: Necmi, Selami, Sami, Selahattin, Panayot

30.000 TL bütçe ile yapılan transfer çalışmalarının ardından Bölge Ziraat Okulunda (Tarım Meslek Lisesi) yapılan kamp sonrası ligler başlamış ve 1967-68 sezonunda, 2.lig Kırmızı gruptaki ilk maçında kendi sahasında Balıkesirspor ile karşılaşan Malatyaspor sahadan 3-1 mağlup ayrılmıştı. Kötü başlayan sezon öyle de devam etmiş ve Malatyaspor 2. Lig Kırmızı grubundaki ilk sezonunda küme düşmüştü.

Başarısızlığın sebeplerinden biri de Malatya’da oynanan ve beraber sonuçlanan Sivasspor maçından sonra hakem Ertuğrul Aybay ve yardımcılarını taşıyan aracın Beylerderesi’nde durdurulup hakemlerin darp edilmeleri üzerine sahanın süresiz kapatılıp, Malatyaspor’un maçlarını rakip sahalarda oynamak zorunda kalması olmuştur. Üst üste alınan başarısız sonuçlara rağmen doğru ve etkili bir önlem alınamamış ve takım 3. Lige düşmüştür.

3.Ligde oynadığı her sezona şampiyonluk parolasıyla başlayan ve hep kıl payı kaçıran Malatyaspor, 2.Lig hedefine nihayet 1972-73 sezonu sonunda ulaşılmış ve grubunda şampiyon olmuştu.

Bu şampiyonlukta şehir o kadar iyi kenetlenmiştir ki, Malatyalı hanımlar bile bu işe dâhil olmuşlardır. O dönemde hiçbir kente ve kulübe nasip olmayan, hatta günümüzde bile çok örneği olmayan bir yapılanma olmuş, “Malatyaspor Kadınlar Kolu” kurularak Malatyaspor’un şampiyonluğu için çaba sarf edilmişti. Dönemin Malatya Valisi Sadullah Verel'in lise öğretmeni olan eşi, Malatyaspor Kadınlar Kolu Başkanı Nejla Verel’in 1973 yılı şubat ayında yapılan bir toplantıda yaptığı şu konuşma, kadınların yüklendiği sorumluluğu göstermesi açısından oldukça önemlidir.

“Kadınların fendi ne imiş göstereceğiz. Şampiyonluk ipini göğüslememiz için onbir futbolcunun gayretine sığınmak insafsızlık olur. Taraftarlar güç birliği içerisinde, kendilerine düşeni yapmalıdır. Ayrıca bayan taraftarların sayısı daha da artmalıdır”

Yeniden gelinen 2. Ligde ise Malatyaspor’u, üst sıralardan uzak, hep küme düşmeme hedefi ile geçirilecek sezonlar bekliyordu artık. Fenerbahçe’den Muharrem, Beşiktaş’tan Ferruh, Orduspor’dan Erdoğan’ın (Sonradan Fenerbahçe ve Milli Takımın değişmez oyuncusu oldu) transferleri bile, Malatyaspor’u çıkışa geçirememişti. 1975-1976 sezonu son haftasında, 1 puan önde olduğu Hatayspor ile kendi sahasında karşılaşmış, geriye düştüğü maçı 1-1’lik skorla tamamlayarak, Hatayspor’un küme düşmesiyle son anda kurtulmuşsa da bir yıl sonra yani 1976-77 sezonunda 3. Ligin yolunu tutacaktı.

3.Ligdeki bütün sezonlara şampiyonluk parolası ile başlayıp ligi orta sıraların üzerinde bitiremeyen Malatyaspor, 1979-80 sezonu sonunda Futbol Federasyonunun 3. ve 2. Ligi birleştirme kararı alması ile yeniden 2. Lige dönüyordu. Federasyon kararı ile yeniden 2. Lige dönen takım yaşananlardan hiçbir ders alınmadan başlanılan yeni sezonun sonunda da küme düşecek, ancak bu kez de Futbol Federasyonunun liglerde küme düşmeyi kaldırması üzerine 2. Lig macerasına devam etme şansı yakalayacaktı.

Son iki yılda tamamen şans eseri 2. Lige tutunan Malatyaspor camiası artık bu işi, tesadüflere bırakmak istemiyor, kulübü kurumsal bir yapıya kavuşturarak bir daha korkulu rüya görmemeyi hedefliyordu. Bu yöndeki çözüm arayışları sonuç verecek ve 16 Temmuz 1981 günü Nurettin Soykan Malatyaspor Başkanlığa seçilerek yeni bir devir başlayacaktı.

Nurettin Soykan yönetimindeki ilk sezonda iyi bir performans gösteremeyen Malatyaspor, bir sonraki sezon yani 1982-83 sezonunda ligi 3. bitirerek bir sonraki sezonun ipuçlarını verecekti.

1983-84 sezonu ise tam bir rüya sezonu idi. Dünya üzerinde çok az taraftara nasip olabilecek bir sezonun sonunda namağlup olarak şampiyonluğa ulaşılmış ve Malatyaspor 1. Lige (şimdiki Süper Lig) yükselmişti. Sezon başındaki doğru transferler ve doğru teknik kadro seçimi kusursuz bir şampiyonlukla sonuçlanmıştı. Taraftarlar da hiçbir deplasmanda takımı yalnız bırakmamış, şampiyonluk yolunda en büyük payın sahibi olmuştu.

1.Ligdeki ilk maçını Fenerbahçe ile oynayıp, ilk puanını da 0-0’lık sonuçla bu maçtan alan Malatyaspor, ilk iki yılını düşme hattının hemen üzerinde tamamlayarak yüksek riskli sezonları kazasız - belasız atlatmış, üstelik ligde artık deneyimli bir takım olmuştu.

1987-88 sezonunda fırtına gibi bir Malatyaspor vardı. Aynı sezon içerisinde dört büyük takımın hepsini yenme başarısını gösteren ilk takım olmuştu. Sezon sonunda da Galatasaray ve Beşiktaş’ın ardından ligi 3. bitirmiş ve Balkan kupasına katılma hakkı kazanarak ilk uluslararası resmi maçını İnönü Stadında Yunanistan’ın Ofi De Creta takımına karşı oynamıştı.

Malatyaspor, 1988-89 sezonu öncesinde ise lig tarihinde o güne kadar benzeri görülmemiş transferler ile adından söz ettirecekti. Büyük kulüplerin dahi emekliliği yaklaşmış Yugoslav futbolcuların dışında transfer yapamadıkları o dönemde 1982 Dünya Kupası yıldızı, Brezilya Milli Takımının üç asının, Eder, Serginho ve Kaleci Carlos’un Malatyaspor’a transfer haberi sadece ulusal değil, uluslararası gündeme de bomba gibi düşecekti.

1982 Dünya Kupası’nda oynayarak göz doldurmuş üç Brezilyalı Anadolu’nun en güzel ve güzel olduğu kadar mütevazı olan kentinin futbol takımına, Malatyaspor’a geliyordu. Ulusal basının amiral gemisi Hürriyet bu haberi “Şaka değil gerçek: Eder, Carlos ve Serginho İstanbul’da. Malatyaspor bu üç ünlü futbolcunun transferi için 3.5 milyar lira harcadı” şeklinde vermişti.

İŞTE O KADRO: Malatyaspor 1988- 1989 (Soldan Sağa) Ayaktakiler Carlos, Şeyhmuz, Eren, Serginho, Zeynel, Ceyhun, Oturanlar Oktay, Mustafa, Erol, Ünal, Feyzullah

Sezon başında sadece bir özel maçta forma giyen Eder’in Brezilya’ya dönmesinden sonra Carlos ve Serginho ile sözleşme imzalanmış, gerçek anlamda dünya yıldızı bu iki futbolcu Malatyasporlu olmuştu. Bu transferler Türk Futbolunda gerçek anlamda devrimdi. Türk futbolunda yeni bir dönem açılmış, yabancı futbolcu denilince akla gelen tek şey olan emekli Yugoslav futbolcuların hâkimiyeti son bulmuş, daha nitelikli ve yıldız futbolcular Türkiye 1.Liginde boy göstermeye başlamıştı. Bu futbolcuların Malatyaspor’a transferi ile Brezilya’da da yer yerinden oynamış, hatta taraftarlar kulüp binalarını kurşun yağmuruna bile tutmuştu.

Tam bir futbol kentine dönüşen Malatya, her şey güzel giderken 1989-1990 sezonunun son haftalarında üst üste aldığı kötü sonuçların (bu arada rakiplerin de üst üste aldığı iyi sonuçların) ardından 2. Lige düşüyordu. Sonradan masa başı oyunlar ile düşürüldüğü hukuki olarak tespit edilse de tekrar lige alınmamış, ödenen bir miktar sus payı ücreti ile yetinmişti.

2001 yılında Antalya’da yapılan play-of maçlarında ismi Süper Lig olarak değişen üst lige tekrar çıkan Malatyaspor, ilk sezon biraz sancılı olsa da, fırtına gibi estiği 2002-2003 sezonu sonunda büyük bir başarı göstererek UEFA kupasına katılma hakkı kazanacaktı.

Malatyaspor, UEFA kupasında İsviçre’nin Basel takımı ile eşleşmiş, İnönü Stadyumu’nun UEFA kriterlerini karşılaması ve maçın Malatya’da oynanabilmesi için de yoğun bir çalışma başlatmıştı. Açık tribünün bir bölümünün üzeri kapatılarak maraton tribünü haline getirilmiş, oturma yerleri de tamamen plastik koltuklar ile döşenmişti.

24 Eylül 2003 Çarşamba günü İnönü Stadında oynanan ilk ve tek UEFA maçında Basel ile karşılaşan Malatyaspor, tecrübesizliğinin kurbanı olacak ve sahadan 2-0 yenik ayrılacaktı. Kendi sahasında gösteremediği başarıyı Basel’de yakalayan Malatyaspor, rövanş maçının normal süresini 2-0 önde bitirmiş ancak uzatma devrelerinde bir gol atan ve skoru 2-1’e getiren Basel’e elenmişti.

2006 yılında Süper Ligden yeniden düşen Malatyaspor’un işi bu kez çok zorlaşacaktı. Kulübün ödeme kapasitesinin kat kat üzerinde olan borçları peşini bırakmayacak, yabancı futbolculara olan borçları yüzünden de UEFA tarafından alt liglere düşürülme cezaları alacaktı.

Halen Malatya 1. Amatör Küme Büyükler Ligi'nde mücadele eden Efsane Malatyaspor bu şehrin hafızası, markasıdır. Ancak hoyratça harcanmış ve sahip çıkılmamıştır. En kötüsü de onu hatırlatacak, yaşatacak bizi o efsane günlere götürecek hiçbir şeyin kalmaması olmuştur. Rakipleri tarafından “Malatya Cehennemi” olarak adlandırılan İnönü Stadı törenle yıkılmış, hatıraların üzerine beton dökülmüştür. Efsane Malatyaspor müzesi için de çok geç kalınmış, kulübe ait belge, eşya ve kupalar talan edilmiştir. Yenisi kurulup, taraftarın da sahiplenmesine karşın ilk göz ağrısı “Efsane Malatyaspor” hala kalbimizdedir.

__________________

NOT:Bu çalışma, Beydağı, Gayret Görüş, Sebat ve Ufuk gazeteleri ile Malatya Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Halil İbrahim Kılıç’a ait 1983-84 şampiyonluk arşivinden, Malatyaspor'lu eski futbolculardan 'Çete' lakaplı Tuncer Şekerci ile Spor Yazarı Abdullah Ergün'ün fotoğraf arşivinden faydalanılarak hazırlanmıştır.

MALATYASPOR TARİHİNDEN FOTOĞRAFLAR: 

Ayaktakiler (soldan sağa) Haşim, Hayrettin, Tuncer, Enver, Kaleci Eşref, B.Yusuf, (oturanlar) Emin, Zeki, İsmail, İbrahim, Feyyaz.

Ayaktakiler (soldan sağa) Antrenör Uğur Ersoy, Haşim, Kaleci Eşref, Zeki, Kirve Selahattin, Ziya, Emin, K.Selahattin, (oturanlar) Yusuf, İsmail, İbrahim, Tuncer,

Ayaktakiler (soldan sağa) Selahattin, Vedat, Sabahattin, Suat, Haşim, Selahattin, Enver, (oturanlar) K.Yusuf, Tuncer, Feyyaz, İsmail, Mustafa, İbrahim, Hayrettin,

Ayaktakiler (soldan sağa) Selahattin, Kaleci İhsan, Ziya, Burhan, İbrahim, Yusuf, (oturanlar) Tuncer, Rüstem, Hayrettin, Mustafa, Selami,

Ayaktakiler (soldan sağa) Suat, Enver, Alaattin, Ziya, Selahattin, Uğur Ersoy, Şahin, Haşim, Zeki, (oturanlar) Zeki, İbrahim, İsmail, Tuncer, Yusuf, Mustafa,

3. Ligde şampiyon olunarak 2. lige çıkılan 1972- 1973 sezonundan bir fotoğraf. Geçtiğimiz günlerde vefat eden Ersin Altuğ, Kaptan Selahattin Yapa, 'Kaval' lakaplı Amigo Yusuf Mor.

1971- 1972 Kadrosu: Ayaktakiler - Soldan Sağa : Uğur Ersoy (Antrenör), Kaptan Selahattin, Suat, Ziya, Eşref, Kör Emin, Haşim Doğan, Kirve Selahattin, Oturanlar: Yusuf Duman, İsmail Tekin, Eses  Yusuf, İbrahim, Enver

1983- 1984 SEZONUNDAN.. Valilik Basın Müdürü Halil ibrahim Kılıç (süeterli), sakalı, yumurta topuk ayakkabısı ve takkeli kıyafetiyle tribünlerin renkli siması merhum Amigo- Taraftar 'Kayış Kemal' lakaplı Kemal Aslan.

Bu yazı da ilginizi çekebilir

[embed]https://malatyahaber.com/haber/beynelmilel-malatya-mevzulari/[/embed]

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

9 yorum yapılmış

  • Mehmet Zeki Dinçarslan (3 yıl önce)
    Futbolun henüz böyle kirlenmediği dönemlerde bu şehre ve spora gönülden hizmet eden insanların yâd edilmesi, adlarının anılması bu insanlara olan vefa borcumuzun ödenmesine yönelik çok değerli davranışlar. Malatyahaber'e ve Nezir Kızılkaya'ya çok teşekkür ediyorum zira vefa herkesin göstermesi gereken temel erdemlerden biridir. Malatyaspor'un (Efsane olanının) tarihi yazılmalı, istatistikleri ile emek verenleri ile tarihe geçmeli tüm bu değerli insanlar. Şehrimizin sporuna ve kültürüne katkıda bulunmuş bu değerli insanlardan hayatta olanlara selamet, vefat edenlere rahmet dilerim.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • MALATYAM İÇİN (3 yıl önce)
    Efsane ile Yeni Malatyaspor isimleri, amblemleri ve tarihi yer değişseler ne Mükemmel olurdu.
    0
    0
    Yanıtla
  • MUSTAFA (3 yıl önce)
    İlk iş olarak futbol stadını Malatya nın dışına atarak Malatya lıyı futboldan soğuttular. Malatya gibi bir şehirde stada insanlar yürüyerek, vasıta kullanmadan gidebilmeli. Futbol stadı eski yerine yapılacaktı veya yürüme mesafesinde başka bir yere. MALATYA İNÖNÜ STADYUMU ismi çok mu geldi? MALATYA ATATÜRK KAPALI SPOR SALONU ismi çok mu geldi? Neden bu şehrin hafızasını yok etmek istiyorsunuz? Şehirler hafızası ile yaşar. Geçmişi ile yaşar.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • EROL ÇAĞLI (3 yıl önce)
    herşeyden önce rahmetli babam OSMAN ÇAĞLI ( MIH OSMAN ) nın her anısında anlattığı bu olayın resmi vesikalarıyla yayınladığınız için teşekkür ederim. MALATYAnın gururu herzaman MALATYASPOR olmuştur inşallah o günleri görürüz saygılarımla.
    %100
    %0
    Yanıtla
  • Malatyasporlu Mücahit (2 yıl önce)EROL ÇAĞLI isimli kullanıcı yorumuna
    Allah babanıza gani gani rahmet eylesin
    0
    0
    Yanıtla
  • yıldırım (3 yıl önce)
    öncelikle malatya haber.com. a ve Nezir KIZILKAYA  ne kadar eşekkür etsek azdırve eskileri yad ettik allah razı olsun. valla açık konuşmak gerekirse adil gevrek malatya halkını ve kentini yeni malatyasporda soğuttu. aslında adil gevreğin istediği buydu şehir takımında çıkartıp şahsi takıma çevirmek.. bir başkan ve yönetim bu kadarmı memleketine uzak olur bir başkan ve yönetim bu kadarmı taraftardan uzak olur.. bir başkan ve yönetim transferde bu kadarmı vurdum duymaz olur. trabzondan beş yiyosun ertsi günü eskik yerlere transfere başlayıp göztepe öncesi getirmen lazımdı. pazar günü föztepeye yenilirsen bir sonraki maça kim gelecek senin beleşççi taraftar grbun gelir. sende böle olursan ne türübüne taraftar çekersin neden kendini maltya halkına ve kentine sevdirirsin ve boş türübünlere oynarsın. yapılacak tek şey var bu durumda. selahatttin gürkan ve milletvekilleri maddi ve manevi desteği verecek yeşilyurtsoprla efsane malatyasporu birleştirecek malatyaspor adı altında 3. lige devam edecek. size yemin ediyorum malatya halkı nasılki 83 -84 yılında namağlup şampiyon yaptıysa. malatyasporuda 3.ligden alıp süperlige çeker bu malatya öle bi malatya yeterki inansın. çünkü adil gevrek malatya halkını gabız etti ve soğudu artık yenimalatyasporla ilgilenmiyor. tekrarlıyorum sayın selahattin gürkan.. sayın milletvekilerii. lütfennn ama lütfen. yeşilyurtsporla efsane malatyasporu birleştirin lütfen.. bu yazıyı okuyanlar dicekki kardeş hal hazırda süperlig takımı var bu ne.. öle diyenlere cevap şu adil gevrek ve yönetimi bizleri sinir krizi yaratıyor bir yönetim bu kadar vurdum duymazmı olur yaa.. gabız olmaktansa 3.ligde sadece malatyaspor yazan takımın peşine düşeriz adil gevrek ve yönetimiyle olmuyorrrrrr olmuyorrrrr..
    0
    0
    Yanıtla
  • fatih (3 yıl önce)
    Efsane Malatyasporu tarihin tozlu sayfalarına gömdük. Şimdi sıra Yeni Malatyaspor da. Basiretsiz yönetime ilgisiz şehir ileri gelenleri de eklenince bu yıl muhtemelen düşüp, yok oluşa doğru emin adımlarla yol alacağız.
    0
    0
    Yanıtla
  • Osman (3 yıl önce)
    Tekrar çıkarmı süper lige özledik sadece Malatyaspor ismini öyle yeni meni olmayacak başında
    0
    0
    Yanıtla
  • Efsane malatyasporlu (3 yıl önce)
    Söylenecek söz kalmamış,elinize sağlık,tek üzüntümüz anılarla dolu İnönü stadının yıkılması keşke yikilmasa orası malatyaspor müzesi olsaydı .
    0
    0
    Yanıtla

Nezir Kızılkaya yazıları