Malatya'nın Troleybüsten Trambüse Uzanan Yolu
..1964 Temmuz ayında İtalya’daki troleybüs fabrikalarında Malatya’ya kurulması..
Nezir KIZILKAYA nezir.kizilkaya@hotmail.com
Toplu ulaşım yerel yönetimlerin en çok çaba gösterdiği hizmet alanlarının başında gelir. Özellikle büyük şehirlerde, her gün milyonlarca insanı, çalışmaya, okula, hastaneye, alışverişe ve sayılamayacak daha pek çok sebeple, sabah-akşam kentin dört bir yanına aksatmadan götürüp-getirmek, gerçekten de çok ciddi yatırım, planlama ve işletme becerisi gerektirir. Bu hizmet de, dolmuşları saymaz isek büyük oranda yerel yönetimler tarafından yürütülür.
Toplu taşımanın araçları dünyanın her yerinde şimdilik otobüs, tramvay ve Troleybüstür. Çok uzak olmayan bir gelecekte hava araçlarının da bu alanda hizmete başlayacağı artık bir gerçektir.
Konumuz troleybüs olduğundan otobüs ve tramvayı bir kenara bırakıp, tellerden aldığı enerji ile çalışan bu lastik tekerlekli aracın, dünyadaki, Türkiye’deki ve nihayet Malatya’daki serüvenini mercek alına alacağız.
İlk elektrik motorlu otobüs yani troleybüs, Alman Siemens şirketinin üretimi olarak 1879 yılında ortaya çıktı. Onu, İngiliz H.D Dibble, ardından da Marsilya ve Strazburg gibi birkaç Fransız şehrini donatacak olan Fransız Lombard-Guerin izledi. Kömür madenlerinde kullanılan ve “trolley” olarak adlandırılan maden taşıma araçlarına çok benzediğinden insanların “trolley-bus” olarak adlandırdıkları bu araç, kısa zamanda tüm Avrupa ve Amerika’da yaygınlaştı. Özellikle 1900 yılından itibaren daha da geliştirilen araç, önceleri daha çok bir tramvaya benzese de zamanla otobüs görünümünü aldı.
1940’lı yılların sonunda zirvede olan troleybüsler, petrole erişimin kolaylaşması nedeniyle gözden düşmeye başladı. Güney Amerika ve Doğu Bloğu ülkelerinde kullanılmaya devam etse de uzun süre geri planda kaldı.
Ancak elektrikli araç teknolojilerinin de gelişmesi ile 2000’li yıllardan itibaren yeniden popüler hale gelen troleybüsler, tüm dünyada birçok şehrinde toplu ulaşım için önemli bir konuma geldi. Hâlihazırda 40.000’in üzerinde troleybüs dünyanın pek çok şehrinde hizmet veriyor.
Ülkemizde ise ilk troleybüsler, 1947 yılında 10 adet Brill marka, 1948’de de 10 adet FBW marka araç ile Ulus-Bakanlıklar hattında, Başkent Ankara’da hizmete girmiş, Ankara’yı 1954 yılında Konak-Güzelyalı hattı ile İzmir, 1961 yılında da Yenikapı-Şişli hattı ile İstanbul takip etmiştir.
Gelelim Malatya’nın troleybüs ya da Malatya’da kullanılan adıyla trambüs macerasına. Malatya, aslında bu toplu taşıma araçlarını kullanmak için çok erken yıllarda, 1963, 1968 ve 1979 yıllarında, hem de üç defa teşebbüs etmiştir. Mevcut trambüslerin hizmete alınış süreci henüz hafızalarımızda canlılığını koruduğundan bugün daha çok geçmiş yıllardaki troleybüs girişimlerinden bahsedeceğiz.
Malatya’nın üç büyük şehir dışında, bu sistemi kurmak için girişimde bulunan ilk kent olması, hem de İstanbul gibi bir mega kentten sadece iki yıl sonra bu projenin gündeme getirilmesi oldukça dikkat çekici olup, 16 Kasım 1963 tarihinde Gayret gazetesinde çıkan “Troleybüs Şebekesi Kuruluyor” başlıklı haber, bu konudaki ilk girişimi gün yüzüne çıkarmaktadır.
“Şehrimiz Belediyesi Otobüs İşletmesini masraftan kurtarmak ve hiç değilse Hastane-İstasyon arası otobüs seferlerinin muntazam bir hale gelmesini sağlamak için şehrimize bir Troleybüs tesisi kurulması için hazırlıklara ve ön çalışmalara geçilmiştir.
Projenin tahakkuk safhasına girişi şehrimiz belediyesi için büyük bir kazanç olacaktır. Zira Troleybüs, otobüse nazaran hem sekiz misli daha ucuz bir fiyata temin edilmekte ve hem de o derece rahat ve masrafsız çalışmaktadır.
Bilindiği gibi bugün Avrupa’nın en büyük şehirleri bu tesis ile ulaştırma işlerini yürütmektedirler. Türkiye’mizde ancak birkaç büyük şehrimizde kurulu olan bu şebekenin Malatya’mızda da kurulması için bir ön çalışmaya girişmiş olan Belediye Elektrik Mühendisi Yılmaz Ertüzün’e yaptığımız müracaatta bizi bu konuda derinlemesine bir bilgi ile değil de, kısaca böyle bir projenin tahakkuku için çalışıldığını ve tatbik edildiği zaman hakikaten çok verimli ve rahat bir işletme kurulabileceğini açıkladılar. Kendilerine çalışmalarından ötürü Malatya’mız adına teşekkür ederiz.”
Troleybüs ile ilgili tartışmalar 1964 yılına kadar uzamış, 1964 yılı Temmuz ayında da İtalya’da bulunan Alsando troleybüs fabrikalarında Malatya’ya kurulması düşünülen troleybüs şebekesi hakkında görüşmeler yapmak üzere dönemin Belediye E.S.O. İşletmeleri Müdürü N.Yılmaz Ertüzün’ün görevlendirilmesi kararlaştırılmıştır. 20 gün sürecek bu görevde, fabrikanın teklifi incelenecek, olumlu sonuçlanması halinde de belediye hükümetten Liret (Eski İtalya para birimi) talebinde bulunacaktır.
Oldukça eskimiş ve neredeyse hurda halindeki mevcut otobüslerin yerine kurulması planlanan troleybüs şebekesi için müsait bir güzergâh olan Hastane-İstasyon arasındaki hattın şehir içi ulaşımı bir düzene sokacağı düşünülmektedir. Tüm bu hazırlıklara rağmen ilerleyen günlerde konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamış, konu unutulmaya terk edilmiştir.
1968 yılına gelindiğinde ise bu kez hem otobüs hem de troleybüs alımı yapılarak iki yıldır yapılamayan şehir içi toplu ulaşımın yeniden başlatılacağı duyurulmuştur. Konu ile ilgili 7 Mayıs 1968 tarihili Sebat gazetesinde yer alan “Belediye Otobüs ve Troleybüs İçin Hazırlık Yapıyor” başlıklı haber şu şekildedir.
“Belediye Başkanlığı iki yıl evvel seferden kaldırdığı şehir içi otobüs seferlerini bu yıl yeniden başlatacaktır.
İnanılır kaynaklardan sızan haberlere göre, Belediye Başkanlığı 10 otobüs satın almak için teşebbüse geçmiştir. Öte yandan, şehir içinde troleybüs seferleri için hazırlıklar yapılmaktadır. Belirtildiğine göre, hazırlıklar tamamlandıktan sonra şehir içinde 6 troleybüs çalışacaktır.”
Ancak ilk girişim gibi bu girişimden de bir sonuç alınamamış, hatta bu projenin sadece bir seçim yatırımı olduğu iddia edilmiştir.
Üçüncü troleybüs projesi girişimi ise 1979 yılında gündeme gelmiştir. Bu girişimin diğerlerinden farkı o dönem yaşanan akaryakıt krizine karşı bir çözüm arayışı olmasıdır. Mazot yokluğundan şehir içi toplu ulaşımın yapılamadığı, trenlerin, kamyonların yolda kaldığı 1970’li yılların sonunda, elektrik ile çalışan bu sistemin nispeten aksamadan çalışacağı düşünülmüştür. Diğer yandan kent üniversiteye kavuşmuş ve şehir merkezinin dışında yapımı süren kampüs bitmek üzeredir. Bu durumun şehir içi toplu taşımada önemli bir artışa neden olacağı öngörülmektedir.
Mazot- yakıt sıkıntısıyla ilgili 1970'lerin sonundaki yerel gazete haberleri
Petrol krizinden dolayı zaruri bir alternatif olarak ortaya çıkan troleybüs sistemi için hazırlanan proje de 26 Haziran 1979 tarihli Görüş gazetesinde “İnönü Üniversitesi Kampüsü ile Beylerderesi Arasındaki Yolda Troleybüs Seferleri Başlatılacak” başlığı altında şu haberle duyuruluyordu.
“Troleybüs seferleri ile ilgili proje İller Bankası’na önerildi.
Malatya Belediyesi, İnönü Üniversitesi Kampüsü ile Beylerderesi arasındaki 10 kilometrelik yolda, troleybüs seferlerini başlatmak için, İller Bankası’na öneride bulunmuştur.
İller Bankası’nın öneriyi benimsemesi halinde, önümüzdeki yılsonuna doğru, Bulgurlu Köyü yakınlarındaki İnönü Üniversitesi kampüsü ile Beylerderesi arasında troleybüs seferleri başlatılacaktır. Akaryakıt sıkıntısına karşı önlemlerini sürdüren Belediye Başkanlığı, adı geçen istikametlerdeki 10 kilometrelik yolda, enerjinin de yeterli oranda bulunduğunu, bu istikametlerin ulaşıma da elverişli olduğu bildirilerek çalışmalara başlanmıştır.
Belediye Başkanlığı, konu üzerinde titiz bir çalışma yapmış ve ESO İşletmelerince hazırlanan yatırım taslağı, İller Bankası’nın görüş ve onayına sunulmuştur. İnönü Üniversitesi Kampüsü ile Beylerderesi arasına konuşlanacak troleybüs sayısının ise projenin onaylanmasından sonra belirleneceği bildirilmiştir.
Troleybüs seferlerinin başlatılmasından sonra, Belediye otobüslerinin de kenar semtlerde sefere konulacağı, böylece il merkezindeki kitle taşımacılığının oldukça kolaylaşacağı öne sürülmüştür.
Belediye Başkanı Naci Şavata, “Son günlerde toplu taşımacılıkta oldukça zor günler geçirmeye başladık. Akaryakıt sıkıntısı yüzünden çoğu zaman Belediye otobüslerimiz sefere çıkamadı. Bu gibi sıkıntıların giderilmesi için bünyemizde çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar sonucunda toplu taşımacılık sorununa, troleybüs çözüm olarak önerildi. Bizce de benimsendi. İnönü Üniversitesi Kampüsü ile Beylerderesi arasında gerek yol ve gerekse enerji yeterlidir. Troleybüs seferleri ile ilgili İller Bankası’na başvuruda bulunduk. Önümüzdeki günlerde olumlu sonuç alacağımızı tahmin ediyoruz. Olumlu sonuç almamız halinde çalışmaların hızla sürdürülmesine çalışacağız. Tahminimiz önümüzdeki yılsonuna doğru troleybüs seferleri ilimizde bu hatlarda başlayabilir.”
Haberin duyulması kentte heyecan yaratmış, kurum ve kuruluşlar desteklerini bildirerek Malatya’nın kitle taşımacılığında petrole dayalı olmayan araçlara ihtiyacı olduğunu ve projeyi en kısa zamanda gerçekleştirmenin faydalı olacağını açıklamışlardır.
Yürürlükteki mevzuat gereği o tarihlerde belediyeler bu tür projeler için bakanlık onayı almak zorunda olduklarından konu “Yerel Yönetimler Bakanlığı”na taşınır. Ancak bakanlık, troleybüs projesi yerine tramvay, yani raylı sistem önererek projeyi reddeder.
Son yıllarda ortaya çıkan petrol krizinin ulaşımı önemli ölçüde etkilemesi nedeniyle şehir içinde elektrik ile çalışan troleybüs çalıştırmayı düşündüklerini belirten dönemin Malatya Belediye Başkanı Naci Şavata, “Özellikle araç talebinin çok olduğu şehir merkezi-İnönü Üniversitesi arasında elektrikle çalışan otobüsler olarak bilinen troleybüsleri işletmeyi düşündük. Bu konuda bazı yerlerde ve Bakanlıkta temaslarda bulunduk. Bakanlık akaryakıtla çalışan araçlar konusundaki düşüncemizi olumlu karşıladı. Ancak bizim önerimiz olan troleybüsü daha fazla ekonomik bulmadı ve tramvay önerdi. Bunun üzerine yaptığımız ilk incelemelerde, şehir içi belediye otobüs hatlarının tramvay çalışması için uygun olduğunu belirledik. Bu konudaki bazı raporlarla birlikte Ankara’ya giderek gerekli yerlerde temaslarda bulunacağım. Bu temaslardan olumlu sonuç alacağımı umuyorum” açıklamasını yapmış ancak Ankara’daki temaslardan olumlu bir sonuç çıkmamıştır.
Aslında ilk etapta Yerel Yönetimler Bakanı Mahmut Özdemir, troleybüslerin kitle taşımacılığında büyük yararları olduğunu, Malatya’da aynı yararların görülmesi için çalışmaların hemen başlatılacağını, bu projenin bakanlıkça, başka iller için de düşünüldüğünü belirtmiştir. Bakan Özdemir, konuyla ilgili yeni bir yönetmelik hazırlandığını, bunun yayımından sonra çalışmaların daha etkili bir şekilde sürdürüleceğini söylemişse de Yerel Yönetimler Bakanlığından Malatya Belediyesinin troleybüs projesine onay ve destek çıkmamış, ilk iki girişime göre biraz daha ciddi olan bu son troleybüs projesi de bakanlığın raylı sistem önerisi ile gerçekleştirilememiştir.
Bu tarihten itibaren Malatya’nın toplu taşıma sorunu her dönem tartışılmış, göreve gelen bütün belediye başkanları, raylı sistemin kentin ulaşım sorununun çözümü için şart olduğu görüşünde fikir birliği içinde olmuşlarsa da somut bir adım atılamamıştır.
Raylı sistem tartışmaları içerisinde zaman ilerlemiş, 2000’li yıllara gelindiğinde artık tam anlamı ile bir yaşam merkezi haline gelen, her gün on binlerce öğrenci, hasta, hasta yakını ve çalışanın toplu ulaşım ile gidip gelebildiği İnönü Üniversitesi ve Turgut Özal Tıp Merkezinin toplu ulaşım sorununun çözümü artık bir zorunluluk olarak gündemin ilk sıralarını almıştır.
Bu soruna çözüm bulmak amacı ile Malatya Belediyesi tarafından 2011 yılında oluşturulan ekibin iki yıla yakın bir süre yaptığı çalışmalar sonucunda büyük çoğunluğu yerli olan ve Türkiye’de üretilen troleybüs sisteminde karar kılınmış ve adına da “trambüs” denmiştir.
Toplu ulaşım seçeneklerinin içinde her zaman ilk sırayı alan hafif raylı sistemler, yüksek yolcu kapasitesi ve yolcu başına düşük işletme maliyeti, uzun hizmet ömrü, yüksek hız, güvenlik, konfor ve şehre kazandıracağı prestij gibi avantajları olmasına rağmen, mevcut yolların yetersizliği, potansiyel yolcu sayısının düşük olması ve yüksek sabit yatırım maliyeti gibi gerekçelerden dolayı tercih edilmemişti.
Projenin hemen uygulamasına geçilmiş, 2013 yılı Haziran ayında üretici firma ile sözleşme imzalanarak sistemin kurulumuna başlanmıştır. 2014 yılı Ağustos ayında ilk iki Trambüs Malatya’ya getirilerek test sürüşleri yapılmış, yapılan testlerin sonucunda herhangi bir olumsuzluk tespit edilmeyince de Mart 2015’te yani ilk girişimden 52 yıl sonra trambüsler yolcu taşıma hizmete başlamışlardır.
1900’lerin ilk yarısında bütün dünyada oldukça popüler olan, günümüzde de Avrupa’nın birçok kentinde kullanılan troleybüs, yapım aşamasında çok tartışılsa da, Malatya, üç büyük şehir den sonra bu sistemi kuran ilk kent olmuştur.
Artık beş yılı geçen işletme deneyimi ile aksaklıklar minimum seviyeye indirilmiş, kamuoyunda troleybüs (trambüs) konulu tartışmalar da sona ermiştir. Sürekli büyüyen, gelişen Malatya, bu sistemle kentin en yoğun hattında bir iyileşme sağlasa da, uzun süredir gündeme gelmeyen raylı sistemin, yolcu kapasitesi, düşük işletme maliyeti, hizmet ömrü, hızı, güvenliği ve konforu ile Malatya için en etkin çözüm olduğu unutulmamalı, kente bu sistemin kazandırılması için gerekli çalışmalar bir an evvel başlatılmalıdır.
*Gazete haberleri imla hataları düzeltilmeden, yayımlandığı şekli ile kullanılmıştır.
_________