Fırat'ın Altın Kolyesi.. Kömürhan'ın Köprüleri
İsmet Paşa, 1932'de açılışta 'Bugün ve gelecek nesiller daha iyi eserler yapmaya
Nezir KIZILKAYA nezir.kizilkaya@hotmail.com
Kömürhan köprüsü harput'a bakar
Kör olası zalım fırat ocaklar yıkar
Ahbapların gelmiş ağıtlar yakar
Söyletmeyin beni anam yaram derindir
Fırat nehrinin en ürkütücü manzarasının izlendiği, uğruna türküler yakılmış “Kömürhan”, Malatya için her zaman bir köprüden daha fazlası olmuştur. Aslında köprünün olduğu bölge 20. Yüzyıl başlarında Gürhan Boğazı olarak da bilinmektedir ama boğazın yamaçlarına kurulu tarihi “Kömürhan” dan dolayı daha çok bu isimle anılmaktadır.
Kömürhan, Anadolu’yu saran konaklama ve lojistik ağının önemli bir parçası. 1987 yılında yükselen Karakaya barajı suları altında kalan ve bölgeye adını veren bu hana ait bir kitabe günümüze ulaşmadığından, yapımı ile ilgili kesin bir bilgi olmasa da, IV Murat Han’ın Mısır seferi için 1634-38 yılları arasında yapıldığı düşünülmektedir.
Dağlar arasından, vadilerden kıvrılarak, kendine yol bulan Fırat hem sevilen, hem de birazcık korkulan, bunun yanında kutsal anlamlar yüklenilen bir olgu. Gerçi artık üzerine kurulan dev barajlardan sonra delice akan bir nehirden çok durgun ve sessiz bir göle benzemekte. Uğruna kavgalar, savaşlar yapılan, binlerce yıldır medeniyetlere, kültürlere ev sahipliği yapan Fırat’ı geçmek de hiç kolay olmamış, daha çok sallarla, ilkel kayıklarla yapılan bu yolculuğa, çoğu zaman iklim şartları yüzünden günler, haftalar boyunca geçit vermemiştir.
Bu zorluğun farkında olan Evliya Çelebi de seyahatnamesinde Kömürhan ile ilgili şu satırlara yer vermiştir:“İzoli Nahiyesinden aşağıda yine Fırat'a yakın Kömürhan vardır ki, amansız yerdir. Buradan aşağıya Fırat nehri iki kayalık arasında hiddetle aktığından, yıldırım gibi sedasından, insana dehşet hâsıl olur.
Bağdat Fatihi Dördüncü Sultan Murat, buraya güzel ve yüksek bir köprü yapmayı murat edindi. Temel yerleri hazırlandı. İnşaata başlanacakken, Allah'ın hikmeti, İstanbul'a giden Bağdat Fatihi Sultan Murat'ın mübarek ruhları (İrci-i ila Rabbike) emrine uyarak ebedi dünyaya gitti ve fani dünyadaki köprüsünü tamamlayamadı. Kömürhan batısında ve Fırat nehri üzerindeki bu köprü tamamlanabilse idi, eşsiz ve büyük bir hayrat olurdu. Ama böyle bir köprüyü yapmak için usta bir mimar gerek. Zira bir tarafından bir tarafa 110 zürra (100 m.) uzunluğundadır ki Ayasofya kemerlerinden daha geniştir. Fakat insan gücüne ölçü olmaz.”
Fırat Nehri üzerinde geçişin kayıklarla sağlandığı İzolu’da, Birinci Dünya Savaşı yıllarında ordu tarafından bir ahşap köprü yapılmış, ordunun terhisinden sonra da geçişlerin ücretli olduğu bu köprünün işletmesi, gelir ve bakım giderlerinin eşit paylaşılması şartı ile Elazığ ve Malatya özel idarelerine devredilmiş, ancak gideri gelirinden fazla olan bu köprünün masrafları artınca, Elazığ özel idaresi ortaklıktan çekilerek köprüyü Malatya Özel İdaresine bırakmıştı. 1929 yılı Nisan ayında Fırat’ın suları yükselerek ahşap köprüyü kullanılamaz hale getirince de doğu ve batı illerini bağlayacak başka da bir köprü olmadığından ulaşım yeniden sallar ve ilkel tekneler ile sağlanmıştı.
Ahşap köprünün yıkılmasının ardından sal ile ulaşımın dışında başka olanak kalmayınca, Malatya-Elazığ yolunda ve Fırat Nehri üzerine inşa edilecek betonarme bir köprü yapılması için araştırmalar başlamış, yıkılan köprünün 12 kilometre kadar doğusunda, Kömürhan boğazında köprü inşasına elverişli bir yer belirlenmiştir. Konu Bakanlar Kurulu’nun gündemine girmiş ve 12 Mart 1930 tarihli toplantıda da görüşülerek karara bağlanmıştır.
Köprü için 1930 yılı Nisan ayında ihaleye çıkılmış, ihale başvuru süresinin bitiminde süre 20 gün daha uzatılarak taliplilerin 28 Haziran 1930 tarihine kadar İhale Komisyonu Başkanlığına müracaatları istenmiştir. 370.794,31 TL keşif bedeli üzerinden. 5 Temmuz 1930 tarihinde yapılan ihale sonucunda, 322.400 TL teklif veren İsveç Nidgvist ve Helm A.Ş. işin yapımını üstlenmiştir. Şirket yetkilisi Mühendis Sigrüt Gjeksoe ile 26 Temmuz 1930 tarihinde imzalanan sözleşme sonrası da inşaata başlanır.
Köprü inşaatına başlanmasından kısa süre sonra, 1931 yılı Temmuz ayında Elazığ ve Malatya vilayetlerini köprüye bağlayan karayolunun tesviye, terbiye ve imalatı için de ihale yapılır. İnşaatlar aksama olmaksızın son hızla ilerlemektedir
Dönemin önemli gazetecilerinden Naşit Hakkı Uluğ 17 Ocak 1932 tarihli Hakimiyeti Milliye Gazetesinde yazdığı “108 Metrelik Tek Kemerle Fırat’ı Yendik” başlıklı yazısında köprü ile ilgili şu değerlendirmeleri yapmaktadır.
“Kömürhan’da tabiat azgın Fırat’ı iki kayanın arasında boğar. Burası, bu havalide Fırat’ın en dar ve ne kadar yükselse iki tarafa taşamayacağı bir boğazdır. Şose ve köprüler kanununun büyük bir eseri, Cumhuriyetin şark yolunda muazzam bir takı zaferi buraya dikilmiş bulunuyor.
Bu şosenin geçidi şimdiye kadar İzolu köprüsü denen, suyun tabii akışına bile zor dayanır bir kazık kalabalığı idi. İdareler, bu kazık heyetini tamirden, su alıp götürdükçe yenisini kurmaktan usanmadılar. Bütçeleri yıllarca Fırat aldı götürdü ve yerine yapılan köprü aynı kafanın aynı ayarda mahsulü idi. Yenisini de tabii Fırat yutacak ve bu köprü de birkaç ay sonra Basra yolunu tutacaktı.
Fırat köprüsüz kalır, yolcular nehrin yanında rutubet içinde bekler ve inlerler. Tekneler 300 metreyi saatlerde aşarlar. Hele coşkun günlerinde bununla geçen yolcular Fırat’ın avıdır.”
Kömürhan Köprüsü öngörülen sürede tamamlanır ve Fırat’ın iki yakası birbirine kavuşur.Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal (Atatürk), köprü için “İsmet Paşa” adını önerir. 5 Ekim 1932 Çarşamba günü kalabalık bir halk topluluğunun ve protokol heyetinin katıldığı köprü açılış törenine katılan Başvekil İsmet Paşa (İnönü) kısa bir konuşma yapar:
“Eser mühimdir. Ve diğer büyük bayındırlık esasları gibi yollar, mektepler ve köprüler de iktisadi teşekküller gibi mühim bir eserdir. Burada bilhassa bir noktayı nazarınızda canlandırmak isterim. Eser, doğrudan doğruya bütün Türk milletinindir. Onun şevketini, şanını temsil eden Cumhuriyetindir.
Köprünün benim ismime izafe edilmesi, bir teveccüh ve muhabbet eseridir. Buna samimi minnet ve şükran hislerimi söylemek isterim. Bu adı koyan, Büyük şefimiz Reisicumhur hazretlerinin bu lütfu gelecek senelerde memleket için elinden geleni yapmaya çalışanların takdiri için bir örnek olsun diye koymuşlardır.
Bugün ve gelecek nesiller daha iyi eserler yapmaya mecburdurlar, yeni nesillerin şanları, şerefleri daha yüksek olacaktır.”
İsmet Paşa adı verilen ancak halk arasında yaygın olarak Kömürhan Köprüsü olarak bilinen bu köprü 50 yıldan fazla bölgeye hizmet edecek, ekonomiye önemli katkılarda bulunacaktır. Ancak Karakaya Barajının 1987 yılında tamamlanması ile Kömürhan Köprüsünün bu barajın sularının altında kalacak olması daha yükseğe bir köprü yapılmasını zorunlu kılacaktı.
Uluslar arası alanda oldukça saygın ve başarılı referansları olan STFA şirketi tarafından üstlenilen bu köprünün yapımına 1983 yılında başlanmış, 15 Haziran 1986 Pazar günü yapılan bir tören ile de Başbakan Turgut Özal tarafından hizmete açılmıştır. Tarihi öneme sahip eski köprü Karakaya Barajı'nın yapımından sonra sular altında kalmış ve kullanım imkânı kalmamıştır.
Aslında 2. köprü yapılırken ilk köprünün de dinamit ile yıkılması planlanmıştır. Hatta bu yıkıma sinemacıların davet edilerek filmlerde kullanılmak üzere köprünün patlatılmasının birçok açıdan kayda alınması düşünülmüşse de patlamanın yeni köprüye zarar verebileceği endişesi ile bu fikirden vazgeçilmiştir.
2013 yılında aynı yerde bu kez 660 metre uzunluğunda yeni bir köprü ve devamında 2 bin 400 metre uzunluğunda çift tüp tünelin yapılması kararlaştırılmış 2014 yılında da yapımına başlanmıştır.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Orta Anadolu Ege ve Akdeniz bölgelerini birbirine bağlayacak olan 660 metre uzunluğundaki Yeni Kömürhan Köprüsü ve bağlantı tüneli ile yol yapımı tamamlandı ve hizmete alınıyor artık. İsmet İnönü’nün ilk köprünün açılışında söylediği gibi “Gelecek nesiller daha iyi eserler yapmaya mecburdurlar, yeni nesillerin şanları, şerefleri daha yüksek olacaktır.”
İyinin her zaman daha iyisi vardır ve bu sonsuzdur.
_______________
KÖMÜRHAN KÖPRÜ FOTOĞRAFLARI
Köprülerin bulunduğu bölgeye adını veren ve Karakaya Baraj Gölü oluştuğunda su altında kalan Kömür Han
1930 yılında inşaatına başlanan ve Karakaya Baraj Gölü'nün oluşmasıyla, göl suları altında kalan İsmet Paşa (Kömürhan) Köprüsü'nün yapım aşamaları
5 Ekim 1932'de Başvekil İsmet Paşa tarafından açılan köprünün açılış töreninden
1932'de tamamlanan ve doğu-batı illeri arasında 55 yıl ulaşımın sağlandığı, şimdi Karakaya Baraj suları altında kalmış olan İsmet Paşa (Kömürhan) Köprüsü
İlk köprünün göl suları altında kalacak olması nedeniyle inşa edilen ve 1986'da tamamlanan, o tarihten bugüne kadar ulaşımın sağlandığı köprü (arka plandaki) ile su altında kalan köprü (ön planda) birlikte görülüyor
Arka planda yapımı tamamlanan yeni köprü ve tünel, ön planda 1986'dan bugüne ulaşımın sağlandığı 2. Kömürhan Köprüsü
Yeni Kömürhan Köprüsü ve tünelleri
3 Kömürhan Köprüsü'nü bir arada gösteren, son köprünün fotoshopla yerleştirildiği bir çalışma (www.skyscrapercity.com)