Güzelbahçe'nin Melekleri
Nezir KIZILKAYA
nezir.kizilkaya@hotmail.com
Bugüne kadar eşi görülmemiş bir felaket yaşayan Malatya, yurdun ve dünyanın dört bir yanından gelen yardım ekiplerinin destek ve çabaları ile hayata tutunmaya, toparlanmaya çalışıyor, eski günlerine dönmeyi hayal ediyor. Bu yüzden de her acil durum ve afette olduğu gibi bu kentte de gönüllü organizasyonlar yerel, ulusal ve uluslararası boyutta öneme sahiptir.
Gönüllülük, ödül ya da ceza karşısında oluşan bir davranış şekli değil, kişinin yaşam biçiminin, düşünce yapısının ve hedeflerinin bir işlevidir. Bir başka deyişle kişinin tamamen kendi iradesine bağlı olarak oluşan bir davranış biçimidir ve herhangi bir yapıya, bölgeye, kişiye yönelik olarak, karşılığında bir çıkar beklemeden yardımlaşma ve fayda sağlamayı hedeflemektedir. Batı dünyasında çok yaygın olan bu olgu, ülkemizde özellikle 1999 depremi sonrasında oldukça mesafe kaydetmiştir.
Yaşadığımız deprem felaketinin etkilerini azaltmakta, yiyecek ve barınma ihtiyacımızın karşılanmasında, fedakârca yapılan bu gönüllü çalışmalar, Malatyalılar tarafından asla unutulmayacaktır ve unutulmamalıdır. Kar ve tipinin geçit vermediği o günlerde Elazığ’dan Kayseri’den Sivas’tan, Van’dan ve daha adını sayamadığım birçok yerden, günlerce bir saat dahi uyumadan her türlü araç ile bizlere yardım ulaştırmak için çaba harcayan ve bunu hiçbir karşılık beklemeden yapan insanlarımızın varlıklarıyla onur duyuyoruz.
Bu yazımda, yaşadığımız deprem felaketi sonrasında hiç tereddüt etmeden şehrimize yardıma koşan ve yaşamımızın her anına dokunarak bizleri kendilerine hayran bırakan bu ekiplerden birinden, İzmir Güzelbahçe Belediyesi’nin hanımefendilerden oluşan ekibinden, yani “Güzelbahçe’nin Melekleri”nden bahsetmek istiyorum.
Mutlaka bu şehirde çalışan onlarca yardım ekibinin ve görevlisinin, olağanüstü çabaları ve fedakârlığı vardır, ancak kişi gördüğünden mesuldür ve ben de burada gözlemlerimi aktarmaya çalışacağım
Bu ekibi oluşturanlar Güzelbahçe Belediyesinin çalışanları olsa da, burada yaptıkları hizmet görevleri gereği değil, tamamen kendi seçimlerinin ve iradelerinin bir sonucu olması bizim için çok kıymetlidir. Yani kendi düşünce ve duygularıyla karar vererek yaşadığımız bu felaketin sonuçlarının azaltılması ve hafifletilmesi için toplumsal, siyasal veya ekonomik olarak oluşturulan faydanın içinde olmayı “gönüllü” olarak seçmişlerdir. Bir başka deyişle toplumsal bir fayda ve sorumluluk düşüncesi ile herhangi bir menfaat beklentisi olmadan, oldukça güç koşullardaki bu çalışmayı tamamen insani sebeplerden dolayı kendileri tercih etmiştir.
Ailelerinden, çocuklarından uzakta diyeceğim ama burada kocaman yüzlerce bireyden oluşan yeni bir aileleri olmuş. Mesela Havva Hanım, (Havva Selcan Ekşi) aslında ofis personeli ama iki çocuğunu İzmir de bırakıp gönüllü olarak ne iş olsa yaparım deyip gelmiş. “İzmir’de iki çocuğum kaldı fakat burada onlarca evladım oldu. Malatya’da olmak bana huzur veriyor, burada olmaktan çok mutluyum” diyor.
Yonca Kırlıca, hem böbrek nakli olmuş hem de bedensel engelli bir gönüllü. Muhasebede çalışıyor. O bütün engellerini kaldırmış ve ilk günden itibaren yardıma koşmak için başvurmuş. Özellikle engelli bireylere karşı, onları daha iyi anlayacağı için yardım etme hedefi ve amacı var. Olağanüstü güçlü bir iletişim yeteneğine sahip vedoğrudan kalbe hitap ediyor.
Ayşe Melisa Ergüven, asıl işi güvenlik görevlisi ama burada yetişmediği iş, yapmadığı görev yok gibi. Dinlenmeyi unutmuş adeta, vücudunu aşırı yorduğu için acil servislik bile olmuş ama buradaki her saniye önemli diyor. Depremzedeler için çalışmanın kendisine iyi geldiğini söylüyor.
Ebru Hanım (Tosun) 6 Şubat 2023 günü sabahından itibaren uzun süre Güzelbahçe’deki deprem yardım organizasyonlarında çalışmış. Malatyalı bir ailesi olduğu için de özellikle Malatya’da gönüllü olarak çalışmak istemiş. Güzelbahçe Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler birimindeki işini ve evdeki eşini bırakıp gelmiş.
Berna Dokucu da ofisteki işleri ve eşini İzmir’de bırakıp gelenlerden. Depremden o kadar etkilenmiş ki 6 Şubattan sonraki birkaç gün yemek dahi yiyememiş. Malatya’da çok güzel işler yaptıklarını, gönülleri ve vicdanları rahat olarak İzmir’e döneceklerini ifade ediyor.
Çağla Demir, depremin ilk günü gönüllü olmak için başvurmuş ama bayan personel için Malatya’daki şartlar uygun hale getirilene kadar gelememiş. “Burada olmanın maneviyatı çok yüksek ve benim için paha biçilemez. Bayramı da özellikle burada geçirmek istedim, gitmedim İzmir’e. Çünkü burada kocaman bir ailem vardı” diyor.
Sibel (Dokucu) Hanım, iki evladından birini kısa bir zaman önce kaybetmiş. “Depremde yakınlarını, özellikle de çocuklarını kaybedenler ile daha iyi empati kurabileceğimi düşünerek gönüllü oldum. Onlarla kurduğum iletişim ve onlar için yapabildiklerim bana inanılmaz iyi geldi ve acımı hafifletti” diyor.
Bu ekibin başındaki, Güzelbahçe Belediyesi Başkan Yardımcısı hemşerimiz Sayın Mustafa Günay, depremden birkaç gün sonra geldiği Malatya’dan hiç ayrılmadan canla başla çalışıyor. Yine Güzelbahçe Belediye Başkanı Sayın Ö.Mustafa İnce de neredeyse her hafta yapılan çalışmaları yerinde değerlendirmek için Malatya’ya geliyor.
Empati kurmayı ve farklı tepkilere tahammül etmeyi öğrenmiş ve çok iyi uygulayabilen bir grupla karşı karşıyayız. Aslında Güzelbahçe Meleklerinin bu davranış biçimi konteyner yerleşkesinde yaşayan Malatyalılara da etki etmiş olacak ki burada yaşamını sürdürenlerde de aynı duyguların geliştiğini çok güçlü hissediyorsunuz.
Onlarla her karşılaşmanızda kurduğunuz iletişimde, yaşanan acıları azaltmanın yollarının arandığını ve bu amaç doğrultusunda da çaba gösterildiğinin hemen farkına varıyorsunuz.
İnanıyorum ki, İzmir’in bu adı gibi güzel ilçesinin melekleri, burada yaşadıklarını ve edindikleri deneyimleri yaşamları boyunca unutmayacaklardır. Tıpkı Malatyalıların da onları unutmayacakları gibi. “Güzelbahçe” ismi Malatyalılar için sadece İzmir’de bir semt adı değil, karşılık beklentisi olmaksızın yapılan fedakârlığın ve yardımseverliğin tanımıdır artık.
Yüzlerce kişiye konteynerde barınma imkânı sağlayan, burada ve civarında yaşayan insanlara üç öğün yemek hizmeti veren, en önemlisi de bunu gönüllü olarak yerine getiren bu ekibin yaptıkları göz önünde bulundurulduğunda, bu hizmetlerin yaygınlaştırılması, kişiler için cazip hale getirilmesi ve duyurulması için çaba harcanması gibi gereklilikler de kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaktadır.
“Güzelbahçe’nin Melekleri, yerine getirdikleri hizmetlerin dışında, bu kentin yeniden ayağa kalkması için ciddi bir psikolojik destek de sağlıyor. Onların bu güler yüzü ve pozitif tavırları, büyük bir travma yaşayan Malatyalılara, Güzelbahçe’nin, İzmir’in, Türkiye’nin toplumsal duyarlılığını yansıtmakta, gelecek için bizlere umut vermektedir.
Yaptıkları biz Malatyalılar için çok kıymetlidir. Her şey için sonsuz teşekkürler.