Kıbrıs Barış Harekâtı ve Malatya
Nezir KIZILKAYA
nezir.kizilkaya@hotmail.com
1571 yılında Osmanlı hâkimiyetine geçen Kıbrıs Adası’nda, fetih sonrası Anadolu’dan gönderilen Türkler ile mevcut ada halkı, herhangi bir çatışma ya da yönetim sorunu olmadan, Osmanlı hâkimiyetindeki 1571-1878 yılları arasında huzur ve barış içinde yaşamıştır.
Ancak Kıbrıs adasının 1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Osmanlı’ya yardım etmesi karşılığında İngiltere hâkimiyetine bırakılmasının ardından, adada yaşayan Türklerin varlığının kabul edilmemesi, Türk varlığının görmezden gelinmesi veya yok sayılması süreci başladı. Bütün bunlara bir de Yunanistan’ın sürdürdüğü ve Kıbrıs’ı Yunanistan toprağı olarak kabul eden “Megali İdea” politikası da eklenince Rum faaliyetleri özellikle Osmanlı‘nın zayıfladığı 1911 ve 1912 yıllarında artış gösterdi.
İlerleyen yıllarda, adada yaşayan Rumların kurduğu ve Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakını hedefleyen EOKA adlı terör örgütüne karşılık, Kıbrıs Türkleri de Rauf Denktaş, Burhan Nalbantoğlu ve Kemal Tanrısevdi’nin birlikte kurdukları Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı çatısı altında birleşerek Rum-Yunan saldırılarına karşı koymaya çalıştılar.
23 Aralık 1963 tarihinde Rum-Yunan tarafının ortak hareket ettiği ve EOKA örgütü tarafından gerçekleştirilen, Türklerin zalimce katledildiği “Kanlı Noel Olayları” yaşandı ve adada başlayan silahlı çatışmalar 1974 yılına kadar devam etti.
Kanlı saldırılarını sürdüren EOKA lideri Nikos Sampson, Yunan askeri desteğini de alarak dönemin Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios’a darbe yaptı ve Kıbrıs Elen Cumhuriyeti’ni ilan etti. Adada barışı tesisi etmek için İngiltere’ye birlikte hareket etmeyi teklif eden Türkiye, önerisi kabul edilmeyince garantör ülke olması ve daha öncesinde imzalanan Garanti Antlaşması’nın 4. Maddesi gereğince adaya 20 Temmuz 1974’te bir çıkarma yaptı. 14-16 Ağustos tarihlerinde yapılan ve son derece başarılı geçen 2.Kıbrıs Barış Harekâtı ile de Kıbrıs Türklerinin güvenliği sağlandı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti garantör ülke olma görevini yerine getirerek ada üzerinde barışı tesis etmeyi başardı. Tüm dünyada ilgi odağı olan böylesi bir gelişmenin ulusal çapta etkileri ve sonuçları olduğu gibi yerel düzeyde de etki ve sonuçları olmuştur. Kıbrıs Barış Harekâtı sürecinde, Malatya’da yerel basın ve STK’lar öncülüğünde önemli bir birliktelik sağlanarak, silahlı kuvvetlere tam destek verilmiştir.
Özellikle yerel basında yer alan haber ve yorumlar, halkın tek vücut hareket etmesini sağlamış, düzenlenen yardım kampanyalarına tüm gücüyle destek olarak, halkı bu yönde teşvik etmiştir.
Kıbrıs Barış Harekâtının duyulması ile birlikte Malatya’da yapılan ilk şey, bir önceki gün başlayan 2. Kayısı Festivalini iptal etmek olmuştur. Bu arada Festival nedeniyle şehre davet edilen misafir heyet ve ekiplere sunulmak üzere hazırlanan çok miktarda içli köfte ile diğer yöresel yemek ve tatlılar, hem doğu ve kuzey illerinden Malatya üzerinden Mersin Limanına sevk edilen, hem de Malatya’dan gönderilen askerlere ikram edilmiştir.
Harekâtın duyulması ile birlikte şehirde Silahlı Kuvvetler Vakıflarına yapılacak yardımları koordine etmek üzere, Vali Sadullah Verel başkanlığında bir komite kurularak yaklaşık 2.000.000 TL bağış toplanmış, cepheye gönüllü gitmek isteyen Malatya Halkı askerlik şubeleri önünde uzun kuyruklar oluşturmuştur.
Günlük yevmiyelerini bağışlayarak yaklaşık 1.500.000 TL toplayan, Sümerbank, Tekel ve Şeker işçilerinin yanı sıra, yine Tekel işçileri 21 Temmuz Pazar günü tatil olmasına rağmen ücret almaksızın gönüllü çalışarak ürettikleri 5 Ton Asker sigarasını cepheye göndermişlerdir.
Hekimhan, Akçadağ, Doğanşehir ve diğer ilçelerden Hava ve Donanma Vakıflarına toplanan bağışlar çığ gibi büyümüş, başlatılan kampanyaya Sinan Köyü halkı da koyunlarını satarak elde ettikleri 15.000 TL ile katılmışlardır.
Yeşilyurt Güreş İhtisas Kulübü, Silahlı Kuvvetler Vakıfları yararına boks ve güreş turnuvası düzenlerken, Devlet Hastanesi ve Doğumevi personeli de Kıbrıs gazileri için topyekûn kan bağışında bulunuyordu. Malatya halkı cepheden gelen haberleri yakından takip ediyor, özellikle İstanbul merkezli gazeteler yok satıyordu. Muhtemel hava saldırılarına karşı şehirde “Karartma Tatbikatları” yapılıyor, Malatya, tatbikatın yapıldığı gecelerde karanlığa gömülüyordu.
Malatya’da bu gelişmeler yaşanırken cephede de Malatyalı askerler kahramanca çarpışıyordu. Paraşütçü Komando Er Bayram Akdemir de Malatya’nın vatan topraklarını korumak üzere Kıbrıs’a gönderdiği evlatlarından biriydi. Eğirdir Dağ Komando Okulundaki temel eğitimi sonrası geldiği Kayseri Hava İndirme Tugayında, 15 Temmuz 1974 tarihinde Paraşüt Kurs Eğitimini tamamlamış ve 2. Paraşüt Taburu, 2. Bölük neferi olarak, 40 kg. sırt çantası ile ilk paraşüt atlayışını, üstelik çok alçak irtifadan 20 Temmuz sabahı Girne yakınlarına yaparak, uykusuz geçen gün ve gecelerin sonunda birliği ile beraber zafere yürümüştü.
Cephede ön saflarda çarpışan Malatyalı kahramanlardan, Tank Asteğmen Feyzullah Taşkınsoy 24 Temmuz günü Girne’de, Paraşütçü Komando Erler İ.Seçim Kılıçarslan 21 Temmuz günü Bozdağ’da, Mehmet Karaca 20 Temmuz günü Özanköy’de, Piyade Erler Cemal Altınok 19 Ağustos günü, Hasan Karagülle 15 Ağustos günü Lefkoşa’da Doğan Sülü de 22 Ağustos günü Ayargi’de, Vatan uğruna Şehit düşüyordu.
Bu arada Kıbrıs’ta Malatya adının yaşatıldığı oldukça şirin bir belde olduğunu da hatırlatayım. Girne yakınlarındaki bu turistik beldede genellikle Malatya’dan Kıbrıs’a göç ederek buraya yerleşenler yaşıyor. Bu şirin beldede gezinirken tıpkı Malatya’da olduğu gibi Cengiz Topel Caddesi ve İnönü Sokakları da sizi karşılıyor. Kıbrıs’ta adeta minyatür bir Malatya oluşmuş.
Kahraman Türk Ordusu tarihin her devrinde olduğu gibi, yine kanı ve canı pahasına vatanını korumuş, düşmana Kıbrıs’ı dar etmiştir. Malatya ve Malatyalı da cephede mücadele eden Kahraman Türk Ordusuna maddi ve manevi olarak her türlü desteği vermiş, zafere doğru giden yolda tek yumruk olarak kahraman askerlerimiz için önemli bir motivasyon kaynağı olmuştur.
__________
NOT: Fotoğraflar için Abdullah Ergün ve Bayram Akdemir’e sonsuz teşekkürler.